Yazılım Mühendisliği mi? Bilgisayar mı?

sürevvar

Hectopat
Katılım
24 Temmuz 2013
Mesajlar
565
Makaleler
1
Şu an 11. sınıf öğrencisiyim ve Bahçeşehir Üniversitesi Yazılım Mühendisliği düşünüyorum ama bazı kişiler(bilgisayar öğretmenleri de dahil) bilgisayar ikisini de kapsıyor boşver bilgisayar mühendisi ol diyorlar. Sizin fikriniz nedir?
 
Ülkemizdeki eleştiriye açık olan eğitim sistemi işte fazla bir şey beklememek lazım, bölümler ve içerdikleri alanlar üniversitelere göre farklılık gösterir. İyi araştır seçici ol kafana yatmayan bölümü asla seçme ilerde acısını çekersin. Çünkü okul terkler genelde bir yada bir kaç dersten sıkıldığı için başarısız olma korkusundandır.
 
İlla bilgisayar mühendisi ol diyenler genelde yaşı 35-40 üstü, nato - mermer kafa diye tanımladığımız ,değişen teknoloji - iş koşullarına yeterince adapte olamamış kişiler.Birincisi türkiyedeki çoğu ünide ,Bilgisayar mühendisliği ders içerikleri(yazılım konusu dışındakiler) deli gibi teorik bilgiye dayanıyor ve sen okuldan mezun olunca ,sadece bilgisayar donanımı üzerinde çalışabileceğin herhangi bir üretim merkezi yok,daha doğrusu henüz herhangi bir çip üretim merkezimiz yok .En iyi ihtimalle Vestel - arçelik vs de , yurtdışından getirdikleri parçaların montajında ve test edilmesi süreçlerinde görev alırsın.Zaten fiziksel bir donanım üretme - geliştirme sürecinde görev almak istiyorsan makine müh. veya elektronik müh. gibi bölümlere yönelmelisin.Diğer taraftan network üzerine yoğunlaşmak istiyorsan zaten bunun için 4 yıllık bilg. mühendisliği okumak boşa vakit harcamak olur.CISCO sertifikalarına zaman harcaman çok daha faydalı.

Bilgisayar mühendisleri mezun olunduklarında , ne yazılım mühendisi ne de bir elektronik mühendisleri kadar bilgiye sahip olabiliyorlar.Ülkemizdeki bilgisayar mühendisliği kavramı ve eğitimi dünyanın 20-30 sene gerisinden geliyor hala.Zaten yurtdışında bu bölüm Bilgisayar bilimleri diye geçiyor uzun süredir , bizim egosu tavanda gezen üst düzey Yök hocaları , bölümün adını türkçeye çevirirken, mühendislik demezsek fiyakamız bozulur demişler zamanında , halen adı bilgisayar mühendisi olarak geçiyor.

Sonuç olarak kendini yazılım alanında geliştirmek istiyorsan kesin olarak yazılım mühendisliği alanını seç.Ayrıca tercih yapmayı düşündüğün okulun ders içeriklerine kesinlikle bak.Çoktan tarih olmuş Basic , Fortran , Delphi(ölmedi can çekişiyor :)) gibi dersler görürsen direk o okulun üstünü çiz.

Diğer taraftan donanım üzerinde çalışmak istiyorsan elektrik - elektronik veya makine mühendisliği seçmelisin.
 
İlla bilgisayar mühendisi ol diyenler genelde yaşı 35-40 üstü, nato - mermer kafa diye tanımladığımız ,değişen teknoloji - iş koşullarına yeterince adapte olamamış kişiler.Birincisi türkiyedeki çoğu ünide ,Bilgisayar mühendisliği ders içerikleri(yazılım konusu dışındakiler) deli gibi teorik bilgiye dayanıyor ve sen okuldan mezun olunca ,sadece bilgisayar donanımı üzerinde çalışabileceğin herhangi bir üretim merkezi yok,daha doğrusu henüz herhangi bir çip üretim merkezimiz yok .En iyi ihtimalle Vestel - arçelik vs de , yurtdışından getirdikleri parçaların montajında ve test edilmesi süreçlerinde görev alırsın.Zaten fiziksel bir donanım üretme - geliştirme sürecinde görev almak istiyorsan makine müh. veya elektronik müh. gibi bölümlere yönelmelisin.Diğer taraftan network üzerine yoğunlaşmak istiyorsan zaten bunun için 4 yıllık bilg. mühendisliği okumak boşa vakit harcamak olur.CISCO sertifikalarına zaman harcaman çok daha faydalı.

Bilgisayar mühendisleri mezun olunduklarında , ne yazılım mühendisi ne de bir elektronik mühendisleri kadar bilgiye sahip olabiliyorlar.Ülkemizdeki bilgisayar mühendisliği kavramı ve eğitimi dünyanın 20-30 sene gerisinden geliyor hala.Zaten yurtdışında bu bölüm Bilgisayar bilimleri diye geçiyor uzun süredir , bizim egosu tavanda gezen üst düzey Yök hocaları , bölümün adını türkçeye çevirirken, mühendislik demezsek fiyakamız bozulur demişler zamanında , halen adı bilgisayar mühendisi olarak geçiyor.

Sonuç olarak kendini yazılım alanında geliştirmek istiyorsan kesin olarak yazılım mühendisliği alanını seç.Ayrıca tercih yapmayı düşündüğün okulun ders içeriklerine kesinlikle bak.Çoktan tarih olmuş Basic , Fortran , Delphi(ölmedi can çekişiyor :)) gibi dersler görürsen direk o okulun üstünü çiz.

Diğer taraftan donanım üzerinde çalışmak istiyorsan elektrik - elektronik veya makine mühendisliği seçmelisin.
Her şeyden önce Bilgisayar Mühendisliği ile Bilgisayar Bilimi farklıdır. Bilgisayar Mühendisliği okuyorum ve kesinlikle bize okutulan Bilgisayar Bilimi değildi bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Bilgisayar Mühendisliği, giriş seviyesinde Mühendislik, Elektronik, Matematik, Fizik, Programlama, Veritabanları, Network, Yazılım Mühendisliği ve kavramsal seviyede Bilgisayar Bilimi, bu alanların birleşiminden oluşan farklı uygulama alanları ile ilgili teknik dersler, üst seviye Bilgisayar Mimarisi ve Algoritma Tasarımı gibi konular içeren, bilgisayarı yakından ilgilendiren her alanda insan yetiştirebilecek çekirdek bir bölümdür. Mezun olanlar, istediği ilgili alanı seçip, kendini o alanda geliştirecek temele sahiptirler ve literatürdeki ciddi değişikliklere bile adapte olabilirler. Dolayısıyla bu bölümü okumak kesinlikle vakit kaybı değildir. Sadece müfredata dikkatli bakmak gerekiyor. Gereksiz derslerle dolu müfredatlar veren okullar da yok değil. Tabi bu her bölümde karşılaşılabilecek bir problem. Ama, sadece "Ben bir bölüm okuyup, bir işe başlayayım." deniyorsa Yazılım Mühendisliği gibi uygulama ağırlıklı bölümler tercih edilebilir.
CISCO serfitikasına zaman harcamaktan bahsetmişsiniz ama sonuçta iş aynı kapıya çıkıyor zaten, yine temele ihtiyacı olacak. Network tercih edilecekse en ideali, Bilgisayar Mühendisliği okuduktan sonra, Elektrik-Elektronik Mühendisliği üzerine yüksek lisans yapmaktır. Yüksek lisans sırasında sertifikalarla da uğraşabilir. Böyle eğitim geçmişi olup, bu alanda başarılı olan da çok.
 
Maalesef kavram karmaşası yaşıyorsunuz.

Dünyanın en saygın üniversitelerine bakarsanız tek başına Computer Engineering diye bir bölüm göremezsiniz.Genelde Electrical and Computer Engineering adında ,elektrik-elekronik mühendisliği departmanına bağlı bir bölüm var.Derslerinin %70-80 i elektrik - elektronik mühendisliği müfredatı ile çok benzer olur.Giriş seviyede algoritma , data structure ve programlama dersleri olur sadece.Ağırlıklı olarak yarı iletken aygıtlardan turun da tam bir devre tasarımına kadar genelde fiziksel objelerle uğraşılır.Elektronik mühendisliğinden ayrıldığı yan ise genelde bilgisayar ile alakalı donanımla a odaklanılmasıdır , network bileşenleri wi-fi aygıtları,RF aygıtları vs gibi.

Bilgisayar bilimleri ise yazılım mühendisliği dalını da kapsıyacak şekilde apayrı bir departmandır.

Maalesef ülkemizdeki eğitim vizyonsuzluğundan , en tepede 4-5 üniversite hariç , bilgisayar mühendisliği adı altında bir kısmı elektrik - elektronik mühendisliğinden alınma, mezun olanların %99 unun hayatında bir daha karşılaşmayacakları ileri derecede fizik ve calculus dersleri o da yetmeyip sanki başka koyacak bir kurs kalmamış gibi kimya,edebiyat ve Inkılap tarihi(tarih bilgisi teknik bilgi dışında çok önemli bir konu yalnız bunu okuldaki klasik savaş ve antlaşmaların yapıldığı tarihleri ezberleten müfredattan değil tarafsız ve derinlemesine bilgi sunan bir kaynaktan öğrenmek gerekiyor) dersleri konuyor.Öğrenciyi araştırmaya , somut birşey ortaya çıkarmaktan çok ha babam ezberci teorik bilgi öğretme çabası var , tabiki bu hocaların da kolayını geliyor.Adam mezun olduğunda ne bir yazılım mühendisi kadar altyapısı oluşuyor ne de elektronik mühendisi kadar bilgisi ve pratiği oluyor.

Bu arada çekirdek bölüm diye bir olay söz konusu değil.Bu Türkiyedeki akademisyenlerin uydurduğu birşey yurtdışında bir üniversite hocasına söylesen dalga geçerler.Üniversite hayatınızın en başından beri amacınız bir alan üzerine odaklanıp onda olabildiğince uzmanlaşmak olmalıdır.Ben bilgisayar mühendisliğinden mezun olup , hem diffransiyel denklem çözüyorum hem network ağını düzgün şekilde kuruyorum hemde OOP program yazabiliyorum diye seviniyorsun.Yalnız bu dediklerinin hepsini yarım yamalak ve giriş seviyesinde yapabiliyorsun.Hem matematik hem network hemde yazılım alanında uzmanlaşmaya ömrün yetmez zaten.
O yüzden bunların sadece birinde ilerlemen lazım.İşte o vakit en başa geliyoruz , şayet sen yazılım alanını seçersen zaten yazılım mühendisliği bölümünden mezun birinin seviyesine gelmen bilgisayar mühendisliğinde öğrendiklerinde bir kaç seneni alır.

Burada2 link paylaşacağım, üstteki Stanford üniversitesi Bilgisayar Bilimleri(bizim ülkedeki yaklaşık karşılığı yazılım mühendisliği ) ders programı , alttaki de Yale üniversitesi Elektrik - Bilgisayar Mühendisliği bölümü ders programı , umarım konu ile ilgilenen , üniversiteye giriş yapmaya hazırlanan arkadaşlardan birkaçı gözatar da birşeylerin farkına varabilirler.
Courses | Stanford Computer Science
Courses and Registration | Duke Electrical and Computer Engineering
 
Hocam anlaşamadığımız nokta şurası; Bilgisayar Mühendisliği, Bilgisayar Bilimini de kısmen kapsar. Önceki ifademle çelişir gibi oldu, bu yüzden özür dilerim, biraz eksik yazmışım o konuda. Temel farkı mühendislik disiplini üzerinden gidilmesi, bilim olmadan mühendislik olmayacağı için, bilgisayar bilimsiz bilgisayar mühendisliği olmaz. Ama bahsettiğim gibi müfredatta sıkıntı var, eleştirilerinize katılıyorum, bu konularda iyileştirme yapılması lazım.
"Çekirdek bölüm" yorumu kendime ait, hocalardan duymadım hiç, belki benim şansım, bilemiyorum. Differansiyel denklem, nesne yönelimli programlama, network protokolleri vs.... Mühendislikte bunların herhangi birine her an ihtiyaç duyulabilir. Çekirdek bölüm okumanın avantajı, kişinin uzmanlık alanı (veya bir konuda geliştirdiği uzmanlık) ile birlikte işini şekillendirme imkanıdır. Üniversite süresince kariyer planlamasında net bir yol çizemeyenler için de olumludur bu durum.
Bahsettiğiniz birkaç sene, çalışılan işe göre 2 ila 4 sene sürüyor ve iş üzerinde öğreniliyor. O yüzden belirtmiştim, eğer çalışmaya hazır mezun olma gibi bir düşünce varsa (kariyer planı üzerinde karara varılmışsa), uygulamaya daha fazla ağırlık veren bölümlere yönelinmeli diye.
Eleştirileriniz için teşekkürler, arkadaşlarımızla konuşmalarımızda gerçekten hepimizin yakındığı bir konu, eğitimdeki vizyonsuz yaklaşım. Geçtim bilgisayarı, gençler mühendislikten nefret etmeye başladı.
 
Üzgünüm ama ben sizin yaşadığınız kavganın nedenini anlamadım çünkü çok saçma. Ben de Bilgisayar Mühendisliği okuyorum ve daha 2 gün önce 19 yaşındaki bir genç bize seminer veriyordu. Merak ettik nası bu kadar kendini hozlı bir şekilde geliştirmiş ve araştırdık üzgünüm ama sonuç çok açık gidiyorsun seçiyorsun en kolay alakasız bölümü, okumaya başlıyorsun onu(Ör:Sosyoloji).Sonra da geri kalan zamanında ki çok zamanın var gelip de DD veya Müh. Mat. ile uğraşmıyor sonuçta. Kendi çabasıyla alıyor bazı yazılım yerlerinden sertifika ohhh sonra hemen oldun yazılımcı. Yani yazılımcı olmak günümüzde insanın kendisine de bakan bir şey yoldan geçen biri de yazılımcı olmaya karar verdimi uğraşınca oluyor. Burda ince bir çizgi var bırakın müfradat kavgasını falan. Bu bölümü okuyunca sanki hiçbir + ya sahip olmuyomuşuz gibi konuşuyorsunuz ama üzgünüm benim yazdığım kodlar yazılım mühendisliğinden çıkmış birinden daha pratik, zekice ve algoritma olarak daha kıvrak bir dizine sahip. Bu bölümü okuyan yani tabi belli bir seviye üstündeki üniversiteler için konuşuyorum, hepsinin kodu ve getireceği yenilikler daha üst düzeydedir. Sen bir mühendis kimliğini benimseyebilmişsen maker yani artık bir yapıcı kimliğin vardır kardeşim. Aradaki farkı lütfen unutmayalım!
 
Üzgünüm ama ben sizin yaşadığınız kavganın nedenini anlamadım çünkü çok saçma. Ben de Bilgisayar Mühendisliği okuyorum ve daha 2 gün önce 19 yaşındaki bir genç bize seminer veriyordu. Merak ettik nası bu kadar kendini hozlı bir şekilde geliştirmiş ve araştırdık üzgünüm ama sonuç çok açık gidiyorsun seçiyorsun en kolay alakasız bölümü, okumaya başlıyorsun onu(Ör:(osyoloji).Sonra da geri kalan zamanında ki çok zamanın var gelip de DD veya Müh. Mat. ile uğraşmıyor sonuçta. Kendi çabasıyla alıyor bazı yazılım yerlerinden sertifika ohhh sonra hemen oldun yazılımcı. Yani yazılımcı olmak günümüzde insanın kendisine de bakan bir şey yoldan geçen biri de yazılımcı olmaya karar verdimi uğraşınca oluyor. Burda ince bir çizgi var bırakın müfradat kavgasını falan. Bu bölümü okuyunca sanki hiçbir + ya sahip olmuyomuşuz gibi konuşuyorsunuz ama üzgünüm benim yazdığım kodlar yazılım mühendisliğinden çıkmış birinden daha pratik, zekice ve algoritma olarak daha kıvrak bir dizine sahip. Bu bölümü okuyan yani tabi belli bir seviye üstündeki üniversiteler için konuşuyorum, hepsinin kodu ve getireceği yenilikler daha üst düzeydedir. Sen bir mühendis kimliğini benimseyebilmişsen maker yani artık bir yapıcı kimliğin vardır kardeşim. Aradaki farkı lütfen unutmayalım!
Öncelikle burada kavga olmaz, tartışma olur :)
Söylediğiniz, "kendini yetiştirme" de, kişisel gelişim açısından ayrı öneme sahip bir faktördür. Ama biz bölümler ve müfredattan bahsettik ki, ben burada bilgisayar mühendisliğinin olumlu yönlerini savundum zaten. Balron abimiz de açık bir şekilde müfredatın uygulanabilirliğini eleştirdi, önemli bir kısım üniversite için haklı. Bunu lisansının 5. senesinde biri olarak söylüyorum. Ama ben kendi okulumdan memnunum orası ayrı. Siz de söylemişsiniz zaten "belli bir seviye üstündeki üniversiteler" diye. Türkiye geneline bakıldığında düşündüğünüzden daha olumsuz bir tablo var maalesef. Sonuçta üniversite konusunda da seçici davranmak gerekiyor.
"Kimin yazdığı kod daha iyi?" gibi argümanlar görecelidir bu konuda. Sekreterlikten yazılım geliştiriciliğe geçen insanlar bile var günümüzde, onların içinden bile belli konularda daha iyiler çıkabilir. Sonuçta bu özverili çalışıp, kendini geliştirmeye bağlı.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı