Yıl 1996 ya da 1997, Level’ın ikinci sayısı çıkmış, ben Diablo incelemesini okuyorum. Ummadık taş baş yarmış, birkaç ekran görüntüsünü görüp de hoşumuza gittiği için “Haydi bir deneyelim” dediğimiz oyun inanılmaz sürükleyici çıkmıştı.
Karanlık bir atmosfer, ışıklar kapalı oyunla geçen geceler. Oyunun grafikleri 2D çizimler ama çok geniş olmayan bir ekranda bugün bile oynanacak kadar düzgün yapılmış, emek harcanmış. Grafiklerden öte sesler ve müzikler insanı oyun dünyasının içine çekiyordu. Aradan aylar geçse de yeniden raftan CD’si alınıp kurulan bir oyundu bu, Battle.net’le ilk tanışmamızdı. O zamanlar envanterden bir eşyayı atıp, sonra tam alacakken bir iksire tıkladığımızda, iksir oyundaki bir hata yüzünden almak istediğimiz eşyaya dönüşürdü. Bu sayede clone item yani kopya eşyalarla Battle.net’te klanımızla en güçlü sihirli eşyaları paylaşırdık.
Peki bunu neden anlatıyorum? Çünkü Diablo 2 ile her şey değişti, Diablo 3 ile birlikte bambaşka bir boyut kazandı. Tek başına oyun oynamanın ötesinde Diablo serisinin multiplayer yani çok oyunculu deneyimi gelişerek çağa uyum sağladı.
Artık Diablo 3’ü Battle.net’e bağlantı kurmadan oynamak mümkün değil, zira oyuncular oyunda topladıkları eşyaları gerçek para karşılığı birbirlerine satabiliyorlar ve Blizzard da bundan komisyon alıyor.
Korsan kopyaya karşı olan koruma sistemi yüzünden sayısız oyuncu dolu serverlar karşısında evlerinde sadece oyuna girebilmek için sıra bekliyorlar.
Bu rezilliği Diablo 3’ün haftasonu Open Beta’sında da yaşamıştık. Şimdi milyonlarca oyuncunun Zergling Rush yapması sonucunda sunucularda trafik sıkışıklığı had safhaya ulaştı. Oyunun senaryosu, grafikleri, müzikleri ve her şeyi bir kenara, sırf bu yüzden oyuna ateş püskürten oyuncular var. Haklılar, öte yandan oyunun içine para girmiş durumda. Diablo 2’de karakterler ve eşyalar inanılmaz fiyatlara satılmıştı, şimdi bunu engelleyemeyen Blizzard kontrol altına almaya çalışıyor. Diablo 1’de bizim basit bug exploitation yani oyun program kodundaki hatayı sömürme tekniğimiz çok masumdu; ama Diablo 2 ve Diablo 3’te durum böyle değil. Ortaya tüketicinin korunması gereken bir durum çıktı.
Sonuçta Diablo 3’ü tek başımıza bile olsak internet bağlantısı ve sunucuya erişim olmadan oynamamız mümkün değil. Bu benim gibi Single Player oynamayı seven, bağımsız eğlenmek isteyen insanları oldukça yıpratan bir durum.
Sonuçta ilk sorumuza dönersek, Blizzard ve Diablo 3: Başarı mı yoksa Facia mı? Eh Blizzard’ın amacını da anlıyorum, ama sonuçta istediğim şey çok basit: Oyuna sorunsuzca bağlanabilmek, stres çekmek değil, eğlenmek. Gerisi bir oyuncu olarak umrumda değil, işte bu kadar basit…
Bunlara da bakmanızı tavsiye ederim: http://www.technopat.net/forum/masaustu-bilgisayarlar/4586-diablo-iii-icin-oyun-bilgisayari-toplama.html
http://www.technopat.net/forum/online-oyunlar/4571-diablo-3-nasil-bir-oyun.html
Hala daha araştırmaya devam ediyorum bu DIABLO serisini. Daha önce hiç oynamadım, hele bi yorumlar gelsin bakalım gidişata göre parama kıyabilirim :)
Eski bir D1 ve D2 oyuncusu olarak, D3 benim için tam
bir yıkım oldu.. Blizzard north ve bill roper’in 2005′te ki
tasarladıkları d3′ü çıkarsalardı keşke.. d1 döneminde gerilim vardı,
korku vardı ve bunu hissederdik iliklerimize kadar.. d2′de ise d1 kadar karanlık yapısını korumayı başardı bir şekilde.. Hepsinden önemlisi d1 ile d2 sıkı sıkıya bağlı idi. D3 ise çok alakasız ve dışarıda kaldı bu konuda nasil mi? Müzik : Müzikler desen Matt Uelmen efsanesi vardı bir kere.. d1 ve d2 tristram müziğini yapan bu adamı kim unutabilir? Diablo 3′de ki müzikler 5 kuruş etmez ki, yapan kişiler de Matt Uelmen’ı örnek almaya çalışmış ama
yanına bile yaklaşamamışlar hatta mevcut eskileri bile doğru düzgün
düzenleyememişler.. Matt Uelmen duruken , Russell Browersen’a ne diye teslim edersin be blizzard.. Sana yakışan bu mu? Grafik : d3′ün ilk grafikleri meydana çıtığında herkes
bağırdı neden karanlık yapısını korumuyor bu diye ama takan kim..
Diablo denildiğinde bizlerin”Hell yeah!” diyerek bağırdığımız o
dönemlerde, şuan ki diablo 3 için bırakın gerilim ve korku’yu
hissetmeyi, Whimsyshire’da ki secret level’da resmen lolipoplarla
rengarenk bir mekanda geziyoruz.. (hani zaten normalde grafikler fazla aydınlık, Whimsyshire’da bu yaraya tuz bastı) Bu mudur cehennemi yaşamak? wow
grafiklerini alıp geliştirmek ve önümüze sunmak bu mudur Blizzardın
gücü? Diablo 2 ilk çıktığında ki grafikleri düşünelim, dönemin en iyi
grafikleri sayılırdı ama şuan bile diablo 3′den daha iyi grafikli oyunlar mevcut.. Yazık değil mi bekleyen nice insana? Hikaye :
d3′ün hikayesi kadar basit ve saçma bir hikaye görmedim.. Bu kadar
basit hazırlanmamalıydı ki en az baldur’s gate’in hikayesi kadar, efsane
bir hikaye bekliyordum blizzard’dan ne yalan söyleyim.. Tyrael’ı da
paladin gibi zenci yapmalarını geçtim, insan yaptılar ya artık
diyecek bir şey bulamıyorum açıkcası. Diğer saçma hikayelere hiç
değinmiyorum bile.. Diablo 1′de ki “halls of the blind” dizelerini yazan
kişileri düşünüyorum da vay bea demiştim adamlar yapmış.. Sonra d3′ü
düşünüyorum da yazılan tüm hikayeyi birleştirmeye çalışıp ellerine yüzlerine bulaştıran saçma sapan hikaye.. Olmamış blizzard olmamış ki bunun
gibi nice örnekler verebilirim.. Oynayış : Stat dağıtımlarını kendimiz yapardık.. Bu stratejinin bir parçasıydı.. Bir
necromancer pvp’de damage reduced by % bilmem kaçı doldurmak için
shaftstop ya da hp için ber rune’li arkains valor gibi armorları giymek
zorundaydı.. Yani str’yi ihtiyacı kadar artırır sonra hiç vermezdi..
Yani oynayış zorlaştırılmaya çalışılıyordu. Diablo 3′de maşallah otomatik veriliyo ki bırakın strateji’yi, herşeyi kendisi yapıyor zaten.. Ha diğer kısımlarda strateji için diablo 3 biraz daha geliştirilmiş
olmasına karşın yine de stats dağılımına dokunmamalıydı blizzard..
Diablo’yu diablo yapan temel taşlardan biri de buydu bana göre..
Oyunun Ruhu : Oyunun ruhu zaten tamamen bozuldu diablo 3 ile.. Blizzard bol
bol çalışıp hellfire ya da lords of destruction gibi eklentiler çıkarsa
da, temeli bozuk olan bir bina yıkılmaya mahkum olur neticede.. Çünkü artık hikaye belli, grafikler belli oldu hesabı..
Bunlar aklıma ilk gelenler oldu ki “Bağlantı sorunlarına” hiç
değinmedim gördüğünüz üzere.. Kısacası eski bir
diablo fanı olarak notum sıfır.. Diablo 3’ü yeni
bir oyun gibi düşünüp günümüzde olan oyunlarla karşılaştırırsak iş
değişir ama o zamanda eski ve anılarla dolu olan diablo’ya ne olacak?
Blizzard North gelip yeniden mi yapacak? Ah bea blizzard ah diyorum sadece.. Yeni nesil oyuncular için eski nesili harcadın ya alacağın olsun..
Not: Kendi görüşümdür ve d3’ü beğenen insanlar boşuna üstüne
alınmasın.. Ayrıca Herkesin görüşüne de saygı duyarım orası da ayrı.. Hadi kalın sağlıcakla..
Diablo 3 Error 37 ve diğerleri için forumda çözümleri yazdık
http://www.technopat.net/forum/role-playing-game/4758-diablo-3-hata-kodlarinin-aciklamalari-ve-cozumleri.html