Maybach
Kilopat
- Katılım
- 18 Ekim 2015
- Mesajlar
- 2.095
- Makaleler
- 2
- Çözümler
- 3
Evet, bu sene TEOG adlı bir sınavım var. Açıkcası korkuyorum, ailemin bana verdiği emeklerin, o kadar masrafın, vs boşa gidip heba olacağından. Bu sınavda gerçekten iyi bir puan almak istiyorum, gerçekten. Ama sorun şu ki, test çözeceğim diyip hep üşeniyorum, tekrar yapacağım diyorum ama bir şey oluyor ve yapmıyorum ısrarla. Okuldan TEOG'a hazırlanmak için plan verdiler. İşte, okuldan gel tekrar yap, ödevlerini yap, test çöz, daha sonra kitap oku gibisinden. Haftalık en az 500 soru çözmem lazımmış. Hatta hoca 'Bunları adam gibi uygulayın, eğer TEOG'dan 450 üstü puan almazsanız, parasını verip sizi kolejde okutacağım' dedi o kadar kesin konuştu. İlk 1 hafta uyguladım, 2 haftadır hiç uygulayasım gelmiyor, hep kaçınıyorum. Lütfen bir çözüm yolu felan bulun arkadaşlar.
4. sınıfa kadar çok fazla çalışkandım, okul 1.'si olmuştum hatta. Şöyle de oldu, 2. sınıfta iken aileme 'Sizin oğlunuz çok zeki, bunu 3. sınıfa atlatmak istiyoruz, eğer sizde kabul ederseniz' demişlerdi. Ailem bana sordu. Ben kabul etmedim çünkü öğretmenimi ve sınıfımı çok seviyordum ayrılmak istemedim.
Her neyse, sonrasında 4+4+4 sistemi geldi zaten. Okuldan ayrılıp başka bir okula geçtim, imam hatip. Sonrasında ise başladı 'kötü hayat'. Yani evet imam hatip güzel bir yer dinini felan öğreniyorsun ama sorun okul değildi. Ne oldu artık bilmiyorum ama 5. sınıfa gelince, 'sınıfın en konuşkanı, en yaramazı' listeleri arasındaydım. Ailemi bile aramışlardı, ve sene sonu gördüm. Teşekkür alıp geçmiştim. İlk teşekkürüm, ilk kötü senemdi. Ama üzülmemiştim tabi ki o zamanlar, nasıl olsa seneye hallederim diye. Ama gelin görün,
5,6,7'den beri ortalamam 70-77 arası sürünüyor ve çok konuşuyordum. Bu sene biraz düzelttim ve artık gerçekten düzelteceğim bu sene her şeyi dedim ama ne fayda. Tamam, derslerde konuşmayı bıraktım eskisi kadar konuşmuyorum çok fazla ama geçen matematik sınavı olduk. Çok düşük bir not aldım. Kaç senedir hep böyle gidiyor. Bıktım artık, toparlanmak istiyorum. 8. sınıf düzelttim her şeyi aslında. Konuşmuyorum, yaramazlık da yok, dersleri de dinliyorum ama artık neler oluyor, bitiyor, bilmiyorum. Bana lütfen yardım edin.
Ama Türkçe'm ilk defa geçen sene 4 gelmişti, onun dışında hep 5 geldi. Türkçe çok basit geliyor bana. Kolaylıkla halledebiliyorum. Her neyse arkadaşlar, geçen de dışarı da arkadaşlarımla konuşuyorduk, (eski sınıf arkadaşlarım, sınıf olmadığından dolayı bizim sınıfımızı dağıtmışlardı) Hep onlarla takılıyorum, hiçte istemedik dağılmayı ama yapacak bir şey olmadı. Her neyse, koridor da durduk muhabbet ediyorduk, bende bizim sınıftan Türkçe hocasının çıktığını gördüm ve yanına koşup, 'Hocam ne dediniz? Ben sınıfta yoktum da) dedim. Hoca da önemli bir şey değil dedi ve bana şunları dedi;
(2 senedir Türkçe hocamız, beni baya sever)
- Oğlum, sen çok zeki bir adamsın. Bak, belki sınıftakiler seni kale almayabilir ama ben bunu sende farkettim. Ben bunları herkese söylemem dedi. Bak eğer çalışırsan bunu çok kolaylıkla yapabilirsin, bu senin elinde dedi. Test çözüyor musun diye sordu. Eğer maddi durumunuz felan kötü ise test kitabını ben alabilirim dedi. Ben de hayır hocam test kitaplarım var, çözüyorum dedim, (Uyguladığım ilk hafta)
- Arkadaşlar bir de aklıma şu takılıyor, bende sosyal fobi sıkıntısı var, bilmiyorsanız Google'da aratın, cidden kötü bir şey. Özgüven problemim var. Zaten sosyal fobi olunca otomatik doğuyor bu. 5. sınıfta oluştu bu problem. Utanma hastalığıdır. Etrafındakilerin senin hakkında ne düşündüklerini hep düşünürsün istemeden. Salak diyeceksiniz ama, ben bu hastalık yüzünden dışarıya çıkamıyorum okulda, evet. Okulda hep içeride takılırım. Dışarı hiç çıkmam, çıkamam. Tam salak diyeceksiniz ama, kantine bile gidemiyorum utançtan. Arkadaşım var bir tane, para ile yolluyorum onu. Çok kötü bir şey arkadaşlar bu sosyal fobi. İnsanlar içinde rahat olamama, rahat davranamama, sürekli olarak ortamda iken birilerinden utanma. Bıktım artık. 5. sınıftan beri bu problemle karşı karşıyayım. Diyorum ki bu problem yüzünden mi ben başarı elde edemiyorum?
5. sınıfta nereden geldi? Bilmiyorum ama tahmin ettiğim kadarıyla, ben ilk defa servise yazılmıştım, ve serviste tek küçük bendim. O zamanlar imam hatip 5. sınıfta ilk olduğu için imam hatip lisesinde kullanılmayan bir sınıftaydık, mevcudumuz azdı. Yani liseliler ileydik. Her neyse, serviste büyük ablalar abiler vardı. Onlardan acaip utanırdım ve hiç konuşmazdım, hep arkada erkek abilerle takılırdım. Onlardan utanmıyodum. Konuşurlardı arkada benimle. Büyük abla vardı 2 tane, beni çok severlerdi. Hep gelip yanaklarımı sıkar, öper 'çok tatlısın aşkım, sevgilim' diye konuşurlardı. Tabi ben utançtan yerin dibine girerdim. Hep kaçınırdım hiç konuşmazdım onlarla. Öyle öyle oluştu diye düşünüyorum. Ne düşünüyorsunuz?
- Ayrıca çok güzel taklit yaparım. Arkadaşlarım felan hep söyler, ablam da söylüyor. Ara sıra tek olduğum zamanlar kendi kendimi test ederim. Ama cidden bunu farkettim ben. Oyunculuk yeteneğim var, ablam felan da söyler. İyi taklit yapan zaten iyi oyuncu olabilir değil mi? Olmakta çok istiyorum hatta, büyük hayallerimden. Ama bilmiyorum tabi bu sosyal fobi ile nasıl olacak?
- Söz yazıyorum. Bir gün memlekete gittiğimizde oturup bahçede müzik dinliyordum. Birden böyle söz düştü aklıma. Ama kendi yazdığım tabi ki. Birden ilham geldi öyle. Söz yazma yeteneğim olduğunu anladım o zaman. Sonrasında ise durmadan söz yazdım, hep not ettim bunları bir kenara. Hatta size şöyle deyim, uzun uzun sözler yazdım, internetten biriyle çıkıyorum, ama sahte kimlik ile. Yaşımı da büyük sanıyor. Kız resmen sözlerime aşık oldu, öyle böyle değil baya aşık. Bakın kendimi övmek gibi olmasın, büyük ihtimalle biraz öyle oldu ama ben de farkettim bunu. Kıza attığım mesajlara bir baktım, uzun uzun büssürü var. Hepsini de öyle oturup yazdım, hiç bir yerden alıntı yapmadan. Zaten bugüne kadar Facebook olsun, Whatsapp olsun hep kendi sözlerimi koyardım duruma felan. Oturur yazardım, yazdıkça yazasım geliyor.
Durum bu arkadaşlar, her şeyi anlattım çünkü enine boyuna bilesiniz ki konuyu bana yardım edesiniz, ben artık cidden bıktım.
4. sınıfa kadar çok fazla çalışkandım, okul 1.'si olmuştum hatta. Şöyle de oldu, 2. sınıfta iken aileme 'Sizin oğlunuz çok zeki, bunu 3. sınıfa atlatmak istiyoruz, eğer sizde kabul ederseniz' demişlerdi. Ailem bana sordu. Ben kabul etmedim çünkü öğretmenimi ve sınıfımı çok seviyordum ayrılmak istemedim.
Her neyse, sonrasında 4+4+4 sistemi geldi zaten. Okuldan ayrılıp başka bir okula geçtim, imam hatip. Sonrasında ise başladı 'kötü hayat'. Yani evet imam hatip güzel bir yer dinini felan öğreniyorsun ama sorun okul değildi. Ne oldu artık bilmiyorum ama 5. sınıfa gelince, 'sınıfın en konuşkanı, en yaramazı' listeleri arasındaydım. Ailemi bile aramışlardı, ve sene sonu gördüm. Teşekkür alıp geçmiştim. İlk teşekkürüm, ilk kötü senemdi. Ama üzülmemiştim tabi ki o zamanlar, nasıl olsa seneye hallederim diye. Ama gelin görün,
5,6,7'den beri ortalamam 70-77 arası sürünüyor ve çok konuşuyordum. Bu sene biraz düzelttim ve artık gerçekten düzelteceğim bu sene her şeyi dedim ama ne fayda. Tamam, derslerde konuşmayı bıraktım eskisi kadar konuşmuyorum çok fazla ama geçen matematik sınavı olduk. Çok düşük bir not aldım. Kaç senedir hep böyle gidiyor. Bıktım artık, toparlanmak istiyorum. 8. sınıf düzelttim her şeyi aslında. Konuşmuyorum, yaramazlık da yok, dersleri de dinliyorum ama artık neler oluyor, bitiyor, bilmiyorum. Bana lütfen yardım edin.
Ama Türkçe'm ilk defa geçen sene 4 gelmişti, onun dışında hep 5 geldi. Türkçe çok basit geliyor bana. Kolaylıkla halledebiliyorum. Her neyse arkadaşlar, geçen de dışarı da arkadaşlarımla konuşuyorduk, (eski sınıf arkadaşlarım, sınıf olmadığından dolayı bizim sınıfımızı dağıtmışlardı) Hep onlarla takılıyorum, hiçte istemedik dağılmayı ama yapacak bir şey olmadı. Her neyse, koridor da durduk muhabbet ediyorduk, bende bizim sınıftan Türkçe hocasının çıktığını gördüm ve yanına koşup, 'Hocam ne dediniz? Ben sınıfta yoktum da) dedim. Hoca da önemli bir şey değil dedi ve bana şunları dedi;
(2 senedir Türkçe hocamız, beni baya sever)
- Oğlum, sen çok zeki bir adamsın. Bak, belki sınıftakiler seni kale almayabilir ama ben bunu sende farkettim. Ben bunları herkese söylemem dedi. Bak eğer çalışırsan bunu çok kolaylıkla yapabilirsin, bu senin elinde dedi. Test çözüyor musun diye sordu. Eğer maddi durumunuz felan kötü ise test kitabını ben alabilirim dedi. Ben de hayır hocam test kitaplarım var, çözüyorum dedim, (Uyguladığım ilk hafta)
- Arkadaşlar bir de aklıma şu takılıyor, bende sosyal fobi sıkıntısı var, bilmiyorsanız Google'da aratın, cidden kötü bir şey. Özgüven problemim var. Zaten sosyal fobi olunca otomatik doğuyor bu. 5. sınıfta oluştu bu problem. Utanma hastalığıdır. Etrafındakilerin senin hakkında ne düşündüklerini hep düşünürsün istemeden. Salak diyeceksiniz ama, ben bu hastalık yüzünden dışarıya çıkamıyorum okulda, evet. Okulda hep içeride takılırım. Dışarı hiç çıkmam, çıkamam. Tam salak diyeceksiniz ama, kantine bile gidemiyorum utançtan. Arkadaşım var bir tane, para ile yolluyorum onu. Çok kötü bir şey arkadaşlar bu sosyal fobi. İnsanlar içinde rahat olamama, rahat davranamama, sürekli olarak ortamda iken birilerinden utanma. Bıktım artık. 5. sınıftan beri bu problemle karşı karşıyayım. Diyorum ki bu problem yüzünden mi ben başarı elde edemiyorum?
5. sınıfta nereden geldi? Bilmiyorum ama tahmin ettiğim kadarıyla, ben ilk defa servise yazılmıştım, ve serviste tek küçük bendim. O zamanlar imam hatip 5. sınıfta ilk olduğu için imam hatip lisesinde kullanılmayan bir sınıftaydık, mevcudumuz azdı. Yani liseliler ileydik. Her neyse, serviste büyük ablalar abiler vardı. Onlardan acaip utanırdım ve hiç konuşmazdım, hep arkada erkek abilerle takılırdım. Onlardan utanmıyodum. Konuşurlardı arkada benimle. Büyük abla vardı 2 tane, beni çok severlerdi. Hep gelip yanaklarımı sıkar, öper 'çok tatlısın aşkım, sevgilim' diye konuşurlardı. Tabi ben utançtan yerin dibine girerdim. Hep kaçınırdım hiç konuşmazdım onlarla. Öyle öyle oluştu diye düşünüyorum. Ne düşünüyorsunuz?
- Ayrıca çok güzel taklit yaparım. Arkadaşlarım felan hep söyler, ablam da söylüyor. Ara sıra tek olduğum zamanlar kendi kendimi test ederim. Ama cidden bunu farkettim ben. Oyunculuk yeteneğim var, ablam felan da söyler. İyi taklit yapan zaten iyi oyuncu olabilir değil mi? Olmakta çok istiyorum hatta, büyük hayallerimden. Ama bilmiyorum tabi bu sosyal fobi ile nasıl olacak?
- Söz yazıyorum. Bir gün memlekete gittiğimizde oturup bahçede müzik dinliyordum. Birden böyle söz düştü aklıma. Ama kendi yazdığım tabi ki. Birden ilham geldi öyle. Söz yazma yeteneğim olduğunu anladım o zaman. Sonrasında ise durmadan söz yazdım, hep not ettim bunları bir kenara. Hatta size şöyle deyim, uzun uzun sözler yazdım, internetten biriyle çıkıyorum, ama sahte kimlik ile. Yaşımı da büyük sanıyor. Kız resmen sözlerime aşık oldu, öyle böyle değil baya aşık. Bakın kendimi övmek gibi olmasın, büyük ihtimalle biraz öyle oldu ama ben de farkettim bunu. Kıza attığım mesajlara bir baktım, uzun uzun büssürü var. Hepsini de öyle oturup yazdım, hiç bir yerden alıntı yapmadan. Zaten bugüne kadar Facebook olsun, Whatsapp olsun hep kendi sözlerimi koyardım duruma felan. Oturur yazardım, yazdıkça yazasım geliyor.
Durum bu arkadaşlar, her şeyi anlattım çünkü enine boyuna bilesiniz ki konuyu bana yardım edesiniz, ben artık cidden bıktım.