Hesap Doğru,. Bu da İlk Mesajım
Öncelikle belirtmek isterim ki tüketici hukuku konusunda Mevzuat eğitimi almış olsam da malum bizler hukukçu değiliz. Bir Tüketici Derneğinin Kurucu Başkanı olmam nedeni ile hakem heyetinde komisyon üyesiyim bu nedenle ben de takıldığım her konuda ya Baro temsilcimiz ya da Ticaret odası temsilcimiz olan avukat arkadaşlarım ile veya ülkemizin birçok ilinde beni tanıyan seven destek veren diğer Avukat arkadaşlar ile istişare ediyorum konuları. Sizlere de bu şekilde destek olmaya çalışıyorum.
Yıllar içerisinde öğrendiğim en net şey, bizim hukuk sistemimizde hiç bir şeyin kesinliği olmadığı zira bilinçli muğlak durumlar var. Ucu açık yasa ve yönetmelikler vs.
Bahsi geçen konu önümüze çok geliyor. Ben heyete teknik görüş yazıyor olmakla birlikte karar yazısı da yazıp heyetin onayına sunuyorum ve kendi yazdığım karar yazılarında bu tarz durumlarda ısrarla AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞİMİ konusu üstünde duruyor, tüketicileri de bu yöne kanalize ediyorum.
Seçimlik hakları tartışmaya açık değil zira yasa da yönetmelik de (6502 ve SSH) bu konuda satıcıya seçme hakkı tanımıyor. Tüketici
Ayıpsız Misli dedi ise satıcı bunu yerine getirmekle mükelleftir, konu kapanmıştır.
Lakin burada işte o malum stok sorunu devreye giriyor fakat aynı zamanda devreye giren arka kapı bürokrasisi oluyor.
Buna göre 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu İkincil mevzuat şunu söyler ''(4)Sipariş konusu mal ya da hizmet ediminin yerine getirilmesinin imkansızlaştığı hallerde satıcı veya sağlayıcının bu durumu öğrendiği tarihten itibaren üç gün içinde tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile bildirmesi ve varsa teslimat masrafları da dâhil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri bildirim tarihinden itibaren en geç on dört gün içinde iade etmesi zorunludur. Malın stokta bulunmaması durumu, mal ediminin yerine getirilmesinin imkânsızlaşması olarak kabul edilmez.'' Ve devamında aslında kimsenin satıcıyı mal satışına zorlayamayacağı kısmına gelir. Neyse ki bu durum satışlara atıftır.
Bu arka kapı bürokrasisini kaçış yolu gibi kullanmayı tercih ediyor olsalar da heyet olarak bizlerin de çok sağlam karşı argümanlarımız var.
Yazdığım birçok kararda ben konunun içerisinde Türk Medeni kanunu 2 inci maddeyi bile dahil ettiğim olmuştur ve konu satıcı tarafından mahkemeye gitmesine rağmen Sn Hakim, heyetin kararını doğru bulmuştur.
Evet doğru, ucu açık kanun maddeleri fakat tüketici haklı olduğu sürece aynı ucu açıklıkları biz de kullanıyoruz elimizden geldiğince.
Konu sahibi arkadaşın mevzusu her şekilde malın ya kendisi ya da ayıpsız misli ile değişir,
buna yanaşmayan firmaya selamımı iletin ve kendilerine icra iflas kanunu madde 58 ve 89 u hatırlatın.
Her şey bir hakem heyeti kararı ve İcra müdürlüğüne verilecek 60tl dosya masrafına bakar.
Siz en fazla birkaç ay bekleyerek zarar edersiniz lakin eğer 'STOK YOK'' konusunda ısrar ederlerse
cebri icra yoluyla üst modelini, yanınızda icra memuru ile birlikte gidip vitrinden kendi ellerinizle de alabilirsiniz.
İşi oralara vardırmak niyetindeler ise bana ulaşın, dilekçenizi kendi ellerimle hazırlarım içiniz rahat olsun.
Yeter ki siz haklı olun