- Katılım
- 2 Haziran 2015
- Mesajlar
- 14.292
- Makaleler
- 110
- Çözümler
- 121
Kim yazmış verimli diye? Yazdığımı tekrar okuyunuz. Temiz enerji, rüzgar ve güneş enerjisidir. Daha önceki mesajlarımda yazdığım gibi durum paradan ibaret. Ekonomisi batık bir ülke ne güvenliği düşünür ne de temizliği. Verimlilik daha önemli olur.
Alakası bile yok. Enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve mevcut sanayi sektörlerine, şehirlere ve yerleşkelere enerjinin olabilecek en verimli bir şekilde aktarılması, ülkeler için önceliklidir. Bu, tabii ki ekonomi seviyesi ile alakalıdır ancak "Ekonomisi batık bir ülke ne güvenliği düşünür ne de temizliği." doğru bir hipotez değildir.
Önceki mesajlarınıza da bakalım. Orada da çelişkileriniz ve yanlışlarınız bulunuyor:
Temiz enerji rüzgar ve güneş enerjisidir. Bu ikisi var iken ve biz Almanya gibi ülkeler arazi olarak 2 katından fazla isek buna yönelmeliyiz.
Neye göre yönelmelisin? Sen şu an kalkınmaya çalışan ve sanayisini geliştirmeye, ayağa kaldırmaya çalışan bir ülkesin. Almanya ise halihazırda sağlam ve işleyen bir sanayisi olan ülke. Ancak iki ülke için de ortak olan bir durum var: Yüksek enerji ihtiyacı. Yukarıdaki mesajımda da dedim. Kasaba ya da bölge özelinde değil, ülke ve özellikle sanayi genelinde bakmanız gerekir. Mevcut yenilenebilir enerji tabanlı çözümler, verimlilikten uzaktır. Verimlilikten uzak bir çözümü kimse tercih etmez. Bu mühendisliğin temel yasalarındandır. Sen verimliliği sadece paraya indirgeyerek zaten mühendisliği çöpe atıyorsun.
Bunun yanında tabii ki farklı ülkelerin, farklı verimlilik öncelikleri olacak. Almanya şu an yenilenebilir enerji klasmanında, rüzgar enerjisine yatırım yapıyor. Fakat nükleer santralleri çalışmaya devam edecek, ki kapatılmaları da opsiyon taşıyor. Rüzgar enerjisine yaptıkları yatırım gerçekten büyük. Ancak bunu doğa sevdasının hayrına da yapmıyorlar. Kazan - kazan ilişkisi. Türkiye de belirli bir noktaya geldikçe, alternatif enerji kaynakları çoğalacaktır. Ki şu an bile yatırımlar var.
Verimlilik, harcanacak paranın yanında çevreye verilecek zararı ve o enerjiyi ortaya çıkartmak için harcanacak iş gücünü de kapsar. Bu sanayisi gelişmekte olan bizim gibi ülkeler için de sabittir, Almanya gibi sanayi devleri ülkeler için de. Çarklar sabittir ve her zaman dönmelidir.
Ufak ülke olunca verime bakarsın. Adamlar para olunca arazileri küçük bile olsa kullanıyor. Ayrıca bir şey verimli diye kullanmak şart olmamalı. Nükleer daha verimli ise arabaları da nükleer yapsınlar bari.
Çok çok yanlış bir bakış açısı. Asıl ufak ülke olunca daha rahat hareket edebilirsin. Aktif nüfusu ve aktif sanayisi fazla ülkeler, enerji konusunda ufak ülkelere göre daha sağlam adımlar atmak zorundadır. Bakın buradan kast ettiğim külliyen Nükleer demek değil. Ancak büyük ülkeler birkaç nükleer santral ya da birkaç rüzgar türbini çiftliği ile kendilerini idame ettiremezler. Sanayisi nükleere bağlı bir ülke, aynı enerji akışını rüzgardan almak isterse yapabilir, ancak bu hem verimsiz, hem pahalı ve hem de uğraştırıcı olur. Karşılaştırma noktanız yanlış. Olaya tam hakim değilsiniz gibi ve bu nedenle objektif bakamıyorsunuz.
Nükleer arabalara gelince, nükleer daha arabalarda kullanılmıyor ancak RTG'ler birçok sistemde ve özellikle uzay araçlarında yaygın olarak kullanılıyor. Arabalarda kullanılması planlanan Hidrojen bazlı enerji de bir Nükleer enerjidir ve oldukça temizdir. Ancak yüksek mühendislik gerektirir.
Nükleer'in ne enerjisi mantıklı ne de gücü.
Nükleer olmasa sağlık sektörü bile gelişemezdi. Çok yüzeysel bakıyorsunuz.
"Kimsenin nükleeri bıraktığı falan yok."
Peki hangi yöne gidiyorlar söyleyinde bilelim. Yarın bırakıyoruz kimse demiyor ama azaltmaya çalışıyorlar. Bırakamazlar zaten.
Daha verimli nükleer sistemlere geçiyorlar. Reaktörleri daha akıllı ve güvenli hale getiriyorlar. Birim Uranyum yakıt hücresinden daha fazla verim almanın yollarını araştırıyorlar. Ülkelerin phase-out planları var. Bunlar temelinde santralleri kapatmayı amaçlasa da, yeni santral fikirlerini opsiyon olarak desteklemektedir. Almanya şu an nükleer enerjisine paralel olarak rüzgar ve güneş enerjisi kuruyor. Ancak sanayisi hala nükleer enerjiye bağılı.
Bu bilgileri siz de edinebilirsiniz:
Nuclear Power in the European Union - World Nuclear Association
The EU depends on nuclear power for more than one-quarter of its electricity, and a higher proportion of base-load power. Nuclear provides about 40% of the low-carbon electricity. Very different energy policies pertain across the continent and even within the EU.
www.world-nuclear.org
İlgili tablolardan, AB ülkelerinin mevcut durumu:
AB üyesi olmayan ülkelerin mevcut durumları:
Ki, yukarıda da linkini verdim. Avrupa bu çalışmalara paralel olarak, yönünü Füzyon enerjisine çevirmiş durumda. Bİr bakıma Nükleer enerji sistemleri evrilerek yaşamaya devam edecek. Mühendisliğin insanlığa getirisi de budur zaten.
Uluslararası Termonükleer Deneysel Reaktör - Vikipedi
Burada sanki nükleer verimli değil demiş gibi algılıyor insanlar beni. Entresan.
Mesajlarınızda çelişki varsa, insanlar sizi istediğiniz gibi algılamaz. Siz, verimliliğe para odaklı bakarak baştan en büyük yanlışı yapıyorsunuz.
Son düzenleme: