Altered Carbon dizisinde yer alan terimlerin anlamlarını bu rehberimizden öğrenerek diziyi daha keyifli şekilde izleyebilirsiniz.
DHF, stacks, sleeves, needlecasting, Neo-C… Altered Carbon dizisinin aklımızda tutacak çok fazla terimi var ve yeni başlayanlar için bu terimler kafa karıştırıcı olabiliyor. Vücutların tek kullanımlık ve ölümsüzlüğün ulaşılabilir olduğu yeni, geniş bir bilim kurgu dünyasını bizimle tanıştıran Altered Carbon, Netflix’te yayınlandı. Joel Kinnaman; Procterate’a karşı bir ayaklanmada oynadığı rol nedeniyle hapsedilen ve belleği gerçek ölüme yaklaşmış olup, katilinin bulunmasını isteyen bir Meth tarafından yeni bir bedene transfer ettirilen, asi savaşçı Takeshi Kovacs’ı oynuyor.
Terimlerinin karışık olduğunu düşünenler kesinlikle bu konuda yalnız değil. Altered Carbon, art arda hızlı bir şekilde ve tüm dizi boyunca sık kullanılan, kendi fütürist dünyasına özel çok fazla bilim-kurgu terimine sahip. Eğer bu kelimelerin ne anlama geldiğini tam anlamıyla bilmiyorsanız, kafanız karışabilir ve kendinizi konunun gerisinde kalmış hissedebilirsiniz. Bunu önlemek için Altered Carbon’da geçen önemli kelimelerin ve anlamlarının bulunduğu bu rehberi kullanabilirsiniz.
653 – Katil mağdurlarının dönmelerine olanak tanıyan bir önerme, böylece Neo-C kodları olsa bile katillerine karşı tanıklık edebilecekler.
Aerium – İçinde Meth’lerin yaşadığı, gökyüzünde olan bir şehir.
Construct – Sanal bir çevre.
CTAC (Colonial Tactical Assault Corp.) – Kişinin bilinçlilik kodunu birçok farklı dünyadaki birçok farklı bedene transfer eden bir Protectorate gücü.
DHF (Digital Human Freight) – Dijital insan yükü. Genellikle kişinin hafızasında saklanan bilincini oluşturan bir kod.
Dipper – DHF kodlarını ele geçirip, hafızaları çalmada uzman olan bir hacker.
Elders – Nesli tükenmiş uzaylı bir ırk.
Envoy – Yüksek sezgiye, duyulara ve reflekslere sahip seçkin bir asker ya da askerler.
Grounders – Aerium’da yaşayan Meth’lerin zıttı olarak, yerde yaşayan insanlar.
Meth – Aklının klonlarını ve yedeklerini toplayarak ölümsüzlüğe ulaşmış bir kişi ya da kişiler. Adını, 969 yıl yaşadığı söylenen İncil figürü Methusaleh’ten almıştır.
Multi-sleeve – Bir kişinin (DHF) bilinci ve hafızasını tek seferde birden fazla bedende tutmaktır. Bu yasaldır.
Needlecast – Kişinin bilinci ve hafızasını uzaktan bir bedenden diğerine transfer etmek.
Neo-C (Neo-Katoliklik) – İnsanların ölümden sonra hayata döndürülmemesi gerektiği inancını taşıyan bir din.
Neo-C coding – Bir kişinin (DHF) hafızasında, ölüm üzerine yeni bir bedene yerleştirilme konusunda izin vermediklerini gösteren dini bir kodlama.
Organic Damage – Bir bedene gerçek zarardan ziyade mal hasarı gibi görülen bir zarar vermek.
Portable 3D Bio Organic Printer – Klonları yazdırmak için kullanılan bir makine.
Protectorate – Tüm yerleşik dünyalarda düzeni sağlayan bir Birleşik Milletler askeri gücü.
Psychosurgery – Beyin cerrahisi. Duygusal travma yüzünden hasar alan bir (DHF) belleğin tamir edilme yolu.
Real death – Bedenin bilincinin bozulmasıyla sonuçlanan hafıza belleğinin imhası.
Reaper – Küçük dozlarda vücut sıcaklığını düşürmek ve duyguları köreltmek için, yüksek dozda ise öldürmek için kullanılan bir ilaç.
Resleeving – Bir bilinç ve hafıza belleğini yeni bir bedene koymak.
Settled Worlds – İnsanların yerleştiği gezegenler.
Simulspace – Sanal gerçeklik.
Sleeve – Beden, vücut.
Sleeve death – Bir bedenin ölüp bilinç ve hafıza belleğinin hayatta kalması.
Songspire – Mavi süslemelere sahip yabancı bir ağaç Elder’ların kalıntısı. Gerçekte kimse bu ağaçların ne olduklarını bilmiyor ama güzel olduklarını ve hoş sesler çıkardığı söyleniyor.
Spin up – Bir bilinç ve hafıza belleğini geçici olarak, kişiyi sorgulamak veya o kişiyle sadece zaman geçirmek amacıyla yeni bir bedene koymak.
Stack – Bir kişinin bilinci ve hafızasının depolandığı bir disk. Herkese bir yaşındayken takılır.
Stronghold – Envoy’ların ev üssü.
Synthetic sleeve – Mükemmel şekilde insan görünümlü, ancak farklı yeteneklerle geliştirilebilen silikon bazlı bir vücut.
