@Yararsız Üye aslında ne Ferrari ne de Vettel taraftarıyım. Hatta yeni jenerasyonda kendimi bağlı hissettiğim takım bile yok. Ama Vettel'in Ferrari dönemini seviyordum, Ferrari'ye olan bağlılığını seviyordum. Daha sempatik geliyor bana, özellikle yarış kazandıktan sonraki sevinçleri falan. Yoksa Mclarren'ci ve Senna'cıyım ben.
Ferrari'yi de tutmuşsam pilotları içindir. (Schumacher Raikkonen, Villeneuve, Alesi...)
Ham ile Vet'i aslında karşılaştırmak pek bana göre değil zira Mercedes ve Hamilton ikilisi bana göre F1 tarihindeki en komple kombinasyon. Schumacher didine didine Ferrari'yi adam etmişken, Hamilton'un çevresinde karınca gibi çalışan bir takım var. Hamilton ise buna rağmen gevşemiyor ve her yarış üstüne koya koya gelişiyor. Bence hâlâ zirveye ulaşmadı, cidden kusursuz bir ikili Mercedes'le.
Tabii bunun yanında bir Ferrari realitesi de var. Vettel'i ne kadar gömsek ya da yüceltsek de, adam olmayacak bir Ferrari var. Yani strateji yapamamaları mı dersin, buji bile üretememeleri mi dersin, lastik takamamaları mı dersin... 2017 ve 2018'de mesela, araç ikinci yarıda gözlerimizin önünde geriye gitti. Yani benim 2018 SPA sonrası hâlâ umudum vardı ama Ham Singapur'da 26'lık dereceyle Pol alınca bitti dedim...
Vettel emekli olur bence. Kimse şu an ne var olan düzenini bozar ne de o kadar para verebilir, biraz şansız bir durum Vettel için.
Ayrıca 2019'da motor konusunda bir işlerdi döndü maalesef Ferrari'de, bu beni de üzdü. Eminim Vettel'i de etkilemiştir. Çünkü baskın ya da dominant araçla kazanmak ile hileli ya da şaibeli araçla kazanmak çok farklı şeyler. Bunun yanında Ferrari pilotlarını anında harcayabilecek bir takım. 2006'da Schumacher'i küstürerek gönderdiler, üstelik F2007'yi de beraber geliştirmişlerdi. Büyük ihtimal Schumacher o araçla şampiyon olmayı planlıyordu.
Ne diyelim, Sainz ve Lecrec hasret kalınan şampiyonluğu getirir umarım.
F1'in bu konularda kurallarını pek anlayamıyorum, futbol kadar kesin ve katı kuralları yok (tecrübeli F1 severler daha iyi bilir, ben dediğim gibi amatörüm) sanırsam. Toro Rosso da ünlü sürücüleri bünyesinde barındırsa da uzun yıllar F1'de iz bırakacak bir şey yapamadı. Yeni anlaşmalar ve ekibe kattıkları düzgün kişilerle takım adam edilmeye çalışılsa da bence keyfine(?) yarışıyorlar daha çok gibi. En azından ben çok etkileri olup domine edebildiklerini göremiyorum.
Bayağı katı kurallar var aslında. Ama artık sporda para ve politika söz sahibi. Zengin babalar, evlatlarını yarıştırmak için takım satın alıyor, sen düşün...
Tabii Toro Roso bir uydu takım. Hem genç sürücü yetiştirme hem de test takımı, özellikle motor anlamında bayağı kullanıyor Red-Bull o takımı.