Son dakika Ukrayna ordusu başladı, Rusları vurdu

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Evet düzenleyeyim. 1954 yılında Ukrayna'ya bağlanıyor Kırım. Sscb yıkıldıktan sonra ise Ukrayna bağımsızlığını elde ettikten sonra ise Ukrayna'ya bağlı özerk bir hâle geliyor Kırım.

Adaların gidişinin ismet inönü'yle çok bir alakası yok. Süreç trablusgarp savaşında İtalya'nın 12 adaları işgaliyle başlıyor. O zamanlar osmanlı'nın maalesef herhangi bir donanma gücü kalmamıştı. Hatta osmanlı trablusgarb'a giden italyanların farkında olmasına rağmen bölgeye gönderebilecekleri askerleri dahi yoktu. Mustafa Kemal, enver paşa gibi isimler bölgeye gönüllü olarak gidip savaşmışlardır ve hatta önemli galibiyetler edinmişlerdir. Tam da bu süreçte balkan Harbi'nin patlak vermesi sebebiyle İtalya ile masaya oturulmak zorunda kalmış ve anlaşmaya göre osmanlı askerleri trablusgarp'tan çekilecek, trablusgarp özel bir statüye kavuşacak ve buna göre 12 adalar da osmanlı devletine iade edilecekti. Ancak işler hiç öyle olmadı, çünkü İtalya bölgede hâla osmanlı askeri bulunduğunu iddia ederek 12 adalara resmen el koydu ve bu süreçte osmanlı devleti durumu izlemekle yetindi. 2. dünya savaş'ından sonra kaybeden İtalya 12 adalardan çekilmek zorunda kaldı ve savaşın galip ülkelerinden olan Yunanistan'a adalar teslim edildi.

İsmet inönü adaları alabilirdi. Paris barış antlaşmasında Türkiye'ye adalar teklif edildi.
 
std.jpg

Şu stratejiyi kullanırsak hiçbir sorun yaşamayız bence :)
 
İsmet inönü adaları alabilirdi. Paris barış antlaşmasında Türkiye'ye adalar teklif edildi.
Paris barış anlaşması Osmanlı-Rusya savaşı sonrasında imzalanan bir anlaşmadır. Bahsettiğin şey sanırım Paris Konferansı. Paris Konferansı 1. Dünya Savaş'ından sonra gerçekleşen bir hadisedir. 1. Dünya Savaş'ından yenik ayrılan Osmanlı'ya 12 adaların teklif edildiğini mi iddia ediyorsun? Paris Barış anlaşmasıyla zaten Fransızlar Güney Anadolu'ya, Yunanlar İzmir'e ve Batı Anadolu'ya girmiştir. Kafa karışıklığı yaşadığını düşünüyorum.

Diğer açıdan adaların hiç bir şekilde Türkiye'ye teklif edildiğini düşünmüyorum çünkü bu olanaksız. İstiklâl Harbi'nden galip ayrıldıktan sonra bile Musul'u nasıl kaybettiğimizi bir düşün. Çünkü o zamanki dünya konjonktürünü anlayamıyorsunuz. Aşağıya bir örnek bırakayım.

Lozan’da İngiliz Dışişleri Bakanı Lord Curzon İsmet İnönü’ye şunları söylemiştir: “Aylardır müzakere ediyoruz, arzu ettiklerimizin hiçbirini alamıyoruz, vermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden. Ama ne reddederseniz cebimize atıp saklıyoruz. Ülkeniz haraptır. Yarın geleceksiniz ve bunları tamir etmek için yardım isteyeceksiniz. İşte o zaman bu cebime koyduklarımdan her birini birer birer size çıkarıp vereceğim.”
 
@Raged arkadaşın demek istediği 1947 Paris Barış Antlaşması sanırım ama orda da yanlışlık var, bize teklif edilmiyor 12 adalar savaşta fiilen bulunmadığımız için.
 
@Raged arkadaşın demek istediği 1947 Paris Barış Antlaşması sanırım ama orda da yanlışlık var, bize teklif edilmiyor 12 adalar savaşta fiilen bulunmadığımız için.
O 2. Dünya Savaş'ından sonraki hadise. İsmet İnönü gerçekten ülkeyi yeni bir savaşa sokmayarak büyük bir iş başarmıştır. O zamana kadar 12 ada zaten bizde değildi. Savaşta İtalya kaybeden tarafta olduğu için, Yunanistan ise kazanan tarafta olduğu için adalar onlara bırakılmıştır. Gerçekten hâla anlayamıyorum neden 12 ada Türkiye'ye teklif edilsin? Türkiye savaşa taraf olmamıştır. Atacak kurşunu dahi yoktur zaten. İstiklâl Harbinin kazandırdıkları bir yana götürdüğü de çok şey vardır.

İsmet İnönü'nün o dönemde yaptığı bazı hatalar da vardır. Mesela, savaş kapımıza geliyor taraf olmayacağız diyerek ama nolur ne olmaz diyerek köylünün buğday, arpa ve hasatlarını toplatarak depolarda saklatmış, zaman geçtikte hasat bozulmuş ve insanlar bir dönem kıtlık içinde yaşamıştır.
 
Paris barış anlaşması osmanlı-Rusya savaşı sonrasında imzalanan bir anlaşmadır. Bahsettiğin şey sanırım paris konferansı. Paris konferansı 1. dünya savaş'ından sonra gerçekleşen bir Hadise'dir. 1. dünya savaş'ından yenik ayrılan osmanlı'ya 12 adaların teklif edildiğini mi iddia ediyorsun? Paris barış anlaşmasıyla zaten fransızlar güney Anadolu'ya, yunanlar İzmir'e ve batı Anadolu'ya girmiştir. Kafa karışıklığı yaşadığını düşünüyorum.

Diğer açıdan adaların hiçbir şekilde Türkiye'ye teklif edildiğini düşünmüyorum çünkü bu olanaksız. İstiklâl Harbi'nden galip ayrıldıktan sonra bile Musul'u nasıl kaybettiğimizi bir düşün. Çünkü o zamanki dünya konjonktürünü anlayamıyorsunuz. Aşağıya bir örnek bırakayım.

Lozan'da İngiliz dışişleri bakanı lord curzon ismet inönü'ye şunları söylemiştir: “aylardır müzakere ediyoruz, arzu ettiklerimizin hiçbirini alamıyoruz, vermiyorsunuz. Memnun değiliz sizden. Ama ne reddederseniz cebimize atıp saklıyoruz. Ülkeniz haraptır. Yarın geleceksiniz ve bunları tamir etmek için yardım isteyeceksiniz. İşte o zaman bu cebime koyduklarımdan her birini birer birer size çıkarıp vereceğim.”

Benim bahsettiğim 1947 de olandır. Biz de son anda savaşa girdiğimiz için kazanan tarafda masaya oturduk. Anlaşmada Türkiye'in teklife bulunmamasına dolayı adalar İtalya'dan Yunanistan'a bırakılmıştır.
O 2. Dünya Savaş'ından sonraki hadise. İsmet İnönü gerçekten ülkeyi yeni bir savaşa sokmayarak büyük bir iş başarmıştır. O zamana kadar 12 ada zaten bizde değildi. Savaşta İtalya kaybeden tarafta olduğu için, Yunanistan ise kazanan tarafta olduğu için adalar onlara bırakılmıştır. Gerçekten hâla anlayamıyorum neden 12 ada Türkiye'ye teklif edilsin? Türkiye savaşa taraf olmamıştır. Atacak kurşunu dahi yoktur zaten. İstiklâl Harbinin kazandırdıkları bir yana götürdüğü de çok şey vardır.

İsmet İnönü'nün o dönemde yaptığı bazı hatalar da vardır. Mesela, savaş kapımıza geliyor taraf olmayacağız diyerek ama nolur ne olmaz diyerek köylünün buğday, arpa ve hasatlarını toplatarak depolarda saklatmış, zaman geçtikte hasat bozulmuş ve insanlar bir dönem kıtlık içinde yaşamıştır.
Hatanız var biz kazanan taraftaydık. Bizde savaşa 1945 de girdik. Paris konferansına biz de çağrıldı.
 
Öncelikle eğer bi savaş çıkacaksa umarım Soğuk Savaş gibi olur ama bulunduğumuz coğrafya nedeni büyük ihtimalle bu savaşa bizde karışacağız özellikle Kırımdan dolayı ben Kırım Tatarıyım bizim aile Türkiyeye kaçmış hepimiz soykırımı ve oradaki insanlara yapılan eziyeti biliyor. Bu nedenle bir şekilde coğrafyamız ve Kırımdan dolayı bu savaşın ucu bize dokunacak.
 
Benim bahsettiğim 1947 de olandır. Biz de son anda savaşa girdiğimiz için kazanan tarafda masaya oturduk. Anlaşmada Türkiye'in teklife bulunmamasına dolayı adalar İtalya'dan Yunanistan'a bırakılmıştır.

Hatanız var biz kazanan taraftaydık. Bizde savaşa 1945 de girdik. Paris konferansına biz de çağrıldı.
Öncelikle 2. Dünya Savaşı neden çıktı? Çünkü 1. Dünya Savaşında çözülmemiş meseleler olduğu için. Bugün bile baktığında Orta Doğu'daki problemler, Karabağ Savaşı hatta Rusya-Ukrayna meselesi bile zamanında çözülmemiş problemlerden kaynaklanıyor ve her iki taraf da bir toprak parçası için hak iddia ediyor.
Bizim durumumuzda bu ülke Yunanistan. 2. Dünya Savaş'ında balkanları kontrol etmek isteyen ve bunun için Yunanistan'ın kontrol altında tutulması gerektiğini bilen devletler Yunanistan'ı işgal etmişler bu sayede onlar savaşın birer parçası olmuşlardır. 2. Dünya Savaş'ından galip ayrıldıktan sonra ise işgalci konumundaki İtalya'dan 12 adalar alınarak Yunanistan'a verilmiştir. Çünkü Yunanistan bugün bile baktığında Ege'nin ve hatta biraz abartarak Akdeniz'in Yunan sularına ait olması gerektiğini düşünen bir ülkedir. Tarihsel süreçte biz onları sürmeden evvel hep bu coğrafyada bulunmuşlardır çünkü.
Yani bu durumda, savaşa taraf olmamış, (Türkiye'nin savaşa katılma durumu tamamen formalitedir.) bunun yanında zaten o dönemde Türkiye'ye ait olmayan, işgalci konumdaki ve 2. Dünya savaşında kaybeden tarafında olan İtalya'nın sahip olduğu adaların kazanan tarafta olan Yunanistan'a değil de Türkiye'ye teklif edilmesi pek çok açıdan mantıksızdır ki neredeyse aynı ülkeler 30 sene evvel ülkeni didik didik paylaşmaya yeltenmişlerdir.
Varsa böyle bir kaynak paylaşırsanız sevinirim.
 
Öncelikle 2. Dünya Savaşı neden çıktı? Çünkü 1. Dünya Savaşında çözülmemiş meseleler olduğu için. Bugün bile baktığında Orta Doğu'daki problemler, Karabağ Savaşı hatta Rusya-Ukrayna meselesi bile zamanında çözülmemiş problemlerden kaynaklanıyor ve her iki taraf da bir toprak parçası için hak iddia ediyor.
Bizim durumumuzda bu ülke Yunanistan. 2. Dünya Savaş'ında balkanları kontrol etmek isteyen ve bunun için Yunanistan'ın kontrol altında tutulması gerektiğini bilen devletler Yunanistan'ı işgal etmişler bu sayede onlar savaşın birer parçası olmuşlardır. 2. Dünya Savaş'ından galip ayrıldıktan sonra ise işgalci konumundaki İtalya'dan 12 adalar alınarak Yunanistan'a verilmiştir. Çünkü Yunanistan bugün bile baktığında Ege'nin ve hatta biraz abartarak Akdeniz'in Yunan sularına ait olması gerektiğini düşünen bir ülkedir. Tarihsel süreçte biz onları sürmeden evvel hep bu coğrafyada bulunmuşlardır çünkü.
Yani bu durumda, savaşa taraf olmamış, (Türkiye'nin savaşa katılma durumu tamamen formalitedir.) bunun yanında zaten o dönemde Türkiye'ye ait olmayan, işgalci konumdaki ve 2. Dünya savaşında kaybeden tarafında olan İtalya'nın sahip olduğu adaların kazanan tarafta olan Yunanistan'a değil de Türkiye'ye teklif edilmesi pek çok açıdan mantıksızdır ki neredeyse aynı ülkeler 30 sene evvel ülkeni didik didik paylaşmaya yeltenmişlerdir.
Varsa böyle bir kaynak paylaşırsanız sevinirim.
Feridun Cemal Erkin, Dışişlerinde 34 Yıl kitabına bakarsanız anlarsanız.
Bu arada nüfus üstünlüğü her türlü bizdeydi yani biz 12 adalar olmasa da çoğu kısmının bize kalacağı kesindi. Araştırıp yorum yapın .
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Geri
Yukarı