Samsung Galaxy S4 İnceleme

Samsung Galaxy S4 modelini inceleme için piyasadan sıfır olarak aldık. İşte bütün özellikleri, artı ve eksileriyle en kapsamlı GT-I9500 incelemesi…

Samsung Galaxy S4, Apple iPhone 5, HTC One, Nokia Lumia 920 ve Sony Xperia Z: Bu telefonlar bugün karşımıza piyasanın en güçlü modelleri olarak çıkıyorlar. Bunlar arasında iPhone 5 gibi bazı modeller bildiğiniz gibi çok önceden satışa sunuldu.

Video: Samsung Galaxy Note 3 İncelemesi

Galaxy S3 mü S4 mü?

Tartışma: Galaxy S4 mi Xperia Z mi?

Video: Samsung Galaxy S5 İncelemesi

Bir kaç hafta önce ise özellikle su geçirmez özelliği ile tanıtılan Xperia Z de Türkiye’de satılan akıllı telefon modelleri arasında yerini aldı. Bir önceki modeli Galaxy S3 ile satış rekorları kıran Samsung’un, merakla beklenen yeni telefonu Galaxy S4 ise geçen hafta Çırağan Sarayı’nda yapılan bir etkinlikten sonra hafta sonu ülkemizde satışa sunuldu. Artık geriye sadece 7 Mayıs’ta Türkiye’de tüketicilerin beğenesine sunulacak HTC One kaldı. Bundan sonra yaz aylarının sonuna kadar herhangi bir amiral gemisi ise satışa sunulmayacak. Samsung’un yeni çıkan cep telefonu Galaxy S4’ü ayrıntılı bir şekilde ve diğer amiral gemisi modeller ile zaman zaman kıyaslarak inceleyeceğiz.

Samsung’un Galaxy S4 Türkiye’de satılmaya başladı

Samsung tüm dünyada olduğu gibi, Türkiyede de bu telefonun tanıtımına büyük önem vermiş. Yapılan lansmanların ardından Turkcell’in de katkılarıyla hafta sonu bir çok yerde geniş katılımlı şovlarla satışı başladı. Özellikle Bağdat Caddesindeki Turkcell Mağazası’nda büyük bir etkinlik düzenlendi. Galaxy S4 ve çeşitli hediyelerin verildiği ufak bir yarışma düzenlendi. Mağaza dışına koltuklar kurularak karşılarına insanların detaylı bir şekilde inceleyebilmesi için Galaxy S4’ler yerleştirildi.

Bir taraftan Samsung yetkilisi güzel kızlar bizlere telefonun özelliklerini tanıtırken diğer bir yanda Turkcell yetkilileri satış ayrıntıları ve ödeme koşulları ile ilgili etrafta dolaşarak insanlara bilgiler verdi. Tanıtım sırasında sunumlar yapıldı, sürekli olarak telefonunun ayrıcalıklı özelliklerine parmak basılarak demolar gösterildi. Güzel bir Türkçe’nin kullanıldığı bu sunumlar açık alanda yapıldığı için tüm caddeden geçenler tarafından ilgi ile karşılandı. Hatta bir köşede Galaxy Note 2 ile çalışan bir ressam, S Note uygulaması ile çizim yaparak tanıtımı izlemeye gelenlerin karikatürerini çizdi ve Samsung marka bir yazıcıdan baskı alarak bunları ücretsiz bir şekilde verdi. Tabii ki tanıtımı ve satışı yapılan telefon bir Galaxy S4 olduğu için ve bu modelin de S-Pen özelliği olmadığı için, bu karikatür çizimlerinde Galaxy Note 2 kullanıldı.

Turkcell’in Samsung Galaxy S4 Promosyonu

Turkcell hafta sonu yaptığı bu tanıtımda sattığı cihazlar için birde güzel bir kampanya yaparak 1999TL’den telefonu alan kişilere promosyon olarak Samsung DA-E550 marka Kablosuz Hoparlörü hediye etti. 449TL etikete sahip olan bu ürünü mağazadan S4 alarak çıkan herkesin elinde gördük. Samsung’un ön taleple telefonu alan kullanıcılarına sunduğu bu kablosuz hoparlörü Turkcell’de aynı şekilde ön talep yapmamış müşterilerine telefonla birlikte ücretsiz olarak sundu.

İlk Soru: Samsung Galaxy S4 kasıyor mu?

Telefonun ayrıntılarına geçmeden önce belirtmek gerek;, Turkcell mağazasında halka gösterilen cihazlar doğal olarak demo cihazlarıydı. Bunlarla yaptığımız ilk incelemede cihazların bazılarının stabil olmadığını ve amiyane tabirle kasmalar yani yavaşlamalar ve takılmalar yaşandığını gördük. Sadece bu sebepten dolayı forumlarda bir çok insanın telefonu almaktan vazgeçtiğini de biliyoruz. Ancak daha önceki tecrübelerimiz bu tarz tanıtım cihazlarının sorun çıkarabileceğini bize gösteriyor. Hatta inceleme için test merkezlerine gönderilen cihazlarda bile bazen piyasaya sürülen ürünlere göre farklar olabiliyor. Peki biz hangisini inceledik?

İncelediğimiz S4 modeli:

Asıl ana incelemeye geçmeden önce belirtmek isteriz ki, bu uzun incelemede kullandığımız cihaz tamamen sıfır olarak alınmış ve kutusundan ilk bizim çıkardığımız bir Galaxy S4’tür. Bu sebepten bu inceleme yazısının ilk bakışlara ve ön incelemelere göre çok daha sağlıklı olacağını söyleyebiliriz. Galaxy S4 incelememizde eksper anlatımından çok, gerçek bir kullanıcının, sıfır bir ürünü kutusundan ilk çıkardığı andan itibaren yaşayacağı tecrübelere yer veriyoruz. Diğer telefonlarla kıyaslıyoruz, artı ve eksilerini ele alarak sadece donanım değil, yazılımlara da detaylı bir şekilde bakıyoruz.

Teknik Özellikler

Önce teknik özellikleri sizlere listeleyelim daha sonra nasıl olsa incelememiz sırasında birer birer her özelliğine değineceğiz:

• Boyutlar : 136.6 x 69.8 x 7.9 mm, 130 gram
• Ekran: 5 inç Full HD Super AMOLED (1920 x 1080) ekran, 441 ppi
• İşlemci : Exynos 5 Octa 5410 çipseti üzerinde Quad-Core 1.6 GHz Cortex-A15, Quad-Core 1.2 GHz Cortex-A7
• İşletim Sistemi: Android 4.2.2 (Jelly Bean)
• Arka Kamera : 13 Megapiksel Oto-Zum Kamera /Flash & Zero Shutter Lag, BIS
• Ön Kamera : 2 Megapiksel Kamera, Full HD kayıt / Zero Shutter Lag @30fps, BIS
• Kamera Özellikleri: İkili Kamera: İkili Çekim / İkili Kayıt/ İkili Video Arama Drama Çekimi, Sesli Çekim, Hareketli Fotoğraf, Eraser, Gece Çekimi, E İyi Fotoğraf, En İyi Yüz, Güzellik Çekimi, HDR (High Dynamic Range), Panorama, Spor Çekimi
• Ağ Özellikleri : 2.5G (GSM/ GPRS/ EDGE): 850 / 900 / 1800 / 1900 MHz, 3G (HSPA+ 42Mbps): 850 / 900 / 1900 / 2100 MHz
• Bağlantı Özellikleri : WiFi 802.11 a/b/g/n/ac (HT80) – GPS / GLONASS, NFC, Bluetooth® 4.0 (LE) – IR LED (Uzaktan Kumanda), MHL 2.0
• Sensörler: Hız Ölçer, RGB Işık, Jeomanyetik, Yakınsama, Jiroskop, Barometre, Sıcaklık & Nem Oranı, Hareket
• Hafıza : 16/ 32/ 64 GB Kullanıcı Hafızası + microSD (64GB’a kadar) 2GB RAM
• Video : Codec: MPEG4, H.264, H.263, DivX, DivX3.11, VC-1, VP8, WMV7/8, Sorenson Spark, HEVC Kayıt ve Oynatma: Full HD (1080p)
• Ses : MP3, AMR-NB/WB, AAC/AAC+/eAAC+, WMA, OGG, FLAC, AC-3, apt-X
• Pil: 2600 mAh.

Diğer Özellikler : Group Pla, Müzik Paylaşma, Fotoğraf Paylaşma, Doküman Paylaşma ve Oyun Oynama, Story Album, S Translator, Optik Okuyucu, Samsung Smart Scroll, Samsung Smart Pause, Air Gesture, Air View, Samsung Hub, ChatONSamsung WatchON, S Travel (Trip Advisor), S Voice™ Drive, S Health, Samsung Adapt Display, Samsung Adapt Sound, Dokunmatik hassasiyet ayarı (Eldiven Hassasiyeti), Güvenlik Asistanı, Samsung Link, Screen Mirroring, Samsung KNOX

Bu esnada Galaxy S4 ön inceleme videomuza da göz atabilirsiniz:

Tasarım ve Kasa Yapısı

Galaxy S4, serinin bir önceki modeline göre daha büyük bir ekrana sahip. Kasa ise sürpriz bir şekilde aynı boyutta kalmasına karşın, daha ince ve dar bir yapıya bürünmüş. Samsung bunu sağlamak için ekranın sol ve sağ tarafında, kasa ile ekran bitimi arasındaki mesafeyi küçültmüş. Bu hem telefona daha şık bir görüntü veriyor, hem de ekranın kasa ile bir bütün gibi görünmesini sağlıyor. Ayrıca yine S4 bir önceki modele göre 3 gram daha hafif.

Eski kasa yapısında da mevcut olan köşeli polikarbonat yapı yine S4 modelindede karşımıza çıkıyor. Bu yapısı ise en çok eleştirildiği noktaların başında geliyor. Daha önceden belirttiğimiz gibi S4’ün bu sene karşısındaki en büyük rakipleri olacak Xperia Z’deki cam yapı ile HTC One’da kullanılan alüminyum kasa ile karşılaştırıldığında daha basit görünüyor. Ancak ilginç olan bir nokta da şu: Galaxy S4, HTC One ile yan yana koyulduğu zaman, kasa yapısı olarak daha ufak kalmasına rağmen daha geniş bir görüntü alanı sunuyor. HTC One’da görüntü alanı 4.7 inç, Galaxy S4’te ise 5 inç oluyor. Bu da tasarımda ekran alanının daha iyi kullanıldığını gösteriyor.

Samsung Galaxy S4’ün plastik kasası: İyi mi, kötü mü?

Bu plastik yapı her ne kadar malzeme kalitesi ve ürünün fiyat etiketine göre eleştirilse de bazı avantajları var. HTC One ve Xperia Z her ne kadar şık tasarımları ile öne çıksalar da, bataryaları çıkartılamıyor. Oysa Galaxy S4, plastik arka kapağı sayesinde çıkarılabilir bir pile sahip. Ayrıca tabi plastik yapı, cihazın ağırlığının da daha hafif olmasını sağlıyor. Yaklaşık 2000 TL fiyat etiketi ile malzeme kalitesi, duruşu ve ağırlığı tamamen tüketicinin tercihine kalmış bir durum.

S4’ün görünüşü S3’e göre daha şık. Daha ince bir yapıya sahip olması, ele daha çok oturmasını ve tek elle kullanımın daha kolaylaşmasını sağlıyor. Telefonun etrafını dolaşan metal çerçeve cihaza güzel bir görüntü katıyor ve görünüşünü değiştiriyor. S4’ün ilk tanıtımında ve gerçek fotoğraflarında ortaya çıkan yapı S3’e çok benzer bulundu ve bu durum büyük eleştiri aldı. Ancak yakından bakıp telefonu kullandığınızda tasarımdaki farkları daha net görebiliyorsunuz.

S4’ün ekranı sağlam mı? S3’ün Ekranı S4’ün ekranına karşı…

Samsung bu üründe yine Gorilla Glass teknolojisini tercih etmiş. Ancak üçüncü nesil olan Gorilla Glass teknolojisi, bir önceki modele göre daha geliştirilmiş bir yapıya sahip. Özellikle çizilmelere ve düşmelere karşı S3’te kullanılan Gorilla Glass 2’ye oranla %40 daha fazla dayanıklılıkta olduğu iddia ediliyor.

Amerikan cam üreticisi bir firma olan Corning’in ürettiği bu dayanıklı camlar, mobil cihazların yanında, laptoplar, taşınabilir medya oynatıcıları ve bazı televizyon ekranlarıda olmak üzere 900’ün üzerinde cihazda kullanılıyor. Corning tarafından ilk olarak CES 2013’ta tanıtılan bu teknoloji, üretici firmaya verilerine göre Galaxy S3’ten çizilmelere 3 kat, kırılmalara ise %50 daha dayanıklı bir yapıda.

S3’ün geçtiğimiz bir yılda kullanımı boyunca yapılan en büyük şikayetlerin başında, Gorilla Glass ekranın çok kolay kırılması geliyordu. Özellikle arka ceplerde bile hafif oturuşta ekranın çatladığına dair forumlarda ve çevrede pek çok şikayet yapıldı. Kullandığımız S3 ekranımız da beton zemine çok kısa bir mesafeden düşme sonucunda kırıldı. Tamiri için ise 550TL gibi bir ücret istendi ve cihaz garantisi kullanıcı hatası olduğu için devre dışı kaldı. Kırılma durumlarında Samsung yetkili servisinde dahi onarım yaptırsanız garantiniz bozuluyor. iPhone için de durum farklı değil. Ekran tamirleri piyasada 400TL’den başlıyor. Pahalı bir cam olan Gorilla Glass’ın üçüncü neslinde %50 daha dayanıklı olduğu iddiasının doğruluğunu ise tabii ki zaman gösterecek, ancak şimdiden ufak da olsa bir fikir sahibi olmak isteyenler, aşağıdaki dayanıklılık videosuna göz atabilir.

Galaxy S4’ün tek elle kullanımı

Galaxy S4 her ne kadar 5 inç ekranı ile tek elle kullanım rahatlığı sağlasa da tabii ki 4 inç boyutundaki bir iPhone 5 ekranı kadar kullanım kolaylığı sağlamıyor. Yoğun kullanım sırasında iki elinizle kullanma ihtiyacı hissediyorsunuz. Tabii ki bu boyutta bir telefon için gayet normal, hatta yine 5 inç boyutundaki Xperia Z ile karşılaştırdığımızda, daha ince yapısı sayesinde daha rahat bir kullanım sunduğunu söyleyebiliriz.

Ekran ve kasada parmak izleri, düğmeler ve genel yapı

Telefonun arka kapağının polikarbon yapısı kullanım sırasında yoğun parmak izlerinin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Cihazın devamlı parmak izleri taşıması estetiği bozuyor.

Üzerindeki tuşlara gelirsek, Galaxy S3’e göre tuş sıralarında ise bir değişiklik yok. Tüm tuşlar aynı düzende devam ediyor.

Ekranın en üstünde konuşma sırasında sesleri duyabileceğimiz kulaklık hopörleri bulunuyor. Kulaklığın sağ tarafına ise hareket ve yakınlık sensörleri yerleşmiş. Özellikle yakınlık sensörü konuşma sırasında görevini yeterince yerine getirerek telefon kulağa yaklaştırıldığı sırada ekranın ışığını kesiyor.

Hatırlarsanız iPhone 4’ün ilk çıkan modellerinde bu sensörlerde problemler çıkmış ve aramalar sırasında yanağın ekrana değmesi ile görüşmelerin kesilmesi gibi sorunlar yaşanmıştı. Hareket sensörü daha ilerde inceleyeceğimiz harekete duyarlılığın uygulamaların yararlandığı bir sensör. Örnek olarak telefon Galerisindeki resimlere bakarken elimizle dokunmadan hareketle resimler arası geçişi yapmamızı bu sensör sağlıyor.

S4’ün ön yüzünde en sağında ise telefonun 2MP çözünürlüğündeki ön kamera yer alıyor. Kulaklığın sol tarafındaki son sensör ise gelen ışığın içindeki kırmızı, yeşil, mavi ve beyaz ışıkların hassasiyet oranını ölçen ışık sensörü.

Yukardaki bu sensörlerle bitmiyor tabii ki Samsung’un hareket dünyası… Telefonun sol tarafında Flip Cover kılıfıların kapanıp açılmasını algılayan bir sensör, alt tarafındaki home tuşunun yanında yerleşik olan termometre sensörü, nem sensörü, telefonun hareketlerini algılayan denge çarkı ve ivme ölçer gibi farklı sensörler de yerleşik olarak S4’te yer alıyor. Telefonun üst kısmındaki cevapsız çağrılarınızı gösteren LED göstergesi ise her zamanki yerinde sabit.

Eldivenle dokunmatik

Samsung ayrıca sunduğu ekstra bir özellikle cihaza eldivenle dokunsanız dahi kontrol edebilme özelliği getirmiş. Bu özellik daha önce Nokia Lumia 920 ile tanıtılmıştı, özellikle soğuk iklimlerde gerekli bir teknoloki. Ayarlardan aktive edilen bu özellik, çok yüksek hassasiyete sahip olmasa da acil durumlarda ve kış şartlarında işimize yarayacak. Örnek olarak kayak yapan kişilerin telefon geldiğinde yaşadıkları en büyük sıkıntı, eldivenlerini çıkarmak ve telefonu tutabilmek için onları yere bırakmak zorunda kalmalarıdır. Baharda ve yaz aylarında pek gerekli olmasa da gerekli durumlarda basit telefon işlemlerinde faydalı olabilecek bir özellik.

Home tuşu

Telefonun alt kısmında ki home tuşu her zamanki gibi standart, ince bir yapıda gelmiş. Yine home tuşunun sağında geri dönüş tuşü ile sol tarafındaki menü tuşları sabit bir şekilde diğer modellerde olduğu gibi yerini almış. Samsung bu tuşlar konusunda her zaman olduğu gibi tavrını sanal tuş takımı yerine fiziksel tuş takımından yana koydu. Bu şekilde devam etmeleri daha iyi, fiziksel tuş takımı yerine Sony Xperia Z’deki gibi sanal tuş takımının kullanılması, ekranın altında bir boşluk oluşmasına ve ekranın aşağı doğru küçülmesine yol açıyor bu da bazı kullanıcıların hoşuna gitmiyor. Her ne kadar sadece bu butonlar, kullanacağımız zaman aktif olup diğer zamanlarda tam ekran kullanıma izin verseler de S3’e alışkın kullanıcılar tercihini fiziksel tuşlu ürünlerden yana yapıyor.

S-Voice

Samsung S3’te kullanılan S-Voice’un daha geliştirilmiş bir versiyonunu S4’te hizmete sunmuş. Aynı S3’te olduğu gibi home tuşuna iki kere bastığınız zaman S-Voice aktif oluyor. Tuşa basılı tutarsanız görev yöneticisi beliriyor ve burdan aktif uygulamaları görüntüleyip, kapama işlemi ile direk olarak RAM temizleme işlemlerini yapabiliyorsunuz.

Sol taraftaki menü tuşu ise size uygulamaları kullanırken ilgili programın ayarlarını değiştirebilmenizi sağlıyor. Bu tuşa basılı tuttuğunuz zaman ise Google’ın sesle arama yapabileceğiniz servisi Google Now başlatılıyor. Burdan isterseniz telefonunuzun içinde ya da internette arama yapabilirsiniz, üstelik S4 bu aramaların Türkçe yapılabilmesine olanak veriyor.

Telefonun sol üst tarafında yer alan ses tuşlarıda S3’tekilere gore daha farklı yapıda. Fotograf çekmek ıcınde kullanılabilen bu tuşlar, metal çerçevenin üzerinde, metal görünümlü polikarbonat kaplama ile güzel bir görünüme bürünmüş. Alt kısımda ise veri senkronizasyonu ve şarj için kullanabileceğiniz mikro USB port bulunuyor. Bu portun hemen sol tarafına ise daha önce olduğu gibi mikrofon yerleştirilmiş.

Telefonun üst kısmında ise 3.5mm jack girişi ile hemen yanındaki ufak ikinci bir mikrofon girişi yer alıyor. Son dönemde bir çok akıllı telefon modelinde kullanılan ikinci mikrofunun amacı, gürültülü ortamlarda sesin kalitesini artırarak görüşme yapılmasını sağlamak.

Kızılötesi alıcı

En sağ kısımda ise merakla beklediğimiz bir özellik olan kızılötesi alıcı yer almış. Bu alıcı sayesinde telefonun beraberinde gelen programlardan WatchON ile evimizdeki elektronik cihazları herhangi bir WiFi desteği olmadan kontrol edebilmemiz, yani bir nevi kumanda olarak kullanmamız mümkün olacak. Özellikle kumanda çöplüğünün oluşabildiği durumlarda oldukça faydalı olabilecek bir uygulama.

Arka kamera ve Flash

Telefonun arka kısmında ise geliştirilmiş ve çözünürlüğü artılırmış 13 MP’lik kamera ve LED flash yer alıyor. Özellikle flaş performansı konusunda başarılı olan Galaxy serisi bu modelinde de flaş kalitesini konuşturmayı başarmış.

Yine arka kısımdaki plastik kapağın alt sol kısmında ise cihaz mikrofunu yer alıyor. Mikrofunun arka tarafta olması tabi ses kalitesi açısından çok sağlıklı değil. HTC ONE’da yer alan yeni nesil Beats hoparlörün ön tarafta yer aldığı yerleştirme yapılabilirdi. Telefonun özellikle bir zemin üstünde yatık vaziyette durduğu durumlarda, zemin yapısına göre baskılanan, boğuk bir ses çıkabiliyor.

Galaxy S4’ün bataryası

Telefonun arka plastik kapağını açtığımız zaman ise ilk gözümüze çarpan geliştirilmiş 2600MAH batarya oluyor. Galaxy S3’ün 2100MAH modeline göre daha fazla pil ömrü sunan bu pil, yine çıkartılıp değiştirilebiliyor, bu da yedek batarya bulundurma ya da batarya performansı düştüğünde değiştirme imkanı sunuyor.

Özellikle S4’teki yeni Full HD Amoled teknoljisinin bir önceki nesle göre daha az enerji tükettiğini göz önüne alır ve telefonun daha büyük bir pile sahip olduğunu düşünürsek, pil ömründe de bir önceki modele göre belirgin bir artış olmasını bekliyoruz ancak bunu telefonu daha uzun süre kullandığımızda gerçek değerler ile incelemeye eklemek istiyoruz.

Pil’in üst kısmında ise yine standart olarak micro SD kart yuvası ile SIM kart girişi bulunmakta. Bu bölümde dikkatimizi çeken bir başka şey ise telefonun arka tarafındaki plastik kapağı açmak için tırnağınızın gireceği boşluğun Galaxy S3’teki gibi yukarda değil, sol tarafta yer alması oldu. Bu kapak Note 2’de de bu şekilde yer almıştı. Ayrıca kapağın eski modellere kıyasla tek hamleyle çok daha rahat takılabilecek bir şekilde dizayn edildiğini de fark ettik. Eski modellerde kapak takılsa bile tek hamlede tam yuvasına oturmayan bölümler olabiliyordu.

Ekran Kalitesi

Son dönem akıllı telefonlardaki furya gibi, Galaxy S4’te Full HD bir ekranla satışa sunuldu. Super AMOLED teknolojisine sahip ekranın, S3’te olduğu gibi pentile dizilimine sahip olması, akıllara pikselleşmeleri yine mi göreceğiz sorusunu getirse de, S4’ün sahip olduğu 1080p ekran çözünürlüğü ve 441ppi keskinlik sayesinde bu pikselleşmelerin önüne geçilmiş. Yani ekran S3 ile kıyaslanmayacak kadar kaliteli ve başarılı.

Her ne kadar LCD ekranların pentile dizilimli ekranlara karşı avantajı olduğu iddia edilse de, Galaxy S4 ekran kalitesi açısından oldukça çok daha iyi bir performans gösteriyor. Hatta bugüne kadar piyasaya sürülen en iyi ekran denilebilir. Renklerin canlılığı, yazılardaki müthiş keskinlik ve netlik gerçekten harika. Samsung Super AMOLEDekranların 1080p çözünürlüğü destekleyecek çözünürlüğe, yapısı gereği hiçbir zaman ulaşamayacağını söyleyenlere karşı güzel bir cevap vermiş. 441 ppi insan gözünün maksimum algılayabileceği sınırlarda bir oran ile Apple’ın Retine Display inovasyonunu sıradan hale getiriyor.

iPhone 5, HTC One ve Galaxy S4: En net iyi ekran hangisinde?

Telefonun ekranı gerçekten genel anlamıyla göz kamaştırıyor. iPhone 5’in PPI değeri 321, ancak S4’ün ekranı keskinlik açısından en iyisi değil! 441 PPI’lı S4’ün ekranı 468 PPI’lı HTC One’dan daha düşük keskinlikte.

Tabii ki bu rakamlar arasındaki fark belirli bir noktadan sonra çıplak gözle ayırt edilemeyecek kadar yakın oluyor. Görüntü kalitesi, renk canlılığı ve kendi tecrübeniz son derece önemli.

Galaxy S4 daha önceki modellerinde kullandığı Super AMOLED ekranı geliştirmiş ve üzerine bir çok şey katmış. Harika renk oranları, mükemmel kontrast, yüksek detaylar, kolay okunabilen keskin yazılar, renk zenginliği, çözünürlükle birleşen müthiş oyun oynanabilirlik deneyimi ve video kalitesi bu cihazı çok üst seviyelere taşımış. Elbette bu renklerin biraz fazla doygunlaştırıldığını bunun da işin tüketicileri çekmek için küçük bir parçası olduğunu belirtelim.

Doğal renkler mi suni renkler mi?

Samsung daha önceki modellerinde yer alan AMOLED modellerinde renklerin abartı olduğuna yönelik bazı şikayetleride dikkate almış olacak ki koyduğu ekstra ayarlarla gerçek rengini verebilmesine yönelik önlemler almış. Yeşil renklerdeki gerçeğin ötesine taşan koyu görüntü şikayeti tamamen giderilmiş. Manuel olarak ekran ayarlarından dinamik, standart, profesyonel fotoğraf ve film ayarlarını seçerek renk düzeneğini kendi zevkinize göre ayarlayabilme imkanı sunulmuş. Bu ayarlar en doğru renklerin verilmesi konusunda öncekilere oranla çok daha başarılı çalışıyor.

Siyah renk konusunda ise AMOLED’in en doğru siyahı verme üstünlüğü devam ediyor. Karanlık video sahnelerinde özellikle S4’ün oldukça başarılı siyah renk oranları verdiğini gördük. Zaten AMOLED ekranları en çok eleştirenler dahi, söz konusu siyah renk olunca teknolojinin başarısının hakkını verirler. Piksellerin bağımsız çalışabilmesi ve siyah tonlarında enerjiyi kesebilmesi, ayrıca enerji tasarrufu yapabilmesini sağlıyor. Zaten en büyük avantaj burada.

iPhone 5 ve Galaxy S4: Hangisi daha beyaz?

AMOLED ekranla ilgili diğer şikayetlerin aksine, bizim en çok canımızı sıkan şey beyaz dengesiydi. Galaxy S3 ve Note 2 modelleri beyaz renklerini mavimsi bir şekilde yansıtıyor ve bir türlü doğal beyaz berraklığını sağlayamıyordu. Galaxy S3’te harika resimlere bakarken bir anda açtığınız Gmail uygulamasındaki mavimsi beyaz görüntü sizi her şeyden soğutabiliyordu.

İşte yenı nesil Full HD, S4’ün ekranında bu sorun büyük oranda giderilmiş. Ancak tabii ki halen beyaz rengi en güzel veren telefon değil. iPhone 5 ile yan yana yaptığımız ufak testte, parlaklık tamamen açık olarak her iki cihazın beyaz renklerini karşılaştırdığımızda, IPS ekrana sahip iPhone 5’in beyaz ciddi bir fark attığını söyleyebiliriz.. Yinede eski mavimsi beyaza göre Galaxy S4 çok daha başarılı bir beyaz seçeneği sunuyor. Bunun dışında her iki telefonda yaptığımız diğer ekran testlerinde ise Galaxy S4’ün gerek renk derinliği, gerekse canlılığı iPhone 5’den çok daha başarılı görüntüler sunuyor.

Samsung Galaxy S4 yansıma sorunu

Bu kadar güzel bir ekranın tabii ki kusursuz değil. Ekran biraz yansıma yapıyor. Özellikle gün ışığında bunu çok daha net görüyorsunuz. İç mekanlarda sizi rahatsız etmese de gün ışığında daha belirgin oluyor. Dış mekanda maksimum parlaklıkta bile ekran bazen zor görünebiliyor. Tabii ki bu durum yoğun güneş ışığı altında geçerli. Outdoor testi ile ilgilenenler yukarıdaki videoyu izleyebilirler. Yakında gelecek olan video incelememizde de bunu örnekle göstermeye çalışacağız.

S4’ün dokunmatik ekran performansı

Galaxy S4’te bizi en çok şaşırtan noktalardan birisi dokunmatik performansı oldu. Senelerdir Apple kullanıcıları cihazlarının dokunmatik performansı diğer cihazlara göre savunurlar. Bu sebeple her zaman Apple’ın dokunmatik performansının dünyanın en iyisi olduğunu iddia edilir. Ancak Galaxy S4’ü incelemimizle beraber dikkatimizi ilk olarak cihazın geliştirilmiş dokunmatik performansı çekti.

Özellikle dolma parmak ellere sahip biri bile hiç zorlanmadan 5 inç ekrana sığdırılmış Android klavyede kolayca ve hatasız yazılar yazabiliyor. iPhone da dahil olmak üzere bugüne kadar hiçbir cihazda bu kadar rahat yazı yazmak mümkün değildi. Gerçekten klavye performansı, uygulamalar ya da ana ekran performansı olarak S4, mükemmel bir artırılmış dokunmatik deneyimi sunuyor. Özellikle S3 ile karşılaştırdığımız zaman arada çok büyük fark olduğunu belirtmek isteriz.

İşlemci meselesine açıklık getirelim: Türkiye’deki S4’te hangi işlemci var?

Galaxy S4 dünya genelinde iki farklı işlemci modeli ile satılacak. Satışa çıkacak modellerden biri 8 Çekirdekli Exynos 5 Octa iken diğeri 4 çekirdekli Snapdragon 600 işlemciyi barındıracak. İşlemciler arasında ayırım yapabilmeniz için Exynos işlemciye GT-I9500, Snapdragon’lu işlemciye ise GT-I9505 kod adları verilmiş. Ülkemizde satışa sunulan ve benim incelediğim model ise 8 çekirdekli Exynos 5 modeli. Ayrıca bunlar dışında sadece Güney Korepazarında satılacak olan SHV-E300S modeli bir Exynos 5 işlemciside mevcut.

Peki aralarındaki fark nedir?

Öncelikle Samsung sadece Kore’de satılacak olan Exynos 5 işlemcisine biraz daha güç vererek 1.8GHZ hızında çalışmasını sağlamış. Ülkemizde satışta olan modelde ise 1.6 GHz kullanılmış. Diğer 4 çekirdekli modeli olan Snapdragon 600 ise 1.9GHz hızında çalışıyor.

Güney Kore’de satılan modelle ilgili kesin test sonuçları olmamakla beraber yurt dışında diğer iki model arasında yapılan testlerde GT-I9500’ün oldukça başarılı puanlar aldığını görmekteyiz. Örnek olarak yapılan bir benchmark testinde Exynos 5 işlemci 28018 puan alırken Snapdragon sadece 23607 puan alabilmiş. Bu da iki işlemci arasında ciddi performans farkı olduğunu ortaya koyuyor.

Güney Kore’de satılacak olan SHV model numaralı Exynos 5 işlemcisinin ise 1.8 GHz hızında çalışacağını düşünürsek muhtemelen ülkemizde satılacak olan modele göre biraz daha hızlı olacaktır. Bunun dışında Exynos işlemcinin Snapdragon’a göre diğer bir avantajı da ARM’nin ürettiği teknoloji sayesinde çok daha az güç tüketmesidir. Exynos 5’in PowerVR Sgx544MP3 tabanlı grafik birimi de yine aynı şekilde Snapdragon’a göre daha performanslı oyun deneyimi sunuyor.

Daha önceden söylediğimiz gibi ülkemizde satışa sunulacak olan Exynos 5 işlemci 8 çekirdekli bir model. 4 çekirdeği ARM Cortex A15 mimarisine yer verip 1.6 Ghz hızında çalışabiliyor, diğer 4 çekirdek ise Cortex A7 yapısını kullanıp 1.2 GHz hızında gerektiği yerlerde devreye girecek şekilde çalışıyor. Yani burdan anladığımız 8 çekirdeğin tamamı aynı anda aktif değil. Eğer performans olarak zorlama veya düşük kullanım olursa çekirdeklerayrı ayrı devreye giriyor ve performans artırımı yada düşük enerji tüketimini sağlıyor. Örneğin Twitter gibi düşük enerji tüketen uygulamalar sırasında A7 yapısındaki çekirdekler aktif oluyor ancak 3D gibi işlemciyi zorlayacak bir oyun oynamaya başladığımız zaman ise görevi A15 yapısındaki çekirdekler devralıyor. Bu şekilde çalışma mantığının en büyük amacı enerji tasarrufu sağlanması.

Samsung’un iki farklı yapıda işlemci çıkarmasının tek sebebi ise LTE desteği veren ülkelerde kendi Exynos 5 işlemcisini kullanmak istememesi. Bu patent hakları ile ilgili bir olay. Bu alanda patent haklarını elinde tutan Qualcomm şirketinin karşısına çıkmak yerine LTE desteğini tam anlamıyla geliştirene kadar Qualcomm’un ürettiği Snapdragon işlemcileri LTE’nin kullanıldığı ülkelerde tercih etmeye devam edecektir. Snapdragon 600 aynı zamanda 7 mayısta ülkemizde piyasaya çıkacak olan HTC One serisindede kullanılan bir işlemci. Ancak HTC 1.7GHz hızını tercih etmiş. Dolayısıyla Samsung Galaxy S4’ün yavaş diye nitelendirebileceğimiz versiyonu olan Snapdragon 600’le tüm test sonuçlarında HTC One’a karşı üstünlük sağlamış.

2GB ram desteği Exynos 5 ile birlikte cihaza gerçekten harika bir akıcılık sağlamış. Geliştirilmiş TouchWiz arayüzünü her ne kadar çok başarılı bulmasak bile yinede sayfalar arası geçişlerde en ufak takılma yaşanmıyor. Telefonun orijinal tarayıcısı gerçekten çok hızlı, karmaşık sayfaları bile oldukça hızlı şekilde açabiliyor, en ufak takılma dahi yok, her şey adeta yağ gibi akıyor. Sayfalarda yazılara zoom yapıp çıkardığınız zaman bekleme süresi yok. Açıkçası Galaxy S3’teki takılmaların hiç biri bu cihazda yaşanmıyor.

Oyun performansı

Daha önceden belirttiğimiz gibi S4’te kullanılan Exynos 5’in PowerVR Sgx544MP3 tabanlı grafik birimi 3 boyutlu grafiklerde mükemmel akıcılık sağladığı için hiç lag yaşatmıyor. Yaptığım tüm testler oyun grafikleri açısından Galaxy S4’ün akıllı telefonlar arasında lider olduğunu gösteriyor. 3D mark testinden alınan 10200 puanda zaten gücünün bir ispatı. Genel cihaz sıramalarında ise oyun performansı açısından dünya ikincisi olarak gözüküyor. Galaxy S4 Antutu Benchmark ve Antutu 3D testlerinden de birinci çıkmayı başarmış. Daha detaylı test sonuçlarını canlı olarak Technopat.net adresinde yapacağımız video incelemesinde izleyebileceksiniz.

Diğer Teknik Özellikler

Telefonun mikro USB şarj girişi aynı zamanda MHL destekli olduğundan dolayı görüntü aktarımını da uygun kablo ile sağlayabiliyor. MHL standardı 1080p görüntüleri 7.1 surround ses aktarımı ile beraber destekleyip aynı zamanda cihazı şarjda edebilmenizi sağlıyor.

GPS performansı ise Nexus 4 ile karşılaştırıldığında daha fazla uydu bulabilmesini sağlıyor. Yaptığımız testlerdede GPS uydu bulma konusunda S3’ten daha başarılı olduğunu gördük.

Cihazla gelen Android 4.2.2. sürümü ile beraber TouchWiz arayüzünde de bir takım değişikler yapılmış. İlk fark durum çubuğunu aşağı doğru çektiğiniz zaman hemen görülebiliyor. Samsung burada yaptığı ufak bir değişikliklerle ayarlar sekmesini değiştirmiş.

Menünün içine girdiğiniz zaman Bağlantılar, Cihazım, Hesaplar ve Diğer seçenekleriyle ayarlar menüsü dörde ayrılmış. Eski arayüzde özellikle kullanıcıların en çok şikayet ettiği şey Android’in karmaşık menüsünde aradıklarını bulamamaları olmuştur. Ancak yeni yapı ile beraber artık aradığımız ayarlara ulaşmak daha kolay. Bildirim çubuğunun en yukarısındaki ayarlar butonun yanına ise hızlı ayar düğmelerinin tamamına erişebileceğiniz bir kısa yol konmuş. Bu kısa yol ile tüm ayarları tek bir sayfada görebilmeniz sağlanmış.

Klavye ve Swype klavye

Klavye olarak standart Samsung klavyenin yanında Swype klavyede mevcut. Ayıca sesle yazma ve el yazısı tanıma opsiyonları da standart olarak geliyor. Her ikisi ile yaptığımız denemelerde başarılı sonuçlar aldık. Tabii ki el yazısı modunda parmağınızı kullanmak bir S-Pen konforunu sağlamıyor, o yüzden çok kullanılacağını düşünmüyoruz. Ancak sesle yazma oldukça başarılı. Kelimeleri o kadar doğru oranla yazıyor ki, klavye bile kullanmanıza gerek kalmıyor, üstelik Türkçe! Hakaret içerek sözcükleri bile eksiksiz ve çok hızlı bir şekilde yazıyor.

Tabii ki belirtmek isteriz ki sesle yazma internet bağlantısı gerektiren bir uygulama. Galaxy S3 ve Note 2’de sürekli olarak kullandığımız bu uygulamanın S4 ile beraber algılama yeteneği zirve yapmış, bu birazda yeni kullanılan mikrofon teknolojisinin ağzınızdan çıkan cümleleri, parazitsiz bir şekilde Google sunucularınaaktarması ile ilgili. Telefonu kullanırken bu özelliğini mutlaka denemenizi tavsiye ediyoruz.

Kilit ekranı

Kilit Ekranı farklı bir ara yüz ile gelmiş. Bu ekranı geçmek için yeni tema üzerinden parmağınızı aşağıdan yukarı, soldan sağa veya sağdan sola oynatmanız yeterli. Bu hareketle kilit ekranı açılıyor. Parmağınızı yukarıdan aşağı doğru oynattığınız zaman ise çıkan pencereden kilit ekranındaki yazıları değiştirebiliyor yada tarih veya saat ekleyebiliyorsunuz. Bu özellik TouchWiz’in güzel yeniliklerinden bir daha olarak göze çarpıyor. Ayrıca yine ayarlardan yapacağınız değişikliklerle kilit ekranından direk olarak kameraya veya seçeceğiniz uygulamaya geçişi de sağlayabiliyorsunuz. Güvenlik kilidi koymak istediğiniz zaman ise şifre veya yüz taraması ile giriş opsiyonları tanınıyor.

Uygulama yapısı

S4 uygulama yapısı daha önceki model olan S3’le aynı. Ana ekran ve uygulama ekranı olarak ikiye ayrılan TouchWiz sayesinde ana ekranda widgetleri görüntüleyebiliyor, uygulama sayfasında ise klasörler oluşturarak uygulamalarınızı düzenleyebiliyorsunuz.

TouchWiz’le ilgili en sık sorulan sorulardan biri de uygulama sayfasındayken nasıl klasör oluşturulacağı. Bunun için yapmanız gereken tek şey uygulama ekranında iken sol menü tuşuna basmak ve çıkan ekrandan klasör oluşturu seçmek. Klasör oluşturduktan sonra ise yine menü tuşuna basarak düzenleyi seçerek klasör içine yerleştirmek istediğiniz öğeleri düzenleyebilirsiniz.

3G, NFC, LTE, S Beam, WiFi, HotSpot

Telefon hemen hemen bildiğiniz tüm iletişim protokollerini destekliyor. Ülkemizde olmasa da LTE desteği mevcut ayrıca NFC ve S Beam gibi özelliklerle cihazlar arasında fotoğraf ve video gibi veri transferleri yapabiliyorsunuz. Bluetooth 4.0, Wi-Fi 802.11 a/b/g/n/ac (5Ghz) bağlantıları mevcut. Cihazın ayrıca kablosuz sarj özelliği de var ve Samsung’un aparatıyla şarj edilebiliyor.

Bunlar haricinde Wi-Fi hot spot özelliği ile cihazı modem olarak kullanabiliyor ve aynı anda 10 cihazın telefona bağlanarak internetinin paylaştırılmasını sağlayabiliyorsunuz. DLNA ve AllShare cast özellikleri ile de HD televizyonunuza kablosuz olarak görüntü aktarımı yapabiliyorsunuz.

Hemen belirtmek isteriz ki test ettiğimiz DLNA bağlantısı ALL-Share Cast özelliğine göre daha yavaş hızlarda veri aktarımı yapıyor. Örneğin telefonunuzla çektiğiniz bir Full HD videoyu aktarmak için DLNA bağlantısı yavaş kalabiliyor ve aktarım sırasında kesintiler yaşayabiliyorsunuz. ALL-Share uygulaması ise daha stabil çalışmakta. All-Share uygulamasını kullanmak için ise bir Samsung televizyona ihtiyacınız yok. Piyasada 170TL civarında fiyatlara bulabileceğiniz Samsung AllShare cast Dongle kablosuz paylaşım ünitesi ile de herhangi bir görüntü kaynağına veri gönderebilirsiniz. Tek yapmanız gereken bu cihazı alıp HDMI bağlantısı ile televizyonunuza takmak.

Uygulamalar ve hafıza: Kötü Süpriz

İncelemesini yaptığımız telefonu ilk aldığımızda şaşırtıcı özelliklerinin yanında kötü bir sürprizle karşılaştık. S4’ün 16GB’lık versiyonun ve kutusundan ilk defa çıkardığımız halde cihazın boş alanı 8Gb olarak görünüyor ve yaklaşık 8GB’lık alanında kullanımda olduğu gösteriliyordu.

Galaxy S4 beraberinde geldiği Android 4.2.2 ve TouchWiz yazılımı ile birlikte hazır halde gelen diğer yazılımların toplamı ile daha kullanıma başlamadan ciddi bir yer kaybına yol açmış. Aslında çok yer kaplayan bu orijinal Samsung uygulamalarının bir çoğunu kullanmadığımız halde maalesef silme gibi bir şansımız da yok.

Bu durum sık oyun oynayan kullanıcılar için bir sorun yaratabilir. Müzik ve Fotoğraf gibi bir çok uygulama SD karta yüklenebilirken maalesef oyunların çoğu buna izin vermemektedir. Yoğun olarak oyun oynayan kullanıcıların geriye kalan tek şansı ise ya 32GB lık modeli beklemek ya da cihazlarına root yaparak gereksiz uygulamaları silmek. 8GB’lık alan maalesef S4’ün en zayıf halkası olarak görülebilir. Android de Samsung’un ek uygulamalarıyla resmen Windows’a dönmüş durumda.

Ayrıca ilaveten cihazın ilk kurulumu sonrası kullanılan RAM miktarı da 1.16GB boyutunda! Bu da beraberinde gelen programların ciddi bir RAM tüketimi yaptğına işaret ediyor. Bu durumdan tabii ki root sonrası silme işlemleriyle kurtulabiliriz, ancak root yaptığımız zaman da bellek kazanmak için Samsung’un reklamını yaptığı yazılım özelliklerinden bazılarını silmemiz gerekecek.

Navigasyon’da da bir kötü sürpriz

Cihazın beraberinde gelen Navigasyon uygulaması önceki modellerde olduğu gibi ülkemizde henüz kullanıma açık değil. Zaten Google’ın Türkçe konuşarak algılama servisinin dışında kullanıma sunduğu hiçbir servis ülkemizde hizmet vermiyor.

Google Playstore bile tam anlamıyla Apple Appstore gibi çalışmıyor. Zaten program geliştiricilerin en çok şikayet ettiği konuda bu. iTunes hizmetinin ülkemizde başladığı şu dönemde Google Music ve Videos servisleride maalesef henüz aktif değil. Ayrıca S-Voice ve Stranslator da Türkçe olarak hizmet vermiyor.

Gözle Takip ve Hareketler

İlk açıklandığı zaman herkesin ilgisini çeken gözle takip olayını açıkçası biz de merakla bekliyorduk. Geleceğe yönelik teknolojilerin en önemlilerinden biri olarak sergilenen bu yenilik iş kullanıma geldiği zaman aslında o kadar pratik bir kullanım olanağı sunmuyor.

Samsung bu teknolojiyi göz takibi olarak nitelendirse de aslında daha çok başın hareketlerini takip ediyor. Normalde telefon kamerası aracılığı ile sizin göz hareketlerinizi takip edecek ve uzun web sayfalarını okuduğunuz zamanlar elle temas olmadan, sizinle beraber sayfalarda aşağı ve yukarı doğru ilerleyecekti. Ancak kullanım sırasında bazı problemler oluşuyor. Sistem çalışmıyor değil ama beklediğimiz kadar iyi değil. Çalışma mantığı önce sizinle göz teması kurarak ekrana baktığınızı algılamak ve daha sonra baş hareketlerinize göre sayfalara yön vermek. Ancak maalesef çok stabil olmayan kullanım deneyimlerimizde, göz hareketlerini sürekli bir algılama çabası içinde olmasından dolayı tam anlamıyla istediğimiz kullanımı sağlayamadık.

Birkaç başarılı boyun hareketiyle sayfayı aşağı indirmeyi başarsanız bile bir anda yeniden göz teması kurmaya çalışarak hareketlerinizi göremeyebiliyor. Öncelikle kamerayı kullandığınız için yeterli ışık lazım, gece loş ışıklardaki kullanımlarda gün ışığındaki kadar verim alamıyorsunuz. Her şeye rağmen alışma süreci ile beraber kullanılabilecek bir uygulama, özellikle ilerde gelecek update’lerle daha stabil çalışabilir. Tren ve otobüs seferleri gibi ayakta seyahat edeceğimiz alanlarda göz teması kullanarak web sayfalarında gezinmek faydalı olabilir; ancak günlük hayatta çok stabil olmayan bu sistem yerine herkes parmağını kullanarak sayfalar arası geçiş yapmayı tercih edecektir.

Web sayfaları yukarı aşağı oynatmayı tabii ki kafa hareketleri ile yapabildiğiniz gibi aynı zamanda dokunmadan el hareketleri ile de yapabilirsiniz. Göz hareketleri ile kaydırmayı devre dışı bırakıp el ile kaydırmayı aktifleştirmek için ayarlardan Akıllı Kaydırma’ya basmamız gerekiyor. Ancak buradaki ince nokta, ayarlardaki bu özelliğin iki kere tıklanması gerektiği. İlk tıklamada göz işareti kaybolup yerine telefon işareti çıkıyor. İkinci tıklamada ise bu özellik tamamen devre dışı kalıyor. Sayfaları el ile yukarı ve aşağı indirmek için el hareketlerinizi yukardaki kameraya yakın bölgede yapmanız daha olumlu sonuçlar almanızı sağlıyor.

Bu hareketler aslında günlük yaşamda çok sık kullanacağımız özellikler değil. Tabii ki bu kullanım oranı kişiden kişiye değişir ama bizim görüşümüz pratik uygulamalar olmalarından ziyade telefonu daha zenginleştiren ve rakiplerinin önünde yer almasını sağlamayı amaçlayan deneysel özellikler olduğu yönünde. Malum iPhone her dönem büyük beklentilere karşın yazılım alanında bile büyük yenilikler yapmadan, sadece stabiliteye önem veren ürünler çıkarır ve böyle bir devin karşısında başka bir işletim sistemi ile yer almanın en uygun yolu da sürekli güncellenen yeni özellikler olacaktır.

https://www.youtube.com/watch?v=rzSBtdnv2Ug

Galaxy S4 sahip olduğu 9 sensör sayesinde tamamen sizin hareketlerinize odaklanarak çalışan bir telefon. İşte bu özelliklerinden biride “Smart Pause” özelliği. Telefonunuz yine kamerasından sizi takip ederek bir video izlerken, başınızı ekrandan çevirdiğiniz anda yaptığınız hareketleri algılar ve videoyu otomatik olarak durdurur. Daha sonra yüzünüzü tekrardan ekrana çevirdiğinizde kaldığı yerden devam eder. İşin güzel tarafı bu özelliğin Youtube gibi tüm video uygulamalarında çalışıyor olması. Ancak diğer tüm özelliklerde olduğu gibi yüzünüzü algılamak için kamerayı kullandığı için düşük ışıklı ortamlarda algılama sorunu yaşayabiliyor.

Diğer hareket algılayıcı özellikler arasında ise resimler arasında temassız dolaşma, web sayfalarını kaydırarak gezme, ana ekrandaki widget’ları kaydırma, temassız arama kabulü ve hızlı bakış var. Bu ayarları aktife etmek ve denemek isterseniz Ayarlar>hareketler ve işaretler>temassız kontrol bölümüne girmeniz yeterli. Unutmayın Samsung bu hareketleri aktive etmeden önce nasıl kullanacağınızı size örneklerle gösteriyor. Tek yapmanız gereken en sağdaki kutuyu yeşil yapmadan önce sol taraftaki menüden ilgili özelliğinin anlatıldığı yazının üstüne gelip basmanız. Bundan sonra size bu özelliğin ne işe yaradığını ve nasıl kullanabileceğinizi gösteren tutorial başlıyor.

Cihazda yer alan tüm özellikler tamamen kullanıcı ihtiyaçlarına göre değişen bir şey, mesela yolda sık televizyon seyreden ve görüntünün sürekli olarak durdurulmasını istemeyen bir kullanıcı, arada etrafa bakar ve videoyu izlemese de arkaplanda dinler, video devamlı durursa insan şaşırır.

Ancak daha önce bahsettiğimiz gibi S4’te bu ayarları tek tıklama ile bildirim çubuğundan kapatmak çok kolay. Kullanışlı yanlarına bakarsak, arabada giderken bluetooth bağlantısıyla müzik dinlerken, cama asılı olan telefonda şarkı arası veya listeler arası geçişleri dokunmadan tek bir hareketle yapmak eminim ki yararlı olacaktır. Aynı şekilde gelen aramaları cevaplamak için sürekli yeşil çubuğu kenara çekmek zorunda kalmak, gerek Note2’de gerekse de S3’te takılmalara yol açabiliyordu, ancak artık el hareketleri ile cevaplama özelliğini kullanarak gelen aramaları kolay bir şekilde açmak mümkün.

Uygulamalar

WatchOn:

Özellikle beklenene bir Galaxy S4 özelliği WatchOn’du. Eskiden akıllı telefonlarda olan bu özelliği daha sonradan neden kaldırdıklarını hep merak ediyorduk. Neyse ki artık Galaxy S4 beraberinde kızıl ötesi donanımı ile geliyor ve bu donanım size evinizde kızıl ötesi iletişim protokolü ile çalışan tüm cihazlarınızı kontrol etme fırsatı veriyor. Samsung All Share control gibi WiFi üzerinden, destekleyen cihazlarla daha evvel yapabildiğimiz kumanda kontrolünü artık hiçbir cihaza gerek kalmadan direk olarak S4 üzerinden yapabileceğiz.

Sadece televizyonumuzu kontrol etmekle kalmayıp aynı zamanda program bilgilerini ve yayın akışlarınıda görüntülüyebiliriz. Şuan için bu özellik ülkemizde çalışmıyor, ancak yakın zamanda Dsmart ve Digitürk gibi platformlarda hem kumanda kontrolünü sağlayacak, hem de yayın akışını görüntüleyecek ayrı programlar çıkacaktır.

WatchON programı da gelecek güncellemelerle daha işlevsel bir yapıya sahip olacaktır. Zaten mevcut WatchON programı, kurulumu sırasında Ülke seçenekleri arasında Türkiye henüz yok. Bunlar dışında ayrıca tanıtımda veya özelliklerde belirtilmese de, IR kodlarını öğrenme yeteneği sayesinde tüm kumandalarımızı tek bir programa tanıtabilecek ve evimizdeki tüm cihazları telefonumuzdan yönetebileceğiz.

Şu an için WatchOn programı ile Harman Kardon, Digitürk ve Optoma GT750 projektörde yaptığımız denemelerde cihazlarla bağlantı kurduk; ancak tam fonksiyonel olarak çalıştırmayı başaramadık. Bunun dışında Play Store’dan yüklediğimiz Samsung ürünü olmayan ve basit bir arayüze sahip Touch Squid programı ile Harman Kardon anfimizi ve projektörümüzü full fonksiyonel olarak çalıştırmayı başardık. Digitürk ise program listesinde olmasına rağmen S4’e herhangi bir tepki vermedi. Ancak Touch Squid tüm kumanda fonksiyonlarının tek tek denenerek atanılması gereken bir yapıya sahip olduğu için başarılı bir program değil, bu sebeple Play Store üzerinden bundan sonra çıkacak diğer programların beklenmesinde fayda var.

Group Play:

Group Play kısaca birkaç Galaxy S4 telefonunun bir araya gelmesi ile aynı müzik veya video’nun tüm telefonlardan algılanarak Surround şeklinde çalınmasını sağlayan bir program. Yani siz telefonunuzda bir film seyrederken diğer üç arkadaşınızda da aynı telefondan var ise bunları da filme bağlantı yapıp sol, arka, ön şeklinde tanıtarak, gerçek zamanlı olacak şekilde dört telefonun da aynı sesi çalmasını sağlayabiliyorsunuz. Ne kadar kullanışlı olacağı tartışılacak bir uygulama.

S Translator:

Henüz Türkçe desteği olmayan bu uygulama farklı diller arasında çeviri yapmanızı sağlıyor. Özellikle yurt dışında basit cümlelerle kurulacak irtibatlarda faydalı olabilecek bir çeviri programı. Tek yapmanız gereken programa karşı sesli olarak konuşarak onun istediğiniz dile çeviri yapmasını beklemek, daha sonra çevirisi yapılan cümleyi arzu ederseniz çevrildiği dilde sesli olarak dinletebiliyorsunuz. Şu an için 10 dilde çeviri yapabiliyor. Tabi çeviri yaptığı cümleler çok karmaşık şeyler değil daha basit cümleler denendiği zaman başarılı oluyor. Daha evvel Google Translate kullanan kişiler bu programa daha aşina olacaklardır.

S Health:

En güzel S4 uygulaması! Bu program başlangıçtaki kurulum ekranında sizin yaşınızı, boyunuzu ve kilonuzu soruyor ve daha sonra ise verdiğiniz verilere göre yapmanız gereken egzersizler ve yakılması gereken kalori miktarını gösteriyor. Tüm veriler günlük ve sürekli olarak çizelge halinde size sunuluyor.

Telefonun hareket algılayıcı sensörlerinin yardımı ile kaç adım attığınız hesaplanarak adım sayınız ve yaktığınız kaloride yine size günlük olarak gösteriliyor. Adımların sayılabilmesi için telefonun sürekli üzerinizde olması gerek, doğal olarak telefon uzağında iken attığınız adımlar sayılmaz.

Ama Samsung bu noktada da boş durmayıp bize ek olarak S band bileklik, kalp atışı monitörü ve terazi gibi aksesuarları sunmuş. Henüz satışa çıkmayan bu aksesuarlar tamamen S Health ile entegre çalışarak sağlığınız hakkında bilgi topluyor. S Band bilekliği sürekli olarak üstünüzde olduğu için adımlarınız sayılıyor ve bu bilgiler direk olarak programa gönderilip sizin için düzenli bir izleme çizelgesi oluşturuluyor. Ayıca S Band uykunuz sırasında uyku verimliliğinizde ölçebiliyor. S Band aksesuarı yüzme için 10 metre derinliğe kadar suya da dayanıklı.

S Health aynı zamanda gıda izleyici özelliği ile yemeklerinizin resimlerini çekip kalori miktarlarını manuel olarak girmenize ve bunları günlük yemek çizelgenize eklemenizi olanak veriyor. Daha sonradan geçmişe doğru baktığınızda her gün ne yemek yediğinizi ve kaç kalori aldığınızı yada o gün ne kadar egzersiz yaptığınızı görebiliyorsunuz. Eğer yediğiniz yemeğin kalorisini bilmiyor iseniz program içerisinden manuel olarak da arama yapabiliyorsunuz. Yaptığımız denemelerde sütlaç, pilav, kuru fasulye gibi yemeklerin kaç kalori olduğunu program hemen çıkarttı.

Tanıtım sırasında yapılan açıklamaya göre yapılacak güncellemelerle beraber programa harici cihazlar yardımıyla kan şekeri ve tansiyon ölçme ve kayıt tutma özellikleride gelecek. S health gerçekten dijital sağlık alanında çok başarılı bir program olmaya aday, özellikle zayıflamak isteyenlerin veya sporcuların vazgeçilmezi olacağını tahmin ediyoruz ancak uzun vadede başarısını ölçmek gerekiyor.

Anı Albümü:

Bu program telefonunuzda çektiğiniz resimleri içinde yer alan temalar yoluyla albüme dönüştürme fırsatı veriyor. En beğendiğimiz özelliği ise lokasyona yönelik albüm oluşturması. Eğer resim çektiğiniz zaman GPS’iniz açık ise resimlere kaydedilen lokasyon bilgileri sayesinde Anı Albümü, Google Maps üzerinde belirlediğiniz bölgelerde çekilen resimlerden albümler oluşturabiliyor. Örnek olarak yaptığımız denemede resimlerimiz arasından Beşiktaş semtini seçtiğimizde, Anı Albümünün başarılı bir şekilde o bölgede çekilen resimleri albüm haline getirip yayınladığını gördük.

Program ayrıca bir widget desteği ile ana sayfanıza yerleşerek oluşturduğunuz albümleri bir Slide Show şeklinde görüntülemenizi sağlıyor.

Diğer:

Galaxy S4’de, Türkçe desteği desteği olmayan, geliştirilmiş kişisel asistan programı S Voice, Samsung Hub, Samsung Apps, optik okuyucu ve Samsung sinema gibi bir takım başka programlar da ön yüklü olarak geliyor. Zaten bu kadar programın yüklü gelmesi ilk kurulumda dahili hafızanın nerdeyse yarısı dolu olmasına sebep oluyor.

Kamera ve Fotoğraf Performansı:

Galaxy S2, S3 ve Galaxy Note 2 ilk piyasya çıktığı dönemlerde, kamerası yazılım ve performans olarak köklü olmasa da çeşitli yeniliklerle gelmişti. Ancak Galaxy S4 ile beraber hem yazılım da, hem de donanımda çok bir çok yenilik gerçekleşti. Özellikle donanımsal olarak yapılan değişikle S4, 13 megapiksel bir kamera ile piyasaya sürüldü. Ancak hemen belirtelim ki 13 MP 4128×2096 boyutlarında resimler üretiyor ve bu boyut 4:3 oranına denk geliyor. Yani 16:9 resim çekmek isteyen kişilerin çözünürlüğü maalesef 9.6MP’e düşürmesi gerek. 2MP ön kamera ise bir önceki modele göre artırılmış megapiksel oranıyla dikkat çekiyor. Bu kamera özellikle gündüz çekimlerinde beklentilerimize göre oldukça kaliteli sonuçlar verdi.

Telefon beraberinde bir çok yeni çekim modu ile geliyor. Yeni nesil Samsung Galaxy kameranın özellikleri telefona entegre edilmiş. Gece, Dram, Spor, Panoramik, Silgi, HDR, Hareketli fotoğraf, Sesli fotoğraf, En iyi yüz, En iyi fotoğraf, Güzel yüz ve Otomatik çekim gibi modlar mevcut.

İlk olarak çok bilinen bir yanlışı düzeltmek gerek. Çok megapiksel iyi makine demek değildir. Önemli olan lens kalitesi ve çekim gücüdür. Çok iyi bir lense sahip olup kötü bir yazılımla kötü fotoğraf çeken cihazlar da vardır. Ancak belirtmek isteriz ki Galaxy S4 gerçekten harika bir sensöre sahip. Kameranın tek eksisi, ışığı otomatik modunda her zaman doğru açıdan yakalayamaması. Ancak ışığı yeterince aldığı zaman çektiği resimler oldukça net ve keskin. Zoom yaptığınız zaman bile görüntü kalitesi kaybolmuyor, işte zaten yüksek megapiksel burda devreye giriyor ve kaliteli bir lensle çekilmiş resimlere yakınlaştırma yaptığınız zaman, görüntü kaybı olmasını engelliyor. Gündüz çekimleri tek kelime ile harika, gece loş ışıkta, diğer yeterince ışık alamadığı ortamlarda ise noise oranı yüksek resimler çıkıyor. Gece de olsa ışığı doğru yerden almayı başarırsanız, çok güzel sonuçlar elde edebiliyorsunuz.

Galaxy S3’ün 8 megapiksel kamerasına oranla büyük iyileştirmeler var. Sadece megapiksel büyüklüğü olarak değil, aynı zamanda fotoğraf kalitesi olarak da. Hızlı modu sayesinde 0.1333 saniyede bir çektiği resimler arasından en kalitesini seçebilen bir moda sahip. Kamera arayüzünü ilk açtığımızda dikkatimizi çeken şey, önceki modellerdeki yazılıma göre kamera ve fotoğraf tuşlarının ayrı ayrı yer alması ve aralarında geçiş yapmaya gerek kalmadan, direk olarak fotoğraf ya da video çekebilmesi oldu. Yine ekranın alt kısmındaki ok işaretine bastığınız zaman aralarında siyah beyaz da olmak üzere değişik modlarda çekim yapabiliyorsunuz.

Dual Shot Camera özelliği sayesinde arkadaki kameradan çekim yaparken aynı anda ön kameradan kendi görüntünüzü de izleyebilirsiniz. Çektiğiniz bu görüntüleri de örnek olarak Whatsapp’dan arkadaş grubunuza göndermeniz mümkün. Tabi Whatsapp 16 MB boyutunun üzerinde videoları göndermemekte, bu yüzden size tavsiyemiz kısıtlamayı 56MB’a kadar çıkarabilen Whatsapp+ programını, telefonunuzdaki Whatsapp orijinal versiyonunun yerine kurmanızdır. Bu programla Whatsapp’ın uyguladığı bir çok kısıtlamayı kaldırabilirsiniz. Dual Camera özelliğini kullanarak çektiğiniz videoları sosyal ağlarda paylaşabilir veya sevdiklerinize gönderebilirsiniz.

Kamera çekimleri tabii ki size profesyonel makine tecrübesi yaşatmıyor ancak Full HD çekim modu yeterince güzel video çekmenize olanak sağlıyor. Fotoğraf çekerken Makro modunda yapılan çekimlerde, görüntü bulanıklaşana kadar yeterince yakın mesafeye inebiliyorsunuz. Flaş performansı S3 ve Note2’de olduğu gibi oldukça iyi. LED flaş yeteri kadar geniş bir alanı aydınlatabiliyor.

Daha önceden söylediğimiz gibi Galaxy S4 eski modellerdeki hantal kamera uygulamasının yerine Galaxy Camera’da yer alan harika çekim modları ile geliyor. 12 adet olan modlardan bazıları :

Ses ve Çekim Modu: Çektiğiniz fotoğraflarda dokuz saniyeye kadar ortam yüklemesi yapabiliyorsunuz. Bir anı resimle ölümsüzleştirirken aynı anda kendi sesiniz veya ortam seslerini fotoğrafa yükleyebiliyorsunuz. Örnek olarak bir fuarda incelediğiniz bir ürünün resmini çekerken aynı anda notlarınızıda sesli olarak resme yükleyebilir ve daha sonra resmi incelerken sesli notlarınızı da dinleyebilirsiniz. Çekilen resimler ise sesli olarak maalesef sadece S4’te dinlenirken, başka cihazlarda ses özelliği çalışmıyor. Ayrıca ses kaydı fotoğraf çekimi hemen yapıldıktan sonra başlıyor. Galeride resimleriniz arasında dolaşırken sesli çektiğiniz fotoğrafa geldiğiniz zaman ses otomatik olarak çalmaya başlıyor.

Dram Çekim: Hareket halinde bir kişinin yaptığı tüm hareketleri aynı kare içerisinde göstermesini sağlıyor. Yani bir kişi bir aynı kare içinde birden fazla kere görüntülenmiş oluyor.

Silgi Çekim: Çektiğiniz resimlerden istemediğiniz kişileri ya da objeleri silebilmenizi sağlıyor.

Hareketli Çekim: Cinemagram adındaki uygulamanın yaptıklarına benzer bir işlev görüyor. Bir fotoğraf çektikten sonra belirli bir alan seçip o alana animasyon verebiliyor ve animasyonun süresini belirleyebiliyorsunuz. İşleminiz bittikten sonra çalışmanızı Gif olarak kaydedip kullanabiliyorsunuz.

Kameranın bizi hayal kırıklığına uğrattığı en büyük noktası ise lens açısının düşüklüğü oldu. Galaxy S3’e göre bile bu açı düşürülmüş. Bu arada bilmeyenler için söyleyelimi görüş açısı ile kast ettiğimiz, telefonunun kamerasını açıp belirli bir alana tuttuğunuz zaman ekranda gözüken toplam alandır. Bu alan maalesef S4’te daha dar bir açıya düşürülmüş. Oysa ki Galaxy serisi telefonlarda en sevdiğimiz özelliklerden bir tanesi lens açısının geniş olmasıydı.

Sonuç olarak Kamera Performansı için gelmiş geçmiş en iyi kamera diyemeyiz ancak oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz. Kaliteli Lensi, yüksek megapiksel, çok çeşitli çekim modları, keskin ve canlı resimler ile harika gündüz performansını artı özellikler olarak gösterebiliriz.

Otomatik çekim modunda ışığı tam yakalayamaması ve düşük lens açısı ise bizden aldığı eksi puanlar oldu. Bu arada Kamera’nın düşük ışık aldığı durumlarda, ayarlardan poz değeri artılarak çekim yapılabilir ancak bu da sabit tutmayı gerektiriyor.

Test Fotoğrafları:

Samsung Galaxy S4 incelememizde çektiğimiz fotoğrafların küçük hallerini burada görebilir, büyük hallerini de Yandex Disk’ten indirerek EXIF datalarını inceleyebilirsiniz. İndirmek için tıklayın…

Batarya ömrü

2600mAh bir pille gelen Galaxy S4 bir önceki model olan S3’e göre yüzde 20 daha fazla enerji depoluyor. S4 ekranı S3’e göre daha büyük olsa da, kullandığı yeni Super AMOLED teknolojisi sayesinde daha az enerji tüketimi yapıyor.

Daha ayrıntılı pil istatistiklerini sizlere Technopat inceleme videosunda sunucağımızı belirtmiştik. Şu ana kadar yaptığımız denemelerde yaklaşık 10 saate yakın bir pil ömrü aldığımızı söyleyebiliriz. Yoğun kullanım ve 5 saat açık kalan ekran sonrasında pil değerinin yeterli olacağını düşünüyoruz. Yurt dışında yapılan testlerde 10 dakikalık bir pil kullanımında Galaxy S4’ün HTC One, Xperia Z, Nexus 4 ve Galaxy Note 2’ye göre fazla tüketim yaptığı tek alan oyunlar olarak ölçülmüş. Bu da yeni işlemcisinin etkisi ile gerçekleşmiş. Ancak şunu da belirtmeliyiz ki bu testlerde kullanılan modeller SnapDragon 600. Exynos 5 işlemcide daha farklı değerler verecektir. Bunlar çok detaylı ve farklı koşullarda yapılan ölçümlerde anlaşılan farklar.

Galaxy S4 alınır mı? Fiyatı ve genel bakış

Özellikle forumlarda dikkat ettiğimiz soru, insanların bir akıllı telefona ödemeye hazır oldukları tutar. Fiyatı şu an için 2000TL seviyelerinde olan Galaxy S4’ e geçmeye değip değemeyeceği sorusu sıkça soruluyor. Galaxy S4 bir önceki modeli olan S3’e göre gerçekten bir çok özellik içeriyor. Geliştirilmiş Full HD AMOLED ekran, 2GB ram, 8 çekirdekli Exynos 5 işlemci, 13 megapiksel çözünürlüğe ve kaliteli bir lense sahip kamera, 9 adet sensör, 2600 Mhz pil, infrared Portu, Android Jelly Bean 4.2.2. işletim sistemi gibi özelliklerle gerçekten de S3’ün çok ilerisinde bir cihaz.

Bugüne kadar yapılmış en güçlü işlemciye sahip akıllı telefon. Tüm bu güçlü özelliklerinin yanında tonla yazılım seçeneğine sahip. Ancak belirttiğimiz gibi tümü rafine uygulamalar değil.

Özellikle harekete duyarlı yapısı ile üst seviye bir cihaz. Oyun performansı yine üst düzeyde, ve sahip olduğu grafik işlemcisi sayesinde en detaylı oyunlarda bile en ufak bir takılma yaşamıyor. 130 Gram ağırlığı ile iPhone’dan daha ağır olmasına rağmen, polikarbonat yapısı sayesinde sanki çok daha daha hafifmiş gibi bir izlenim bırakıyor. Dizayn olarak da S3’e göre daha oturaklı, ele daha iyi yerleşen ve daha ince yapıda bir cihaz.

Galaxy S4 ilk bakışta sizi büyüleyen bir ekrana sahip. Renkler canlı ve derin, önceki ekranlarında yer alan mavimsi beyaz sorunu ise giderilmiş. Geliştirilmiş Super AMOLED ekranı ile daha az enerji tüketimi yapıyor.

S Health gibi kullanıcı dostu uygulamalara sahip. Her ne kadar S4’te var olan bazı yazılımsal özelliklerin S3’e de ilerde geleceği söylensede sensör farkları yüzünden bir çok özellik makaslanacaktır.

Buraya kadar anlattıklarımız yeni bir model olduğu için S4’ü bir çok telefonun önüne geçiriyor. Ancak olumsuz bir kaç yönü de var.

Samsung Galaxy S4 Eksiler:

– Öncelikli olarak S3’te yer alan ve bir çok kişi için önemli olan dahili radyo kaldırılmış. Sebep olarakda insanların kullanım alışkanlıkları arasında fazla yer edinmemesi gösterilmiş. Oysa Apple senelerdir tüm baskılara rağmen radyo uygulamasının gerekli olmadığını söylediği zamanlarda Samsung tüm cihazlarında dahili radyoyu sunmuştu. Ayrıca internet üzerinden radyo dinlemenin kota sorunu nedeniyle bir çok kişi için de mümkün olmadığı bir gerçek. Samsung burada Türkiye gerçeklerini gözardı etmiş ve önemli bir kitleyi kaybetmiş.

– Cihazın polikarbonat yapısıda plastik görünümlü olduğu için halen yoğun eleştirilere uğruyor. Her ne kadar yeni kasadaki hatlar daha inceltilmiş ve metal çerçeve ile daha güzel bir hava katılmış olsa da cam ve aliminyum yapılarıyla mevcut olan diğer iddalı modellerin yanında sönük kaldığı bir gerçek. Telefonu ilk bakışta S3’ten ayırmak o kadar kolay değil, dikkatli bakmak lazım.

– Super AMOLED ekranların en büyük sorunu olan beyaz dengesi her ne kadar bu telefonda giderilmiş olsa dahi, halen diğer telefonların yanında tam bir beyaz dengesi kuramıyor. Özellikle iPhone 5 ekran karşılaştırma testlerinde iphone’un çok daha doğal ve keskin beyaz renk verdi, Galaxy S4’ün verdiği beyaz rengi ise daha soluktu. Tabii ki bu sadece beyaz rengi için geçerli. Diğer renklerde S4’ün çok bariz bir üstünlüğünü gördük.

– Kasasına ve tasarıma dönecek olursak iki renk seçeneği çok zayıf, farklılaşmak için mecburen koruyucu kılıf satın almak zorundayız oysa pek çok rakip alır almaz canlı renk seçeneği sunmaya başladı.

– Cihazın bize göre son olumsuz olarak nitelendirebileceği nokta ise kamerasının çok güzel resimler çekmesine rağmen düşük ışık ortamlarında, otomatik modda ışığı yeterince algılayamaması ve görüntü alanının S3 ve diğer modellere göre daha düşük olması. Tabi ışık algılama sorunu muhtemelen gelecekte yazılım güncellemeleri ile giderilse de, lens her zaman aynı kalacak.

Tüm bu detaylardan sonra S3 kullanıcıları ihtiyaçlarına göre karar vermelidir. Bu senenin en önemli telefonu olmaya aday Galaxy S4’e geçmek için bu yazıdaki ayrıntıları iyi analiz etmeli ve neye ihtiyaçları olup neye olmadığına karar vermelidir.

Sony Xperia Z, iPhone 5 ve 7 Mayısta gelecek olan HTC One düşünen kullanıcılar ise:

– Çıkartılabilir pil

– Piyasadaki en güçlü işlemci

– IR portu (HTC One’da da bulunuyor)

– En iyi oyun performansı

– Harici depolama alanı

– Güçlü Yazılım

gibi özelliklere önem veriyor ve dizayn konusunu pas geçiyorlarsa hiç düşünmeden bu telefonu alabilirler.

Aksesuarlar

S Band: Bileğinize takılan bir bileklik yardımıyla uyku hareketlerinizi ölçer, adımlarınızı sayar ve bu verileri S Health uygulamasına gönderir. 10 metreye kadar suya dayanıklıdır.

S View Cover: Flip Cover’ın modifiye edilmiş hali. Ön taraftaki yer alan açık alandan, bildirimlerinizi ve saati kapağı açmadan görmenizi sağlayan bir kılıf.

Game Pad: Mobil oyun tutkunlarına yönelik oyun kumandası. Bluetooth üzerinden veri alışverişi yapar.

Kablosuz Sarj Aparatı: Cihazınızı kablosuz olarak sarj etmenizi sağlayan aparat.

Flip Cover: Klasik bildiğimiz Flip Cover kılıfı.

Pouch: Klasik deri koruma kabı

Protective Cover: Daha güvenli olan bir başka koruma kabı.

Headset: Ürünün beraberinde gelen HD ses özellikli kulaklık. İstenirse ayrı olarak da satın alınabiliyor.

Ekstra Pil Kiti: Benim en favori aksesuarım. Yedek pilinizi bu ünitenin içinde şarj edin ve telefondaki piliniz bittiğinde çıkarıp yenisini takarak telefon keyfinize yüzde 100 den devam edin. Hiç bir zaman bu ürün sayesinde telefonunuzu şarja koymak zorunda kalmassınız.

HRM: Nabzınızı düzenli olarak takip edip telefonunuza aktaran bant.

Body Scale: 7 kullanıcıya kadar kayıt tutabilen bir terazi. Kilonuzla ilgili ayrıntıları S Health programına gönderiyor.

İnceleme sonu notu:

Önümüzdeki günlerde yapacağımız video incelemede Galaxy S4’ün yakın çekimlerini, kullanımını, uygulamaların çalışmasını ve diğer detayları görebileceksiniz. Öğrenmek istediğiniz bütün detayları bize yorumlar aracılığıyla ya da forumda sorabilirsiniz.