Takıntıntılarınız var mı?

Dışarıda asla tuvaletimi yapmam, küçüğü bile :) bazen elimi yıkamak için gidiyorum, kapıyı asla elimle açmam peçete ile veya başkasının açmasını bekliyorum. İlk önce peçete ile musluğu açtıktan sonra peçete ile kapatıyorum ve elimin ıslak kalmasından hiç hoşlanmam. Çıkarken de ya peçete ile yada birisi varsa o çıktıktan sonra ayağımı koyup çıkıyorum tabi o peçete direkt çöpe gidecek ve bunun gibi birçok şey...
 
1- Hiçbir yerim yapış yapış olmamalı, portakal suyu, elma suyu, vesaire cildime değip yapış yapış yapmamalı.

2- Giydiklerim her zaman lekesiz olmalı, özellikle de meyve suyu ya da asitli, şekerli bir şeyler dökülmüşse direkt çıkartırım. Evdeysem eski giydiğimi direkt çamaşır sepetine atarım, dışarıdaysam yeni bir giysi satın alırım.

3- Giysilerim her zaman yeni temizlenmiş / yıkanmış olmalı. Aynı pantolondan, tişörtten, hoodieden ortalama üç adet alırım, aynı marka, aynı model, aynı desen. Özellikle okul zamanı genelde üniforma giymek yerine farklı, göze batmayacak şeyler giyerdim. Okul için dışarıdan aldığım giysilerden de 4 adet vardır, tam hatırlıyorum, yine her şeyleri aynı. Bir adet aynı pantolon dolabımda dururdu, yanında aynı tişört ve çoraplarla. Eğer 2'de yazdığım olay ya da benzeri bir şekilde yaşanırsa direkt gidip yedek olanları giyebilmem için. Diğerleri zaten her zaman temiz bir şekilde, günlük yıkanırdı ve odamda giyilmeye hazır şekilde beklerdi.

4- Eğer bir şeye ihtiyacım olduğunu hissediyorsam, onu en kısa zamanda temin etmem lazım.

• Sennheiser Momentum kullanıyordum, birden kablosuz kulaklık alma isteği geldi içime, okulda da fazlasıyla ihtiyacım oluyordu, gittim direkt düşünmeden AirPods aldım, şarj sıkıntısı da yaşatmıyordu. Sonrasında bilgisayarım için kullandığım kulaklığım kırıldı. AirPods'u kullanmadım çünkü Bluetooth adaptörüm güzel ses vermiyordu, ayrıca ses çok gecikmeli geliyordu. Hop, direkt profesyonel stüdyo kulaklığı edindim. Ama bu kulaklık da dışarının sesini alıyordu, yani özelliği oymuş, kulak kısmı kapalı değildi, stüdyoda kullanım amacı farklıymış kısaca. Durur muyum, hoop, bir Beats kulaklık edindim, idare ediyor, ihtiyacım geçti.

• Anakartımın ses devresi bozuldu, garantisi devam ediyordu. Ortalama 20 gün onu beklemek yerine gittim kaliteli bir stüdyo ses kartı aldım. bu sefer kullandığım mikrofon, ses kartına uyumlu değil diye bir de profesyonel stüdyo vokal mikrofonu satın aldım.

Ama işin garibi şu, bilgisayarımda hala HDD kullanıyorum, bileşenler fazla ısınıyor diye kasa almayıp, penceresi açık bir şekilde, kasayı yan yatmış biçimde kullanıyorum. Düşününce bunlar da ihtiyaç, ama tetiklenmiyorum. Belki de SSD'yi ihtiyaç olarak görmüyorumdur, bana dokunmuyor. Kasa almak için beklememin nedeni de taşınacak olmamız aslında, odamı tamamen yeni mobilyalarla döşeyeceğim, onlarla uyumlu bir kasa seçmek istiyorum, güzel bir ortam yakalamak için.

iPhone XR alacaktım, 6S'den sonra iPhone 7 Plus 128GB edinmeyi tercih ettim, bu da bir ihtiyaçtı benim için. Sanırım telefonla pek vakit geçirmediğim için bunda da tetiklenmedim ve tercihimi daha ideal bir cihazdan kullandım.

Ben bu yazdıklarımı takıntı olarak nitelendiriyorum, bir şeye ihtiyacım olduğunu hissediyorsam, aynı zamanda almam gerekiyormuş hissine de kapılıyorum. Ailemin maddi durumu konusunda fazlasıyla şanslıyım, umarım ileride olumsuz yönde etkilemez bu "ihtiyaç" takıntısı beni. Şu an pek olumsuz olarak etkilediğini düşünmüyorum, aldığım şeyler o kadar da pahalı şeyler değil.

Eskiden düşünüyordum, "Bu asgari ücretle çalışanların elinde nasıl iPhone X oluyor (o zamanlar X yeni çıkmıştı), çok mu memnunlar hallerinden, ben, annem ya da babam, paramız olmasına rağmen bunları kullanmazken..." diye, sanırım bu da bir çeşit takıntı. Ya da nasıl adlandırmak isterseniz. Ne kadar borç batağında olsalar da, onlara sahip olmak istiyorlar. O zamanlar ya bir kampanya vardı, ya da o kişiler gerçekten takıntılılardı, başka bir açıklama bulamıyorum, belki de ailelerinden para edinmişlerdir. "Ayranı yok içmeye..." diye devam eder bir söz, umarım doğrusunu biliyorumdur da doğru yerde kullanmışımdır. Bir şey bozulana ya da ihtiyaçlarını karşılayamayacak hale gelene kadar değiştirmiyorlar. Bir gün bozulursa ya da yetersiz kalırsa, bu sefer son model cihazlara / araçlara yelteniyorlar, o da uzun ömürlü olsun diye. Bence maddi durum el veriyorsa eskiye yeltenmektense en sağlıklısı bu. Konu neydi, ben nerelere gelmişim.
Yanlış anlama fakat kulaklık konusuna kafam takıldı, maddi açıdan sorunun yok anladığım kadarıyla, Allah inşallah bereketli kazanç verir ailenize, ben kiskanmadım fakat sana biraz üzüldüm, çünkü istediğin çoğu şeye aında sahip olma imkanın var bundan sıkılmıyor musun? Bence sıkılır bir insan, ben mesela şuan en iyi bilgisayarım olsun isterim fakat 1 sene sonra değiştiririm daha iyisini alırım, yani demek istediğim istediğin şeylere sahip olunca insan sıkılır bence, ben mesela zengin olmak şahsen istemiyorum, çünkü ekmek parasının kıymetini anlayamam diye düşünüyorum, mesela şu hayatta işçi olarak en değer verdiğim kişiler madenciler, zengin olsaydım onlar aklıma bile gelmezdi, yani yanlış anlama lütfen ama bence kendine bir limit koy, limitten kastım tamam istediğin eşyayı al fakat mesela 3 ayda bir al, bunu yaparak daha fazla zevk alırsın hayattan ve ekmek parasının kıymetini anlarsın, tabiki uygulayıp uygulamamak sana kalmış
  • Gece tırnak kesmem.
  • Açık veya kapalı olması sorun değil ama uyurken aralık kalmış dolap veya kapıdan hoşlanmam.
  • Yüzüme dönük ayna bulunan yerde uyumam.
  • Dik yürüyor muyum diye kontrol ederim.
  • Ter kokusu, ağız kokusu ve ağız şapırdatmak sinirlendirir beni.
  • Cahil ve salak adama tahammülüm yoktur. Bilmiyor veya hata yapıyor olması sorun değil ama ısrar ediyorsa hatasında kızarım bir süre sonra kızarım
Özür dilerim, benim de batıl inançlarım var sanırım biraz🤣
Seninki biraz korku ve her insanın genel olarak yaptığı şeyler, bence tırnak ve kapı bir de dik yürüme dışında takıntın yok, aynalardan korktuğun için orada uyumuyorsun değil mi
 
Son düzenleme:
Sitenin sahipleri bu siteye kural koymuşlar, Türkçe kurallarına uyulacak. Sizin gibi rahat insanlar öğrenemezse kendi dilinin kurallarını, çıkın siteden? Üye olup yazmayın kimseye? Kuralları sorgulayamazsınız çünkü koyarken zaten size sormamışlar, koymuşlar ve ister uyun ister kullanmayın, ya da cezalara razı olun demişler?

Dilimizi koruyacağız tabi ki. Hiç mi video izlemedin, hiç mi görmedin Ali Güngör'ün videolardaki diksiyonunu? Adamlar sadece forumda değil, videolarında, bize göründükleri alanda da böyleler.

Takıntımızı yazalım muhabbet edelim dedik gördüğüm ikinci yorumdan ayrı bir takıntım oldu.
 
Sürekli yaptığım şeyleri kontrol etme hastalığım var arkadaş. Bir yenemiyorum. Pubg oynarken sürekli grafik ayarlarına ses ayarlarına felan hep bakma isteğim oluyor.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı