Siber suç vakaları İnternet kullanıcılarının üçte ikisini etkiliyor. İşte Norton araştırması…
7.000 web kullanıcısı üzerinden yürütülen Norton’un yeni araştırmasına göre, kullanıcı etkisi / duygusal etki, siber suç vakalarında etkili olan ilk faktör ve kurbanlar bu vakalar sonucunda kendilerini oldukça kötü hissediyor.
Bir dahaki sefere internette gezinirken kullanıcıların akıllarından çıkmayacak düşünce şu olmalı: Bir sonraki siber suç aktivitelerinin bir kurbanı olmaktan belki de sadece bir tıklama uzaktasınız! Güvenlik yazılımları üreticisi Norton’un geçtiğimiz günlerde duyurduğu araştırma sonuçları, siber suçların ne kadar yaygın olduğunu şaşırtıcı bir şekilde gözler önüne seriyor: Dünyadaki kullanıcıların %65’i ve A.B.D li web gezginlerinin %73’ü, bilgisayar virüsleri, online kredi kartı sahteciliği ve kimlik hızarsızlığı vakaları dahil olmak üzere siber suç aktivitelerinin tuzağına düşüyor. Siber suç tuzaklarına en çok yakalanan ülkeler sıralamasında %83’lük bir oranla Çin ilk sırada yer alırken, ikinci sırada bulunan Brezilya’nın hemen ardından Amerika Birleşik Devlet’leri geliyor; Hindistan ise %76 ile 4. sırada konumlanıyor.
The Norton Cybercrime Report (Norton Siber Suç Raporu): The Human Impact (Duygusal Etki & Kullanıcı Etkisi) siber suçların insanların üzerinde yarattığı hissiyata dair ortaya çıkan analizler açısından önem taşıyor. Norton tarafından yürütülen çalışmanın ilk aşamasında siber suçların kurbanlar üzerinde duygusal anlamda yarattığı etki üzerinde duruluyor. Buradan hareketle, siber suç kurbanlarının bu tür bir vaka sonrası sergiledikleri en güçlü duygu %58’lik bir oranla öfke olurken, %51’lik bir oranla sıkkınlık ve %40 ile aldatılmışlık hissi olarak karşımıza çıkıyor ancak her durumda kurban konumunda olan kullanıcılar, saldırıya uğradıkları ve engel olamadıkları için kendilerini “suçlu” görüyorlar. Kullanıcıların sadece %3’ü herhangi bir siber suç aktivitesinin tuzağına düşmeyeceğini düşünüyor ve neredeyse %80’i ise siber suçluların adalet karşısına çıkmayacaklarına inanıyor. Araştırma sonucunda ortaya çıkan ironik bir sonuç ise şu: mutsuzluk hissi baki olmasına rağmen siber suçlara karşı önlem almak konusunda ise tuhaf bir isteksizlik söz konusu.
Duygusal olarak önemli bir ağırlık taşımalarına rağmen, evrensel tehditler ve siber suç vakalarına karşı kullanıcılar, davranışlarını değiştirmek konusunda bir adım atmıyorlar. Yetişkin kullanıcıların yarısı (%51), eğer olası bir siber suç vakasının kurbanı olurlarsa bu konuda bir önlem alacaklarını belirtiyor. Ve daha tuhafı, kullanıcıların sadece %44’ü sanal ortamda rastladıkları bir suç için polise başvuruyor.
Siber suç vakalarının çözümlenme aşaması da oldukça sıkıntılı bir süreç teşkil ediyor. Raporda yer alan bilgiye göre, bir siber suç vakasını aydınlatmak ortalama olarak 28 gün sürüyor ve bu tür bir suç vakasının aydınlatılması için harcanan para ise vaka başına 334 dolar olarak açıklanıyor. Konu ile ilgili görüşleri alınan muhatapların %88’i, herhangi bir siber suç vakası ile ilgilenirken ortaya çıkan en sıkıntılı sorunun o vakayı çözmek için harcanan zaman olduğunu belirtiyor. Ancak her ne kadar sıkıntılı bir süreç olarak tanımlansa da, bir siber suç vakasını bildirmek büyük önem taşıyor.
Raporda yer alan “Duygusal etki & Kullanıcı etkisi” görüşü, çok daha küçük vakalar için de önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor ve bir kullanıcın arkadaşına, ailesine, sevdiği bir kişiye ya da çalıştığı kuruma ihaneti çerçevesinde ele alınıp bunun altında yatan nedenler şöyle ortaya koyuluyor: Araştırmada yer alan katılımcıların neredeyse yarıya yakını, bir müzik eserini, albümü ya da sinema filmini hiçbir ücret ödemeden internetten indirmenin gayet meşru bir davranış olduğunu savunuyor. Katılımcıların %25’i ise, bir başkasına ait e-postaları okumanın ya da internet tarayıcısı geçmişlerini takip etmenin de gayet meşru olduğundan şüphe duymadıklarını belirtiyor. Dosya indirme işlemleri gibi bir takım davranış pratikleri ise kullanıcıları siber suç vakalarının bir kurbanı olmaya davet ediyor.
Siber suçlara karşı savaşmanın ve korunmanın en güzel yolu ise internette gezinirken, Norton Internet Security 2011 gibi güncel ve kapsamlı bir güvenlik yazılımı kullanmaktan geçiyor. Dünya genelinde kullanıcıların %65’inin siber suç aktivitelerinin kurbanı olması, saldırılara karşı en kapsamlı ve en etkin koruma çözümü arayışını geçmişe oranla çok daha önemli bir boyuta taşıdı. Dennis Labs tarafından gerçekleştirilen yeni bir testte %100 koruma puanı almayı başaran tek güvenlik seti Norton Antivirus ve Norton Internet Security (Norton İnternet Güvenliği) çözümlerinin 2011 versiyonları kullanıcıların erişimine hazır. Norton ekibi, siber suçlara karşı açılan savaşta pazarın en hızlı ve en etkin performanslı güvenlik ürünlerini tasarlamak üzere pazara liderlik eden performans ve koruma kriterlerinin de ötesinde bir mühendislik çalışması yürüttüler. Bu çalışmaların yanı sıra Norton, sahte antivirus ve “scareware” uygulamalarının yok edilmesi için tasarlanmış Norton Power Eraser’ı da kullanıcıların faydalanacakları yeni bir araç olarak pazara sundu.
