Warhammer 40K: Dawn of War - Soulstorm incelemesi

Katılım
14 Ağustos 2010
Mesajlar
79.057
Makaleler
289
Çözümler
2.268
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Profil Kapağı
1522743131
Senin gibi orc’un ağzını yırtarım ben !

Yukarıdaki başlığı görüp bu ne biçim bir başlık dediğinizi duyar gibiyim. Ama Warhammer 40,000: Dawn of War’ın bu yeni genişleme pakedinde bir grup fanatik kadın savaşçının olduğunu gördüğümden beri aklıma hep bu cümle geliyor. Savaş alanında baştan aşağıya zırhlara bürünmüş üstelikte dini fanatizmden gözü dönmüş bir grup kutsal kadın savaşçının bir de Türk olduğunu hayal ederseniz sizin de aklınıza böyle naralar gelecektir.

Seni bir elime geçirirsem

Şöyle hızlıca özetlemek gerekirse Soulstorm, Winter Assault ve Dark Crusade’den sonra gelen üçüncü paket. Winter Assault’ta tıpkı orijinal oyun gibi gerçek zamanlı stratejiydi ve oynamak için Dawn of War’ın kurulması gerekiyordu. Fakat Dark Crusade ile tema biraz değişti. Oyun tek bir senaryoyu izlemekten çıktı ve biraz daha Warhammer havasına girerek sıra tabanlı ve nereye saldıracağınızı sizin belirlediğiniz fakat savaşları gerçek zamanlı olarak oynayabileceğiniz bir türe dönüştü. Ayrıca stand alone expansion, yani Dawn of War’ı kurmaya gerek kalmadan tek başına kurulup oynayabileceğiniz bir oyun olarak satıldı. Açıkçası bu akıllı strateji sayesinde Dawn of War’la oldukça zaman geçirdim. Hatta oyun hala bilgisayarımda kurulu. Dawn of War oldukça zor bir oyundu ve kavramak için biraz risk gibi masaüstü oyunlara yakın olmanız gerekiyordu. Soulstorm’da tıpkı Dawn of War gibi bağımsız olarak kurulabiliyor ve hala en kolay modda bile oynaması zor bir oyun.

Saçını boynuzunu yolarım

Pakedi kurduktan sonra sizden 9 farklı taraftan birini seçmeniz isteniyor. Seçeneklerimiz arasında iki yeni grup daha var. Bunlar Dark Eldar ve Sisters of Battle. Diğerleri ise daha önceki oyunlardan tanıdığımız gruplar. Dark Eldar, Eldar’ın karanlık yola sapmış versiyonu. Kendilerine has büyü güçleri ve birimleri var. Ayrıca oyundaki en eğlenceli ve korkutucu işçi birimi de onlara ait. Düşmanların ruhunu emen bir büyü ile güçlerine güç katan bu grubun kendine has savaşçı sınıfları ve binalarıyla dikkatinizi çekeceği kesin. Fakat o kadar vahşi ve kanlı yapılmışlar ki, Chaos bile yanlarında ancak ilkokul çocukları gibi gürültücü ama zararsız kalıyor. Ayrıca yakın dövüşe giren birimleri sanki diğer gruplara göre biraz daha etkili gibi.

Sisters of Battle ise Space Marines’in kadın versiyonu. Yanlız bina kurdukça ve önemli noktaları ele geçirdikçe artan bir inanç (faith) göstergeleri var. Bazı özel saldırıları yaptığınızda bu gösterge tekrar dolmak üzere azalıyor. Açıkçası oyuna çok büyük bir etkisini görmedim. Ancak Sisters of Battle’ın en büyük avantajı bir bölgeye saldırmadan önce oraya binalar dikebilmeleri. Bu avantaj daha kurulum aşamasında hızlı davranıp düşmanı bastırabilmenizi sağlıyor. Onun dışında Space Marines’ten bir farkları yok. Hatta Space Marines biraz daha güçlü gibi. Hani neredeyse oyuna kadın fonksiyonu eklensin de çeşni oldun der gibi konulmuşlar.

Sen benim kocam kim biliyor musun ?

Açıkçası oyuna eklenen her iki grupta bana çok çekici gelmedi. Ben gene bildiğim yoldan gidip oyunu Space Marines ile oynadım. Oyunun temelinde bir değişiklik olmadığı için hala çok keyifli. İki yeni grup dışında her şey aynı. Bir de oyuna eklenen uçan birimler mevcut. Fakat bunlar uçmaktan daha çok hovercraft gibi dolaşıyorlar. Hani yerden havalanacaklar ama daha uçmayı yeni öğrenen kuşlar gibiler. Böylelikle onlara diğer tüm birimler de saldırabiliyor. Yani oynanış şekline hiç bir değişiklik getirmiyorlar. Onları avlamak için illaki bazukalı bir karşı birim üretmenize gerek kalmıyor. Kılıcı eline alan herkes dalabiliyor. Bu yeni birimleri oyuna eklemeselerde olurmuş. Nasılsa bir şekilde herkesin kanatlarıyla yada jetpackleriyle tepelere zıplayabilen savaşçıları var.
Birde oyunun açılış senaryosu bu kez çok yerine oturmamış. Koca evrende 9 savaşçı grubu birden aynı gezegen sistemine toplamak için daha güzel bir bahane bulabilirlermiş. Havalar elektriklendi o yüzden buralara geldik, e rakibim gelmişken onun ezeli düşmanı da geldi, Orclar zaten her yere gelirdi, derken İmparatorlukta pastadan pay istedi, çay partisi bugün, dolar günü yarın gibi, teyzelerin naylon çoraplarını yuvarlayıp diz kapaklarının altına indirerek örgü ördükleri bir ev toplantısına dönmüş. Gezegen demişken bu defa oyun tek gezegen yerine farklı gezegenlerden oluşan bir sistem içerisinde geçiyor. Bu yüzden atlama kapılarını elde tutmak ve desteklemek bu kez önem taşıyor.

Getirme beni oraya !

Oyunun grafiklerinin artık eskimeye başladığı bir gerçek. Bu oyunda eskilerine göre daha yakına zum yapabiliyoruz. Ayrıca birimleri birbirinden daha da çeşitlendirerek ayırmışlar. Oyunun animasyonları hala rakipsiz. Savaşa yakınlaştığınızda birimlerin tek tek birbirine girdiğini ve ortamda büyük bir vahşet yaşandığını görebiliyorsunuz. Ben açıkçası Warhammer oyunlarının animasyonlarını Medieval’dan çok daha başarılı buluyorum.Evet grafikler daha iyi değil ama kimin nasıl savaştığını enfes bir şekilde gösteriyor ve hiç bir birim savaşırken ötekinin içine girmiyor yada zamanı tutmayan darbeler, abuk sabuk, Michale Jackson’ın ay yürüyüşü dansı gibi kayarak yürüyen savaşçılar görmüyoruz.
Soulstorm, daha önceki serilerde bulunan ses efektlerini biraz daha geliştirerek sunuyor. Açıkçası oyun hala çok iyi ama grafik tarafında iyileştirme yapmazlarsa tıpkı Sophia Loren gibi hala iyi ama yaşlı olacak (nereden nerelere laf soktum bu arada).

Benim zırhım Jean Paul Gaultier’den canım

Özetle baktığınızda Soulstorm, Dark Crusade gibi oynanış açısında eğlenceli bir paket. Fakat tüm getirdiği yenilik iki yeni grup, uçan birimler ve bir sürü farklı harita. Bunun dışında yeni ve değişik hiç bir şey yok. Artık Relic’in oyun serisini tekrarlamayı bırakıp daha farklı ve yaratıcı bir yapım ortaya koyması gerek. Eğer aynı yolu takip etmeye devam ederlerse ilgiyi kaybedecekleri ve kısıtlı bir oyuncu kitlesine saplanıp kalacakları bir gerçek. Savunması 10 olan ana üstleri ele geçirmek için bir kaç defa üstü üste yenilmeyi göze almanız gerekiyor. Bu da oyuncunun hevesini biraz kaçırabiliyor. Sizi bilmem ama ben hala en iyi ihtimalle 5 sene içerisinde piyasaya sürülecek olan Warhammer 40.000 Devasa Online’ını bekliyorum. Eğer bu oyundaki atmosferi oraya yansıtabilirlerse piyasayı silip süpürebilir.

Sonuç:

Artı: Yeni birimler, bir sürü yeni savaş alanı, savaşacak kocaman bir gezegen sistemi, hala taş gibi duran dövüş animasyonları ve ses efektleri.
Eksi: Artık eskiyen grafik sistemi, kendini tekrarlayan oynanış, zayıf senaryo.

  • yapım Relic
  • dağıtım THQ
  • tür Gerçek zamanlı strateji
  • diğer platformlar PC
  • web THQ Language Select

Not: 74

Minimum 2.0 Ghz İşlemci, 512 GB Bellek, 128 MB Ekran Kartı önerilen 2.6 Ghz İşlemci, 2GB Bellek, 512 MB Ekran Kartı

Alternatif: Dark Crusade

Warhammer 40,000: Dawn of War’ın oynanışını değiştirerek oyuncuya strateji serbestliği sağlayan ve büyük resmi görerek savaşı yönlendirmesine izin veren paket, sizi uzun süre oyalayacaktır.

Paladin kimdir ?

Oyunda Sisters of Battle aslında tarihteki paladinleri andırıyor. Sık sık RPG oyunlarında da karşılaştığımız paladin kelimesi aslında taa Roma döneminden kalma. Latince palatinus kelimesinden gelen paladin, Roma İmparatorlarının İmparator Augustus döneminden beri oturdukları Palatine Tepesine atıfta bulunarak “Palatine’e ait” anlamına geliyor. Orijinalinde sarayı koruyan askerlere verilen bu ad zamanla imparatorun yakın koruması olan Preatorian askerlerine de verilmiş. Geleneklerinde katkısıyla zaman içerisinde kutsal bir kimlik kazanan kelime, İmparator Şarlman’ın efsanevi şövalyeleri içinde kullanılmış. Özetle kelime günümüzde doğru ve kutsal bir amacı savunan kahramanlık figürleri için kullanılmakta.
 
Uyarı! Bu konu 12 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Yeni konular

Geri
Yukarı