Tesadüf imkansızlık olasılığı

Hangi konuda yetersiz?
Niye bilimsel metoduna güveniyorsunuz ? Yani nasıl güvenebiliyorsunuz ?
Hayir. Nereden bilim ogreniyorsun su an cok merak ediyorum.

Kaynak birakir misin buraya, bilimsel kontekste "Kaos" ' un formulsuz, kuralsizlik anlamina geldigini gosteren?

Cunku iddianin temeli bu ve %100 yanlis.
Bence sizin düşüncenize göre tesadüf yok. Yani alejiniz var gibi. Eğer bu yaşadığımız alanda bir yaratıcı olmadan açıklamaya çalışırsanız bu kez belli kavramları ilah edinirsiniz.
 
Niye bilimsel metoduna güveniyorsunuz ? Yani nasıl güvenebiliyorsunuz ?

Bence sizin düşüncenize göre tesadüf yok. Yani alejiniz var gibi. Eğer bu yaşadığımız alanda bir yaratıcı olmadan açıklamaya çalışırsanız bu kez belli kavramları ilah edinirsiniz.
Bilimsel metoda nasıl ve ne kadar güvenebileceğini bilimsel metodu bilen kişi sormaz zaten. Bugün bildiğin bilgiler aradan geçen bir asır sonra yanlışlanabilir veya eksikleri çıkabilir. Bilimsel bulguların ileride yanlışlanacağını ve bunlara güvenmenin boş olduğunu iddia edenlerse oturdukları yerde armut gibi kalırlar.
Neden belli kavramları ilah edinelim? İlah dediğin belli özelliklere sahiptir, İlah değişmeyen bir kavramdır. Bilimsel kavramlarsa kendini günceller, bir nevi sürekli geliştirilen bir makine gibi. Birileri bilimsel kavramlara güvenip onlarla çalıştığında bu gelişim sağlanıyor ve yanlışlar/eksikler ortaya çıkıyor, senin deyiminle "ilahlarında dahi kusur buluyorlar inanabiliyor musun!"
 
Niye bilimsel metoduna güveniyorsunuz ? Yani nasıl güvenebiliyorsunuz ?

Bence sizin düşüncenize göre tesadüf yok. Yani alejiniz var gibi. Eğer bu yaşadığımız alanda bir yaratıcı olmadan açıklamaya çalışırsanız bu kez belli kavramları ilah edinirsiniz.

Su durumda bilimsel metodolojiyi tartisacagim son insansin, sorulan sorulara kacamak cevaplar veriyorsun ya da hic vermiyorsun. Yazdigin yazilar da kendi fikirlerin degil, sagdan soldan ogrendigin seyler gibi, cunku 1 adim derinlesince mevzu bilgin ya da muhakemen yeterli gelmiyor, konuyu saptiriyorsun.

Tartismak mi istiyorsun? O halde iddialarinin altini doldurabildigini gostermen gerek.

Mesela:

Kaosta kanun bulamazsınız, kaosta olaylar formülize edilemez.

Buna kaynak istedik, hala gondereceksin... Kaosun tanimini bilmiyorsun bilimsel kontekste.

Yani senin düşüncene göre kağıtta yazılan bir cümle bir varlık tarafından değil türkçe kurallarıyla oluşmuştur.

Bunu yazdigim yazilardaki hangi kismi referans alarak yazdigini sordum onceki 2 mesajimda da, hala cevap veremedin. Sirf bu yaziyi yazmak icin yazmissin gibi bir izlenim biraktin bende.

Dedigim gibi, sana bilimsel metod ile ilgili fikirlerimi yazarim ama cok yuksek ihtimalle yine alti bos cikacak, cunku yazdiklarin bir yerlerden okuyup etkilendigin fikirler, sen kendin ulasmamissin onlara. Bende biraktigin izlenim bu. O yuzden tartismak istiyorsan ustteki sorulara cevap bekliyorum. Vermezsen tartismak istemedigini ya da cevap veremedigini varsayip ben de cevap yazmayacagim.
 
Yani bana bir elektronun neden yükseltgenme eğilimde bulunduğunu açıklayabileceğini iddia ediyorsun?
Bunu yazdığından beri araştırıyorum, bulabildiğim şeylerin kısa ve öz hali bu:

Atomların birçoğu enerji seviyelerini minimumda tutmak için uğraşır ve molekül ya da bileşik oluşturmak için saldırı pozisyonundadır. Neden enerji seviyesi düşük olmak zorunda? Çünkü atom bir noktadan sonra bünyesindeki enerjiyi kaldıramaz ve yok olur. Bir nevi senin çok enerjik olduğun bir günde hareketle o enerjiyi atmak ve daha stabil hale gelmek istemen gibi. Özellikle alkali metaller ve halojenler bu konuda oldukça reaktif gruplardır. İşte atomlarda da eğer orbitallerinde boşluk varsa rahat duramazlar. Kararlı yapıda olmak isterler. Minimum enerji seviyesini kararlılık sağlar ve orbitaller durur. Kendinin oldukça dingin olduğun bir andaki yaptıklarını düşün. Sakinsindir ve rahatsındır. Atomlar da böyle aynen. Soygazlar bu en iyi örnektir.

Ehh atom bu kadar reaktifken enerjisi de dengesizdir ve karşısına çıkan atomlarla uygun elektron alışverişleri yaparak stabil kalmaya ve yapısını korumaya uğraşır. Bu sebeple eğer alkali metalse genelde halojenlere elektron verir ve indirgenir, yani üzerindeki enerjiyi atar. Halojenler de elektronu alarak kendisini kararlı yapıya getirir.

Yükseltgenmenin sebebi tamamen bu. Tabi bir kimyacı olsa daha detaylı açıklar ama umarım yardımcı olmuştur.
Niye bilimsel metoduna güveniyorsunuz ? Yani nasıl güvenebiliyorsunuz ?
Çünkü gözlem ve deney içeriyor. Bilimsel Metodun ne olduğunu bilseydiniz sormazdınız diye tahmin ediyorum.
1615233103145.png

Bu kadar basit. Test ediliyor.
 
Niye bilimsel metoduna güveniyorsunuz ? Yani nasıl güvenebiliyorsunuz ?

Bence sizin düşüncenize göre tesadüf yok. Yani alejiniz var gibi. Eğer bu yaşadığımız alanda bir yaratıcı olmadan açıklamaya çalışırsanız bu kez belli kavramları ilah edinirsiniz.
Bilimsel yöntemin neden verimli ve doğru bir yöntem olduğuna gelirsek:

Şimdiye kadar ki bütün teknolojimiz ve bilgi birikimimiz bu yöntem sayesinde oluşmuştur. Şu an bilgisayarın doğru çalışıyorsa veya yüksekten bırakılan bir cisim her saniye 9.81 m/s hızlanıyorsa bu bilimsel yöntem sayesinde gerçekleşmiştir. Şu an ki dünyamızda gerçekleşen her şey (içten yanmalı motorların işlemesi, uyduların dünya üzerinde ki hareketi, odada ki ampulün yanabilmesi...) bilimsel yöntemin yüz yıllar boyunca uygulanması sayesinde gerçekleşmiştir. Bu yönteme güvenmeyelim de neye güvenelim?
 
Bilimsel yöntemin neden verimli ve doğru bir yöntem olduğuna gelirsek:

Şimdiye kadar ki bütün teknolojimiz ve bilgi birikimimiz bu yöntem sayesinde oluşmuştur. Şu an bilgisayarın doğru çalışıyorsa veya yüksekten bırakılan bir cisim her saniye 9.81 m/s hızlanıyorsa bu bilimsel yöntem sayesinde gerçekleşmiştir. Şu an ki dünyamızda gerçekleşen her şey (içten yanmalı motorların işlemesi, uyduların dünya üzerinde ki hareketi, odada ki ampulün yanabilmesi...) bilimsel yöntemin yüz yıllar boyunca uygulanması sayesinde gerçekleşmiştir. Bu yönteme güvenmeyelim de neye güvenelim?
Bir metodun doğru olup olmadığını o metodla ortaya çıkardığınız ürünlerle test edemezsiniz. Çünkü o metod size göre işlediğinde,çalıştığında bu daima sizin o üründen hayal ettiğiniz şeye nispetten oluyordur. O ürünün gerçek potansiyeline nispeten değil. Eğer sizin sınırlı ve sığ hedefleriniz varsa,kullandığınız metodla yaptığınız işler ne kadar güzel ve işe yarar olursa olsunlar asla sizin hedeflerinizden yüksek olamazlar.
Hayir. Nereden bilim ogreniyorsun su an cok merak ediyorum.

Kaynak birakir misin buraya, bilimsel kontekste "Kaos" ' un formulsuz, kuralsizlik anlamina geldigini gosteren?

Cunku iddianin temeli bu ve %100 yanlis.
Birbirinden habersiz trilyonlarca parça şu anda neden ve nasıl aynı kurallara uyabiliyorlar?
Eğer sen yaratıcıyı kabul etmezsen bütün bunlara tesadüf dersin. Ayrıca Bilim hala yapılabiliyorsa onun bazı şartları var mesela ön kabul dediğimiz şey. Bunu araştırabilirsin. Eğer hala evrenin tesadüfen ile oluştuğuna inanırsan var olan formüller neden her atom için geçerli olduğunu açıklamalısın? Kaos dediğimiz şey rastgele ve tesadüf demektir. Böyle bir ortamda tek bir formül bile oluşması mümkün değildir. Size verilen kavramları sorgulayın.
 
Birbirinden habersiz trilyonlarca parça şu anda neden ve nasıl aynı kurallara uyabiliyorlar?
Defalarca anlattık, bir daha anlatalım. Fizik kanunları, evrenin dokusu sayesinde ortaya çıkan şeylerdir. Kuantum dünyası haricinde bu kanunlar evrendeki her yerde geçerlidir. Çünkü evren her yerde evren.
Eğer sen yaratıcıyı kabul etmezsen bütün bunlara tesadüf dersin.
Yok, ezberleyip gelmişsin. 7 sayfadır aynı argümanlar. Bilimde tesadüfe yer yoktur. Evrimde bile tesadüf denmez, denemez. Çünkü bir sürü çevresel etken vardır. Bunları gözlemlersek bunun "tesadüf" olmadığını anlarız.
Eğer hala evrenin tesadüfen ile oluştuğuna inanırsan var olan formüller neden her atom için geçerli olduğunu açıklamalısın?
Evren tesadüfen oluşmadı. Çoklu evrenler hipotezini bilir misin? Evren düzende olduğu için biz buradayız, biz burada olduğumuz için düzenli değil. Çünkü determinist bir evren. Evrenin düzenli olması lazım, çünkü fizik kanunları var.
Kaos dediğimiz şey rastgele ve tesadüf demektir.
Bunu da 15 kere anlattık. Bir kaynak ver, kaosun rastgele ve tesadüfen olduğuna dair. Bak bir daha alıntılıyorum aynı mesajı.
Evrendeki "kaos ve düzen" sözlük anlamındaki kaos ve düzenden farklı. Geçenlerde birine yazmıştım, oradan kopyalayıp atıyorum.

Düzen yok, tamam kaosun altında bir düzen yatıyor ama sözlük anlamındaki veya senin dediğin gibi bir düzen değil.

Evrendeki düzensizlik hala düzenden daha fazla hem de daha yüksek olasılıklı.
Entropi dediğimiz kavram da bu zaten.
Evet şu an görünen durumla determinizm sayesinde her şey neden-sonuca bağlı bir zorunluluk içeriyor ancak maddenin belirli hareketleri var. Kaos ve rastlantısallık yüzünden bu zorunluluk altında öngörülemez olaylar gerçekleşiyor.
Laplace'ın şeytanı bu duruma güzel örnek, metaforik olarak ele alırsak.
Ayrıca kuantum dünyasını hala bilmiyoruz, indeterminist olabilir. Hatta evrenimiz bile olabilir.
Evrende maddenin belirli hareketleri olduğu için, bizim gözlemlediğimiz teoriler ve kanunlar dahilinde işliyorlar evet, kaosun altında bir düzen yatıyor mu evet. Ama hala çok kaotik bir ortam, öngörülemez. Zaten bir düzene oturamadan yok olması olası.

Yani evren "düzenli" olmalı, bunun için bir yaratıcıya gerek yok.
Size verilen kavramları sorgulayın.
Sen sorgula. Argüman ezberleyip geliyorsun, biz karşı argüman sunuyoruz; yine aynı argümanı söyleyip bize araştırmamızı ve sorgulamamızı söylüyorsun.
Böyle bir ortamda tek bir formül bile oluşması mümkün değildir
Çoklu evrenler hipotezi diyorum yine. Ortaya çıkan her evren başarılı olamıyor, bizim evrenimiz başarılı olanlardan birisi. Big-Bang öncesine dair en çok kabul gören hipotez budur.

İnancın aklının ve beyninin önüne geçiyor. Şu an sunduğun argümanların "evren düzenliyse bir tasarımcıya ihtiyaç vardır, bu kalemin bile bir yaratıcısı varsa evrenin nasıl olmasın?" Bu iki argümandan hiçbir farkı yok.

Lütfen, argüman ezberleyip gelme. Argümanına bir cevap veriyoruz. Sen aynı argümanı papağan gibi tekrar ediyorsun. Madem bu kadar dogmatik görüşlüsün, ben de bir şey sorayım. Tanrın nasıl oluştu? Zamanın oluşumundan önce (Yani evrenin oluşumundan önce) bir hiçlik vardı, hiçbir şey olamaz yani. Nasıl oluştu tanrı? Bunu kesin ve net bir şekilde cevaplarsan tamam diyeceğim.
 
Bir metodun doğru olup olmadığını o metodla ortaya çıkardığınız ürünlerle test edemezsiniz. Çünkü o metod size göre işlediğinde,çalıştığında bu daima sizin o üründen hayal ettiğiniz şeye nispetten oluyordur. O ürünün gerçek potansiyeline nispeten değil. Eğer sizin sınırlı ve sığ hedefleriniz varsa,kullandığınız metodla yaptığınız işler ne kadar güzel ve işe yarar olursa olsunlar asla sizin hedeflerinizden yüksek olamazlar.
O zaman hangi yöntemi izleyelim?
 

Geri
Yukarı