1900’lü yılların sonu 2000’li yılların başını şöyle bir hatırlayın. Evlerimize yeni yeni girmeye başlayan bilgisayarlarla beraber, hepimizin müzik dinlemek için kullandığı yegane program Winamp idi. Peki herkesin severek kullandığı o programa ne oldu?
1997 yılında, Nullsoft çatısı altında Justin Frankel ve Dmitry Boldyrev tarafından geliştirilen Winamp, kullanıcılara MP3, AAC, FLAC, WAV ve WMA formatlarında medyaları oynatma imkanı sağladı. Winamp ilk etapta kullanıcılarına standart bir müzik oynatma versiyonu ile hizmet veriyordu ancak kısa sürede yaptığı güncelleme ile herkesin çok sevdiği bir medya oynatıcısına döndü.
Winamp, almış olduğu güncelleme ile kullanıcılara oynatıcıları üzerinden ekolayzır ayarları yapabilme imkânı tanıdı. Ayrıca Winamp, kişiselleştirilebilir versiyonları ve seçenekleri ile neredeyse herkese özgü bir hal almaya başladı. Winamp, yine kullanıcılarına sağlamış olduğu hazır görsel içerikler ile, kullanıcın daha iyi bir deneyim elde etmesini sağladı. Bu görsel içerikler içerisinde sanırım en popüleri müziğe göre eşlik alan ekolayzır çubukları idi.
Winamp uygulamasının hayatlarımıza 1998 yılında ücretsiz olarak girmesinin ardından, uygulama 3 milyondan fazla kullanıcı tarafından indirilirdi. Haziran 2000 yılına geldiğimizde ise Winamp, toplamda 25 milyon kullanıcıya sahipti. Tüm bu başarının ardından tam bir yıl sonra ise uygulama 60 milyon kullanıcı eşiğini geride bıraktı. O dönem için bu rakam oldukça büyüktü. Çıkışının ardından kısa bir süre içerisinde Winamp, kullanıcı taleplerini algılamış ve kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik doğru hamleler ile oldukça büyük bir başarıya imza atmıştı.
Müzik Endüstrisinin Dijitale Geçişi
2000’li yıllarının başında kullanıcılar için CD ile müzik dinlemek halen popüler bir tercihti. Fakat ileriyi gören bazı müzik yapımcıları ve şarkıcılar yavaş yavaş dijitale geçmeye başlamıştı. Ancak bu durumda bile Winamp yine tercih edilen medya oynatıcıydı. Bunun sebebi ise dijitale geçmek isteyen şarkıcı ve yapımcıların büyük bir çoğunluğunun Napster firmasına yönelmesiydi. Kullanıcılar Napster üzerinden albümleri satın alıyor ve yine ek bir medya oynatıcıya ihtiyaç duyarak şarkılarını dinliyordu. Dolayısı ile yine o dönemlerde en çok kullanılan medya platformu Winamp oldu.
Apple’ın Sektörün Geleceğini Değiştirmesi
Apple CEO’su Steve Jobs, o dönem piyasadaki boşluğu görerek 9 Ocak 2001 tarihinde iTunes’u duyurdu. Apple büyük plak şirketleri ile anlaşma sağlayarak pek çok şarkıyı kendi kütüphanesine kattı. iTunes’un kullanıcılara sunduğu en önemli noktalardan biri ise özgürlük oldu. iTunes kullanıcıları 0,99 dolar karşılığı tüm bir albümü satın almak yerine diledikleri albümden diledikleri kadar şarkı satın alabiliyordu. Apple, ayrıca virüsten uzak, güvenilir bir hizmet vererek kullanıcıların güvenini kazandı. Şirket bu atılımları ile dijital çağa geçmeye ufak ufak başlayan müzik endüstrisinin çağa hızlı bir geçiş yapmasını sağladı.
Apple, iTunes atılımından hemen sonra 23 Ekim 2001 tarihinde bir müzik çalar olan iPod’u duyurdu. Hem tasarımı ile hem de kullanım kolaylığı ile kullanıcıların dikkatini çeken Apple, aslında bir dönemi geri dönülemez bir şekilde değiştirmenin temellerini atmıştı. Kullanıcılar güvenli olan ve kullanışlı bir ara yüze sahip olan iTunes üzerinden diledikleri kadar şarkıyı satın alabiliyor, ardından oldukça mobil ve kompakt bir tasarıma sahip olan iPod üzerinden bu şarkıları dinleyebiliyordu.
Dijital müzik endüstrisine geçiş 2000’li yılların ortasına gelindiğinde halen biraz sancılıydı. Bunun sebebi ise gelirlerin artık eskisi gibi olmamasıydı. Plak, kaset, CD satışlarından zamanında oldukça kazançlı çıkan şarkıcı ve yapımcı şirketler, dijital çağdaki düşük kâra geçiş yapmakta zorluklar yaşadılar.
Dijital Çağa Tam Anlamı ile Geçiş
İlerleyen yıllarla birlikte hayatımıza akıllı telefonlar tam anlamı ile girmiş oldu. Güçlü kablosuz ağ bağlantıları ile birlikte artık kullanıcılar diledikleri zaman diledikleri yerden kolayca talep ettikleri müziklere erişim sağlamaya başladı. Özellikle 2005 yılında Youtube platformunun insanların hayatına girmesi ile dijital çağ resmen başlamış oldu. Kullanıcı alışkanlıkları artık iyiden iyiye değişiyordu. 2008 yılında duyurulan Spotify ve benzeri dijital platformlar kullanıcılara, oldukça geniş bir kütüphane içerisinden, akış üzerinden müzik dinleme olanağı sağlıyordu. Kullanıcılar, aylık ödenen küçük miktarlar karşılığı, 40 milyondan fazla parçaya kesintisiz olarak ulaşabiliyordu. Üstelik bu şarkılara herhangi ek bir araç olmadan günlük hayatlarının bir parçası haline gelen telefonları üzerinden ulaşabilmek kullanıcıları hem tembelleştirdi hem de artık eski tip diyebileceğimiz medya oynatıcılar ya da ek cihazlar ile müzik dinleme alışkanlığımızı geri dönülmez bir şekilde ortadan kladırdı.
Winamp’ın Son Durumu
2018’de yapılan bir habere göre Winamp 6’nın 2019’da geleceği yönünde bir söz verildi. Ancak ne yazık ki Winamp 6 çıkışını gerçekleştiremedi. Tüm bu çağın ilerlemesi ve kullanıcı alışkanlıklarının değişmesine rağmen, halen Winamp uygulamasını kullanan insanlar mevcut. Bunun ana sebebi ise akış sistemlerine güvenin yetersiz olması. Winamp ya da çevrim dışı bir medya oynatıcı kullanmayı tercih eden kişiler, bazı parçaların zaman içinde akış uygulamalarından ayda online platformdan kalkmasından şikayetçi. Dijitale tamamen geçilen bu dönemde, halen fiziksel müzik albümlerine sahip kullanıcılar var ve bu kullanıcılar genellikle fiziksel albümleri koleksiyon olarak bulundurmakta.
Heyecanlı çıkışı ile bizleri şarkılarla yakınlaştıran, anılarımıza katılan bir efsane olan Winamp, halen az da olsa bir kesim kullanıcı tarafından kullanılmakta. Winamp, bu tutkulu ve heyecanlı medya oynatıcı serüveninde, yerini dijitale bırakırken, sahip olduğu anıları da beraberinde götürmekte. Olur da bir gün tekrar aramıza dönerse bu resmi sitesinde duyurulacak. Öte yandan burada daha güncel, gayriresmi sürümü de bulabilirsiniz.




Güzel bir anlatım olmuş, teşekkürler
ben hala çatır çatır kullanıyorum and i god damn proud of that