Bu yaklaşımın altında yatan sebep şu, eğer dünyadışı canlılar gerçekten de yıldız sistemleri arasında seyahat edebilecek kadar ileri bir teknolojiye ulaştılar ve bizim güneş sistemimize de uğradılar ise, geride bir iz bırakmış olma ihtimalleri de vardır. Bu yüzden ilk olarak bakılacak yerlerden biri de dünyanın en yakın komşusu Ay. Ay, yapısı itibariyle üzerindeki herhangi bir aktivitenin izlerini uzun zaman taşıyabiliyor. Mesela on yıllar önce Ay üzerine iniş yapan insanlı uçuşlardan geriye kalan izler bugün bile rahatça gözlemlenebiliyor.
Eğer dünyadışı bir uygarlık güneş sistemimize girmişse, Dünya’yı gözlemlemek için Ay’ı geçici bir üs olarak kullanmış olabilirler. Bu da geride en azından birkaç ayak izi bırakmış olabilecekleri anlamına gelebilir. Tabii bu çalışmanın ortaya herhangi bir ciddi bulgu koyma ihtimali çok yüksek değil. Sonuçta barındığımız yıldız sistemini kimse ziyaret etmemiş olabilir ya da geldilerse bile Ay yüzeyine inmemiş olabilirler. Ancak zaten iş tanımı itibariyle SETI projesi de uzmanların çok büyük umutlarla yürüttükleri bir çalışma sayılmaz. Öte yandan, görebilmek için önce en azından bir bakmak gerekir, değil mi?
çok yüksek teknolojiye de sahip olabilir.tam tersi milyar ışık yıllardan uzakda kendi galaksilerinden dışarı çıkamamiş olabilirler,ancak biz onlara radyo dalgalarıyla ulaşabiliriz.ancak o zaman bizim varlığımızdan haberdar olabilirler,ben kendi adıma uzayda o kadar küçük(mikrop zerresi kadar) yer kaplıyoruzki bizi farketmeleri mümkün değil,ve esas ufo bızim dünyadan 13.5 milyar km uzak olan voyager2 ve ssistemimizden çikmak üzere,ne istediğim ise voyager da olabilmek ve yıldızlara ulaşabilmek.nasıl olsa her canlı mutlaka sonunda ölümü tadacak.