Türkiye'ye şeriat gelir mi?

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
İlk 4 maddeye dokunacak olurlarsa Tsk'nın darbe yapması demek olur.
Ama sonuç olarak 'cumhuriyet' adı altında yapılan baskıcı rejime ses çıkaramayan millet o ilk 4 madde için bırakın ses çıkarmayı, ruhu bile duymayacak hâle gelir.
TSK falan kalmadı hocam. AKP yandaşı zaten. Nato toplantısında boş bardak toplayan adam. Zamanında çoğu kişinin bir şey bilmediği halde kötülediği kişi Kenan Evren lazım bize. Bu milleti anca o kurtarır. Yöntemin ne kadar sert olduğu umrumda bile değil. Millet bundan anlıyor. Birilerinin asılması lazım demek ki.
 
İslam dini inananlar açısından kul hakkı konusunda çok katı bir tutum içerir, Allah birçok şeyi tövbe edildiği taktirde bağışlasa bile kul hakkını hakkı yiyen ile yenilen arasına bırakmıştır. Bunun gerçekliği, inanıp inanılmamak ayrı bir konu. Ancak bu kadar çok kul hakkı yenilen ortamda şeriat'ı hakkı ile uygulayabileceklerine inanıyorlarsa hemen şimdi getirsinler. Şeriat'ı gerçekten uygulamak isteseler ucu önce kendilerine dokunur.
 
Zamanında aynısı İran gibi ülkeler için de deniyormuş, yani Türkiye'nin sonu ya bu olursa? Garantisi var mı? Halkın %52'sinin ruhu bile duymaz gelse böyle bir şey hatta isterler bile.

Farslar ile türkleri bir mi tutuyorsunuz? İstedikleri şekilde şeriat'ı getirip kullanamazlar merak etmeyin. Kemalist askerler çok Tsk'da buna cüret edemezler
 
Şeriat getirmeleri kendi işlerine gelmez ki.
Bunlar hırsızlığı çok seviyor, zaten şeriat'da da hırsızlığın bedeli elini kaybetmek.
Adamın içinden geçerler içinden.
 
Farslar ile türkleri bir mi tutuyorsunuz? İstedikleri şekilde şeriat'ı getirip kullanamazlar merak etmeyin. Kemalist askerler çok Tsk'da buna cüret edemezler
Yahu bunun ırkı mı var? Tabii tutmam ama bazılarının kafasına bakarsan farslardan beter
 
Türkiye'ye şeriatın gelmesi bu düzende yaşamak isteyenler için bir "devrim" olarak nitelendirilebilir fakat Türkiye'de devrimleri halk yapmaz, devlet ve onun içindeki elit kesim (asker, yargı, bürokrasi) yapar. Türkiye'de devrimler -tarihe bakıldığında da- tepeden inme şekildedir. Kararı yöneticiler almış, devlet politikası hâline getirmiş ve halka kabul ettirmiştir.

Mevcut durumda devletin şeriat getirme ihtimali imkânsızdan da öte. Şer-i hukuk çok ağır. İnsanların kafasına göre yontabileceği bir hukuk değil, yaptırımları belli. Mesela en basitinden şer-i hukuk fuhuşu yasaklar, alkolü yasaklar, kumarı yasaklar, faizi yasaklar.

Türkiye'de memurların maaşı fuhuştan alkolden ve bahisten gelen vergiyle ödeniyor. Hazineye ciddi katkı sunuyorlar. Faiz desen Türkiye'deki faizin eşi benzeri dünyada yok. Her ne kadar cumhurbaşkanı dini öne çıkararak faizi baskıladığını söylese bile mevcut durumda "kur korumalı faiz" var ülkede.

Belirli bir birikiminiz varsa bu parayı ya dolaşıma sokar yatırım yaparsınız ya faize bırakırsınız ya da dövize yönelirsiniz. Türkiye'nin mevcut ekonomik şartlarında yatırımdan kaçınıyor insanlar. Paranın değerini korumak için iki seçenek kalıyor: faiz ve döviz.

Türk lirasının dolara karşı hezimeti sonrası insanlar faizden vazgeçti çünkü 2017-2018'de 1 milyon liranın getirisi 9 bin lira 12 bin lira arasında değişiyordu. Bugün 30 bin liraya dayanmış durumda fakat yine de dolar bazında eriyor para. 2017-2018'deki 9-12 bin lira bugünkü 30 bin liradan değerliydi. Bu yüzden insanlar parası pul olmasın diye dövize yöneldiler. İktidar bunun önüne geçmek için "sen paranı faize koy, korkma, anaparan dövize karşı erirse ben üstünü tamamlayayım." dedi. Kur korumalı faiz bundan ibaret. Yani ortada faizi kaldırma değil, teşvik etme var.

Şer-i hukuk incelenirse devletin bugün uyguladığı birçok politika ile çeliştiğini görürsünüz. Devleti yöneten kadrolar, kişiler veya kişi mevcut durumda böyle bir şeye yaklaşamaz.

Hadi diyelim yaklaştı, ideolojisine göre adım attı.

Devlet birçok gelir kalemini kaybedecektir. Bununla birlikte tecrit edilecektir. Türkiye her ne kadar bugün ciddi sorunlar yaşasa bile ekonomik olarak Avrupa Birliği'ne bağımlıdır. Türkiye'nin malının yarısından fazlasını AB alıyor, AB'den Türkiye'ye ciddi yatırımlar var. Türkiye'nin demokrasiden uzaklaşıp şer-i hukuka göre yönetilmesi sonrası Batı sermayesi komple çekilirse Türkiye'nin ekonomisi taş devrine döner.

Vergiler yok, sermaye çekildi, para dönmüyor. Maaş ödeyemiyorsun, ekonomik kriz değil iflas gerçekleşti. O saatten sonra ülke genelinde yüzde kaçın milliyetçilik islamcılık umurunda olur? Bugünleri mumla arayacağımızı düşünün; parası olanın bile ülkeye giren malları bulamayacağını, temel ihtiyaç ürünlerinde karaborsanın başlayacağını düşünün. Yüzde kaç umursar ideolojileri yönetim şeklini?

Devlet tepeden inme şekilde şeriatı dayatmak istiyorsa bunlara çözüm bulmalı. Bunlara çözüm bulması da şu an için mümkün değil. Bu açıdan bakınca devletin bunu değil yapma deneme ihtimali bile yok, hadi denedi anlattığım sebeplerle halkın tepkisi büyük olacaktır ve şeriatı isteyen herhangi bir kesim de yok bence Türkiye'de.

Bugün ağzından Allah'ı kitabı düşürmeyenler de şeriat gelirse en pişman olacak kesim olacaktır keza devlet kurumlarında yolsuzluğun, adam kayırıp hak yemenin şer-i hukukta yaptırımları çok büyüktür. Hırsızlığın, zinanın dönüşü yoktur. Şer-i hukuk esnemez.

Sözde alnı secdede gezenlerin birçoğu yolsuzluk içinde, ağzından kul hakkını düşürmeyenlerin sülalesi devlet kurumlarına girdi. Sabah Allah diyip akşam eskorta gidiyorlar. Şeriat gelse internete ulaşamayacak "Şeriat gelsin ne olacak ki?" diyen tesettürlü kızlar Instagram'ı elinden düşürmüyor, üniversite kampüsünden fotoğraf atıyor. Şeriat en çok bugün ağzından Allah'ı kitabı düşürmeyenleri etkiler. Bu toplum rahatını bozmak istemez.

Yani özetle ne devlet ne halk ne de uluslararası konjonktür bunun için uygun değil, imkân ve ihtimali yok bunun. Günlük sosyal medya paylaşımlarına, siyasetçilerin Anadolu'dan oy almak için yaptığı konuşmalara inanıp bu suni tartışmalarla vakit kaybetmemek gerek. Türkiye'nin sorunu şu an sığınmacılar, buna odaklanmak gerek.
 
Türkiye'ye şeriatın gelmesi bu düzende yaşamak isteyenler için bir "devrim" olarak nitelendirilebilir fakat Türkiye'de devrimleri halk yapmaz, devlet ve onun içindeki elit kesim (asker, yargı, bürokrasi) yapar. Türkiye'de devrimler -tarihe bakıldığında da- tepeden inme şekildedir. Kararı yöneticiler almış, devlet politikası hâline getirmiş ve halka kabul ettirmiştir.

Mevcut durumda devletin şeriat getirme ihtimali imkânsızdan da öte. Şer-i hukuk çok ağır. İnsanların kafasına göre yontabileceği bir hukuk değil, yaptırımları belli. Mesela en basitinden şer-i hukuk fuhuşu yasaklar, alkolü yasaklar, kumarı yasaklar, faizi yasaklar.

Türkiye'de memurların maaşı fuhuştan alkolden ve bahisten gelen vergiyle ödeniyor. Hazineye ciddi katkı sunuyorlar. Faiz desen Türkiye'deki faizin eşi benzeri dünyada yok. Her ne kadar Cumhurbaşkanı dini öne çıkararak faizi baskıladığını söylese bile mevcut durumda "kur korumalı faiz" var ülkede.

Belirli bir birikiminiz varsa bu parayı ya dolaşıma sokar yatırım yaparsınız ya faize bırakırsınız ya da dövize yönelirsiniz. Türkiye'nin mevcut ekonomik şartlarında yatırımdan kaçınıyor insanlar. Paranın değerini korumak için iki seçenek kalıyor: Faiz ve döviz.

Türk lirasının dolara karşı hezimeti sonrası insanlar faizden vazgeçti çünkü 2017-2018'de 1 milyon liranın getirisi 9 bin lira 12 bin lira arasında değişiyordu. Bugün 30 bin liraya dayanmış durumda fakat yine de dolar bazında eriyor para. 2017-2018'deki 9-12 bin lira bugünkü 30 bin liradan değerliydi. Bu yüzden insanlar parası pul olmasın diye dövize yöneldiler. İktidar bunun önüne geçmek için "sen paranı faize koy, korkma, anaparan dövize karşı erirse ben üstünü tamamlayayım." dedi. Kur korumalı faiz bundan ibaret. Yani ortada faizi kaldırma değil, teşvik etme var.

Şer-i hukuk incelenirse devletin bugün uyguladığı birçok politika ile çeliştiğini görürsünüz. Devleti yöneten kadrolar, kişiler veya kişi mevcut durumda böyle bir şeye yaklaşamaz.

Hadi diyelim yaklaştı, ideolojisine göre adım attı.

Devlet birçok gelir kalemini kaybedecektir. Bununla birlikte tecrit edilecektir. Türkiye her ne kadar bugün ciddi sorunlar yaşasa bile ekonomik olarak Avrupa Birliği'ne bağımlıdır. Türkiye'nin malının yarısından fazlasını ab alıyor, Ab'den Türkiye'ye ciddi yatırımlar var. Türkiye'nin demokrasiden uzaklaşıp şer-i hukuka göre yönetilmesi sonrası batı sermayesi komple çekilirse Türkiye'nin ekonomisi taş devrine döner.

Vergiler yok, sermaye çekildi, para dönmüyor. Maaş ödeyemiyorsun, ekonomik kriz değil iflas gerçekleşti. O saatten sonra ülke genelinde yüzde kaçın milliyetçilik islamcılık umurunda olur? Bugünleri mumla arayacağımızı düşünün; parası olanın bile ülkeye giren malları bulamayacağını, temel ihtiyaç ürünlerinde karaborsanın başlayacağını düşünün. Yüzde kaç umursar ideolojileri yönetim şeklini?

Devlet tepeden inme şekilde şeriatı dayatmak istiyorsa bunlara çözüm bulmalı. Bunlara çözüm bulması da şu an için mümkün değil. Bu açıdan bakınca devletin bunu değil yapma deneme ihtimali bile yok, hadi denedi anlattığım sebeplerle halkın tepkisi büyük olacaktır ve şeriatı isteyen herhangi bir kesim de yok bence Türkiye'de.

Bugün ağzından Allah'ı kitabı düşürmeyenler de şeriat gelirse en pişman olacak kesim olacaktır keza devlet kurumlarında yolsuzluğun, adam kayırıp hak yemenin şer-i hukukta yaptırımları çok büyüktür. Hırsızlığın, zinanın dönüşü yoktur. Şer-i hukuk esnemez.

Sözde alnı secdede gezenlerin birçoğu yolsuzluk içinde, ağzından kul hakkını düşürmeyenlerin sülalesi devlet kurumlarına girdi. Sabah Allah deyip akşam eskorta gidiyorlar. Şeriat gelse internete ulaşamayacak "şeriat gelsin ne olacak ki?" diyen tesettürlü kızlar Instagram'ı elinden düşürmüyor, üniversite kampüsünden fotoğraf atıyor. Şeriat en çok bugün ağzından Allah'ı kitabı düşürmeyenleri etkiler. Bu toplum rahatını bozmak istemez.

Yani özetle ne devlet ne halk ne de uluslararası konjonktür bunun için uygun değil, imkân ve ihtimali yok bunun. Günlük sosyal medya paylaşımlarına, siyasetçilerin Anadolu'dan oy almak için yaptığı konuşmalara inanıp bu suni tartışmalarla vakit kaybetmemek gerek. Türkiye'nin sorunu şu an sığınmacılar, buna odaklanmak gerek.

Hocam sığınmacılar gitmesse sonumuz İran şeriadından farklı olmaz suriyeliler çoğalacak yavaş yavaş alkol yasağı zina yasağı gelecek sonra son darbeylede getirirler şeriadı suriyelilerde ses çıkarmaz zaten.
 
Türkiye'ye şeriatın gelmesi bu düzende yaşamak isteyenler için bir "devrim" olarak nitelendirilebilir fakat Türkiye'de devrimleri halk yapmaz, devlet ve onun içindeki elit kesim (asker, yargı, bürokrasi) yapar. Türkiye'de devrimler -tarihe bakıldığında da- tepeden inme şekildedir. Kararı yöneticiler almış, devlet politikası hâline getirmiş ve halka kabul ettirmiştir.

Mevcut durumda devletin şeriat getirme ihtimali imkânsızdan da öte. Şer-i hukuk çok ağır. İnsanların kafasına göre yontabileceği bir hukuk değil, yaptırımları belli. Mesela en basitinden şer-i hukuk fuhuşu yasaklar, alkolü yasaklar, kumarı yasaklar, faizi yasaklar.

Türkiye'de memurların maaşı fuhuştan alkolden ve bahisten gelen vergiyle ödeniyor. Hazineye ciddi katkı sunuyorlar. Faiz desen Türkiye'deki faizin eşi benzeri dünyada yok. Her ne kadar cumhurbaşkanı dini öne çıkararak faizi baskıladığını söylese bile mevcut durumda "kur korumalı faiz" var ülkede.

Belirli bir birikiminiz varsa bu parayı ya dolaşıma sokar yatırım yaparsınız ya faize bırakırsınız ya da dövize yönelirsiniz. Türkiye'nin mevcut ekonomik şartlarında yatırımdan kaçınıyor insanlar. Paranın değerini korumak için iki seçenek kalıyor: faiz ve döviz.

Türk lirasının dolara karşı hezimeti sonrası insanlar faizden vazgeçti çünkü 2017-2018'de 1 milyon liranın getirisi 9 bin lira 12 bin lira arasında değişiyordu. Bugün 30 bin liraya dayanmış durumda fakat yine de dolar bazında eriyor para. 2017-2018'deki 9-12 bin lira bugünkü 30 bin liradan değerliydi. Bu yüzden insanlar parası pul olmasın diye dövize yöneldiler. İktidar bunun önüne geçmek için "sen paranı faize koy, korkma, anaparan dövize karşı erirse ben üstünü tamamlayayım." dedi. Kur korumalı faiz bundan ibaret. Yani ortada faizi kaldırma değil, teşvik etme var.

Şer-i hukuk incelenirse devletin bugün uyguladığı birçok politika ile çeliştiğini görürsünüz. Devleti yöneten kadrolar, kişiler veya kişi mevcut durumda böyle bir şeye yaklaşamaz.

Hadi diyelim yaklaştı, ideolojisine göre adım attı.

Devlet birçok gelir kalemini kaybedecektir. Bununla birlikte tecrit edilecektir. Türkiye her ne kadar bugün ciddi sorunlar yaşasa bile ekonomik olarak Avrupa Birliği'ne bağımlıdır. Türkiye'nin malının yarısından fazlasını AB alıyor, AB'den Türkiye'ye ciddi yatırımlar var. Türkiye'nin demokrasiden uzaklaşıp şer-i hukuka göre yönetilmesi sonrası Batı sermayesi komple çekilirse Türkiye'nin ekonomisi taş devrine döner.

Vergiler yok, sermaye çekildi, para dönmüyor. Maaş ödeyemiyorsun, ekonomik kriz değil iflas gerçekleşti. O saatten sonra ülke genelinde yüzde kaçın milliyetçilik islamcılık umurunda olur? Bugünleri mumla arayacağımızı düşünün; parası olanın bile ülkeye giren malları bulamayacağını, temel ihtiyaç ürünlerinde karaborsanın başlayacağını düşünün. Yüzde kaç umursar ideolojileri yönetim şeklini?

Devlet tepeden inme şekilde şeriatı dayatmak istiyorsa bunlara çözüm bulmalı. Bunlara çözüm bulması da şu an için mümkün değil. Bu açıdan bakınca devletin bunu değil yapma deneme ihtimali bile yok, hadi denedi anlattığım sebeplerle halkın tepkisi büyük olacaktır ve şeriatı isteyen herhangi bir kesim de yok bence Türkiye'de.

Bugün ağzından Allah'ı kitabı düşürmeyenler de şeriat gelirse en pişman olacak kesim olacaktır keza devlet kurumlarında yolsuzluğun, adam kayırıp hak yemenin şer-i hukukta yaptırımları çok büyüktür. Hırsızlığın, zinanın dönüşü yoktur. Şer-i hukuk esnemez.

Sözde alnı secdede gezenlerin birçoğu yolsuzluk içinde, ağzından kul hakkını düşürmeyenlerin sülalesi devlet kurumlarına girdi. Sabah Allah diyip akşam eskorta gidiyorlar. Şeriat gelse internete ulaşamayacak "Şeriat gelsin ne olacak ki?" diyen tesettürlü kızlar Instagram'ı elinden düşürmüyor, üniversite kampüsünden fotoğraf atıyor. Şeriat en çok bugün ağzından Allah'ı kitabı düşürmeyenleri etkiler. Bu toplum rahatını bozmak istemez.

Yani özetle ne devlet ne halk ne de uluslararası konjonktür bunun için uygun değil, imkân ve ihtimali yok bunun. Günlük sosyal medya paylaşımlarına, siyasetçilerin Anadolu'dan oy almak için yaptığı konuşmalara inanıp bu suni tartışmalarla vakit kaybetmemek gerek. Türkiye'nin sorunu şu an sığınmacılar, buna odaklanmak gerek.
Kimin umurunda? Nas böyle diyorsa ona buna ne oluyor?
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Yeni konular

Geri
Yukarı