Yanlış yönlendirmeler insanları mağdur ediyor

Motor durduk yere yanmaz, hiçbir şey durduk yere olmaz. Dediğiniz şekilde şansa bırakılmış olsa idi standardizasyon diye bir olgu ve standartlari denetleyen kuruluşlar olmazdı ki vw son dönemlerde çok fazla geri çağırma yapmış bir kuruluş. Misal Porsche, Audi, Bmw, Mercedes, Volvo aldım şansıma şurası hatalı çıktı gibi söylem duyuyor muyuz? Duymuyoruz, neden acaba?
Aslında otomotiv sektöründe de bu böyledir. Her ne kadar kontrol edilse de bazı parçalar zaman içerisinde farklı tepkiler verebilir. Zaten bu yüzden otomotiv sektöründe "Geri Çağırmalar" var. Burda ki mesele elektronikte bunun olmaması. Şayet elektronikte bu tarz geri çağırmalar olsaydı bugün kimse şans işi demeyecekti.

Mazda 1998 yılında üretilmiş bir arabası için bile ücretsiz geri çağırma yaptı. VW emniyet kemerinde ki bir sensör için bir çok aracı geri çağırdı. Çünkü günümüz üretim sektöründe kimse "tekel" değil olamaz da.

VW arabası için o sensörü Bosch'tan alır. Bosch'ta kalite kontrolden geçtiği için ve uygun görüldüğü için VW ayrı olarak kontrol etmez. Takar kullanır. Ama bununla ilgili bir sorun yaşandığında Bosch'tan bilmeyiz. VW'den biliriz.

Aynı şey elektronik sektörü içinde geçerli. Bazen farklılık olarak yazılımlar ancak öne çıkabilir.

Gel gelelim şans olduğu noktaya. Şansın olduğu nokta kalite kontrol aslında. Otomotiv, havacılık gibi sektörlerde can sağlığı birinci derecede olduğu için kalite kontrol çok önemlidir. Hiç bir firma ürettiği bütün parçaları kontrol edemez. Her birine tek tek bakamaz. Seri parti üretimlerde belirli hata payları vardır. Otomatik lehim yapan makinesinden tutun, montaj hattı boyunca üzerinde gitmiş olduğu siyah bantta ki hareketinde bile hata payı vardır.

İstatistik uzmanları ya da kalite yönetimciler bununla ilgili bir istatistik çıkarırlar ve belirli sayıda ki bir üretim için olabilecek maksimum hata payını bulurlar.

Örnek olacak olursa, 1000 tane üretilen parça içinden alınan 100 örnek maksimum 5 tanesi hatalı çıkabilir hesabını yapsınlar. İlk üretilen 1000 parça içinden 100 tane alınan örnekten 6 hatalı parça çıkarsa üretim durur. 1000 parça geri dönüşebilirse geri dönüştürülür. Dönüştürülemezse şayet ya hepsi incelenir ya da çöp olur. Sonra makineler incelenir, gerekli ayarlamalar yapılır ve tekrar üretim başlar.

Şayet 5 parça hatalı çıkmış olsaydı üretim kabul edilen hata payı içerisinde olduğundan üretim aynı şekilde bozulmadan devam edecekti.

Ve sistem bu şekilde devam ediyor. Size 1000 parçalık bir üretimden çıkmış 50 parçadan birinin gelme olasılığı doğrudan "Şans".

Bakın bir önceki mesajımda dediğim gibi iade süreçleri ve garanti kapsamları bu yüzden var. Her üretim hatalıdır. Hatasız üretim yoktur. Olamaz da.

Edit: Sektöre yabancı olmadığım için, Mercedes S500'lerde kronik hatalar vardı bir ton. Bahsettiğim araba Mercedes'in bütün kategorilerinden bir araba alıp toplasanız anca fiyatı eder bir araba. Kaza esnasında hava yastıkları patlamayan Porsche ve Ferrari'ler. Yani neden bunda yok neden bunda var olayına girersek ben size çok örnek olurum.

Bu noktada her bir firmanın bir üretim için belirlediği tölerans farklıdır. A firması 100 parça için 2 der, B firması 7 der. Fiyat farklılıkların bir çoğuda burdan geliyor aynı ürünler için.
 
Son düzenleme:
10 kişi bir tane elektronik alet alıyor, 9 kişi sıkıntısız kullanıyor. Geriye kalan 1 kişi Sosyal'e gelip "kronik sıkıntılı x cihaz" şeklinde konu açıyor.
Sosyal'de ayıplı ürün ile kronik sıkıntılı ürün kavramını birbiriyle karıştıranlar var. Kronik sıkıntı bir ürünün genel sıkıntısı anlamına gelir. Eğer şansızlığından dolayı birine ayıplı ürün gelirse bu ürün kronik sıkıntılı değildir.
 
Son düzenleme:
Maksadı; yazdığı mesaj sayısını arttırma (mesaj kasma) ve kullanıcı adının altındaki sıfatı yükseltme olan arkadaşlar da az değil. :) Nerden bu kanıya vardın diye soracak olursanız; içerisi bomboş olan, konu dışı, gereksiz mesajlar çok çok fazla.
 
Şunu düşünmek lazım. İnsanlar neden sıkıntı yaşamadığı bir ürünü burada belirtme ihtiyacı hissetsin ki? Ürün incelemelerini bir tarafa koyarsak ben kimsenin "xyz marka şu psu yu aldım sorunsuz kullanıyorum çok memnunum" yazdığını görmedim. En azından Türkçe kaynaklarda. Herkes sorunu neyse onu yazıyor. Bide işin Ekonomik boyutu var dolar almış başını gitmiş, Amerikalı birisinin 100$ a aldığı ürünü sen burda 1K TL ye almak zorunda kalıyorsun, e doğal olarak alternatiflere yönelip muadili olan 500-750(50-60$) liralık modellerden alıyorsun. Daha sonra da aldığın üründen en yüksek performansı bekliyorsun :D adama sormazlar mı madem aynı ürün 500liraya da alınacaktı niye o zaman herifler bu fiyatlara satıyor?
Benim bu teknoloji işinden öğrendiğim bişey varsa o da pahalı olanın kaliteli olduğu kardeşim kimse bana hikaye uydurmasın. Yok marka satılıyormuş yok isim yapmışmış reklammış bunların alayı hikaye. Marka payı dediğin miktar maximum %5-10 fiyat arttırır onun üzeri olmaz kimse aptal değil, özellikle teknoloji sektörünü yakından takip edenler hiç değil. Sen oraya cm500 ssd yazıyorsun, al bakalım Samsung evo 970 ssd herhangi bir sıkıntı yaşayacak mısın. Düz seltifikalı Psu lar yerine platinyum seltifikalı bir psu al bakalım o zaman böyle forum forum dolaşıp şikayetçi olacak mısın.
Belirlediğiniz ürünün en ucuz modelini alacağınıza, bir alt modelinin en pahalısını alın daha sorunsuz bir deneyim yaşarsınız ben bunu bilir bunu söylerim. Herkese iyi Forumlar
 
RX 580'i black friday indirimlerinden aldı bir arkadaşım. Stress testinde bile 63 dereceyi geçmedi, oyun esnasında da herhangi bir hata almadık. Kasa içi soğutmayı bi gözden geçirin derim.
 
Bence bu konuda haklı kişiler var. Ama bence şöyle düşünülmeli; bir ürün 10 kişiden 5 veya üstü kişide problemli olarak gözlemlendi ise(konularda çok fazla gezen bunu rahatlıkla saptar)bu ürün "kesinlikle alınmamalı" durumundan ziyade, "önerilmez" durumunda olmalı. Ben özellikle RX5700 XT kartını önermiyorum. Fiyatına göre FPS'leri harika olmasına karşın kafa ağrıtma yüzdesi yüksek ki bundan önermiyorum. Bundan dolayı "fanboy" sıfatları ortaya çıkıyor. Yorumun bir dayanağı olmalı. Sen sorun yaşamadın diye başkası da yaşamayacak diye bir şey yok elbet. Bu durumda sorunlu kullananlar ile sorunsuz kullananların sayıları arasında kıyas yapıp yorum yapmak gerek. Öte yandan kullanmayanların yorumlarına temkinli yaklaşmakta fayda var. Forumun asıl olayı bu zaten. Mümkün olduğu kadar fazla geri dönüş alınmalı (Ben bilgisayarımı almak için 3 ay aralıksız araştırma yaptım). Mesela "X ürünü alınır mı?" konusu açılırken anket yapılsın. Önerilir, önerilmez şıklarıyla. Her şey daha açık bir hâl alır. Çünkü ortada bir çoğunluk olur ki bu da alacak adamın üründen sorun yaşama ihtimalini düşürür. Zamanında da yazdım, şimdi de yazıyorum. Burada ürün önermek kolay. Ben de isterim 50 TL'lik ürün 2000 TL'lik ürün ile eşdeğer olsun ama olmuyor. Ucuz etin yahnisinden insanların başı ağrırsa ben mahcup hissederim o yüzden kendimden emin ve belli oranlardan yola çıkarak yorum yapıyorum.Şahsım adına düşüncelerim bu şekilde.
 
Uyarı! Bu konu 5 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı