Anasayfa Haber Fare Beynine Sahte Anı Yerleştirildi

Fare Beynine Sahte Anı Yerleştirildi

Laboratuvar ortamında bir fare beynine, sahte anı yerleştirildi.
Laboratuvar ortamında bir fare beynine, sahte anı yerleştirildi.
Laboratuvar ortamında bir fare beynine, sahte anı yerleştirildi.
Laboratuvar ortamında bir fare beynine, sahte anı yerleştirildi.

Bilim-insanları kafaları karıştırdı.

Genetiksel olarak geliştirilmiş bir farenin beynine, aslında orada olmayan bir anı yerleştirildi. Bilim dünyasının ilgisini çeken bu araştırmada fare beynine optik kablolar yardımıyla ışık vuruşları yapıldı. Optogenetik olarak bilinen bu dal sayesinde, geliştirilen teknik üzerinden beyin içerisindeki nöronlar ışık ile uyarıldı.

Fareler de olduğu gibi bizde de anılar hücrelerin içerisine işlenir. Bir puzzle’ın ufak parçası olan bu anılara ulaşılmak istendiğinde tüm hafıza işleme geçer.

İnsan beynindeki hafıza işleyişi henüz tam anlamıyla kavranabilmiş değil. Bu konu hakkındaki ilk net araştırmalar 70’li yıllarda başlamıştı. Bir kazadan sonra yaşanan hafıza kaybının sebebi ya da unutulan anıların nedeni henüz çözülemedi.

Araştırma RIKEN-MIT Center for Neural Circuit Genetics kurumu içerisinde yapıldı. Araştırmanın lideri Xu Liu, farelere sahte anı yerleştirildiğinde, gerçek anılarıyla çarpışmasının hayvanları çok korkuttuğunu gözlemlediğini bildirdi.

Sahte anı yerleştirme işlemi nasıl gerçekleştiriliyor?
Sahte anı yerleştirme işlemi nasıl gerçekleştiriliyor?

Sahte Anı Nasıl Yerleştiriliyor?

  • Fare belirli bir bölüme yerleştiriliyor (Mavi Kutu). Farenin beyin hücreleri bulunduğu bölüme göre hafızayı kodluyor (Beyaz Noktalar).
  • Bu hücreler ışığa tepki veriyor.
  • Fare farklı bir bölüme konuluyor (Kırmızı Kutu). Işık, belirlenmiş beyin hücrelerine gönderiliyor.
  • Bu ilk bölgedeki (Mavi Kutu) ortamı çağrıştıyor. Fare ilk bölgeyi düşünmeye başladığında hafif şoklar verilmeye başlanıyor.
  • Fare yeniden ilk bölgedeki ortamına konulduğunda, korku emaresi göstermeye başlıyor. Bulunduğu bölgede daha önce bulunmadığını biliyor ancak hafızasında burada olduğunu gösteren belirtiler oluyor.

Bilim-insanlarına göre fareler üzerinde çalışılmasının en önemli sebebi, insan beynine benzeyen yapısından kaynaklanıyor. Fare beyni yapı itibariyle insan beynine fazlasıyla benziyor. Araştırmacılar fare beynindeki nöronlar üzerinde çalışılırsa, insan beyninin nasıl çalıştığını da anlayabileceklerine inanıyorlar.

Dr. Liu “İngilizce de sadece 26 harf bulunuyor. Fakat bu harflerle sınırsız sayıda kelime ve cümle oluşturulabiliyor. Bu durum hafıza için de geçerli” dedi. Sözlerine “Her bir hafıza için fazlasıyla beyin hücresine sahibiz. Bu ufak hüceler ile sınırsız kombinasyonlar yapılabilir” şeklinde devam etti. Liu, beyin hücrelerindeki kombinasyonlar sonucunda oluşan anıların neden bir fotoğraf gibi statik olmadığını açıkladı: Çünkü anılar sürekli bir evrim içerisinde.

Araştırma, belirli bir anıya ulaşmak için belirli bir hücreye gitmek yerine, hafızamızın hareket ederek bize doğru olanı bulmaya çalıştığını ortaya koymaya çalışıyor. Dr. Liu bu sebepten ötürü, hafızamızın kayıda başladığından beri sürekli olarak değiştiğini ve evrim geçirdiğini savunuyor.