Yaratıcı için somut, elle tutulur delil mi gerek?

Ben ateist değilim, en fazla agnostik olurum. Çok cahil ateistler var. Boş argümanlar sunuyorlar. Ateizmi punkçı olmak, her gün içki içip tanrıya küfretmek sananlar var.
 
Bu arada herkese bir hatırlatma yapmak istiyorum;

Bir düşünceyi, inancı tartışıyor veyahut herhangi bir istişare yapıyor olun farketmez. Birbirinize şefkatle yaklaşın, "bu şöyledir" demek yerine "sence böyle değil mi?" gibi insancıl cümleler oluşturun. Birbirinize haklısın demeyi lütfen esirgemeyin. Hepimiz bazen saçmalıyoruz, keşke öyle demeseydim, yanlış konuşmuşum diyebiliyoruz. Bu gibi durumlarda "evet sen haklısın" demek sizin karizmanızı çizmez arkadaşlar. Bunu kavramadan insanlarla iletişim kurmak size hakikati yerleştirmiyor aksine bencil oluyorsunuz. Bir mesaj yazarken önce niyetinizi kontrol edin. "Ya ben acaba karşımdaki adamın düşüncesini yerle bir edip üste mi çıkmak istiyorum yoksa düşüncesini yanlış buluyorum da onu nazikçe öğretme gayreti içerisinde miyim?"
Bu forumda mükemmel diyaloglar kurup, istişare edip, empati içerisinde konuşupta 20 yaşlarında sandığım insanların 14-15 yaşların da çıktığı da var. Lakin İki kelimeden biri öyledir, böyledir, şöyledir olup, karşıdaki kişiye bilgiyi zorla empoze edip, kafasına vurur gibi birşeyler anlatmak isteyen 5 yaşında sandığım ama 20-25 yaşında olan şahıslar da var. Uslûp namustur diye bir söz var arkadaşlar. Birine "2x2=4 tür, kabul etmezsen cahilin tekisin" gibi bir kafayla yaklaşırsan o kişinin hakikat değil enaniyet damarına basmış olursun. Bundan sonra artık senin sunduğun bilgiyi kabul edip etmemeyi düşünmez, tamamen sana gard alır ve 2x2=5 dedirtmeden susmaz. Önce kalbe girin sonra beyni değiştirirsiniz. Hepiniz güzel insanlarsınız, birbirinize bir inanç dayatsanız ne dayatmasanız ne. Laflara değil, hakikate takılın. Yanlışınızı kabullenin, eğer doğru olduğundan emin iseniz onu güzellikle söyleyin. Karşınızdaki sizden bilgi talep etmiyorsa bırakın kendi haline. İlim talebeye verilir. Talebe ilmi talep edendir. Kendi ilmini ölümüne savunan değil. Selametle kalın benim işim gücüm var kardeşim ;) Daha fazla yazamayacağım. Arkamdan eğer bir soru sorduysanız cevap vermeden kaçtı diyebilirsiniz :) 🤣
@edelkrone @erdemst17 @359149
@Gingka Hagane
@mustaine @Hamzz
 
Bu arada herkese bir hatırlatma yapmak istiyorum;

Bir düşünceyi, inancı tartışıyor veyahut herhangi bir istişare yapıyor olun farketmez. Birbirinize şefkatle yaklaşın, "bu şöyledir" demek yerine "sence böyle değil mi?" gibi insancıl cümleler oluşturun. Birbirinize haklısın demeyi lütfen esirgemeyin. Hepimiz bazen saçmalıyoruz, keşke öyle demeseydim, yanlış konuşmuşum diyebiliyoruz. Bu gibi durumlarda "evet sen haklısın" demek sizin karizmanızı çizmez arkadaşlar. Bunu kavramadan insanlarla iletişim kurmak size hakikati yerleştirmiyor aksine bencil oluyorsunuz. Bir mesaj yazarken önce niyetinizi kontrol edin. "Ya ben acaba karşımdaki adamın düşüncesini yerle bir edip üste mi çıkmak istiyorum yoksa düşüncesini yanlış buluyorum da onu nazikçe öğretme gayreti içerisinde miyim?"
Bu forumda mükemmel diyaloglar kurup, istişare edip, empati içerisinde konuşupta 20 yaşlarında sandığım insanların 14-15 yaşların da çıktığı da var. Lakin İki kelimeden biri öyledir, böyledir, şöyledir olup, karşıdaki kişiye bilgiyi zorla empoze edip, kafasına vurur gibi birşeyler anlatmak isteyen 5 yaşında sandığım ama 20-25 yaşında olan şahıslar da var. Uslûp namustur diye bir söz var arkadaşlar. Birine "2x2=4 tür, kabul etmezsen cahilin tekisin" gibi bir kafayla yaklaşırsan o kişinin hakikat değil enaniyet damarına basmış olursun. Bundan sonra artık senin sunduğun bilgiyi kabul edip etmemeyi düşünmez, tamamen sana gard alır ve 2x2=5 dedirtmeden susmaz. Önce kalbe girin sonra beyni değiştirirsiniz. Hepiniz güzel insanlarsınız, birbirinize bir inanç dayatsanız ne dayatmasanız ne. Laflara değil, hakikate takılın. Yanlışınızı kabullenin, eğer doğru olduğundan emin iseniz onu güzellikle söyleyin. Karşınızdaki sizden bilgi talep etmiyorsa bırakın kendi haline. İlim talebeye verilir. Talebe ilmi talep edendir. Kendi ilmini ölümüne savunan değil. Selametle kalın benim işim gücüm var kardeşim ;) Daha fazla yazamayacağım. Arkamdan eğer bir soru sorduysanız cevap vermeden kaçtı diyebilirsiniz :) 🤣
@edelkrone @erdemst17 @359149
@Gingka Hagane
@mustaine @Hamzz
Hocam herhangi birine sert bir tavir uyguladigimi sanmiyorum, neden etiketlediniz?
 
Hocam herhangi birine sert bir tavir uyguladigimi sanmiyorum, neden etiketlediniz?
Hatırlatma diye yazmıştım. Sizden sert bir tavır gördüğümden değil. Aslında bunu yazmasaydınız söylemeyecektim lakin bu da bir uslûp çesididir. Mesajım aslı olmadığı halde Galileo'ya Müslüman denildiği iddiasında bulunmasıydı. Direk ona karşı yanlışını söyle, bana haklısın de! demek kırıcı olurdu. Bu yüzden umuma yaydım, aksi bir amacım yok.
Kimseye ders vermeye çalışmamalısın. Egoistlik bu.
Tam tersine egoistlik olmasın diye umuma yayılır. Yanlış anlamak için çabalamayın lütfen.
Hele biraz da küçük düşürüp kaçması yok mu? Sonra saygı diyor.
Neden hepiniz bu kadar önyargıya bulanmış cevaplar veriyorsunuz? Herkesi hor görme eğilimdesin. Lakin daha fazla uzatacak değilim, ne şekil anlıyorsan zihninde o kalsın. Duyarlı olmayı dikta etmeye çabalamak, gereksiz olduğa kadar da absürt.
 
Son düzenleme:
Öncelikle 1 saat banım vardı. Az önce açılmış ben de cevaplarımı yazayım dedim.

1638036081555.png


Burada Müslüman galileo çıkarımını nereden yaptınız.

Bende asıl bu soruyu sorularla Islamiyet'e sormak isterdim.

Bana sakın incil Müslüman'ların kitabı deme.

Tevret - incil - kur'an üçlemesinin olayını bilmiyorsun galiba. Ben de bu kadar eksik bir düşüncen olmadığını varsayıyorum.

Allah inancı sadece Müslüman'larda mı var zannediyorsunuz?

Teknik olarak evet. Zira yahudiler, Hristiyan'ların ve Müslüman'ların inandığı tanrılar arasında farklar var. Örneğin Hristiyan'lar Isa'ya "tanrının oğlu" "tanrının reenkarnasyonu" diye inanırlar. Fakat Müslüman'larda ise sadece bir peygamber. Bu yüzden Müslüman'lar Hristiyan'lara "senin dinin bozulmuş", Hristiyan'lar da "senin dinin yalan" diyorlar.

Sorduğun soruya verilen cevabı görmezden gelmek için cevabın kaynağını cevabı veren kişinin kullandığı kaynak değil de, önceden hatalar yapmış o cevabı veren kişi olarak görürsen bir yere varamaz, iddianda da haklı çıkmazsın.

Az önceki arkadaşın sorduğu soruyu kesinlikle görmezden gelmedim, gördüm fakat cevap yazarken uyarı yediğimden mesajı atamadım. Ayrıca "önceden hatalar yapılmış" bir kaynak güvenilir bir kaynak değildir ki sorularla Islamiyet'i ben bir tartışmada ciddiye almam bile. Böyle birçok "saçmalık" diyebileceğim cevapları var.

Apaçık bir yanlış argüman dostum. Hiçbir yerde Müslüman yazmıyor. Ve es geçiyorum, zorlamana gerek yok.

Wikipedia'yı diyorsan kesinlikle evet Müslüman'lık yazmıyor Galileo'nun mektubunda. ben de bunu diyorum. sorularla islamiyet kafasına göre Galileo'yu Müslüman yapıyor, bir nevi tarihi, inançlarını büküyorlar. Ben zorlamıyorum. Böyle bir saçma kaynak kendilerini haklı göstermek için kendilerini zorluyorlar.

Neyse konu kapanmış zaten. Daha da mesaj yazmama gerek yok.
 
Kanıt neden göz ile görmek olsun.
Bana göre kanıt ampiriktir. Ampirik olmalıdır. "Yaa ben kalbimle hissettim" tarzında şeyler insanın psikolojik olarak kendini inanmaya modlamasından ibaret oluyor. "Camiye girince içime huzur doluyor" tarzında şeyler de aynı. Bilime göre her şey maddedir. Bunun aksi inançtır. Kanıtlanamaz, kanıt sunulamaz. Anlatmaya çalıştığım bu.


Kafile konusuna gelirsek:

Bilimin natüralist olduğu algısı:
Argümanların çok büyük bölümü bu yanılgı üzerine kurulu. Ama bilmiyorlar ki bilim natüralist değil, empiristtir.

Natüralizm: Varlığın doğadan ibaret olduğunu öne süren görüştür. Doğaüstü, metafiziksel her olayı ve varlığı reddeder.
Empirizm/Amprizim: Bilginin kaynağının tecrübe olduğunu, tecrübe olmadan elde edilemeyeceğini söyleyen epistemolojik görüştür.


Bilimin özellikleri nedir?

Bilim olgusaldır: Bilim doğrudan yada dolaylı gözlenebilir olguları dile getirir. Bilimde hiçbir kuram yada hipotez gözlem yada deney sonuçlarına dayandırılarak kanıtlanmadıkça doğru kabul edilmez. Örneğin dünya yuvarlaktır önermesi olgusaldır. Gözlemlerle doğru yada yanlış olduğu söylenebilir.

Bilim mantıksaldır: Bilimin ulaştığı sonuçlar her türlü çelişkiden uzak kendi içinde tutarlıdır. Ayrıca bilim bir hipotez yada kuramı doğrulama işleminde mantıksal düşünme ve çıkarım kurallarından yararlanır.

Bilim genelleyicidir: Olgular arasında ilişkiler kurarak benzerliklerden hareketler genellemelere ulaşır.


Epistemolojik yaklaşıma göre, bilim bize duyu verileriyle açık (empirik) olan olgular hakkında rasyonel bazı işlemler aracılığıyla yine olgulara dönerek denetlenebilir bilgiler sağlayan en sağın bilme etkinliğidir. Bu niteliğiyle de bazılarına göre sağlam ve tutarlı bilgi edinmenin tek yoludur.

Bilimsel yöntemin uygulama alanını belirlemede elimizde kesin kural yada ölçüt yoktur. Genel olarak denebilir ki bir yöntemin etkin bir şekilde uygulanabildiği problemler kümesi o yöntemin kapsamını, uygulanamadığı alan problem kümesi ise sınırını belirler. Bilimsel yöntemin kapsamını olgusal olan problemler, sınırını ise olgusal içerikten yoksun problemler oluşturur.

Olgusal içeriği olmayan problem, gözlem veya deney yoluyla çözümü reddedilemeyen problemdir. Tüm metafizik problemler bu alana girer. Örneğin tanrının var olup olmadığı, evrenin yapısında gerçek nesnenin ruh mu yoksa madde mi olduğu, gözlenebilir olguların birer görüntüden ibaret olduğu, asıl gerçekliğin bu görüntüler gerisinde yattığı gibi sorunlar metafiziksel nitelikte olup, bilimin inceleme konusu dışında kalırlar.

Kısaca bilimin felsefi çizgisi şu akımlardan oluşur:
Empirizm
Sansüalizm(Duyumculuk)
Rasyonalizm
Pozitivizm

Bilim natüralizme değil, empirizme tabidir. Bilimin yapısını, kaplam ve sınırı yukarıda anlattıklarımdır. Bilim empirik olgularla çalışır, empirik önermeler ve empirik genellemelerle ilerler, natüralizmle değil. Bilimin temel varsayımları, ilkeleri, paradigmaları, özellikleri, sınırı ve kapsamı nelerine bakarsanız bakın asla "natüralizme tabi olmak" veya "natüralizmle çelişmemek" gibi bir talebe rastlamazsınız.

Dikkat ederseniz bilimde, "naturalistik önermeler" veya "naturalistik genellemeler" yoktur. Bilim felsefesinde "empirik önermeler ve "empirik gözlemler" vardır.

1638078073259.png

Bilimsel yöntemin aşamaları şunlardır:
1- Gözlem ve deney yoluyla olgular toplayıp bunları kaydetme.
2- Toplanan olguları sınıflandırma, çözümleme ve öbür olgularla karşılaştırıp yorumlama.
3- Bu işlemi görmüş olgularla indüksiyon yoluyla genellemelere ulaşma.
4- Elde edilen genellemeleri, yeni gözlem ve deneylerle denetleme; yani doğrulama yada yanlışlama.


Teistler genelde (buna en büyük örnek Kafile isimli kanal) bilimde; tanrı, metafizik, ruh gibi düşüncelere bilimde yer verilmemesini "bilim natüralist olduğu için böyle" diye lanse eder. Halbuki, bilimsel yöntemin yapısında gördüğümüz gibi onlar empirik olarak doğrulanamadığı veya sınanamadığı için bilim yer vermez. Yaratılışçıların burada natüralizme değil, empirimze itiraz etmesi gerekir. Çünkü gözlemlenebilirlik talebi natüralizmin değil, empirizmdir. Natüralizmde sadece gözlemlenebilir varlıklar vardır gibi bir şey yoktur.

Kısaca bilim ateist değildir. Teistler genelde insanları bilimden uzaklaştırmak için bu palavrayı sunar.

Epistemolojik yaklaşımda egemenliğini sürdürmekte olan pozitivist bilimin doğa ile sınırlı olması empirik algılarımızın doğa ile sınırlı olmasından dolayıdır. Ontolojik görüş olan natüralizmle alakası yoktur. Doğa dışında bir alem olduğunu varsayalım. Bilim empirik kaldığı sürece veya o alemi empirik algılayamadığımız sürece o alem bilimsel yöntemin kapsam ve sınırı dışındadır.

Amerikalı bir vakıf olan National Academy of Sciences, "evrim öğretiliyorsa akıllı tasarım da öğretilmeli" denen kampanyaya şöyle yanıt verdi:

"Bilim doğal alemi doğal süreçler üzerinden açıklamakla sınırlı olduğundan dolayı, açıklamalarında doğaüstü nedenselliğe yer veremez. Benzer şekilde, bilim doğaüstü güçler hakkında ifadede bulunmaktan menedilmiştir. Çünkü onlar bilimin kapsam alanının dışındadır.

Kısacası, teistler aslında empirizm ile natüralizmi karıştırmaktadır. Sadece teistler değil, bilim felsefesi bilmeyen insanlar da aynı yanılgıya düşmektedir.


Kısaca Kırmızı Asa eleştirisi bu kadardı. Daha yazacağım bir kaç şey vardı ama yeterli olduğunu düşünüyorum. Eğer hala "yok öyle değil" diyorsanız üşenmeden onları da yazabilirim.
 
Google'a kırmızı asa hataları diye arattırıp tamamen bir düşünce kıyımına girme çabanızı anlayamadım, izlediğinizi yorumlasaydınız keşke...
Paylaştığınız metni aşağıdan zaten okuduğum için cevaplarım önceden de hazır :) Ben mediumdan değil, sizden öğrenmek isterdim. Herneyse ...

dfh.PNG

Ve koskoca bir yanlış var, o da şu ki "Bilimin ne olması gerektiği ve ne olarak kullanıldığı" ayrımını yapamamanız. Bundan bahsederken "Bilimin arkasına kamufle olmuş naturalizm" diye onlarca kez cümle kuruyoruz. Burada bilimin olması gerekeni anlatıyorsunuz, tıpkı bizim dini kuralların nasıl yerine getirilmesini anlattığımız gibi. Tıpkısını ülkemizdeki laikliğe benzetebiliriz. Laiklik din ile devlet ayrımı mı? Hayır, dini de dinsizliği de referans almamasıdır. Peki öyle mi uygulanıyor? Hayır! Laikliği savunanda, karşı çıkan da bu ayrımı yapmasını bilmiyor.
Daha açacak olursam konuyu, size bir elmadan bahsediyorum ve bunun kabuğunu yemeden çöpe attığınızı söylüyorum. Ve sen bu düşüncenin aksini ispatlamak yerine "elma kabuğuyla yenir, daha elmayı yemeyi bilmiyorsun. Kabuksuz yenildiği hiçbir yerde yazmıyor" diye ekliyorsun. İlk mesajlarımdaki vurgu yaptığım saman adam safsatası tekrarlanıyor. Önce ortaya olmayan bir görüş atılıyor ardından o görüş çürütülüyor. Bilim budur ve sen yanlışsın diyorsun. Ben ise bilimi naturalist olarak ele alıyorsun, Bilim empirik genellemelere tabi olsun, olmasın. Sana dünya düzeninin bilimi böyle kullanmadığını anlatmaya çalışıyor iken sen halen elma kabuğunu yemeyi bilmediğimi ispatlama derdindesin. Kendi düşünce tarzı kümende, senin kümenin dışına çıkacak bir şeyi kabul etmemek tutarsızlık ve adaletsizliktir. "Bilim doğaüstü güçler hakkında ifadede bulunmaktan menedilmiştir." Böyle bir ön kabul koyup, sonra bana bilimsel olmayan tanrı argümanı koyamazsın.
fg.PNG


Bu arada yine egosit veyahut millete ders mi veriyorsun? gibi gerici cümleler sarf etmenizi istemem fakat tafsilat bu şekil iki makale okunup yapılmaz. Önyargılarını kırmadan, konuyu benimsemeden çete savaşı gibi ateist vs müslüman dökümanlarından ders alman objektif olmadığı gibi bir vahşet. Zaten bu konuya bir daha yazmayacağımı söylemiştim, neden cevap verdiğimi inan bende bilmiyorum. Egoistliğimden değil, şefkatimden sana yine tavsiye olsun diye öneriyorum. Selametle kal ...
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 
Son düzenleme:

Yeni konular

Geri
Yukarı