Uzaya iki yeni uydu fırlatan Japonya, artık tüm dünyayı gözlemleme kapasitesine sahip oldu.
Japonya’nın uzay çalışmalarında kilit rol oynayan Kyushu adasındaki Tanegashima Uzay Merkezi dün iki yeni uyduyu taşıyan H-IIA füzesinin kalkışına şahit oldu. Mitsubishi tarafından üretilen bu füzeler gayet güçlü ve güvenilir olarak biliniyorlar ve Japon uzay çalışmalarında ciddi bir rol oynuyorlar. Füzenin taşıdığı iki uydu da keşif ve gözetleme amacıyla inşa edilmiş, ancak içlerinden özellikle bir tanesi çok önemli. Bu uydu, Japonya tarafından bir süredir kurulmakta olan keşif ve gözetleme ağının son parçasının oluşturuyor.
Uydunun teknik özellikleri gayet ilginç, son derece güçlü bir radara sahip olan araç, yeryüzünden birkaç yüz kilometre yukarıda bir yörüngeye oturtuldu. Japonya bu ağ sayesinde gezegendeki her noktayı günde en az bir defa görebilme imkanına sahip. Bu son uydu da bu sistemin son parçası ve sahip olduğu son derece güçlü ve yüksek çözünürlüklü radar sayesinde, baktığı yerdeki bir metrekare boyutlarındaki herhangi bir cismi rahatlıkla tespit edebiliyor. Üstelik bunu gece karanlığı ya da kalın bulut örtüleri gibi koşullar tarafından engellenmeden yapabiliyor.
Japonya’nın bu uydular hakkındaki resmi söylemi, özellikle yakın zamanda yaşanan Fukushima depremi ve tsunamisi gibi doğal afetleri takip etmek, hasar tespitini hızla yapabilmek, ancak uzmanlar durumun biraz daha farklı olduğunun altını çiziyorlar. Japonya bu uydu ağını belirtilen sebeplerle kullanıyor şüphesiz, ancak aynı zamanda gözlerini Kuzey Kore üzerinde tutmak için kullandıkları da biliniyor. Kuzey Kore’nin nükleer çalışmaları ve füze denemelerinin özellikle Japonya’yı tedirgin ettiği bilinen bir gerçek. Japon ve Kore halkları arasında tarihsel sıkıntılar var, ancak Kuzey Kore ile olan gerilimin sebebi çok daha güncel. Japonya’nın ABD ile olan askeri işbirliği, bu ülkenin bizzat Çin ve Kuzey Kore tarafından hedef alınmasına sebep oluyor. Kuzey Kore’nin bir yandan nükleer silahlar, bir yandan da bunları uzağa eriştirecek balistik füzeler üretme çabasında olması da, Japonya’nın gözünü dört açmasını gerektiriyor.
