Üniversitede ödev ve sınav sistemi

Parti Şapkası

Kilopat
Katılım
16 Ocak 2019
Mesajlar
3.558
Çözümler
7
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Öğrenci
Bugün son sınava girdim ve birinci sınıf bitti sayılır. Arkeoloji okuyorum. Kayıt olduğum 3. üniversite. Bundan öncesi uzun hikaye olduğu için direkt konuya girmek istiyorum.

Bu dönem 9 tane dersim vardı. Neredeyse her bölümün standart 1. sınıf dersleri olan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türk Dili ve Yabancı Dil dersleri bende muaf olduğu için onların sınavlarıyla uğraşmak zorunda kalmadım. Aldığım bölüm derslerinden 8 tanesinin hocası ödev verdi ve 1 tanesi sınav yaptı. Ödev verilen dersleri daha iyi öğrendim ve aklımda daha fazla kaldı. Sınav yapılan ders ise bugün girdiğim sınavdı ve aklımda pek bir şey kalmadı.

Yani söyleyebilirim ki bunca zaman girmekte olduğumuz sınav sistemi aslında gerçekten boş bir sistem. Ödev yapınca çok daha iyi öğreniyoruz ve derslerde dinlediklerimiz pekişmiş oluyor. Bazı hocalar ödevleri intihal programında kontrol ettiği için okuduğum makaleleri özgün cümleler ile derlemek zorunda kaldım. Yani hem bilgi öğrenmenin yanı sıra bu bilgileri özgün cümle kurmaya, üretmeye kafa yormak zorunda kaldım. Bu şekilde sayfalarca yazı yazmak zor ve meşakkatli olsa da aslında çok iyi bir öğrenim sistemi.

Dersi öğrenmenin yanında aynı zamanda akademik çalışma sistemini de öğrenmiş oldum. Literatür tarama, makale inceleme, kaynak gösterme, alıntı yapma, atıf yapma, gönderme yapma gibi akademik çalışmaya özgü kavramların nasıl işlediğini görmüş oldum. Puanlarım da genel olarak yüksek idi. Yani hocaların öğrettiği gibi ödev yapabilmenin verdiği tatmin hissini de tatmış oldum.

Son olarak söyleyebilirim ki uzaktan eğitim aslında o kadar da kötü geçmedi. Yıllardır birkaç üniversitede ve bölümde öğrenim sistemini deneyimlemiş biri olarak ödev sisteminin en verimli ve öğrenci için en yararlı sistem olduğunu belirtmek istiyorum. Üniversite aslında kendi kendini geliştirmek ile alakalı olsa da buna teşvik eden sistemlerin de var olması gerekiyor. Teşvik olmadığı sürece zaten üniversite diye bir kurumun varlığı da gereksiz hale gelir. Bu iş sadece kendini geliştirmek ile bitseydi o zaman öğrenim kurumları ne diye var? İyi bir kurum ve iyi öğretim elemanları öğrencilerin kendileri nasıl geliştirmeleri gerektiğine dair teşviklerde, atılımlarda, yönlendirmelerde ve desteklerde bulunduğu için zaten belli başlı üniversiteler daha üst düzey görünüyor. Standart bir üniversite ise sadece derse gir çık ve sınava gir çık dışında hiçbir işe yaramıyor. Bu yüzden ülkemizde bu kadar fazla üniversitenin açılmış olması bir marifet değil, tam aksine üniversitelerin değerini düşüren bir durum olmuş diyebilirim.
 
Bugün son sınava girdim ve birinci sınıf bitti sayılır. Arkeoloji okuyorum. Kayıt olduğum 3. üniversite. Bundan öncesi uzun hikaye olduğu için direkt konuya girmek istiyorum.

Bu dönem 9 tane dersim vardı. Neredeyse her bölümün standart 1. sınıf dersleri olan Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi, Türk Dili ve Yabancı Dil dersleri bende muaf olduğu için onların sınavlarıyla uğraşmak zorunda kalmadım. Aldığım bölüm derslerinden 8 tanesinin hocası ödev verdi ve 1 tanesi sınav yaptı. Ödev verilen dersleri daha iyi öğrendim ve aklımda daha fazla kaldı. Sınav yapılan ders ise bugün girdiğim sınavdı ve aklımda pek bir şey kalmadı.

Yani söyleyebilirim ki bunca zaman girmekte olduğumuz sınav sistemi aslında gerçekten boş bir sistem. Ödev yapınca çok daha iyi öğreniyoruz ve derslerde dinlediklerimiz pekişmiş oluyor. Bazı hocalar ödevleri intihal programında kontrol ettiği için okuduğum makaleleri özgün cümleler ile derlemek zorunda kaldım. Yani hem bilgi öğrenmenin yanı sıra bu bilgileri özgün cümle kurmaya, üretmeye kafa yormak zorunda kaldım. Bu şekilde sayfalarca yazı yazmak zor ve meşakkatli olsa da aslında çok iyi bir öğrenim sistemi.

Dersi öğrenmenin yanında aynı zamanda akademik çalışma sistemini de öğrenmiş oldum. Literatür tarama, makale inceleme, kaynak gösterme, alıntı yapma, atıf yapma, gönderme yapma gibi akademik çalışmaya özgü kavramların nasıl işlediğini görmüş oldum. Puanlarım da genel olarak yüksek idi. Yani hocaların öğrettiği gibi ödev yapabilmenin verdiği tatmin hissini de tatmış oldum.

Son olarak söyleyebilirim ki uzaktan eğitim aslında o kadar da kötü geçmedi. Yıllardır birkaç üniversitede ve bölümde öğrenim sistemini deneyimlemiş biri olarak ödev sisteminin en verimli ve öğrenci için en yararlı sistem olduğunu belirtmek istiyorum. Üniversite aslında kendi kendini geliştirmek ile alakalı olsa da buna teşvik eden sistemlerin de var olması gerekiyor. Teşvik olmadığı sürece zaten üniversite diye bir kurumun varlığı da gereksiz hale gelir. Bu iş sadece kendini geliştirmek ile bitseydi o zaman öğrenim kurumları ne diye var? İyi bir kurum ve iyi öğretim elemanları öğrencilerin kendileri nasıl geliştirmeleri gerektiğine dair teşviklerde, atılımlarda, yönlendirmelerde ve desteklerde bulunduğu için zaten belli başlı üniversiteler daha üst düzey görünüyor. Standart bir üniversite ise sadece derse gir çık ve sınava gir çık dışında hiçbir işe yaramıyor. Bu yüzden ülkemizde bu kadar fazla üniversitenin açılmış olması bir marifet değil, tam aksine üniversitelerin değerini düşüren bir durum olmuş diyebilirim.
Hocam anlayın şunu artık, mızmızlanmanın hiçbir şeye çözümü yok. Maalesef elimizden bir şey gelmez, diktatör bir hükümet altındayız. Yakında Kuzey Kore olacağız ama yapacak bir şey yok.
Çünkü dinlemiyorlar.
@KırAtlıLiberal Hocam gülücük atmaya devam edin, gerçek bu. Ben de isterdim böyle bir devletten kurtulmayı ancak kendi kararlarını kendileri veriyorlar koltuk sevdalıları. Dinledikleri yok. Milletimiz de koyun gibi aynı kişiye verip duruyor. Yapışıp kaldık.
 
Son düzenleme:
Hocam anlayın şunu artık, mızmızlanmanın hiçbir şeye çözümü yok. Maalesef elimizden bir şey gelmez, diktatör bir hükümet altındayız. Yakında Kuzey Kore olacağız ama yapacak bir şey yok.
Çünkü dinlemiyorlar.
@KırAtlıLiberal Hocam gülücük atmaya devam edin, gerçek bu. Ben de isterdim böyle bir devletten kurtulmayı ancak kendi kararlarını kendileri veriyorlar koltuk sevdalıları. Dinledikleri yok. Milletimiz de koyun gibi aynı kişiye verip duruyor. Yapışıp kaldık.
Çok komiksin kardeşim.
 
Açıkçası katılmıyorum. Evet, sınava son anda çalışan kişiler emeklerine göre yüksek not alıyorlar ama düzenli çalışma gerektiren bir şey aslında. Çünkü zaman kısıtı var.

Sınav haftasında soruların çoğunun kopyala-yapıştır olduğu veya internetteki sitelere çözdürülebilen şeyler olan ödev verip üstüne sınav ile zorlamamak için ödev veriyorum diyenler var. Sınava düzenlinin üstüne 5 saat çalışsam yetiyor. Bu adama düzenli çalışmanın etkisi yok. Ödeve 25 saat ayırıyorum. Bunu yazında merak edip kontrol ettim. 31 saatten fazla ayırdığım ödevim var.

Okuldan okula, hocadan hocaya, hatta öğrenciden öğrenciye göre değişir bence. Bayağı bir çeşit notlandırma sistemi gördüm üniversitede. Hepsinin iyisini yapan da kötüsünü yapan da oldu.
 
Haklısınız saçma sapan bir sistem var. Ancak son anda çalışarak yüksek not alınabiliyorsa bu öğrencinin suçu değil bana göre. Sınavlı sistemi ben de hiç tasvip etmiyorum. Bence özellikle bir üniversite öğrencisine hiçbir şey katmıyor.
 
Bazı derslerde işe yarıyor ama bazı derslerde işe yaramıyor. Mesela ben programlama derslerinde, sürekli ödev verilmesinden yanayım. Çünkü bir dili ancak o dil ile proje geliştirince ve o dilin sorunları ile haşır neşir olunca öğrenebiliyorsunuz.

Tabii şu da var, online sistem birçok şeyi alt üst etti. Birinci sınıfta olan akrabalarım var, çoğunun ortalaması 3.50'nin üstünde, çoğu da mühendislik okuyor. Kopya grupları mı dersin, online soru çözen yerler mi dersin...

Çok sıkıntılı bir sistem ama genel olarak böyle. Yurt dışı ödev ağırlıklıdır mesela.

Hocam anlayın şunu artık, mızmızlanmanın hiçbir şeye çözümü yok. Maalesef elimizden bir şey gelmez, diktatör bir hükümet altındayız. Yakında Kuzey Kore olacağız ama yapacak bir şey yok.

Çok boş yapıyorsun ya. Hükümet MEB'e etki eder ama üniversitelere etki edemez. Yahu üniversitedeki, özellikle de devlet üniversitesindeki hocaya dekan/rektör söz geçiremiyor bazen...

Bu dinazor kafa üniversitelerden temizlenmedikçe, ço bir şey değişmez. Ama iyi üniversitelerde birkaç sıkıntılı hoca dışında genellikle sorun yaşamazsınız.
 
Bazı derslerde işe yarıyor ama bazı derslerde işe yaramıyor. Mesela ben programlama derslerinde, sürekli ödev verilmesinden yanayım. Çünkü bir dili ancak o dil ile proje geliştirince ve o dilin sorunları ile haşır neşir olunca öğrenebiliyorsunuz.

Tabii şu da var, online sistem birçok şeyi alt üst etti. Birinci sınıfta olan akrabalarım var, çoğunun ortalaması 3.50'nin üstünde, çoğu da mühendislik okuyor. Kopya grupları mı dersin, online soru çözen yerler mi dersin...

Çok sıkıntılı bir sistem ama genel olarak böyle. Yurt dışı ödev ağırlıklıdır mesela.



Çok boş yapıyorsun ya. Hükümet MEB'e etki eder ama üniversitelere etki edemez. Yahu üniversitedeki, özellikle de devlet üniversitesindeki hocaya dekan/rektör söz geçiremiyor bazen...

Bu dinazor kafa üniversitelerden temizlenmedikçe, ço bir şey değişmez. Ama iyi üniversitelerde birkaç sıkıntılı hoca dışında genellikle sorun yaşamazsınız.
Hocam eğitimi MEB kontrol etmiyor mu zaten?
 

Geri
Yukarı