TOGG araba hakkında düşünceleriniz nedir?

Türkiye'de nitelikli üretim sorunu yok, bir sürü alanda Dünya çapında üretim ve ihracat yapılabiliyor.
Üretim derken markalaşmadan bahsettim. Ülkede fındık diye bir bitki var. (Bunu üretmek için AR-GE'ye falan da gerek yok.) Ama bütün dünyada parayı Nutella kazanıyor.

Fındık krema markası çıkarılamayan bir ortamda elektrikli otomobil markası çıkarılmaya çalışması çok komik. İstediğin kadar süslü cümlelerle TOGG savunmaya devam et.
 
Üretim derken markalaşmadan bahsettim. Ülkede fındık diye bir bitki var. (bunu üretmek için ar-ge'ye falan da gerek yok.) Ama bütün dünyada parayı nutella kazanıyor.

Fındık krema markası çıkarılamayan bir ortamda elektrikli otomobil markası çıkarılmaya çalışması çok komik. İstediğin kadar süslü cümlelerle TOGG savunmaya devam et.

Tarım ülkesiyken gri listeye alınıp bataklık ülkesi olmuşuz. Hammedeleri de sanki kendimiz işliyor üretiyor gibi sanayi anlamında kalkınmaya çalışıyoruz. Mertliklerle destanlarla dalgalanan bayrağımız başka ülkelerde yolsuzluklarla akla geliyor. Devletin projesiymiş belediye başkanlığı seçiminde bile başkanlığı devrederken bir sürü veri yakıldı saklandı. Sanıyor musunuz devlet adamları değişince bu projenin devrolacağını.Şahıslar devam ettirecekler elbette.Şuan Binali Yıldırım'ın servetinin nereden geldiği bilinmediği gibi.
 
@burakbas 70 ve 80'lerde kurulan şirketler nasıl bugünlere farklı iktidarlardan geçerek geldilerse, gelecekte de bu şekilde devam edecektir. ASELSAN, TUSAŞ, HAVELSAN, TEI, TUBİTAK gibi şirketlerimiz bir iktidara endekslenemeyecek kadar büyük ve kadimdir. Her ne kadar insanları siyasi görüşüne göre sınıflandırmayı sevmesem de, bu şirketlerde bulunan birçok kişinin iktidar ile ters düşüncede olduğu da bir gerçektir. Zira bu kişilerin oralarda çalışma amacı siyasi ya da iktidar-vari bir amaç değil, ülkenin kalkınmasıdır.

Bunun yanında sürekli üniversite öğrencilerine imkan verilememesinden yakınıyoruz. Evet, ne yazık ki bu büyük bir sorun ancak çözümü eğitimde değil. Bozuk olan bir sistemin bir anda kendini düzeltebilir hale gelmesini bekleyemezsiniz. TOGG örneğinin AR-GE kısmından yola çıkarak üniversiteli gençlere ve yeni mezunlara sağlayabileceği imkanlardan bahsettim ancak bu argüman hala karşıma çıkıyor.

Bu ülkedeki mevcut eğitim kendi kendini düzeltemez. Üniversiteli gencin kendini geliştirip, akabinde de hem kendini ileriye taşıması hem de dönüp içinden çıktığı sistemi ayağa kaldırması, yapılabilecek tek şey. Bunun içinde gerek Tarım ve Sanayi gibi alanlarda gençlere imkan sağlayabilecek ve gençlerin AR-GE yapmasını sağlayabilecek özel sektör girişimlerinin kurulması gerekiyor. Eğitim sistemimiz ancak içinden çıkan iyi insanlara ülke içinde iyi fırsatlar verilirse ve bu insanlar dönüp içinden çıktıkları sistemi düzeltirlerse, adam olabilir. Benim tezim budur, ve öznel bir tezdir.

Bunun dışında tarımın durumunu gösterip, bir otomotiv girişimine karşı antitez üretemezsiniz. O, Türkiye'nin başka bir problemi. Otomotiv ve özellikle elektrikli/otonom otomotiv sektörü ise Türkiye'nin başka bir eksiği ve gelişebileceği alan.

Burada özellikle elektrikli otomobillerin daha yeni yaygınlaşıyor oluşu ve birçok ülkenin/şirketin bu alana yeni yeni yatırımlar yapıyor oluşu, Türkiye'nin otomotiv alanındaki geri kalmışlığını nötrleme imkanı tanıyor. Bu, kaçırılmaması gereken bir fırsat. TOGG olmasa bile ister girişim olsun ister üniversite projesi; ister komple araba olsun ister o arabayı kontrol edecek otonom beyin, elbet Türkiye'den de bir şeyler çıkacak. Bu, engellenemez.

Konuda daha üniversite nedir bilmeyen, hayatında proje yapmamış, bir proje için sabahlamamış, projede yokluklara rağmen bir noktadan bir noktaya gelmeyi deneyimleyememiş kişiler var. Bu hem yazdıkları içi boş mesajlardan hem de forumdaki başka mesajlarında kendilerini düşürdükleri durumlardan belli oluyor. Bu forumda bugüne kadar kimseyi yargılayarak ya da sınıflandırarak konuşmadım. Ancak unutmamamız lazım ki Türkiye bu forumdan ve sizin, bizim basit görüşlerimizden ibaret değil.

Bırakın TOGG'u, yapılan İHA/SİHA'lar için bile "benim vergilerim neden bunlara gidiyor" diyebilirsiniz. Bu bir vatandaşın en büyük hakkıdır. Nitekim Almanya'da da benzer bir olay oldu ve 1.8 Milyar Dolar harcadıkları, dünyanın en iyi SİHA'larından biri olan Global Hawk'ı ellerinin tersleri ile itip, müzeye kaldırdılar. Bu süreçte halk ya da medyada Global Hawk ile ilgili "Bunun motoru yerli değil" ya da "bunun kamerası çok düşük" gibi bir yorum çıkmadı. Çünkü kimsenin umurunda bile değildi.

Türkiye'de ise daha lise matematiğini beceremeyen insanlar (genel konuşuyorum), koca mühendislik projeleri hakkında yorum yapabileceğini ve üstelik bu konularda bilmişlik taslayabileceğini düşünüyor. Ülke olarak ekonomiden önce bu "Her şeyin en iyisini ben bilirim" modundan çıkmamız gerek.

TOGG olsa da olmasa da elbet bir gün elektrikli ve otonom bir araç bu topraklardan çıkacak. Hiçbir şey olmasa bir grup genç girişimci toplanıp, üniversitelerinde yaptıkları projeleri birleştirerek girişime döker. Ki bunların küçük çaplı örneklerini Teknopark'larda artık sıklıkla görüyoruz. İstanbul'da üç tane var. Ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Bizler burada boş muhabbetler çevirirken, birilerinin neler yaptığını görmüş olursunuz.

İnsanın siyasi görüşü ne olursa olsun bir mühendislik ve AR-GE çalışmasında rasyonel davranabilmesi ve olaylara objektif yaklaşabilmesi bir erdemdir. Bu da ancak zamanında bir şeyleri başarmış, bir iş ile uğraşmış ve hayatı PS5'ten ya da bir toplama bilgisayardan ibaret olmayan kişilere özgüdür. TOGG meselesine objektif yaklaştığı için de tekrardan @Yararsız Üye e teşekkür ediyorum.

Şunu da ekleyeyim ki bu argüman ile gelmeyin. İnsan basit bir hayat sürebilir hatta hayatını bu saydığım şeylere de endeksleyebilir. Hiçbir üniversite öğrencisi AR-GE yapmak zorunda değil ya da SİHA yapmak zorunda değil ya da ülkeyi kurtarmak zorunda da değil. Benim de zamanında BAYKAR'da ve TUSAŞ'ta stajlar yapıp, oralardan tekli almasına rağmen şu an bir E-Ticaret şirketinde çalışan ve iyi bir maaş alan birkaç tanıdığım var. Bu tamamen tercih meselesidir. Ancak refahı arttıracak olanlar bu kişiler değil, vaktini ve ömrünü AR-GE'lerle, sonu gelmeyen türlü projelerle geçirenler olacaktır. Bu, Dünya'da değişmez bir kuraldır.
 
@burakbas 70 ve 80'lerde kurulan şirketler nasıl bugünlere farklı iktidarlardan geçerek geldilerse, gelecekte de bu şekilde devam edecektir. ASELSAN, tusaş, havelsan, teı, TÜBİTAK gibi şirketlerimiz bir iktidara endekslenemeyecek kadar büyük ve kadimdir. Her ne kadar insanları siyasi görüşüne göre sınıflandırmayı sevmesem de, bu şirketlerde bulunan birçok kişinin iktidar ile ters düşüncede olduğu da bir gerçektir. Zira bu kişilerin oralarda çalışma amacı siyasi ya da iktidar-vari bir amaç değil, ülkenin kalkınmasıdır.

Bunun yanında sürekli üniversite öğrencilerine imkan verilememesinden yakınıyoruz. Evet, ne yazık ki bu büyük bir sorun ancak çözümü eğitimde değil. Bozuk olan bir sistemin bir anda kendini düzeltebilir hale gelmesini bekleyemezsiniz. TOGG örneğinin ar-ge kısmından yola çıkarak üniversiteli gençlere ve yeni mezunlara sağlayabileceği imkanlardan bahsettim ancak bu argüman hala karşıma çıkıyor.

Bu ülkedeki mevcut eğitim kendi kendini düzeltemez. Üniversiteli gencin kendini geliştirip, akabinde de hem kendini ileriye taşıması hem de dönüp içinden çıktığı sistemi ayağa kaldırması, yapılabilecek tek şey. Bunun içinde gerek tarım ve sanayi gibi alanlarda gençlere imkan sağlayabilecek ve gençlerin ar-ge yapmasını sağlayabilecek özel sektör girişimlerinin kurulması gerekiyor. Eğitim sistemimiz ancak içinden çıkan iyi insanlara ülke içinde iyi fırsatlar verilirse ve bu insanlar dönüp içinden çıktıkları sistemi düzeltirlerse, adam olabilir. Benim tezim budur, ve öznel bir tezdir.

Bunun dışında tarımın durumunu gösterip, bir otomotiv girişimine karşı antitez üretemezsiniz. O, Türkiye'nin başka bir problemi. Otomotiv ve özellikle elektrikli/otonom otomotiv sektörü ise Türkiye'nin başka bir eksiği ve gelişebileceği alan.

Burada özellikle elektrikli otomobillerin daha yeni yaygınlaşıyor oluşu ve birçok ülkenin/şirketin bu alana yeni yeni yatırımlar yapıyor oluşu, Türkiye'nin otomotiv alanındaki geri kalmışlığını nötrleme imkanı tanıyor. Bu, kaçırılmaması gereken bir fırsat. TOGG olmasa bile ister girişim olsun ister üniversite projesi; ister komple araba olsun ister o arabayı kontrol edecek otonom beyin, elbet Türkiye'den de bir şeyler çıkacak. Bu, engellenemez.

Konuda daha üniversite nedir bilmeyen, hayatında proje yapmamış, bir proje için sabahlamamış, projede yokluklara rağmen bir noktadan bir noktaya gelmeyi deneyimleyememiş kişiler var. Bu hem yazdıkları içi boş mesajlardan hem de forumdaki başka mesajlarında kendilerini düşürdükleri durumlardan belli oluyor. Bu forumda bugüne kadar kimseyi yargılayarak ya da sınıflandırarak konuşmadım. Ancak unutmamamız lazım ki Türkiye bu forumdan ve sizin, bizim basit görüşlerimizden ibaret değil.

Bırakın TOGG'u, yapılan İHA/SİHA'lar için bile "benim vergilerim neden bunlara gidiyor" diyebilirsiniz. Bu bir vatandaşın en büyük hakkıdır. Nitekim Almanya'da da benzer bir olay oldu ve 1.8 milyar dolar harcadıkları, dünyanın en iyi SİHA'larından biri olan global Hawk'ı ellerinin tersleri ile itip, müzeye kaldırdılar. Bu süreçte halk ya da medyada global hawk ile ilgili "bunun motoru yerli değil" ya da "bunun kamerası çok düşük" gibi bir yorum çıkmadı. Çünkü kimsenin umurunda bile değildi.

Türkiye'de ise daha lise matematiğini beceremeyen insanlar (genel konuşuyorum), koca mühendislik projeleri hakkında yorum yapabileceğini ve üstelik bu konularda bilmişlik taslayabileceğini düşünüyor. Ülke olarak ekonomiden önce bu "her şeyin en iyisini ben bilirim" modundan çıkmamız gerek.

TOGG olsa da olmasa da elbet bir gün elektrikli ve otonom bir araç bu topraklardan çıkacak. Hiçbir şey olmasa bir grup genç girişimci toplanıp, üniversitelerinde yaptıkları projeleri birleştirerek girişime döker. Ki bunların küçük çaplı örneklerini Teknopark'larda artık sıklıkla görüyoruz. İstanbul'da üç tane var. Ziyaret etmenizi şiddetle tavsiye ederim. Bizler burada boş muhabbetler çevirirken, birilerinin neler yaptığını görmüş olursunuz.

İnsanın siyasi görüşü ne olursa olsun bir mühendislik ve ar-ge çalışmasında rasyonel davranabilmesi ve olaylara objektif yaklaşabilmesi bir erdemdir. Bu da ancak zamanında bir şeyleri başarmış, bir iş ile uğraşmış ve hayatı PS5'ten ya da bir toplama bilgisayardan ibaret olmayan kişilere özgüdür. TOGG meselesine objektif yaklaştığı için de tekrardan @Yararsız Üye e teşekkür ediyorum.

Şunu da ekleyeyim ki bu argüman ile gelmeyin. İnsan basit bir hayat sürebilir hatta hayatını bu saydığım şeylere de endeksleyebilir. Hiçbir üniversite öğrencisi ar-ge yapmak zorunda değil ya da SİHA yapmak zorunda değil ya da ülkeyi kurtarmak zorunda da değil. Benim de zamanında Baykar'da ve tusaş'ta stajlar yapıp, oralardan tekli almasına rağmen şu an bir e-ticaret şirketinde çalışan ve iyi bir maaş alan birkaç tanıdığım var. Bu tamamen tercih meselesidir. Ancak refahı arttıracak olanlar bu kişiler değil, vaktini ve ömrünü ar-ge'lerle, sonu gelmeyen türlü projelerle geçirenler olacaktır. Bu, dünya'da değişmez bir kuraldır.

İktidara endekslenemeyecek kadar kudretli kuruluşlar zamanında feto yapılanmasıyla yerle bir olmuştur dikkatinizi çekerim ve hala daha diğer ülkelerle kendimizi kıyaslıyoruz. Var olan sistemler yıkıldı yerine sıfırdan ithal sistemler üretmeye çalışıyoruz elimizde güçlü kozlar varken yüksek genç nüfus varken bunu değerlendiremediğimizden yakınmıştım. Benim bahsetmek istediğim sadece bu proje bağlamında değil eğer bir proje varsa çok düşük maliyetlerle ve uygun coğrafyanız varken sanayiden önce atılması gereken adımlar var. Bir tarım ülkesinde vatandaşınız en temel ihtiyaçlarını bile zor karşılıyorken böyle projeleri bazı insanların uygun bulmamasına saygı göstermemiz gerekir. Benim tuzum kuru mantığında olan insanları kınıyorum. Yakında su veya gıda krizi olacağı sık sık söyleniyor buna ithafen tarım anlamında proje ve kalkınmaların milletimiz adına kısa vadede çok daha yararlı olacağı konusunda eminim. Proje yapılır başarısız olursa da deneyim olur düşüncesini ülke bu durumdayken ben kabul etmiyorum bu benim şahsi düşüncem saygılarımla.
 
İktidara endekslenemeyecek kadar kudretli kuruluşlar zamanında feto yapılanmasıyla yerle bir olmuştur dikkatinizi çekerim ve hala daha diğer ülkelerle kendimizi kıyaslıyoruz. Var olan sistemler yıkıldı yerine sıfırdan ithal sistemler üretmeye çalışıyoruz elimizde güçlü kozlar varken yüksek genç nüfus varken bunu değerlendiremediğimizden yakınmıştım. Benim bahsetmek istediğim sadece bu proje bağlamında değil eğer bir proje varsa çok düşük maliyetlerle ve uygun coğrafyanız varken sanayiden önce atılması gereken adımlar var. Bir tarım ülkesinde vatandaşınız en temel ihtiyaçlarını bile zor karşılıyorken böyle projeleri bazı insanların uygun bulmamasına saygı göstermemiz gerekir. Benim tuzum kuru mantığında olan insanları kınıyorum. Yakında su veya gıda krizi olacağı sık sık söyleniyor buna ithafen tarım anlamında proje ve kalkınmaların milletimiz adına kısa vadede çok daha yararlı olacağı konusunda eminim. Proje yapılır başarısız olursa da deneyim olur düşüncesini ülke bu durumdayken ben kabul etmiyorum bu benim şahsi düşüncem saygılarımla.
2D oyun yapma deneyimi olmazken GTA V yapımına kalkışmaya benziyor bu. İşin sonunda ortaya çıkan sonuç da Erzurum adlı yamalı bohça oyuna dönecek. Tepede İzlanda'nın kuzey ışıkları gözükür, ortamlarda da biz Erzurum'da geçen oyun yaptık derler.
 
2D oyun yapma deneyimi olmazken GTA V yapımına kalkışmaya benziyor bu. İşin sonunda ortaya çıkan sonuç da Erzurum adlı yamalı bohça oyuna dönecek. Tepede İzlanda'nın kuzey ışıkları gözükür, ortamlarda da biz Erzurum'da geçen oyun yaptık derler.
Herkesin düşüncesine saygı duyuyorum ama burada terbiyesizce konuşup birde buna en kötü deneyim olur diyen "bazı" insanları anlamakta güçlük çekiyorum.
 
İktidara endekslenmeyecek kadar kudretli kuruluşlar zamanında FETO yapılanmasıyla yerle bir olmuştur dikkatinizi çekerim ve hala daha diğer ülkelerle kendimizi kıyaslıyoruz. Var olan sistemler yıkıldı yerine sıfırdan ithal sistemler üretmeye çalışıyoruz elimizde güçlü kozlar varken yüksek genç nüfus varken bunu değerlendiremediğimizden yakınmıştım.

Sıfırdan ithal sistem üretmeye çalışmıyoruz, aksine ithalini alamadığımız için sıfırını üretmeye mecbur bırakılıyoruz. FETO bu kurumlara ciddi zararlar verdi lakin şu an bu kurumlar tam kapasite çalışmakta. Yerle bir olan bir kurum yok. Basit değil o kadar.

Elimizde güçlü kozlar varken yüksek genç nüfus varken bunu değerlendiremediğimizden yakınmıştım. Benim bahsetmek istediğim sadece bu proje bağlamında değil eğer bir proje varsa çok düşük maliyetlerle ve uygun coğrafyanız varken sanayiden önce atılması gereken adımlar var.

O noktada değiliz. Sanayiyi bir kenara bırakıp diğer alanlara yönelebilecek bir noktada değil ne yazık ki Türkiye. Bu 100 - 200 sene öncesi yapılması gereken bir şeydi. Şu an Türkiye'de ister sanayi olsun ister tarım, her alanın önemi var ve her alanda çalışma yapılması gerekiyor. Bu, Türkiye gibi geride kalmış ülkelerin bir gerçeği.

Benim tuzum kuru mantığında olan insanları kınıyorum.

Bunu forumdaki arkadaşlara söylemek gerekli. Bu işlerde çalışacak hiçbir mühendis bu mantıkta olmaz.

Bir tarım ülkesinde vatandaşınız en temel ihtiyaçlarını bile zor karşılıyorken böyle projeleri bazı insanların uygun bulmamasına saygı göstermemiz gerekir. Benim tuzum kuru mantığında olan insanları kınıyorum. Yakında su veya gıda krizi olacağı sık sık söyleniyor buna ithafen tarım anlamında proje ve kalkınmaların milletimiz adına kısa vadede çok daha yararlı olacağı konusunda eminim.

Bu konuda kimse farklı bir fikirde değil. Ancak ne tarım sanayinin ne de sanayi tarımın önüne konulacak durumda değil. Buradaki çoğu kişinin yaptığının aksine, tarım noktasında derinlemesine bir bilgim olmadığından konuşmam uygun olmayacaktır. Lakin endüstri çerçevesinden baktığımızda karşımıza bu tablo çıkıyor.

Tarlada üreteceğin buğday, uçağının kanadının altına takacağın bomba kadar önemli. Ya da tam tersi. Çünkü yine endüstriyel açıdan bakacak olursam tarım alanında da teknolojinin ve otomasyonun önemi artıyor. Bu noktada da iş yine sizin sanayi açıdan gelişmişliğinize geliyor. Yoksa günün sonunda makine/traktör ithal edip tarım yapıyoruz. Bu olmamalı bizim gibi bir ülke için.

Dediğim gibi tarım noktasında bu dediklerim kendi öznel yorumlarım. Bilgili bir kişinin konuyu ele alışını seve seve dinlerim.

Proje yapılır başarısız olursa da deneyim olur düşüncesini ülke bu durumdayken ben kabul etmiyorum bu benim şahsi düşüncem saygılarımla.

Bu AR-GE'nin olmazsa olmazlarından birisi ve girişimciliğin bir noktada temeli. Hiçbir proje başarısız olması için yapılmaz. @Yararsız Üye ve benim bunu derken kast ettiğimiz, eğer proje başarısız olursa bile, elde edinilen deneyimin ve AR-GE birikiminin başka projelere aktarılabileceği. Dünya'daki hiçbir şirket ve devlet başarısız olmadan hatta deli parlar gömmeden gelişemedi. Ne yazık ki bazı şeylerin daha ucuz ya da ekonomik yolları yok.

Benim alanım gömülü sistemler ve savunma sanayi. Ben bu alanda yapılabilecekleri, gençlere nasıl destek çıkılabileceğini ve üniversitelerin nasıl AR-GE'ye elverişli ortamlar haline gelebileceğini her konuda söylüyorum. Eğer başka konularda da bilgili ve bu türden değerlendirmeler yapabilecek kullanıcılar varsa aramızda, değerlendirmelerini görmekten mutluluk duyarız.

...en kötü deneyim olur diyen "bazı" insanları anlamakta güçlük çekiyorum.

Günün sonunda her girişimin realitesi budur.
 
Herkesin düşüncesine saygı duyuyorum ama burada terbiyesizce konuşup birde buna en kötü deneyim olur diyen "bazı" insanları anlamakta güçlük çekiyorum.
Yabancı bir araba markasının hisseleri satın alınabilirdi. Sektöre direkt girmiş olurdun, başarılı mı olacak, başarısız mı olacak dert etmeye gerek kalınmazdı. Ama olsun biz anlamıyoruz, konuya hakim değiliz eleştirdiğimiz için. (!)
 

Yeni konular

Geri
Yukarı