Yurtta kalıyorum, odam en üst katta. Yatağım da pencere kenarında Elime çayımı telefonumu alıp geçerim karşısına ve canım sıkılana kadar dışarıyı izlerim
Montumu giyerek balkona çıkıp o sıcacık çayı içmek, ve gün batımını seyretmek. Bazen dalar giderim gün batımının güzelliği, ağaçların yapraklarının dökülmesi bana ayrı bir mutluluk veriyor. Sadece kapalı havalarda değil yağmur yağdığı günlerde hoşuma gider okula gittiğim için durakta otobüs beklerken yağmur damlacıklarının bıraktığı izler gerçekten mükemmel.
Pencerenin önüne geçip sıcak çikolata, kahve artık evde ne varsa içip kitap okumayı çok severim. Yağan karı izlemesi de çok güzel oluyor. O loş ortamda hayal kurması, müzik dinlemesi, dedemlerdeyken odada onlar dizi haber vs. izlerken bir şeylerlerle uğraşmayı, büyüklerin sohbetini dinlemeyi de çok severim. Kışa bayılıyorum ya
( Ha bir de yağmurda şemsiyeyle yürümeye bayılırım. O tıp tıp sesleriyle yürümek kadar kafa dinlendirici bir şey yok. )