Hepsi değil, bazıları. Aslında bir nevi gündelik hayatı yansıtıyorlar. Bu yaptıklarını tebrik etmiyor değilim. Yıllarca bizleri alternatif bir gerçekliğe kilitledikten sonra gerçekliği yüzümüze vurmaları bizlerde bir farkındalık yaratıyor.
Hannibal (dizi), Thoman Harris' in ünlü romanı Red Dragon' ın günümüze uyarlanması ve yeniden stilize edilmesinden oluşan bir dizi. Hannibal Lecter insan eti yiyen seri bir katildir. Yüksek zekası olaylardan sıyrılmasını ve diğer insanların göremediği ayrıntıları görebilmesini sağlamaktadır. Dizi boyunca Hannibal karakteri ile Will Graham arasında ki (bol kanlı) zeka düellosunu izliyoruz.
"Peki izlenir mi ?" sorusuna basit bir cevap vermek mümkün değil. Çünkü dizideki Hannibal karakteri filmlerden ve romanlardan aşina olduğumuzun (Anthony Hopkins az emek harcamadı) dışında davranışlar sergiliyor. Elde evrim geçirmiş yeni bir Red Dragon konusu var diyebiliriz. Fakat Thomas abimizin kitaplarında bizlere sunduğu dengeli karakter yerine gelen yeni Hannibal karakteri bu dengeli konumdan uzaklaşıp baş kötü oluyor. Roman ve kitaplarda ki Hannibal karakteri köklü bir karakter. On olayını inceleseniz dokuzu hakkında kesin bir yorum yapmakta zorlanırsınız. Elbette psikopat bir yamyam olduğu gerçeğini değiştirmiyor bu ama böylesine geniş bir karakteri sıkıp suyunu çıkararak tvde sunmak bence yavan bir izlenim sunuyor bizlere. Senaristler ne kadar zorlasalar da kendilerini, ne yazık ki popüler kültüre hitap edebilmek için çok ödün vermişler.
Sonuç olarak elimizde enteresan bir dizi var. Hannibal karakterini tanımayanlar için (ve tabiki de kandan rahatsız olmayanlar için) izlenebilecek bir yapım. Öte yandan Thomas Harris' in roman serisine aşina bir kişinin bu diziyi sevme imkanı olduğunu sanmıyorum. (Ben tüm çabalarıma rağmen 2. sezon 5. bölüme kadar izleyip bıraktım.)