Anasayfa Yazar Köşeleri Modern Zamanlar Brexit, Teknoloji Sektörünü Nasıl Etkileyecek?

Brexit, Teknoloji Sektörünü Nasıl Etkileyecek?

Brexit referandumuyla Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı alan Birleşik Krallık, pek çok teknoloji firmasına ev sahipliği yapıyor.

İngiltere, İrlanda ve İskoçya’dan oluşan Birleşik Krallık, Brexit referandumu sonucunda Avrupa Birliği üyeliğinden ayrılma kararı aldı. Bu referandumun yasal bir bağlayıcılığı olmasa da, bir kez halkın fikri sorulduktan sonra verilen kararın uygulanmaması pek mümkün değil. Dünyanın pek çok ülkesinde referandum sonucunu hiçe saymak, kimsenin elini altına sokabileceği cinsten bir kaya değil.

Ancak Birleşik Krallığın birlikten ayrılma kararı, çıkması beklenen bir sonuç değildi. Dünya borsalarındaki dalgalanmanın en büyük sebebi de bu karara hazırlıksız yakalanmış olunması. Avrupa Birliği ile olan ilişkilerini İngiltere, İskoçya ya da İrlanda’daki şubelerden yürüten pek çok şirket için uzun vadeli planlar alt üst oldu denebilir.

Bu şirketler arasında Microsoft, Google, ARM gibi pek çok dev teknoloji markası da var. Özellikle İrlanda yıllardır sunduğu vergi indirimleriyle teknoloji şirketlerinin yatırımlarını çekmeye ve refahını yükseltmeye yönelik politikalar uyguluyordu. Hatta bu vergi indirimleri Avrupa Birliği’nin gündemine sık sık geliyor, haksız rekabete sebep olduğu gerekçesiyle devamlı soruşturma konusu oluyordu.

Birleşik Krallığın önümüzdeki iki yıl içinde Avrupa Birliği mevzuatından bağımsız hale gelecek olması, teknoloji sektöründe nasıl bir etki yaratacak, henüz kimse kestiremiyor. Britanya ve AB arasında yeni bir yapılanmanın gerçekleşeceği muhakkak. Bu yeni yapılanmanın Norveç ya da Türkiye ile olan farklı işbirliği anlaşmalarına benzeyeceği tahmin ediliyor.

Bu noktada çok ciddi bir paradoks yaşanacağına hiç şüphe yok. Bir yanda neo-liberal doktrinler çerçevesinde tüm dünyayı saran internet ve bilişim teknolojileri var. Diğer tarafta politika ve bürokrasideki tıkanmalar sebebiyle eski muhafazakar sınırlarına yeniden dönmeyi arzulayan halklar yer alıyor. Muhafazakar yapıları bırakmadan, modern teknolojinin nimetlerinden faydalanmak ve küresel serbest pazar ekonomisini ayakta tutmak nasıl mümkün olacak?

Bazılarına göre bu sorunun cevabı çok basit: Mümkün olmayacak! Küreselleşmeci politikaların çoktan çöktüğüne dair çok fazla görüş var ve Brexit referandumu sonuçları da ilk bakışta bunu destekler gibi görünüyor.

Öte yandan muhafazakar bir yaşam tarzına ve ülkelerin 1945 yılındaki keskin sınırlarına da geri dönüş de çok mümkün görünmüyor. Çünkü gelişen teknolojinin insan hayatına etkileri, bazı açılardan geri dönülmesi mümkün olmayacak kadar ilerledi.

Önümüzdeki günlerde Avrupa Birliği’nde ciddi bir çözülme ve yeniden yapılanmaya şahit olma ihtimali çok yüksek görünüyor. Bu süreç hem teknoloji şirketlerinin pazar anlayışlarını değiştirebilir. Hem de Avrupa Birliği’nin tıkanma noktasına gelen dev bürokrasisinin yıkılıp, yeniden kurulmasına sebep olabilir.

Avrupa Birliği’ne üye olmayan, ancak birlikle yakın ilişkileri olan ülkeler ise bu değişimi çok yakından izlemek, gelişmelere çok hızlı tepki vermek zorunda kalacaklar. Aksi takdirde kendilerini bu krizin yarattığı dalgalar arasında boğulurken bulma ihtimalleri çok yüksek.