Değişen pek birşey yok, yakın zamanda bitirdim bende. Pek bir püf noktası yok, dövüş mekaniği ilk başta zorluyor, biraz üstüne düşmek lazım.
Hikayede biraz ilerleyince yüzbaşı Bernard ile tanışılıyor. Onunla bolca antrenman yapıp savaş mekaniğini öğrenip alışıyorsun. Komboları ve kılıç tekniklerini öğrenip geliştirmede de gayet yararlı oluyor. Kale içinde haftalık turnuvaya her hafta katılınca da tamamen alışıyorsun kılıç sallamaya.
Dış görünüş önemli bazı diyaloglarda belirleyici olabiliyor. Düzgün ve temiz görnmeye özen göstermek lazım. Yırtık, kirli elbise ya da setle dolaşmamak lazım. O şekilde insanlar sizi pek ciddiye almayıp geçiştirmeye çalışıyor. Bunun için tamir setleri, zırh, silah, terzi dükkanları ve hamamları kullanmak gerekiyor. Karakter özelliklerinden birini açtığınız zaman hamamı ücretsiz kullanıyorsunuz, yararlı.
Pek ilgimi çeken yan görev olmadı fakat güçlü ve pahalı setler için haydut kamplarını temizleyip düşmanların üstlerini ve kamplardaki sandıkları temizlemek lazım. Buralardan elde edilen itemleri değirmencilere satıp hayli bir altın elde edilebiliyor.
Altınlara kıyıp iyi bir binek ve set alıp oynamak gerekiyor zira oyun çok uzun değil.
Spoiler olmaması için bölüm söylemeyeceğim fakat pek sarmayan senaryosunda ''haa aslında dur ya sarmaya başladı, hadi bakalım devam'' dediğin yerde şak diye oyun bitiyor ve kala kalıyorsun. Yine de oynanmayacak kötü bir oyun değil, iyi oyunlar.