Yıl Oldu 2018 Halâ Uzaya Gittiğimize İnananlar Var mı?

Gidilmediğini her ortamda haykıran gereksiz insanlar toplanıp beraber çalışsa bile uzaya çıkabilirler ancak olmayan beyinleriyle oluşturdukları saçma fikirleri, toplumun olaydan bihaber kesimine iteleme onlara daha mantıklı geliyor.

Bu konuda tartışılacak çok bir şey yok.
 
Konuyu açarken aklıma NYGMA denen vasıfsız kişi geldi tam saydırıyordum ki ilk cümleyi okudum.
 
Kişisel merakımdan dolayı bu konular ile uzun zamandır ilgileniyorum.
Açıkcası aya gidilmiş veya gidilmemiş olması çok önem arz etmiyor.
Belki Aya gidildi ama hiçte toz toprak içinde boş bir yer değildi. Bu sebeple stüdyolarda sahte ay ortamı yapıldı.
belki Gök kubbeyi aşamadılar ve ay yerine kuzey kutbunun ötesine gidildi. Burası ay dediler.
belki Aya gidilmiş gibi yapıldı. Diğer dünya güçlerine gövde gösterisi yapıldı.
Nette çok ciddi bilgi kirliliği mevcut ve çok fazla engellemeden dolayı TR'de bir çok bilgiye erişilemiyor.
 
1969`da aya cikildigina inanmiyorum. O yillarda Amerika super guc olmanin Psikolojik ustunluk gerektirdiginin farkina vardi o kadar. Ve Hollywood filmleri ile global sahalarda yaptiklari operasyonlar ile Amerikayi ruya ve firsatlar ulkesi olarak tanitti. Bilimde ve Teknolojide oldugundan cokdaha fazla sisirdi kendini ve Rusya ile soguk-psikolojik savasi ara ara onde goturmeyi de bu sayede basardi.
Artik USA-Rusya arasindaki atismalar danisikli dovusten ibarettir.

Yahu herkez radyodan roket sesi dinledi :D ve inandilar. Uzaya giden bir neslin torunlari Beyaz Saray`da golf oynasin diye Trump`u sececek oyle mi ?
 
Son düzenleme:
Arkadas her gun GPS ile navigasyon cihazi kullaniyorsunuz, 16-17 saat suren yolculuklarda onlarca kisi kac tonluk ucaklarla kitalararasi seyahat yapiyor, surekli Gunes sistemi gezegenlerinin daha yuksek cozunurluklu resimleri paylasiliyor ama insanlar "uzaya gidildigine ben gormeden inanmadim" diyebiliyor.
Hayir bu "gormeden inanmam" diyen tipler de, "muck muck" yapip tahtaya ellerini vurup belayi savuşturan bir kulturden geliyor.
 
Uzaya çılıldığına değil ama Aya ayak basıldığına inanmıyorum.
1969 yılında dünyanın kütlesinin 4'te 1'i olan bir cisme inecek teknoloji olacağını düşünmüyorum.
Gerekli olan motor gücü kesinlikle yoktu olsa bile harcanan yakıtın sonu gelmezdi.
E=MC kare gibi düşünün kütle ne kadar artarsa istenen hıza o kadar uzaklaşılır.
Aynı bu teoremin tersi de ay yüzeyine inerken oluyor.
İşte bu yüzden pek de mantıklı gelmiyor aya inildiği.
 
Uzaya çılıldığına değil ama Aya ayak basıldığına inanmıyorum.
1969 yılında dünyanın kütlesinin 4'te 1'i olan bir cisme inecek teknoloji olacağını düşünmüyorum.
Gerekli olan motor gücü kesinlikle yoktu olsa bile harcanan yakıtın sonu gelmezdi.
E=MC kare gibi düşünün kütle ne kadar artarsa istenen hıza o kadar uzaklaşılır.
Aynı bu teoremin tersi de ay yüzeyine inerken oluyor.
İşte bu yüzden pek de mantıklı gelmiyor aya inildiği.
19. yy icerisinde, Jules Verne'in "Aya Yolculuk" hikayesi buyuk yanki uyandirdi.
Hubble, Heisenberg ve Shrodinger'in buyuk kesifleri 1920-1930 yillari arasinda oldu.
Ikinci dunya savasi sirasinda Almanya Ingiltere'ye V2 fuzeleri ile saldirdi, boylelikle roket teknolojisi ve bunun onemi bilim insanlari arasinda cok onemli bir yer edindi.
Soguk savas esnasinda rusya R7- Semyorka isimli ilk kitalararasi balistik fuzeyi gelistirdi. R-7 Semyorka - Wikipedia
Uzay yolculugunun zorlugu, katedilmesi gereken "delta-V" ile ilintili. Elbette bir suru degisken var ama esas problem A noktasi ile B noktasi arasindaki mesafeyi kat edebilmekten geciyor. Kaldi ki Ay'da zaten atmosfer yok, atmosferin olmamasi gidip-gelmeli insanli gorevleri nispeten kolaylastiran bir etken.
Bahsettigim delta-V hesaplamalari, Newton mekaniklerine gore yapiliyor. Insanlar bunu yapmayi zaten yuzyillar oncesinden biliyor. Hatta kabaca Ay'in Dunya'ya, Gunes'in Dunya'ya olan uzakliklarini bile cok onceden biliyorlar. Eratosthenes, Dunya'nin capini milattan once cok az bir yanilma payi ile hesaplamis.
Eratosthenes - Wikipedia
Bugun hala Newton mekanikleri kullanilarak hesaplaniyor yorungeler ve rotalar. Ucaklar da, uzay seyahatleri de.
Problem bunu gerceklestirecek roket teknolojisinin olmamasi idi, o da askeri bir mucadele sonrasinda kendiliginden gerceklesmis oldu. Dunya atmosferinin en yogun oldugu 0-30.000 km arasinda kitalar arasinda ucus yapmak icin harcayacaginiz enerji ile, dikey bir sekilde atmosferden kacacak seviyeye kadar hizlanip yercekiminden faydalanarak Ay'a dogru hareket etmek arasinda cidden cok buyuk bir fark yok. "Escape Velocity" denilen bir hiz var, bu hiza ulasabilirsen dunya uzerinde, dunyanin cekim kuvvetinden zaten kurtuluyorsun. Nereye dogru bu hizla gidecegini belirleyerek zaten Dunya'ya yakin gok cisimlerine dogru gidebilirsin. Kaldi ki Apollo 'ya gelincesiye kadar bir suru deneme-yanilma gorevleri yapildi. Uzaya hayvan, bocek, bitki vs gonderildi. Basarili olundu basarisiz olundu.
Ama Apollo gorevi sirasinda insanligin elindeki teknoloji, Ay'a gidip gelebilecek seviyeyi coktan gecmisti zaten. Elbette tum bunlar Apollo'nun gercekten gidip gitmedigini ispatlayan seyler degil ama, bu calismalar 1960 'larda baslayan bir sey degil. Milat oncesinden beri suregelen bir seylerin eseri.
Ben "Amerika yalan soyluyor" diyenlere bir sey diyemem, bunu yapmis olabilir de olmayabilir de. Ancak Ay'a gidilmesinin onunde finansal ve teknolojik bir engel yoktu o donem itibari ile.
Marsli filminin butcesi, Hindistan'in Mars Uzay calismalari ( basarili sekilde probe gonderdiler ) butcesinden daha fazla.
O zaman da en buyuk problem A ile B noktasi arasindaki mesafeyi katetmekti, o zaman da roket teknolojileri ile bunu cozmeye calisiyordu insanlik, bugun de ayni sekilde devam ediyor. Nispeten yakin sayilan 4-5 isik yili uzakliktaki galaksiye nasil fizibil bir sure icerisinde gidebilirizi hesaplamaya calisiyor insanlar.
 
Evet hocam sizin dediğiniz Delta-v meselesini de biliyorum ama sorun şurada ki bu olayın Delta-v ile pek alakası kalmıyor yerçekimini dahi bilmedikleri bir gök cismine iniyorlar ve sadece bir hakları var ne kadar yakıt gerekiyor hangi hızla yörüngeden çıkıp düşüşe geçecek gibi etkenler ortaya çıkıyor.
Yörüngeden düşeceği hız belli sonuçta dünyaya geri getirecek kısım yörüngede kalıyor lakin çok büyük bir kütleye inliyor bu da beni aşırı derece de düşündürüyor.
Kaba bir hesap yaparsak dünyanın yörünge hızı ortalama saniyede 8 Km civarı dersek Ay'da bu oran 2 Km civarına düşüyor ama ben wiki de 1027 gördüm bu da demek oluyor ki saniyede 1027 Km bir Delta-v'den fazla bir yavaşlama gerekiyor ortalamama 3000'den fazla Delta-v gerektiren bir iniş kapsülüne ihtiyaçları varmış iniş ve kalkış için yani bilmiyorum bu bana çok aykırı geliyor ve inancım pek de yok.
Kısaca Delta-v eşittir senin yakıtın ile uzayda gidilecek mesafe 3000 Delta-v eşittir saniyede 3 Km'lik hız.
 
Son düzenleme:
Uyarı! Bu konu 6 yıl önce açıldı.
Muhtemelen daha fazla tartışma gerekli değildir ki bu durumda yeni bir konu başlatmayı öneririz. Eğer yine de cevabınızın gerekli olduğunu düşünüyorsanız buna rağmen cevap verebilirsiniz.

Geri
Yukarı