Sahtekarlığın kitabını yazabilecek kadar adiler. İstanbul'da oturuyorum. Berbat ötesi hat değerlerim var. Fiber dönüşüm için müdürlüklerine dilekçe vermeye gittim. Aynen şu şekilde bir konuşma yaşandı:
+(Dilekçeyi verdikten sonra, adres ile altyapıma baktı.) Ee, sizin orda var internet?
-Tamam var ama hat değerlerim çok kötü, fiber dönüşüm istiyorum.
+Sizin orası yatırımlık yerler, oralara fiber getirilmez. Zaten varmış işte internetin. Binalarınız eski.
-Binalar 20 yıllık. Ve şu an internet sözleşmemi iptal ettiğim anda yeniden internet bağlatamam, port yok. Kadıköy'de çok daha eski binalarda yıllardır fiber internet var. Oralardaki fiber müşterileri de aynı parayı verecek, gelirse eğer biz de aynı parayı vereceğiz.
.
.
.
Konuşma bu şekilde kalitesiz, hiçbir sonuca varılmayacak şekilde devam etti. Benimle konuşurken bile arkaplanda açtığı şarkısını kapatmaya tenezzül etmeyecek kadar insanlık dışı bir elemandı. Kalitesiz bir personel olduğunu net olarak belirtiyorum.
Dilekçe vereli 2 aydan uzun zaman oldu. Bana hiçbir cevap verilmedi. Normalde resmi olarak 14 gün içinde geri dönüş yapmaları gerekiyor.
Sonrasında CİMER'e yazdım. Bütün durumu uzun uzun anlattıktan sonra Altyapı Bakanlığına yönlendirdim. Onlar da BTK'ya yönlendirdi. BTK'nın verdiği cevap da özetle şöyleydi:
"Bizi olaya karıştırma, şikayetin varsa işletmecine bildir. Çözülmüyorsa THH'ye git. Biz işletmecinin şikayetleri değerlendirmediği durumda ilgileniyoruz."
Halbuki ben onlara dilekçeme cevap verilmediğini de söylemiştim. Tekrar söylüyorum. BTK'da bana cevap veren kişi de Türk Telekom'daki Erişim Planlama birimindeki personel de vasıfsızdır.
Bu arada saygısızca, bangır bangır dinlediği müziği de kapatmadan benim söylediklerime lakayıt cevaplar veren birim, İstanbul/Pendik Türk Telekom Müdürlüğüdür. Sosyal bir platformda ifşa ediyorum.