Türkiye, Tunus'a 5 milyon dolar hibe etti

Yukarıda konuşan arkadaş görsün bunu 2 saat önceki olay.

Samsun'un canik ilçesinde eline iş-aş yazan bir kişi kuzeyyıldızı mahallesi çiftlik caddesi üzeri imkb Anadolu lisesi önünde kendini boynundan iple asarak intihar etti.

Samsun'da şok! Eline iş-aş yazan metin ı. İsimli bir şahıs canik ilçesinde kendini iple asarak yaşamına son verdi.​

Samsun'un canik ilçesinde metin ı. Adlı bir vatandaş eline iş-aş notu yazarak intihar etti.

Olay, canik ilçesi kuzey yıldızı mahallesi çiftlik caddesi üzeri imkb Anadolu lisesi önünde meydana geldi. Vatandaşlar, ırmak kenarında boynundan iple asılmış şahıs buldu ve polis ekiplerine haber verdi.
@HABAR
 
Son düzenleme:
@HABAR Bahsi geçen manipülasyon kastım bunun:
"Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye'de var mı? Buna inanıyor musunuz? Bazı şeyleri siz kendiniz bir çözün."
bu şekilde değil de:
"Her şeyi bizden öğrenmeyin. Türkiye'de böyle bir şey var mı? Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye'de var mı? Buna inanıyor musunuz? Bazı şeyleri siz kendiniz bir çözün. Var mı böyle bir şey? Elhamdülillah, bugün asgari ücretiyle, maaşıyla, her şeyiyle birçok ülkeyi geride bırakmış bir Türkiye var."
bunun kırpılmış şekliyle verilmesiydi.

İlk anladığım şey: Ekmeği git sen ver gazeteci beni ne uğraştırıyorsun?
Bütününe bakınca anladığım şey: Ekmek alamayan varsa ben nereden bileyim git kendin anla.

Cevap, bu tekrar ve üstelemeler ardından geliyorsa: "Türkiye'de böyle bir şey var mı? Bugün evine ekmek götüremeyen diye bir şey Türkiye'de var mı? Buna inanıyor musunuz?"

Zaten daha lafın başında: "Her şeyi bizden öğrenmeyin" diyor ve verilen ifadenin hemen ardından: "Var mı böyle bir şey?" diye ekliyor. Yani gazeteciye aslında cevap vermesi gereken değil; sorması, soruşturması gereken soruları bildiriyor. Bunları bana sorma diyor, bunu da benden öğrenme, sen bu sorularla başkasını yokla diyor. Eğer bunun ne olduğunu hâla kavrayamıyorsan, "Bazı şeyleri siz kendiniz bir çözün." ifadesindeki "bir" ibaresinin "ondan sonra bana gel" demek olduğunu göz ardı ediyor olabilirsin.

Bu cümleden anlamız gereken şey gazetecilerin mi bunu yapması gerektiği? Lütfen...
Bu arada anlaşamadığımız husus belli olmuş oldu. Sen benim sana bahsettiğim hususu ya görememişsin, ya da benimle kafa buluyorsun. Ama dert değil. En son yazdığım mesaj benim zihnimde aktif olan anlama biçiminin adeta analiz edilmiş hali. Benim anladığımı anlayamıyorsan ya sende sorun vardır, ya da bende. Sen daha benim sorunumu bana ispat edemiyorken, benden senin kastını anlamamı bekleme.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
Videonun başlığına takılmayın, görüntünün manipüle edilebilecek bir tarafı yok.
Yok zaten. Adam da sokaktan geçen öylesine bir vatandaş. Sonra açıklamayı da keyfine yapıyor zaten(!).

Ülkemizde de maddi durumu kötü olanlar, ekonomik şartları yaşamaya elvermeyen milyonlarca, hadi sizin için iyimser konuşayım, yüzbinlerce insan var.

Gerçekten o hâle düşüp sonra açlıktan ölen işitmedim. Devlet mültecilere bile kendilerini geri gönderene kadar yaşamsal destek sağlarken, böylesine bir durum yüzünden hayatını kaybeden tek bir kişiye dahi haberlerde rastlayamazken -ki içimizde tıpkı senin örneklediğin gibi yayın kuruluşlarının dahi bu tarz bir şey gösterdiğine rastlamadım- benden devletin halkını ölüme terk etmiş olmasına inanmamı bekleme.

"yaşamaya elvermeyen" ifadesinden kastın bu değil ise;

Herhalde sen diyorsun devletin vereceği vardı da, neden açlıktan ölmeyen ama yine de halinden hoşnut olmayan, az olsun rahat isteyen insanlara bu parayı taksim etmedi?

Daha "ben Müslümanım" iddiasında bulunan bazı kişiler zekât vermemek için kırk takla atarken, devlet bunu uygulasa sanki sorun çıkmayacak. Kimilerinin adalet diyeceği bu işe, kimileri iş sahibi olanları işsizliğe teşvik etmek sayacaktır.

Ancak asıl sorun paranın neden dışarıya gittiği değil mi?
Ben de merak ettimi, biraz araştırdım. Bir hayır kuruluşu dahi bu yardımı yapabilirdi.

Gel gör ki bir açıklama buldum:
..."Bundan yaklaşık 8 ay önce şöyle bir konu gündeme geldi; Tunus 6 adet İHA sistemi alacak ve bir imalat hattı Tunus'ta kurulacak. Bunun karşılığında da 240 milyon dolarlık bir anlaşma yapılacak. Fakat araya koronavirüs salgını girdi. Bütün devletler ana bütçelerini sağlık alanına yatırmak durumunda kaldılar ve devletlerin savunma bütçeleri kısıldı. Tunus'un bu adımı projenin küçültülmesine neden oldu."...
...Türkiye'nin bazı sağlık ve askeri malzemeleri Tunus'a hibe ettiğini belirten Özbek, "Bunun arkasından bu anlaşma geldi. Bir taraftan bu malzemeler yaklaşık 5 milyon dolar civarındaydı arkasından 80 milyon dolarlık bir mal satışı yapıldı."...

Devlet parayı yalnız vergiden kazanmaz, sermayesi vergi olsa dahi.

Burada bu konuda başka açıklamalar da vardı tabi. Ama sadece bu açıklamaya baksan dahi bir düşünürsün, devlet hibeyi zarar etmek pahasına mı vermiş, yoksa kâr etmek için mi?

Yukarıda konuşan arkadaş görsün bunu 2 saat önceki olay.
Keşke bir link atsaydın ama dert değil doğru kelimelerle arama motoruna yazınca bulunuyor zaten. Adam niye vefat etmiş araştırmak lazım. İş desen doğru, herkes bulamıyor, işsizlik var. Ancak aşsızlık anlamlandırılabilir bir şey değil. İnsanları ölüme terk etmek bu devletin göze alabileceği bir şey değil. Devlet'in kapısını çalıp da ekmeksiz sokağa atılan işitmedim ben.

Bunun gibi örnek varsa göster.

Alın o zaman hocam, buyrun bir de buradan atayım, manipülasyon mu, değil mi siz karar verin.
@HABAR sana kaynağı tam oku derken bana başka kaynak göstermen gerektiğini kastetmek niyetinde değildim. Bazı insanlar o yayını fişleme vesilesi olarak görüyorsalar demek ki onu iyi bir medya servisi olarak görmüyorlar. Bu durum da servisin karşılarında yer aldığını gösterir. Hal bu iken senin gerek başlık gerek içerik içinde özelleştirilerek yapılabilecek olası manipülasyonlara hazırlıklı olman gerekir. Zira bu insanlar haksız olmayabilirler. Kastettiğim buydu.
Ben burada ikinci yorumumun sonunda da vurgulamaya çalıştığım gibi başlık-içerik ilişkisine dikkat etmen gerektiğini belirtmeye çalıştım. Bununla birlikte bu hakkında olumsuz dedikodular olan medya servisine bakmaman gerektiğini göstermez. Bilakis o servise bakman, bir olayın sana nasıl ulaştırıldığını veya ulaştırılmayan haberin ne olduğunu anlamana yardım eder. Dedikodu çıkaranlar haklı mı değil mi anlamış olursun. O açıdan bir kaynak daha atman güzel olmuş.

Bununla birlikte hiçbir mesajımda olay yaşanmamıştır demedim. Hal bu iken, boşu boşuna aynı haber hakkında daha fazla kaynak atmana ihtiyaç yok, atarsan dikkate almam, başka haber atarsan da hiçbir şekilde böylesi bir forumda bu işi uzatacak değilim.

İzahı olmayan şeyin mizahı oluyor gerçekten.
İzahı arayan buluyor. Doğru da olsa, yanlış da olsa. En kötü olasılık bir fikrin olur.

Ben kimseyle komşu değilim, benim vergimi başkasına hibe edemezler. Kendilerine komşu edinmişlerse kendi paralarını hibe etsinler.
Ülkeler birbirlerine ihtiyaç duyarlar.
Sen ülkeni içe bağımlı olmaya zorlasan da ülkenin dışı var,
eğer kıyamet koparsa, zaten içi de kalmayacak.

Edit: Yazım hataları düzeltildi.
 
Son düzenleme:
Virüs bahane rüşvet şahane.
Gel gör ki bir açıklama buldum:
..."Bundan yaklaşık 8 ay önce şöyle bir konu gündeme geldi; Tunus 6 adet İHA sistemi alacak ve bir imalat hattı Tunus'ta kurulacak. Bunun karşılığında da 240 milyon dolarlık bir anlaşma yapılacak. Fakat araya koronavirüs salgını girdi. Bütün devletler ana bütçelerini sağlık alanına yatırmak durumunda kaldılar ve devletlerin savunma bütçeleri kısıldı. Tunus'un bu adımı projenin küçültülmesine neden oldu."...
...Türkiye'nin bazı sağlık ve askeri malzemeleri Tunus'a hibe ettiğini belirten Özbek, "Bunun arkasından bu anlaşma geldi. Bir taraftan bu malzemeler yaklaşık 5 milyon dolar civarındaydı arkasından 80 milyon dolarlık bir mal satışı yapıldı."...

Devlet parayı yalnız vergiden kazanmaz, sermayesi vergi olsa dahi.
?
 

Geri
Yukarı