Arif v 216 Deneyimim

Bugün gittiğim Arif v 216 filmiyle alakalı birkaç düşüncemi belirtmek isterim, siz de düşüncelerinizi yazın.
Öncelikle filmin efektlerini konuşalım. Efektler çoğu yerde aşırı belirgindi ve beni rahatsız etti. Bu filme bu kadar bütçe ayırmıșsın, bu kalite yakışmıyor.
Oyunculukları oldukça başarılı buldum. Bu filmde de Cem Yılmaz birden fazla karakteri oynamaya devam etmiş.
Senaryo temeli, serinin diğer filmlerine nazaran benzerlikler gösteriyor. İzlerken yabancılık çekmiyorsunuz.
Mizahlar genelde eski filmlerine göndermeler içeriyor. Açıkçası ben çok yeni şakalar göremedim. GORA gibi kalıcı bir film olacağa benzemiyor.
Yine de film kötü değildi. Temponun düştüğü bazı yerlerde sıksa da filmi başarısız diye nitelendirmemek lazım.
Son olarak....
Emek var emek! Beğenmiyorsan da saygı duy!

Beni de biraz sıkar gibi oldu. Büyük ihtimal 2. filmi gelecek , umarım ''CEM YILMAZ''a yakışır bir film yaparlar.

Harika bir film olduğunu düşünüyorum, küfür çok olmadan da güldürülebiliyormuş demek ki.

politetrafloraetilen dedi:

Harika bir film olduğunu düşünüyorum, küfür çok olmadan da güldürülebiliyormuş demek ki.

Genişletmek için tıkla...

Tamam da en çok küfür olan filmiydi

Cem Yılmaz'da şunu görürsünüz:

Eleştirmenlerin kriterlerine göre hareket etmeksizin bir çocuk gibi özgürce film çekmiştir, hep.

Birçoğuna ağır kalite eleştirisi getirilebilir fakat burada şuna odaklanmak lazım:

Bu adam örnek filmler çekme titizliğinde değil.

Daha çok 6 yaşındaki bir Cem Yılmaz'ın uzun vadeye dönük hayallerine odaklanıyor.

Bu da onu ve işlerini samimi kılıyor.

Filme gelirsek:

Malum ortamlara düştüğünde izlemeyi düşünüyorum.

Benim çok eğlendiğim bir filmdi. Çok keyif aldım izlerken. İlk fragmanını izlediğim zaman "Eyvah her şey birbirine karıştırılmış herhalde" dedim. Ama filmi izleyince gerçekten güzel buldum. Küfür olayı çok azdı bence diğer filmlere göre.
Cem Yılmaz tarzı filmler eleştirmenlerin veya otoritelerin onaylaması için değil de sokaktaki insan sevsin ayrıca kendim seveyim diye yapılmış filmler bence. Yani şovları veya filmlerindeki karakterler günlük hayatta karşılaşabileceğin karakterler bence. Yani sokakta karşından bir Recep İvedik geçmez ama İstanbul'da kapalı çarşıya giderseniz mutlaka Arif Işık (halı, kilim, travel) karakteri ile karşılaşırsınız

Not: Kimse "216 ile de karşılaşır mıyız?" diye sormasın lütfen

Ben de gittim ancak hani içimden geleni söylemek gerekirse kendimi dışarı zor attım.
Kimisi de "Mizah özürlüsü" olarak algılanma korkusu yüzünden filmi çok beğendiğini söylüyor
Halbuki geçen serileri izlememiş, esprilerin 10/3'ünü de kafadan direkt olarak anlamamış.

Yani kimisi diyor "Bilim kurgu filmi ne bekliyorsunuz?" Hayır efendim Cem Yılmaz ne zamandır beri bilim kurgucu? Hikaye bilim kurgu ancak bu bir komedi filmi, komedi kategorisinde yer alıyor.
Beni güldürmedi, emek var sahne şahane ancak hiç güldürmedi. Hiç beğenmedim yani.

Cem Yılmaz deyince bunu beklemiyor insanlar. Gösterilerdeki performansını bekliyor insan ancak bulamıyor. Kendi isteklerini veya hayallerini gerçekleştirme çabasındaysa filmi vizyona vermemeliydi bence

Hay ağzınıza sağlık @BilgisayarKurdu.
Bana isteyen mizah özürlü desin, isteyen zor beğenen desin ben bu adamın şimdiye dek yaptığı hiçbir filmi izlemedim ve izlemeyeceğim ve beğenmeyeceğim.
Fragmandan hareketle söylüyorum; tuhaf tiplemeler, absürd sahneler ve küfürlerle dolu bir film bana göre.
Kimileri beğeniyor olabilir, bu da onların yorumu ve tercihidir.

Silinen üye dedi:

Hay ağzınıza sağlık @BilgisayarKurdu.
Bana isteyen mizah özürlü desin, isteyen zor beğenen desin ben bu adamın şimdiye dek yaptığı hiçbir filmi izlemedim ve izlemeyeceğim ve beğenmeyeceğim.
Fragmandan hareketle söylüyorum; tuhaf tiplemeler, absürd sahneler ve küfürlerle dolu bir film bana göre.
Kimileri beğeniyor olabilir, bu da onların yorumu ve tercihidir.

Genişletmek için tıkla...

İşin kötü yanı bende o ön yargı da yok Ön yargısız şekilde çok vasat bulduğum bir film. GORA da aşırı komik bir film değildi kesinlikle. Cem Yılmaz değer katmıştı, değerli bir filmdi.

İzmir Marşı meselesini bir kenara bırakırsak Kolpaçino gibi seriler ve oyuncuları çok daha samimi ve komik geliyor. Halktan gelen bir komiklik var, gerçeklik var.
Veya bir Çakallarla Dans hayran kaldığım serilerdendir. Ve en önemlisi de bunları söylerken "El ne der" korkusu olmadan, içimden geldiği gibi söylüyorum. Halk seviyesinde komedi benim hoşuma giden. Sokakta geçen komedi benim hoşuma giden. Sinemaya gelen adamın kafasını yormayacaksın.
Adam bir ton para vermiş sinemaya gelmiş, espri tam olarak neydi onu bulmakla mı uğraşacak? Sinema sektörünü de kahve sektörüne çevirecekler bu gidişle. Hiç bilmeyen bir adam SturBucks'a gidip kahve alabiliyor mu bugün? Kahve almak için ar-ge yapman gerekiyor böyle bir şey olabilir mi ya
Ve eğer espriyi anlayamazsa toplum tarafında köylü ilan edilecek? Durum tam olarak bu cidden, oraya doğru gidiyoruz.

Murat Akkoyunlu gibi oyunları seviyorum bu yüzden. Filmlerde de halktan insanlar, halktan mevzuları işliyorlar. Tersoluk nedir bunu işliyorlar, gevelemeye gerek yok 25 seri götürebilecek bir konu

GORA ve AROG'u izlememiş veya sevmemiş, 60'lar havasını bilmeyen, Zeki Müren'le ilk defa burada tanışmış özellikle 2000'li yıllarda doğanların gömdükleri film. Normal karşılıyorum. Anlamazsan gülmemen çok normal. Bana kalırsa çok güzel bir filmdi. O atmosfer, karakterler... Cem Yılmaz filmleri dışında böyle yan karakterlere önem veren yerli film yok. Sırf Arif Işık'ın o şarkıları o kostümlerle söylemesini görmek yeterdi benim için. Zeki Müren karakteri ise muhteşemdi. Filme bilim kurgu diye gidip kötü senaryo diye çıkanlara hiçbir şey söylemek bile istemiyorum açıkçası. Kısaca bence çok güzel bir filmdi. Beğenmeyen sevmeyebilir ama çok kötü filmdi ve küfürlü yorumlar saçma ve gereksiz.
Kimse mizah özürlüsü olarak görülmüyor bu arada, insanlarda dışlanma kompleksi var. Bir şey anlamadıklarında dışlanacaklarını sanıp bu korkularını sosyal medyada dışa vuruyorlar.