Gelir seviyesi ile alakası yok bunun, tertip düzen ve siyaset ile alakası var.
Bodrum da yaşıyorum ve bodrumun belki denizinden havasından suyundan daha güzel olan yanı binaların tektip beyaz ve maksimum iki katlı olması kuralı, eğer eğilimli arazi ise de üç katlı olabiliyor.
Şimdi diyeceksiniz ki bodrum zengin yeri evet diyebilirsiniz ancak bu kültür çok daha öncesinden geliyor bodrum bir sürgün yeri iken ve turizmden önce fakir bir yerleşim yeri iken hatta daha da öncesinde rum döneminde de yapılaşma bu şekildeydi beyaz ve maksimum iki katlı evler örnek vermek gerekirse biraz görsel ekleyelim.
Standart bodrum evleri.
Bu da bodrumun karşısındaki kos evleri.
Burası da eğlencesi ile meşhue mikanos.
Burası da santorini.
Olay tamamen kültür ile alakalı. İnternette araştırırsanız akyaka evleri, muğla evleri, datça evleri gibi Türk kültürüne ait güzel evlerde görebilirsiniz bizim de kendi kültürümüze ait güzel yapılarımız ve tasarımlarımız vardı ama sonra ne mi oldu?
1. laz müthaitler. Karadenizli arkadaşlarım kızmasın bende anne tarafından rizeli sayılırım ama karadenizli müthaitlerin burada emeği çok büyük hepsi kendi kafasına göre ve mimari özelliği sıfır sovyet rusyasına ait olan yeter ki dört duvar olsun başımızı sokalım kafası ile ve para kazanmak için eğitim almadan girdiler bu işe.
2. si ise devletin her il için bir standart belirlememesi, isteyen evini mor isteyen mavi isteyen kırmızı yapıyor bir ev 3 katlı ikej yanında 20 katlı ama sıvasız evler oluyor. Çok çirkin bir görüntü.
Çözüm. Her ilin her ilçenin kendine ait mimari stilini belirlemesi gerekiyor kat sayısı ve bina renkleri belli olmalı ve duvarları sıvasız bırakmanın maddi cezası olmalı.