Yurt dışına çıktınız mı?

Bir suru defa, Hollanda, Fransa, Belcika, Italya ve Ispanya'ya gittim. Hep turist olarak. Muze gezip alisveris yapmak icin. Hic kotu davranan olmadi. Fakat Italyanlari cok dindar, Fransizlari da mesafeli ve soguk buldum. Ispanyollar ve Hollandalilar bence cok iyi. Belcikalilar hakkinda yorum yapamiycam, kulturel olarak guzel ama gelismislik seviyesi olarak saydigim diger ulkelerden gerideler. Biz Turkiye olarak hepsinden geride oldugumuz icin rahat rahat atip tutabiliyorum.

Bunun disinda da senede 4-5 defa Amerika'ya gidiyorum, is icin. Bir de alisveris yapmak icin tabi elektronik. Amerika bana gore tam bir hayal kirikligi. Kulturel alt yapisi eksik ve guvensiz bir ulke. Bildigin tirsiyorum yururken aksamlari. Hollanda'da gece 4'te hic bir sey olmadan yurursun cogu yerde. Ama Hukuk sistemleri cok iyi, insanlar cok korkuyor polisten. Silah serbest oldugu icin silah tasiyan insan cok fazla ( gittigin eyalete gore ). Benzin cok ucuz, arabalar ucuz. Bu yilin sonunda 6-7 bin dolara SUV alicam. Saglik sistemi berbat. Sigorta sistemi berbat. Insanlar genelde beni orada Ispanyol saniyor. ( Amerika'da Ingilizce'den sonra en cok konusulan dil Ispanyolca ). Paralari cok degerli, pasaportlari ile her yere vizesiz gidiyorlar neredeyse. Cok degisik bir secim sistemleri var. Ben Complex Calculus vermis adamim, Amerika'daki secim sistemini anlamak icin 2 saat makale okudum internette.

Nereye gidersen git, Turk oldugunu soylersen genelde bir tepeden bakmaya maruz kalirsin. Ortadogu'da nufusun cogunlugunun Musluman oldugu bir ulkeyiz. Ayrica disaridan bakildiginda halkin cogunlugunun Erdogan sempatizani oldugu biliniyor, bu sebeple seni de o kafa yapisinda birisi zannediyorlar. Ama direkt yuzune karsi bir sey demezler, 20-30 dk konusursan satir aralarindan cikarirsin o anlami.
 
Polonya'ya erasmus için gittim, 5 ay yaşadım. Kaldığım şehir küçük, sokaklar bomboş, herkes kendi kafasındaydı. İleride orada yaşamak isterim. İspanya'yı hiç sevmedim, aşırı kalabalık fakat müzeleri çok güzeldi. Macaristan çok hoşuma gitti, ileride mutlaka daha detaylı gezmek istiyorum. Yunanistan'ın birkaç şehrini gezdim, Türkiye'ye çok benziyor. Makedonya ve Bulgaristan'a fazla ısınamadım nedense.
Polonya'ya gitmeden önce gittiğim şehirde çok fazla ırkçılık olduğunu okumuştum. Zaten Polonya'nın Avrupanın en dindar ülkeleri arasında olduğunu biliyorum fakat hiçbir ırkçı söylem veya davranışla karşılaşmadım. Diğer ülkelerde de başıma bir olay gelmedi.
İnsanların davranışları biraz da size bağlı. Oradaki davranışlarınız size olan tepkileri belirler. Orada dayak yiyen arkadaşım da oldu, benim gibi hiçbir tepki almayan arkadaşlarım da oldu.
 
Sırbistan Belgrad, Yunanistan ve Bulgaristanın sınırımıza yakın bölgelerine gitmiştim öylesine. Avrupa birbirine benzeyen boş yerlerden ibaret gibi duruyor daha tamamını gezmedim ama gezdiğim kadarıyla belli ki öyle. Hiç ilgimi de çekmiyor zaten.
2 ay önce de Malezya baş kenti Kuala Lumpur oradan Endonezya Bali adası oradan da Singapore'a gittim.
Kuala Lumpur büyük ve gelişmiş bir şehir ayrıca mağara içinde hindu tapınağı bulunan 2 günlük bir yer.
Bali adası zaten Tanrı adası veya Cennet adası diye geçiyor anlatmaya gerek yok. Motor kiralayıp altını üstüne getirdim. Maymun ormanları, tapınaklar tropikal havası ve doğasıyla çok güzel bir yer.
Singapore efsane bir şehir/ülke. İstanbul kadar bir ülke nüfus olarak değil yüz ölçümü olarak. Nüfusunun çoğunu Çinliler, kalanını Malezyalı ve Hintliler oluşturuyor. Ülkenin resmi dili İngilizce.
Acayip düzenli temiz bir yer ve o kadar çok şey var ki kafanı sağa çevirdinmi soldaki aksiyonu kaçırıyorsun. Bir de içinde Universal Studios var orası zaten acayip eğlenceliydi.
Allah kısmet ederse Uzak Doğudan devam edecem gezilerime. Güney Kore, Japonya vb.
 
Bir suru defa, Hollanda, Fransa, Belcika, Italya ve Ispanya'ya gittim. Hep turist olarak. Muze gezip alisveris yapmak icin. Hic kotu davranan olmadi. Fakat Italyanlari cok dindar, Fransizlari da mesafeli ve soguk buldum. Ispanyollar ve Hollandalilar bence cok iyi. Belcikalilar hakkinda yorum yapamiycam, kulturel olarak guzel ama gelismislik seviyesi olarak saydigim diger ulkelerden gerideler. Biz Turkiye olarak hepsinden geride oldugumuz icin rahat rahat atip tutabiliyorum.

Bunun disinda da senede 4-5 defa Amerika'ya gidiyorum, is icin. Bir de alisveris yapmak icin tabi elektronik. Amerika bana gore tam bir hayal kirikligi. Kulturel alt yapisi eksik ve guvensiz bir ulke. Bildigin tirsiyorum yururken aksamlari. Hollanda'da gece 4'te hic bir sey olmadan yurursun cogu yerde. Ama Hukuk sistemleri cok iyi, insanlar cok korkuyor polisten. Silah serbest oldugu icin silah tasiyan insan cok fazla ( gittigin eyalete gore ). Benzin cok ucuz, arabalar ucuz. Bu yilin sonunda 6-7 bin dolara SUV alicam. Saglik sistemi berbat. Sigorta sistemi berbat. Insanlar genelde beni orada Ispanyol saniyor. ( Amerika'da Ingilizce'den sonra en cok konusulan dil Ispanyolca ). Paralari cok degerli, pasaportlari ile her yere vizesiz gidiyorlar neredeyse. Cok degisik bir secim sistemleri var. Ben Complex Calculus vermis adamim, Amerika'daki secim sistemini anlamak icin 2 saat makale okudum internette.

Nereye gidersen git, Turk oldugunu soylersen genelde bir tepeden bakmaya maruz kalirsin. Ortadogu'da nufusun cogunlugunun Musluman oldugu bir ulkeyiz. Ayrica disaridan bakildiginda halkin cogunlugunun Erdogan sempatizani oldugu biliniyor, bu sebeple seni de o kafa yapisinda birisi zannediyorlar. Ama direkt yuzune karsi bir sey demezler, 20-30 dk konusursan satir aralarindan cikarirsin o anlami.

Saydığın yerlere gittim. İspanya harici gezdim. Söylediklerini pek görmedim ben. Soğuk Fransız, dindar italyan, gelişmemiş Belçika. Silah taşıyan Amerikalı falan (eyalete göre). 8 ay kaldım, South Dakota, Maryland, California ve birkaç tax free eyalet daha. Bir kere bile Türk olduğunu söylediğinde tepeden bakan olmadı. Farklı Amerikalardan bahsediyoruz sanırım :D
 
İş ve dil eğitimi için 2 defa Londra'ya gittim.

Dikkatimi çeken şey insanların birbirine saygısı ve yardımseverliği oldu. Açıkçası gitmeden önce insanların soğuk davranacağıyla alakalı bir takım endişelerim vardı. Fakat gittikten sonra öyle olmadığını gördüm.
İnsanlar oldukça yardım sever. Hava alanından (Heathrow) çıkıp metroya girdiğimde yardım istemediğim halde metro haritasına baktığımı gören bir bayan yanıma gelip yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu.
İnsanlar acelesi olsa dahi bilmiyorum demiyor, duruyor ve ellerinden geldiğince yardımcı oluyor.

Trafikteki saygı dikkatimi çekti ayrıca. İstanbul'dan giden biri olarak yolda araç gördüğümde hızlıca karşıya geçişim orada insanlar tarafından tuhaf karşılanmıştı. 4-5 Gün sonunda ancak alışabildim araç olsa dahi normal yürümeye. Elbette İstanbul'a gelince bunu bırakmak zorunda kaldım :) .

Bunun haricinde tarihlerine oldukça fazla saygıları var. Gereksiz hiçbir şey tüketmiyorlar ve ellerindekileri de ömrü dolana dek olabildiğince uzun süre kullanıyorlar. Bunun en büyük örneğini binalarda hala giyotin tipi ahşap çerçeve kullanmaları veya binaların hala eski tip olması. Fakat kötü değil. Düzgün bakıldığı zaman eski binalar dahi kötü bir görünüm sergilemiyor.

Yollar çok temiz. Hatta fazlasıyla temiz. Genelde yeşil alanlar fazlasıyla var. Yalnızca Oxford Street üzerinde fazla yeşil alan yok.
Hyde Park fazlasıyla büyük geldi bana. Sırf bir günü orayı dolaşmak için harcamak gerekli. Kensington Palace gibi önemli yerleri de görmek gerekli. Tabii ben iş için gittiğimden dolayı gezmeye çok vaktim olmadı.

İnsanların davranışından bahsettim zaten. Sırf Türk olduğum için bir aşağılama, bir dışlanma vs. yaşamadım. Gayet dostça, saygılı şekilde yaklaştılar.

Kısacası Londra görülebilecek değerli yerlerden biri. Önümüzdeki yıl da aynı şekilde iş için oraya gideceğim bir aksilik yaşamazsam.
 
Saydığın yerlere gittim. İspanya harici gezdim. Söylediklerini pek görmedim ben. Soğuk Fransız, dindar italyan, gelişmemiş Belçika. Silah taşıyan Amerikalı falan (eyalete göre). 8 ay kaldım, South Dakota, Maryland, California ve birkaç tax free eyalet daha. Bir kere bile Türk olduğunu söylediğinde tepeden bakan olmadı. Farklı Amerikalardan bahsediyoruz sanırım :D

Buyur: ArcGIS Web Application

Son 14 gun icerisinde 200 bin nufuslu Rochester'da bak bakalim silah gorebiliyor musun?
 
Nereye veya nerelere gittiniz?
Neden gittiniz?
Sizi etkileyen veya dikkat çeken şeyler neler oldu?
Gittiniz yerdeki insanlar nasıl davrandılar size?
Size teşekkür etmek istiyorum. Bana gerçekten büyük bir eksikliğimi hatırlattı bu konu. Başta çok ön yargı ile girdim ama düşünüp okuyunca dedim ki; ben neden gitmiyorum gezmiyorum başka kültürleri. Size teşekkür ederim bana çok güzel bir mesaj oldu.
 

Geri
Yukarı