Covid-19 sebebi ile dünya üzerindeki pek çok etkinlik bu yıl için iptal edildi. Gamescom oyun fuarı da bu iptallerden nasibini alan fuarlardan biri.
Gamescom oyun dünyasının vazgeçilmez fuarlarından biri. Özellikle E3 konferansının daha çok ziyaretçi ve yayıncı odaklı bir fuar olma yolunda ilerlemesinin neticesinde, zaten Avrupa’nın en büyük ve en önemli oyun fuarı olan Gamescom, E3’ün son zamanlardaki benimsediği stratejiyi takip ederek dünyanın en büyük oyun fuarı olma yolunda hızla ilerliyor.
Pandemi dolayısı ile Gamescom her ne kadar bu sene ertelenmiş olsa da kurum etkinlik yapmayı yine de es geçmedi. Bildiğiniz üzere bu sene Covid-19’un etkisi ile pek çok oyun stüdyosu kendi yaptığı etkinlikler aracılığı ile yeni oyunlarını duyurmayı tercih etti. Playstation, Xbox, Ubisoft, EA gibi firmaların kendi etkinliklerini yapmış olmaları ve bu etkinlikleri daha da yapmaya devam edecek olmaları kuşkusuz ki bu seneki dijital ortamda gerçekleştirilen Gamescom 2020 fuarına darbe vurmuş durumda.
Sosyal medyada ve haber sitelerinden Gamescom etkinliğine dair sert eleştiriler geliyor. Bu noktada pek çok insanın göz ardı ettiği şey Gamescom’un elinde bu sene için tam manası ile malzeme kalmamasına rağmen, oyuncuları tatmin etmek adına çalışması oldu. Büyük şirketlerin kendi etkinliklerini yapıyor olması etkinliğin zarar görmesindeki en büyük etken.
Normal şartlar altında şirketler, dijital yollar ile yeni oyunlarını ve duyurularını yapmak yerine, Gamescom ve E3 gibi organizasyonları tercih ediyorlardı. Ancak şirketler oyunlarını kendilerini duyurmayı tercih edince, görünen o ki Gamescom ekibi ve Geoff Keighley kolları sıvayıp oyunculara neler gösterebiliriz üzerine yoğun bir çalışmanın içine girmiş. Organizasyon bu sene dijital olarak yapılsa dahi ekip yine de canlı bir hava yakalamak adına uğraşmış görünüyor.
Gamescom, diğer oyun stüdyolarının düzenlemiş olduğu etkinliklerin aksine etkinliğini canlı olarak yayınladı. Sanırım diğer oyun stüdyoları yapmış oldukları etkinliklerin tamamını önceden kaydedilmiş videolar olarak oyunculara yayınlandı. Cyberpunk 2077’ye özel Wired etkinliği yalnızca bu örneklerde bir istisna oluşturuyor. Ancak bu noktada çok sık video konferans gerçekleştiren Gamescom ekibi görüntülü iletişim yolu ile yine geçen yıllarda yaptıkları gibi bir etki yaratmaya çalışmış durumda.
Beklentilerin ne üstünde ne altında
Etkinliğin nasıl geçtiğine gelecek olursak etkinlik benim beklentilerimi yeteri kadar karşılarken fazlasını vermedi. Ancak zaten tam da bu nokta, sosyal medyada ve oyun basınında yer alan insanları kızdıran nokta oldu. Gamescom’un ana etkinliği sırasında 16’dan fazla firma tarafından 30’dan fazla oyun oyuncuların beğenisine sunuldu. Öncesinde yapılan bu denli çok oyun duyurusu oyuncu tarafında ciddi bir heyecan ve beklenti oluşmasına sebep oldu. Gamescom ekibi sonuç olarak sözünü tutarak biz oyunculara vaat ettiğinden daha fazla bile oyun gösterdi. İnsanları tatmin etmeyen şey ise oyunların kalitesi oldu. Bu noktada oyuncular ve basın bir nebze de olsa haklı olsalar dahi, unutulmaması gereken şey pandemi döneminde olduğumuz ve Gamescom ekibinin elinin boş olmadığı.
Geçtiğimiz günlerde mümkün olduğunca Gamescom etkinliğini izledim ve inceledim. Gamescom 2020’yi tekrar gözden geçirirken sizler için etkinlik sırasında gösterilen oyunları not ettim. Gösterilen söz konusu oyunları kendi oyun zevkime göre değerlendirdim. Tamamen kişisel olan bu değerlendirme benim oyun zevklerimi yansıtmaktadır. Benim beğenmediğim eleştirdiğim oyunları siz beğenebilirsiniz ya da benim beğendiğim oyunları siz beğenmeyebilirsiniz, bu gayet normal.
Scarlet Nexus
Scarlet Nexus siberpunk bir dünyada geçiyor. Oyun taşıdığı aksiyon ve RPG öğeleri ile karşımıza çıkarken, hareketli yapısı da ilgi çekiyor. Renkli ve distopik bir dünyaya sahip olan Scarlet Nexus’un karakter tasarımları da bir hayli ilgi çekici görünüyor. Oyun hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak isterseniz IGN’in yapmış olduğu bu incelemeye göz atabilirsiniz.
Quantum Error
Aksiyon shooter olarak karşımıza çıkan Quantum Error taşıdığı gerilim unsurları ile oyuncuların beğenisine sunulmuş durumda. Oyun kendi evrenine sahip. Söz konusu evrenin oyuncuyu kendi içine çeken bir yapısı ilk etapta çok yok gibi görünüyor olsa da biraz kurcalamanın ardından oyun dünyası hakkında merakınız başlıyor. Oyun hakkında daha fazla bilgiye ise oyunun kendi sitesinden ulaşmanız mümkün.
Team Fordzilla P1
Tam anlamı ile ne olduğu belli olmayan bir yapım. Araba yarışı deseniz araba yarışı olduğuna dair net bir gösterge ortalıkta yok. Simülasyon deseniz bilgi yok. Yapımın oyun olup olmadığına dair bile bir bilgi mevcut değil. Fordzilla olarak araştırma yaparsanız da karşınıza Ford markasının motor oyunları için 2019 yılında kurmuş olduğu e spor takımı çıkıyor. Gamescom 2020’de yayınlanan videoda ise Ford markasını taşıyan fütüristtik bir araç görüyoruz. Piste hızlıca ilerleyen bu araç dışında ise başka hiçbir şey göremiyoruz. Bu tarz bir videonun neden bu fuarda kendine yer bulduğuna ise anlam verebilmiş değilim. Ne yapımın kendisine dair net bir bilgi var, ne de düzgün bir video var.
Dirt 5
Daha önce haberlerde yer vermiş olduğumuz ralli temalı araba yarışı oyunu Dirt 5, yadsınamayacak bir oyuncu kitlesine sahip. Kendine has hayran kitlesini barındıracak olan bu oyunun sevindirici noktalarından biri de yeni nesil konsollarda 4K 120 FPS performans ile çalışacak olması. Gamescom’un ilk gününde kendisine yer bulan oyun, yayınlamış olduğu videoda playground modu ile kendi parkurlarını yapma ve bunu diğer oyuncuların beğenisine sunma temalarını gösterirken, oldukça ilginç bir iş yaparak özellikle araba yarışı seven oyuncuları meraka düşürüp iştahlandırdı.
Dirt 5 yayınlamış olduğu videonun sonunda vampir temalı bir modu oyunculara gösterdi. Oyunun sahip olacağı söz konusu bu modun nasıl olacağına dair tam olarak net bir bilgi yer almasa da vampir modunun sektörde her yana yayılmış olan battle royale modu tarzı bir modun online araba yarışına yedirilmiş farklı bir formülü demek sanırım yanlış bir öngörü olmaz. Dirt 5’in bir yarış oyunu olarak içerisinde pek çok farklı mod ve oynanabilir element barındırması özellikle casual oyuncular için ilgi çekici bir nokta olabilir.
Jurrasic World Evolution
Eski tycoon oyunları havasını taşıyan Jurrasic World Evolution, aslına bakarsanız 2018 yılında çıkışını gerçekleştirmiş bir oyun. Hayvanat bahçesi tycoon oyunları ile hemen hemen aynı mekaniklere sahip olan oyun, oyunculara kendi Jurrasic World’ünü kurma imkânı sağlıyor. İnşa etme, dinozor ve yönetim gibi etiketlere sahip olan yapım, ülkemizde fiyatından kaynaklı olarak çok fazla rağbet görmemesine karşın, yurt dışında türün sevenleri tarafından kaçırılmayan oyunlardan.
Unknown 9 Awakening
Oynanış anlamında hiçbir şey görmemiş olmama rağmen heyecanlanma sebebe olan nadir oyunlardan bir tanesi kendisi. Gamescom’un ilk gününde yalnızca bir fragmanını gördüğümüz oyun, fragmanı ile bana ümit vermeyi başardı. Ufak bir kızın tam şiddet göreceği anda kendi gücünün farkına varmasının ardından bir anda gizemin başlaması oldukça ilgi çekici.
Sinematik sırasında kullanılan renk paleti ve animasyonlar ise izlerken keyif verici düzeydeydi. Yayınlanan sinematik ise iki kısımdan oluşmakta. Sinematiğin ilk kısmında gücünü yeni keşfeden ve esrarengiz olayların başlangıcının fitilini ateşleyen olayları görürken; ikinci kısım ise söylenen sözler ile iştahımı kabarttı. Aksiyon, macera ve bulmaca öğelerini içerilmesini beklediğim oyunun şimdilik ne yazık ki bir oynanış videosu bulunmuyor. Reflection Studios tarafından yapılan oyun sanırım stüdyonun ilk oyun işi olacak. Stüdyo ile alakalı detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz buradan siteye ulaşabilirsiniz.
DOOM Eternal Ancient Gods
20 Mart 2020 tarihinde zaten çıkışını yapmış olan ve FPS dünyasının klasik oyunlarından biri haline gelmiş olan DOOM Eternal, pek çok shooter oyunu seveni tatmin etmeyi başarmış bir yapım. Oldukça hızlı olan yapım içeriği yüksek şiddet seviyesi ve sahip olduğu kendine has lore ile oyun dünyası içerisinde kendine has bir hayran kitlesi oluşturmuş durumda.
Geçtiğimiz aylarda çıkan yeni oyunun üstüne yapımcı firma söz konusu bu ek paketi getirmiş durumda. Yayınlanan bu yeni ek pakette daha şeytani, daha devasa, daha güçlü uzaylı yaratıklar yer almakta. Oyunun üzerine ve gelen ek paketin üzerine ise konuşulabilecek pek bir şey yok. Klasik DOOM… Zaten DOOM severler çoktan yerini almış beklemeye geçmişlerdir diye düşünüyorum.
Dragon Age 4
Bioware stüdyosunun bir süredir yeni Dragon Age oyunu üzerinde çalıştığını biliyoruz. Dragon Age taşıdığı RPG öğeleri ile oyun dünyasının önemli ve klasik oyunlarından biri. Stüdyonun halen bizlere oyunla alakalı olarak net şeyler göstermemesi oldukça üzücü. Gamescom’da yayınlanan videoda da ne yazık ki oyun ile alakalı hiçbir şey göremedik.
Oyunun arka planında görev alan isimlerden oyunun ne kadar müthiş ve heyecan verici olacağına dair methiyeler duyduğumuz videoda, oyuna dair konsept çalışmaları ve oyun içi birkaç ekran görüntüsünü görmekle yetindik. Gamescom gibi bir etkinlikte böyle bir gösterim görmeyi ummuyordum. Gamescom ile alakalı beni hayal kırıklığına uğratan hadiselerden biri de Dragon Age’in bu şekilde konferansta kendine yer bulması oldu.
Surgeon Simulator 2
Bir oyun düşünün ki bu oyunun içeriği eğlenceli fizik motoruna dayanan ameliyat yapma oyunu olsun. Bu noktaya kadar her şey gayet normal geliyor değil mi? Böyle bir yapım elbette kendine Gamescom gibi oyunların duyurulduğu bir konferansta kendine yer bulabilir. Yayıncı firma her nasıl olmuşsa harika bir fikre kapılmış. Oyunlarını belirli bir süre tanıtmak ve oyunculara oynanış göstermek yerine demişler ki, her şeyi boş verin hadi geleceğe dönüş filminden Dr. Emmet rolünde oynayan Christopher Lloyd’u çıkaralım ve de oyunun tanıtımında kullanalım!
Bu müthiş fikir o kadar dahiyane işlenmiş ki izlerken dedim ki “aa Surgeon Sim’e Back to The Future filminden öğeler olacak herhâlde.” Ama beklentilerim elbette karşılanmadı. Christopher Lloyd tam 1 dakika 54 saniye boyunca anlamsız konuşmalar yaptı ve sözüm ona komedi tufanı ile Surgeon Sim 2’yi bizlere duyurdu. Tam bu noktada oyun ile alakalı oynanış videoları görmeyi bekliyordum ki ne yazık ki oynanış videosu 28 saniye sürdü. Her kim Gamescom’da oyunun tanıtılması için 1.54 dakika boyunca Christopher Lloyd’un konuşmasını doğru bulup, oyunun oynanış videosunu göstermek adına 28 saniyeyi yeterli gördüyse, bu hangi pazarlama elemanın işi ise, şirket bu çalışan ile ilişkilerini acilen gözden geçirmeli.
Bridge Constructor The Walking Dead
Bir köprü inşa oyunun duyurusundan ne beklersiniz? Elbette köprü inşa etme mekaniklerini ve sunduğu değişik yapıları. Ancak Bridge Constructor The Walking Dead oyunu da aynı Surgeon Simulator 2 gibi yanlış bir pazarlama tercihinin kurbanı olmuş. Video başlıyor ve adamımız kaçarcasına ilerliyor, bir kapıdan giriyor, üst katlara korkarak çıkıyor, bir jeneratör buluyor ve jeneratörü çalıştırıp laptopunu şarja takıp Bridge Constructor The Walking Dead oynamaya başlıyor. O sırada gelen zombileri taktığı kulaklık yüzünden ve harika karşı konulmaz muazzam oyun yüzünden fark etmiyor ve bir güzel yemek oluyor. Tam bu sırada laptop kameraya dönüyor ve doyumsuz uzun bir 3 saniye boyunca, çok uzaktan ve ne olduğu belli olmayacak şekilde oyunu görüyoruz. Ama neden? Yapımcıların böyle bir pazarlama yöntemine neden başvuruyor olduğunu anlamak zor.
Sam & Max: This Time It’s Virtual
Esprili bir yapıya sahip olan Sam & Max, görünüşe göre VR bir shooter oyununa benziyor. Aynı zamanda görünen o ki kendine has bir mizah yapısına da sahip. Ancak oyuna dair neredeyse hiçbir şey görememiş olmak beni hayal kırıklığına uğrattı. Kahramanlarımız yayınlanan videoda 4. duvarı yıktıklarını sanarak oyuncular ile iletişim kuruyorlar. Tam olarak oyun ile alakalı ne olduğunu anlamanın mümkün olmamasından kaynaklı olarak, bu oyun hakkında da ne yazık ki konuşamıyorum.
World of Warcraft Shadowlands
Blizzard firması son zamanlarda çalkantılı süreçler yaşıyor olsa da istedikleri zaman ne kadar başarılı işleri ortaya koyabileceklerini bizlere bir kez daha göstermiş oldu. Warcraft, pek çok oyuncu tarafından kabul görmüş oyun dünyasının kült yapımlarının başında gelmekte. Kendine has Lore’u ile oyuncuları kendine bağlamayı başaran Warcraft serisi, yeni paket güncellemeleri ile oyunculara hizmet etmeye devam ediyor. Aynı zamanda World of Warcraft Shadowlands isimli kısa bir animasyon dizisinin de yakın zamanda çıkacak olması ayrı bir mutluluk kaynağı oldu. Gamescom etkinliği sırasında gösterilen oyun içi sinematik görüntüler ve mini diziye ait ufak bir seyir umut vericiydi. Özellikle serinin ve Lore’un takipçileri mutlu olacaktır.
Warhammer Age of Sigmar: Storm Ground
Kendine ait özel dünyası ile klasikleşmiş başka bir oyun olan Warhammer, kendine has bir oyuncu kitlesine sahip. Firma, çıkarmış oldukları oyunlar ile hem seriyi sürdürmeye devam ediyor hem de hikâyede ilerlemeye devam ediyor. Warhammer oyunları çıkışlarının ardından genellikle oyuncularını tatmin etmeyi başarıyor. Dünyanın yıkılmasının ardından intikam için yola çıkan tanrıları konu alan Warhammer Age of Sigmar: Storm Ground, 2021 yılında çıkışını gerçekleştirecek gibi görünüyor. Oyuna dair her ne kadar bir şey görmemiş olsak da yolda olan yeni oyun sahip olduğu hikâye yapısı ile yine umut vaat ediyor.
Outriders
https://www.youtube.com/watch?v=OUNG0WN8t6Y&t=31s
Square Enix tarafından geliştirilen Outriders, Gamescom fuarında belki de gözüme batan en başarısız bulduğum yapım diyebilirim. Co-op deneyime ağırlık veren online TPS bir shooter oyunu olan Outriders, konferans sırasında yayınlamış olduğu fragman ile fena değilmiş dedirtse de yayınladıkları oynanış videosu ile o etkiyi de yok etti. Destiny havası veren oyun kötü ses tasarımı ile ilk başta beni rahatsız ederken, oynanışın geçtiği dağ haritanın yapısı da içimin bayılmasına sebep oldu. Kullanılan renk paleti, kısmen hareketli bir shooter yapısına sahip olan bir oyuna göre oldukça soluk kalmış görünüyor. Bunlara ek olarak oyunun pek çok kez diğer stüdyolar tarafından denenmiş olan bu tarzı tekrar uyarlaması bıkkınlık veriyor.
Son olarak ise oyun çıkacağı zaman dilimine göre içerdiği görsel kalite açısından oldukça yetersiz görünmekte. Oyun çatışma mekanikleri olarak da oldukça kötü görünüyor. Firma oyun içerisinde düşmanınızı vurduğunuzda ne kadar hasar verdiğinizi nişangahın yanında çıkan rakamlarla gösteriyor. Bu son zamanlarda pek çok shooter oyunu tarafından kullanılan bir metot. Ancak sorun düşmanların vurulma anında ortaya çıkıyor. Yayınlanan oynanış videosunda görüldüğü üzere oyuncular herhangi bir canavara ateş ettiklerinde canavarlar herhangi bir animasyona ne yazık ki girmiyor, sanki hiç kurşun yememiş gibi animasyonlarına devam eden düşmanlar ölürken de basit animasyonlar ile yok oluyorlar.
Captain Tsubasa: Rise of New Champions
Bir dönemin efsanesi olan Tsubasa, pek çok çocuğa zamanında sabrı öğreten çizgi dizilerden biri olmuştur. İki gün boyunca yalnızca gol olmasını beklediğimiz ve bizlerde bambaşka yeri olan Tsubasa, nihayet oyuncular ile hakkını veren bir oyun yapısı ile buluşuyor. Yaklaşık 4 saatlik bir hikâye moduna sahip olan Captain Tsubasa: Rise of New Champions, online yapısı ile de oyunculara birbirileri ile mücadele etme fırsatı verirken, aynı zamanda oyuncular kendi takımlarını da diledikleri gibi oluşturabilecekler.
Captain Tsubasa: Rise of New Champions elbette PES ya da FIFA gibi serilere bir alternatif değil. Ancak hikâyenin sevenleri olarak tam anlamı ile eşsiz bir hayran servisi. Oyunun sahip olduğu oynanış mekanikleri ise oldukça hoşuma gitmiş durumda. İlk fırsatta denemek istediğim oyunlar listesinde yerini çoktan almış durumda.
Call of Duty: Black Ops Cold War
Call of Duty: Black Ops Cold War kuşkusuz ki ülkemizde ayrı bir heyecan ile bekleniyor. Soğuk savaş temalı olacak oyunda Türkiye’nin de yer alacak olması, yerli oyuncular için ayrı bir merak konusu olmuş durumda. Şimdilik ortaya çıkan görüntülerden yalnızca Trabzon hava alanını görmüş olsak da oyunda çok daha fazlasının yer alacağına eminim. Yayınlanan fragmana gelirsek, Gamescom konferansında oynanışa dair bir şey ne yazık ki göremedik. Oyunun muhtemelen açılış ekranlarından olan bir sinematik bizlerin konuyu anlamamıza yardımcı oldu. Ancak gördüğümüz tek şey buydu. Fragman sırasında gösterilen sinematiğin kalitesi ise oldukça kaliteliydi. Oyuna dair net bir şey görmediğimizden kaynaklı eleştiri yapmak doğru olmayacaktır ancak Call of Duty serileri her zaman belirli bir kaliteyi tutturan oyunlar olmayı başardı.
Üstelik bu oyunda Call of Duty serisi klasik çizgisinden de biraz çıkacak gibi görünüyor. Dedikodulara göre Call of Duty: Black Ops Cold War, bu sefer lineer olan oyun yapısının biraz dışına çıkacak. Ayrıca Call of Duty: Black Ops Cold War’da bu sefer oyun içerisinde yaptığımız seçimler ve tercihler ufak da olsa oyunun gidişatına etki edecek. Belki de yeni bir yola girmeye hazırlanan Call of Duty serisi için bu oyun çok önemli olabilir. Activision şirketi bu oyun ile elde edilen başarıya göre bir sonraki oyununda nasıl hareket edeceğine karar verecektir. Kritik bir oyun olduğunu düşünmem gerekçesiyle, yapılan oyunun ortalama bir Call of Duty oyunundan daha iyi olacağına inanmaktayım.
Necromunda Underhive Wars
Oyunun yayınlanan ilk fragmanı yeterince etkili olmamasına rağmen, yayınlanan tanıtıcı videolar oyuna olan ilgimi bir hayli artırmış durumda. Oyun karşımıza üçüncü şahıs bir taktiksel savaş oyunu olarak çıkıyor. Oyunda kendi çetemizi oluşturuyor ve RPG ögeleri ile onları yönlendiriyoruz. Oyun post apokaliptik bir temaya sahip gibi görünmekte. Belirli olaylar ardından dünyanın çığırı çıkmış ve insanlar kimi zaman sadece zevk için, kimi zaman ideolojiler için, kimi zaman da ödül için birbirilerini avlamaya başlamış durumda. Tam Türkçe karşılığını yansıtmayacağından dolayı yabancı dildeki hali ile Raiders temalı oyunun görselleri de temaya çok uygun bir şekilde uyarlanmış.
Oyunda 3 ana sınıf yer almakta. Bunlar orlocklar, escherler ve goliathlar. Orlocklar menzilli silahlarda ustalaşmış bir sınıf iken, escherler ise yakın dövüşte ustalaşmış bir sınıf. Goliathlar ise devasa güçlü insanlar. Daha tanıdık gelmesi ve daha kolay çağrıştırabilmesi adına orlocklar için elf okçular, escherler için insan assasinler, goliathlar için ise troll benzetmesi yapabiliriz. Oyun içerisinde kendi takımınızı dilediğiniz gibi kurabiliyor ve bunları detaylı şekilde kişiselleştirebiliyorsunuz. Oyun görsel kişiselleştirme noktasında ise oldukça iddialı. Yapımcı firmanın iddiasına göre her bir oyuncunun kişiselleştirdiği karakter başka hiçbir oyuncunun karakterine benzemeyecek. Üstelik bu durum aslına bakarsanız sadece kozmetik için de geçerli değil.
Oyun içerisinde oluşturduğunuz takım içerisinde yer alan karakterlerin her birinin ayrı ayrı silahlarını, becerilerini, zırhlarını ve statlarını kişiselleştirebilirsiniz. Oyunda ayrıca rütbeye, sınıfa ve dizilişe özel oyun içi avantajlarda olacak. Bu yazdıklarım, oyunun yalnızca çok ama çok kısa bir bölümü. Oldukça derinlikli bir oynanışa sahip görünen Necromunda Underhive Wars, yayınladığı tanıtım videosu ile beni tavlamayı başarmış durumda. Siz de oyun hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak isterseniz buraya tıklayarak tanıtım videosuna gidebilirsiniz. Tanıtım videosunun otomatik çeviri üzerinden fena olmayan bir çevirisi de mevcut.
Teardown
Gamescom 2020 konferansında beni arada bırakan oyunlardan biri Teardown oldu. Ancak söylemem gerekiyor ki oyunun yapımcıları kesinlikle övgüyü hak ediyor. İsveçli iki arkadaşın yapmış olduğu bu oyun bambaşka bir oyun motoruna sahip. Bunun sebebi ise yapımcıların yapmak istedikleri şeyi destekleyen hiçbir oyun motorunun olmaması. Bu durumun üzerine geliştirici iki arkadaş sırf oyunda istediklerini yapabilmek adına kendi oyun motorlarını geliştirmiş durumdalar. Bu kadar kısıtlı imkanlar ile kendi oyun motorlarını geliştirip ardından kendi oyunları yapmak, işlerin en başından takdiri hak eden bir durum. Hele ki yaptıkları oyun da hiç kötü durmuyorsa.
Oyun Minecraft vari bir yapıya sahip. Sandbox yapıda olan oyunda her şeyi yıkabiliyorsunuz. Tamamen yıkılabilir, patlayabilir, yanabilir, parçalanabilir bir dünyaya sahip olan bu oyun oyunculara RTX desteği de sunmakta. Oyun grafik olarak çok zorlayıcı olmayan öğelere sahipmiş gibi görünse de içerdiği parçacık etkilerinden dolayı bilgisayarları oldukça yormakta ve yük altına sokmakta. Dolayısı ile bu basit görünümün altında gerçek bir sistem canavarı yatıyor diyebiliriz.
Oyunun beni arada bırakıyor olmasının sebebi ise kısıtlı oyun modlarının olması ve oyunda yapılabilecek şeylerin bir noktadan sonra bitebilecek olması gibi geliyor. Sanki bir noktadan sonra oyun kendini çokça tekrar etmeye başlayacak ve sıkıcı bir hal almaya başlayacak gibi görünüyor. Hatta bu sıkılma süresi o kadar hızlı olacak ki oyundan yaklaşık 3 ila 4 saat gibi kısa bir zamanda sıkılmak mümkün görünüyor.
Şimdilik zaten erken aşamada olan oyun illa ki geliştirmeler ile daha ileriye gidecektir ama yapımcıların nasıl bir performans sergileyeceği bu noktada kafamda soru işareti oluşturuyor. Böyle bir oyunu oynaması zevkli olabilir. Ancak pek tabii bu fiyat etiketine göre değişkenlik gösterecektir. Oyun 15 dolar fiyat bandından çıktığı surece, fiyat ve eğlence dengesi acısından kullanıcılara dengeli bir deneyim sunacaktır diye ümit ediyorum. Ülkemizde ise 30 lira gibi bir fiyat bandından çıkması en uygun fiyat politikası olacaktır.
Little Nightmares 2
Bir platform korku oyunu olan Little Nightmares, kendine has dünyası ve hikâye anlatım yönü ile özel oyun olmayı başarmış durumda. Serinin ikinci oyunu ise yine harika sanat tasarımları ile göz alıyor. Oyun, atmosfer olarak da oldukça başarılı görünüyor. Sadece fragmanı izlerken bile insanı geren bir yapıya sahip olan Little Nightmares 2 oyunu, oynarken de oyuncuları germeyi ve heyecanlandırmayı başaracaktır. Özellikle iyi bir kulaklık ile ve karanlık bir ortamda oynandığı takdirde tam olarak sizi saracak ve atmosferi iliklerinize kadar hissettirecek olan oyun, zaten sevenleri tarafından çoktan istek listesine eklenmiş durumda. Oyun sahip olduğu iyi oynanış mekanikleri ve de tasarımı ile yüksek not almayı bence kesinlikle hak ediyor.
WWE 2K Battlegrounds
Bu tarz oyunlar için söylenebilecek pek bir şey yok. Ben her ne kadar bu ve benzer türleri sevmesem de oyunun iyi bir parti oyunu olduğu gerçeğini değiştiremem. 2K firması, NBA 2K Playgrounds ile benzer bir yapıda oyunu daha önce oyuncuların beğenisine sunmuştu. 200 saatin üzerinde 2K20 oynayan biri olmama rağmen 2K Playgrounds beni inanılmaz derecede sıkmıştı. Bu oyunların arkasında yatan mekanik ise hızlı ve arcade bir oyun deneyimi. Oyunun yaptığı tam olarak eğlenceli haritalar, modlar ve karakterler ile arkadaşlarınızla hızlıca eğlenceli bir oyun oynayabilmenizi sağlamak. Bana kalırsa arkadaşlar ile oynanabilecek çok daha iyi, hızlı ve arcade yapıya sahip oyunlar olsa da özellikle Amerika’da bu tarz oyunları benimseyen oyunsever sayısı oldukça fazla.
Star Wars Squadron
Star Wars özellikle geek kültüründe önemli yere sahip bir marka. Oyunları da oyuncular tarafından ciddi derecede rağbet görüyor. Firma özellikle Battlefront oyununda lootbox kaynaklı sorunlar yüzünden ciddi şekilde eleştirilmeye başladıktan sonra, çizgisini değiştirmek ve kendini düzeltmek adına elinden geleni yapmaya devam ediyor. Geçtiğimiz yıl çıkan Star Wars Jedi: Fallen Order, oyuncu ve hayran kitleleri tarafından beğeni toplamayı başardı. Şimdi ise karşımızda yepyeni bir Star Wars oyunu var. Squadron isimli oyunda bu sefer uzay gemilerini uçuracak ve uzayın derinliklerinde karanlık güçlerle çarpışacağız.
Star Wars evrenini seven pek çok oyuncu bu evrende yer alan uzay araçlarını uçurma konusunda mutlaka bir arzu duymakta. Bu noktada bu durumun farkında olan yapımcılar bu sefer biraz daha hayran servisi diyebileceğimiz bir işe imza atarak, oyunculara Squadron’da tamamı ile gemi savaşları odaklı bir oyunun müjdesini verdi. Oyuna baktığımız zaman ise ne yazık ki biraz sığ bir yapı gözüme çarpıyor.
Yeterince detaylandırmanın yapılamadığı bir evren ve ortalama sayılabilecek bir görsellik karşıma çıkıyor. Oyunun sahip olacağı oynanış ve gemi çeşitliliği konusunda derinlik ise beni oldukça endişeye düşürmekte. Umarım oyun konsantre olarak biz oyunculara verilir ve sahip olunan kısıtlı imkanlar dahilinde (yalnızca gemi savaşları olması ve az önce belirttiğim sığ olabilecek etkenler) oyuncuları memnun etmeyi başarır.
The Sims 4 Star Wars: Journey to Batuu
Gamescom etkinliğinde gösterilen The Sims 4 Star Wars: Journey to Batuu, bir ek paketin nasıl olması gerektiğine dair gayet iyi bir örnek. Sims serisi, sahip olduğu ek paketler ile oyunlarının yüzeysel kalmasının önüne geçiyor. Çok sayıda zengin ek paket içeriğine sahip olan The Sims 4, yeni gelecek Star Wars ek paketi ile serinin hayranlarına adeta Star Wars evreninde yaşıyorlarmış hissi vermeye çalışacak. Pek çok hayran servisi olarak nitelendirebileceğim eşya ve tasarımlar da yine oyuncuların kullanımına sunulmuş durumda.
Twelve Minutes
Yapımcı firma Annapurna Interavtive’in oyununu bizlere tanıtmasının ardından 1 yıldan fazla süre geride kaldı. Sürekli olarak aynı 12 dakikayı aynı odada oynadığımız ve farklı bir kafayla yapılmış bu oyun mekanikleri ve hikayesi doğrultusunda bu oyun, oyuncularda merak uyandırıyor. Oldukça başarılı bir sanat ve anlatım diline sahipmiş gibi görünen Twelve Minutes, ne yazık ki Gamescom etkinliğinde biz oyunculara bir oynanış videosu göstermedi. Oyun içi bir sinematik ile oyunculara bir kez daha merhaba diyen Twelve Minutes, kullanıcılara kadrosuna eklediği yeni cast oyuncularını da duyurdu. Bu duyurunun yanı sıra görmüş olduğumuz sinematik ise geçen yıl yayınlanan sinematikten çok da farklı değil.
Godfall
Counterplay Games tarafından geliştirilen Gearbox Publishing tarafından yayınlanan Godfall, ilk olarak Playstation konferansında karşımıza çıkmıştı. Gamescom etkinliğinde 19 saniyelik kısa bir tanıtım videosunun ardından, etkinliğin ilerleyen saatlerinde oyuna dair detaylı bir inceleme videosu ve oynanış videosu yayınlandı. Oyun, her ne kadar öyle olmadığını bilsem de bana Souls havasını andırıyor. Oyunun sahip olduğu atmosferse şimdilik oldukça yetersiz görünüyor. Hatta oyun genel olarak ham ve yetersiz görünüyor desem sanırım yanlış olmaz. En azından benim için, yayınlanan görüntülere baktığımda oyun oldukça sıkıcı görünmekte.
Warframe: Heart of Deimos
Warframe hareketli ve PvE yapısı ile ülkemizde çok olmasa da dünya genelinde çokça talep gören online oyunların içerisinde yer alıyor. Uzun süredir oyun piyasasının içerisinde yer alan Warframe, oyuncularını her daim tatmin etmeyi başarmış başarılı bir yapım. Geride bıraktığımız Gamescom etkinliğinde de yapımcı firma Digital Extremes yeni ek paketlerini duyurdu. Söz konusu ek pakette şeytani varlıkları görürken oyunda bu kez daha fazla açık alana yer verildiğini de görmekteyiz. Oyun, eski yapısını göre renk paleti olarak gri paletlerden bordo renk paletlerine doğru yumuşak ve olumlu bir geçiş yapmış. Oyunu sevenlerin söz konusu yeni ek paketten memnun kalacaklarını kestirmek çok güç değil.
Override 2: Super Mech League
Modus Studios Brazil isimli, adını daha önce duymadığımız bir stüdyo tarafından geliştirilen oyun, geride bıraktığımız Gamescom etkinliğinde ilk kez oyuncuların beğenisine sunuldu. Yayınlanan videoda oyun ağırlıklı olarak sinematikten oluşmaktaydı. Ancak oyun içi basit sinematikler yapmak ve bunu havalı olduğunu düşündüğün müzikler ile yayınlamak ne yazık ki oyunun kalitesini artırmıyor. Yayınlanan sinematik bile bana kalırsa oldukça özensiz hazırlanmış. Üçüncü şahıs aksiyon dövüş ve shooter ögelerini taşıyan oyun, renkli görünmeye çalışsa da neredeyse bomboş bir dünyada birbiri ile anlamsız şekilde dövüşen mechlerin ötesine geçebilmiş değil.
Oyunun sahip olduğu görsel yapı da adeta 2010’ların başındaki oyunları çağrıştırıyor. Özellikle oyunun Steam sayfasını ziyaret ederseniz, orada gösterilen ekran görüntülerinden yola çıkarak da oldukça özensiz bir işin ortaya konulduğunu görebilirisiniz. Oyunu bu denli belki de acımasızca eleştiriyor olmamamın sebebi, elbette ki oyunun kendine Gamescom gibi bir konferansta yer bulabilmesi.
Tüm oyun dünyasının ve medyasının yakından takip ettiği bir konferansta bu oyun gösterildiği takdirde, bizlerden de bu oyunu eleştirmemiz bekleniyor. Bu durumda benim beğenime sunulmak adına konulan bu oyun, benim açımdan inanılmaz derecede kötü, hatta berbat bir seviyede. Umarım ben yanılırım ve oyun harika bir yapım olarak çıkar ve pek çok seveni olur. Ancak şu anki gidişatları ve pazarlama yöntemlerine bakacak olursak, oyun hakkında herhangi bir beklentiye girmemek en iyisi olur.
Mafia Definitive Edition
Silahlar, para, şöhret ve kan… Mafya denince aklıma gelen ilk şeyler bunlar oluyor. Godfather serisi ile biz insanların aklına kazınmış bir mafya tipi var. Bu mafya tipleri herkesin kafasında farklı şekillerde yer etmiş olsa da çoğumuz için belirleyici net ögeler vardır. İşte Mafia oyunu da tam olarak bu noktada pek çok kişi için mafya denince akla gelebilecek olan ortak noktaları olan ve bunu harika bir şekilde işleyerek bizlere sunan bir yapım. Oyun, karanlık dünyası, ağır yapısı, zorlayıcı özellikleri ve elbette ki hikayesi ile zamanında oyuncuların büyük bir kısmını kendine hayran bırakmayı başarmıştı. Şimdi ise Mafia 1 Definitive Edition ismi ile karşımıza bir kez daha çıkmakta.
Oyun Mafia 3 motorunun üzerine inşa edilerek tekrardan yapılmış durumda. Gerek Gamescom’da gerekse Gamescom dışında yayınlanan oyun ile alakalı videolara ve oynanışlara bakacak olursak, en azından benim için oyun çok iyi duruyor. Animasyonlar gayet akıcı ve bahsetmiş olduğum atmosfer çok iyi şekilde korunmuşa benziyor. Oyun hakkında pek çok kişinin endişe duyduğu nokta olan gun fight noktası ise geçtiğimiz günlerde açıklığa kavuştu.
Pek çok kişinin bildiği üzere oyun içerisinde yer alan ana karakterimiz bir taksici ve dolayısıyla karakterin silahla, nişan almayla, mermi değiştirmeyle arası neredeyse yok. İlk oyunun içerisinde bu durumu çok net bir şekilde hissediyorduk. Alışagelmiş oyun tecrübelerinden bu yana ilk oyunda karakterimiz sıka sıka ilerlemek bir yana dursun, doğru düzgün nişan dahi alamıyordu. Oyunun yeniden yapımında karakterin çok rahat şekilde silah kullandığının görülmesi, oyunun hayranlarını hayal kırıklığına uğratmıştı.
Verilen son bilgilere göre, oyun içerisinde detaylı ayarlar kullanıcılara doğrudan sunulacak. Buna en basit örnek olarak, aşırı hız yapınca polisin peşinize düşüp düşmeyeceğini ayarlayabiliyor olabilmemiz gösterilebilir. Keza silahlı çatışmalar için de farklı ayar imkanları sunan oyun, oyuncunun taleplerine her noktada cevap vermeye çalışacakmış gibi görünüyor. Piyasadaki genel algının aksine, ben oyunun başarılı bir yeniden yapım olarak oyunculara ile buluşacağını düşünüyorum.
Lego Star Wars The Skywalker Saga
Lego oyunları, her tarafın küçük parçalara dağılabilmesi, kendine has mizah anlayışı ve farklı oynanış mekanikleri ile başarıyı elde etmiş bir marka. Bu sefer Lego karşımıza Star Wars evreninde geçen 9 filmi de işleyen Lego Star Wars The Skywalker Saga ile çıkıyor. Oyun, 9 filmden ikonik sahneleri içerecek ve bildiğimiz klasik lego oyunu tarzı ile bizlere keyifli anlar yaşatacak. Lego Star Wars The Skywalker Saga, evreni sevenler için mutlaka bakılması gerek oyunlardan biri olacaktır. 2021 yılında piyasaya çıkış yapacak oyun, tüm platformlarda yer alacak.
Struggling
Chasing Rats Games isminde adı sanı bilinmeyen bir firma tarafından yapılan Struggling isimli yapım, Gamescom etkinliği sırasında gözüme çarpan oyunlardan bir diğeri. Fizik motoru ve zorlu oynanış temellerinin yanı sıra bulmaca öğelerini de barındırıyor gibi olan oyun, görüntü olarak da psikedelik bir tarza sahip. Yapımcılar belli ki sade bir platform oyunu yapmak yerine, az önce saydığım öğeleri de oyuna ekleyerek oyunu derinleştirmek istemişler. Görünüşe bakacak olursak yapımcılar, ekledikleri ögeler ile de oyunu derinleştirmeyi başarmış gibi görünüyorlar. Oyun, etkinlik sırasında gösterimin ardından çıkışını gerçekleştirdi. Dileyenler 25 TL fiyat etiketi ile oyunu satın alabilirler.
Age of Empires III: Definitive Edition
Age of Empires oyunu üzerine ne kadar konuşulabilir emin değilim. Bir döneme Red Alert gibi, Command And Conquer gibi oyunlar ile birlikte damgasını vurmuş strateji türündeki bu nadide yapım, uzun yılların ardından geliştirilmiş çözünürlük ayarları ile yeniden geliyor. Geliştirilmiş ses ayarlarının da olacağı oyun, 15 Ekim tarihinde raflardaki yerini alacak. Age of Empires III: Definitive Edition Steam ön sipariş fiyatı, şimdilik 32 TL gibi uygun bir rakamda.
Little Hope
Sürükleyici bir korku oyunu. Evet Little Hope için bu tanım yanlış olmaz. Geliştiriciliğini Supermassive Games’in yaptığı yayıncılığını ise Bandai Namco’nun yaptığı bu oyun, Gamescom sırasında yayınlamış olduğu fragman ile açıkçası pek dikkatimi çekmemişti. Korku oyunlarını sevmeyen biri olarak, serinin ortalama sayılabilecek bir oyunu olarak görmüştüm Little Hope’u. Ancak yayınlanan 26 dakikalık oynanış videosunu izledikten sonra gördüm ki oldukça yanılmışım. Little Hope, klasik bir korku oyunu olmaktan çok interaktif bir film tadında. Oldukça sürükleyici bir hikâyeye sahip olan Little Hope, oynanış mekaniklerinden daha çok, oyuncuya hikâyeyi sinematikler ile anlatmayı tercih etmiş.
Oyun oynanış olarak Telltale oyunlarına benziyor. Aynı anda paralel iki dünya içerisindeki seçimlerimiz etki ediyor. Mitolojik yapıları içinde barındıran oyun korkutmaktan çok oyuncuyu germeyi hedeflemiş. Bu noktada eğer sizler de benim gibi korku oyunu oynamaktan çekinen oyuncularsanız, Little Hope sizin için oynanabilir makul bir seçenek olabilir.
Sahip olduğu hikâyeye oldukça merak duyduğumdan dolayı 30 Ekim’de çıkacak olan bu oyuna mutlaka kütüphanemde yer vereceğim. 149 TL gibi bir fiyat ile satışa çıkacak oyun, ne yazık ki Türkçe dilinde destek sunmuyor. Ancak oynanış videolarında gördüğüm kadarı ile ileri bir İngilizce bilgisine sahip olmanıza gerek yok. Ortalama bir İngilizce bilgisi ile oyunda olanları kavrayabilirsiniz. Hatta dil bilginiz az olsa bile, yine oyunun anlattığı hikâyeye dair bir şeyler anlayabilirsiniz. Çünkü oyun, sahip olduğu hikâyeyi oldukça sade ve iyi bir şekilde oyunculara anlatıyor. Olayların gösterilmesi ve uyarlanması oyunun hikayesini anlayabilmeniz konusunda oldukça destekleyici.
Project Cars 3
Araba yarışı serilerinden simülasyon tarafına daha yakın olan Project Cars, ilk bakışta sıradan bir araba yarışı gibi görünse de aslında önemi büyük. Yeni nesil araba yarışı oyunlarından biri olması beklenen oyun, çıkış yaptığı 28 Ağustos tarihi ile ne yazık ki oyuncularını üzmüş durumda. Gamescom duyurusunun ardından satışa çıkan oyuna karşı oyuncuların getirmiş olduğu en büyük eleştiri, bir önceki oyuna kıyasla neredeyse hiçbir şeyin değişmemiş olması. Ayrıca oyunda, oyuncuların iddiasına göre, tüm araba sesleri birbiri ile neredeyse tamamen benzer şekilde.
Oyunun oynanış videolarına baktığımda ise yeni nesil araba yarışında görmeyi beklediğim görsel kaliteyi ise ne yazık ki göremedim. Oyun, ayrıca kokpit içi kamerada oldukça başarısız olmuş gibi görünüyor. İzlediğim videolarda, kokpit kamerası başımın dönmesine neden olacak kadar olumsuz etkiledi beni. Bunlara karşın, videolarda araba sürmenin keyifli olduğunu gördüm. Bu noktada oyunculardan da gelen herhangi bir itiraz zaten görmedim. Oyun sürüş noktasında eğlenceli ve gerçekçi bir deneyimi kullanıcılara yaşatsa da hem fiyatı ile hem de istediği donanım özellikleri ile kendisinden uzak durmamıza bir sebep daha veriyor. Oyun şu an 299 TL fiyat etiketi ile Steam’de satışa sunulmuş durumda. Oyunun önerdiği ortalama sistem özellikleri ise şu şekilde:
- i7 8700 & Ryzen 7 2700x
- 16 GB RAM
- RTX 2070 & RX 5700
Chorus
Deep Silver tarafından geliştirilen oyunda, farklı uzay gemileri uçuruyor ve savaştan savaşa koşuyoruz. Oyun, bağımsız bir aksiyon oyunu Chorus Everspace gibi uzay gemisi yönettiğimiz oyunlara nazaran daha hızlı bir oynanışa sahip. Buna karşın oyunun boş evreni oyunu daha izlerken sıkıcı hale getiriyor. Oynanış ve görüntü anlamında heyecanlandırmayan oyun, özellikle Star Wars Squadron ve Everspcae 2 gibi oyunların yanında kendine ne denli şans bulabilir emin değilim.
Medal of Honor Above and Beyond
Tarihsel savaş oyunları açısından oyun dünyasında ayrı bir yere sahip olan Medal of Honor serisi, ne yazık ki eski başarılarını devam ettirmekte zorluk çekiyor. Eski başarılı günlerini Call of Duty serisine kaptıran marka, yeni soluğu VR alanında alıyor. Oculus VR’a özel olarak çıkışını yapacak oyuna ülkemizde erişmek ve satın alıp oynamak zor olacak. VR sektörü, Alyx çıkana kadar genlikle basit eğlence oyunlara sahip birer eğlence aracıydı ve kendilerinden bekleneni bu zamana kadar vermeyi başaramamıştı.
Sektörde beklenilen başarıyı elde edemeyen VR teknolojisi, zamanla mühendislik, mimari ve tıp gibi alanlara kullanım alanı bularak yoluna devam edecek gibi görünürken, bir anda Half Life gibi bir markanın bu teknolojiye yatırım yapmasının ve başarı elde etmesinin ardından pek çok oyuncu ve yapımcının dikkati ve ilgisi bir kez daha VR’a dönmüş durumda. Bu noktada 2. Dünya savaşı temalı bir oyunla karşımıza Çıkan Medal of Honor Above and Beyond, oldukça başarılı bir iş gibi görünüyor.
Oyun hareketli yapısı ve görsel kalitesi ile İkinci Dünya Savaşı atmosferini oyunculara rahatlıkla yaşatabilecek gibi görünüyor. Yapım, sıradan savaş mekaniklerinin dışında, uçağın üzerinde yer alan ağır makineli tüfeği kullanmak gibi ya da kızak ile kayarken çatışmak gibi farklı çatışma mekaniklerini de içerisinde barındırıyor. Bu ve benzeri oyunların VR sektörüne yön vermesi açısından önemli olduğunu belirtmek lazım. VR teknolojilerinin daha kullanılabilir ve tercih edilebilir olmasına adına bu ve bunun gibi oyunların başarılı olmasını ayrıca dilemekteyim.
Blood Bowl 3
Amerikan futbolunun farklı yorumlanması olarak karşımıza çıkan Blood Bowl, aynı zamanda sıra tabanlı yapısı ile bir strateji oyunu olarak da kullanıcıların beğenisine sunulmuş durumda. Serinin üçüncü oyunu olacak olan yapım, 2021 yılında mağazalarda yerini alacak. Renkli yapısı ve eğlenceli dili ile Blood Bowl oyunu ilk etapta ilgi çekmeyi başarmıştı. Arcade bir oynanış yapısına sahip olsaydı oynamayı isteyeceğim bir oyundu. Ancak sıra tabanlı yapısı ne yazık ki kendisine karşı beslediğim umutları kaybetmeme neden oldu.
Werewolf The Apocalpse Earthblood
Mistik bir yapıya sahip olan Werewolf The Apocalpse Earthblood, Cyanide Studio isimli stüdyo tarafından geliştiriliyor. Oyun, içerisinde aksiyon, dövüş ve macera ögeleri barındırıyor. Bende vasat bir oyun izlenimi bırakan Werewolf The Apocalpse Earthblood, kurt adam temasını sevenler için belki biraz çekici gelebilir. Ama vasat görsel kalitesi ile günümüz oyun teknolojilerinin altında kalmakta. Oyuna daha detaylı bakmak isterseniz oyunun Epic Games’te yer alan mağaza sayfasına bakabilirsiniz.
Aragami 2
Ninja teması, oyun dünyasından tekrardan tercih edilen temalardan biri haline gelmeye başladı. Bu noktada temanın iyi örneklerinden biri sayılabilecek olan Aragami isimli oyun, geçtiğimiz yıllarda pek çok kullanıcı tarafından tercih edilen oyunlardan birisi oldu. Serinin ikinci oyunu ise 2021 yılının ilk çeyreğinde oyuncularla bir araya gelecek. Gizlilik, strateji gibi ögelere sahip olana Aragami, aynı zamanda taşıdığı mitolojik öğeler ve hikâye ile de oynanmayı fazlası ile hak eden yapımlardan.
Cendres
Oyun, kuralları olmayan acımasız bir dünyada, hayatta kalma macerası. Oyun ilk satırlarında kendini bu şekilde ifade ediyor. Ahlaki ikilemlerin olduğu ve karar verme zorunluluğunun ve zorluğunun üzerinizde olduğu oyunlardan. This War Of Mine’ı andıran oyun, siyah beyaz anlatım dili ile farklı bir noktadan oyuncuya yaklaşıyor. Post apokaliptik bir gelecekte geçen oyunda, karşılaştığınız durumlar ile alakalı kararlar veriyorsunuz. Bir ekibi yönetiyor ve ekibin sağlığı, açlığı gibi konulara müdahale ederek kaynak yönetimin merkezinde yer alıyorsunuz. Sahip olduğu anlatım dili ve hikâye için denenmeyi hak eden bir oyun.
Paradise Lost
Poly Amorous isimli stüdyonun geliştirdiği Paradise Lost isimli oyun, bana son derece ümit veren oyunlardan biri oldu. Hatta oyunun beni heyecanlandırdığını söyleyebilirim. Walking Simulation türünde olan bu oyunun anlatmak istediği bir derdi var. Fire Watch gibi The Fidelo Innocent gibi walking sim türündeki oyunlar, anlatmak istedikleri hikâyeyi bir oynanış mekanizması üzerine tam olarak inşa etmek zorunda kalmadıkları için, hikâyeyi kullanıcıya daha iyi yansıtabilmekteler. Bu tarz oyunlar sizi atmosferin ve olayların merkezine koyarak, tüm hikâyeyi ve konuyu tam anlamı ile hissetmenizi ister.
Bu noktada Paradise Lost isimli oyun da türünün iyi örneklerinden bir diğeri olacak gibi görünüyor. 1960’lı yıllarda Polonya’da bir gecede aniden tüm iletişimin kesildiği bir yer altı nükleer tesisi keşfettiğimiz oyunda, bir çocuk karaktere can veriyoruz. Oyunda büyüleyici mekanlar ve güçlü ses tasarımları mevcut. Kısa bir demosunun yayınlandığı videodan yola çıkacak olursam, oyun bizleri tam anlamıyla germek istemiyor. Ancak üzerimizde gergin bir tedirginliği de her daim taşımamızı istiyor. Oyun, bu isteğini gördüğüm kadarı ile başarıyor. 2020 yılında çıkması planlanan oyunun istediği sistem gereksinimleri de oldukça kullanıcı dostu cinsinden. Oyunun Steam mağazasını ziyaret ederek oyun hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.
Remothered: Broken Porcelain
Fragmanında iki genç kızın duygusal yakınlaşmasını bizlere göstererek ilgimi çeken oyun, Darril Arts ve Stormind Games tarafından geliştirilmekte. İlk başta duygusal bir oyun olması beklentisine girsem de karşıma net bir korku oyunu çıkmakta. Aksiyon, şiddet ve hayatta kalma ögelerini içerisinde bolca barındıran oyun, ağır aksak yürüyen ve yaralı yüzlere sahip olan sıradan düşmanlar ile dolu.
Oynanış noktasına baktığımız andan itibaren ise söyleyebiliriz ki Remothered: Broken Porcelain, net bir şekilde ortalama klasikleşmiş ve neredeyse birbirinin aynısı olan korku oyunlarına eklenen bir yenisi gibi görünmekte. Oyunun çıkış tarihi 25 Ağustos 2020 olarak planlanmış fakat tarih 20 Ocak 2021’e ertelenmiş durumda. Hala fiyatı listelenmeyen oyun tekrar ertelenebilir gibi görünüyor.
Ghostrunner
Cyberpunk 2077’in daha çıkmadan popüler olması, siberpunk temasının tercih edilmesine ve popüler olmasına yol açmaya başladı. One More Level isimli stüdyo tarafından geliştirilen Ghostrunner isimli oyun, tipik bir platform aksiyon oyunu. Siberpunk temaya sahip olan oyun, hızlı bir yapıya ve neon ışıklı bir dünyaya sahip. Anlatmak istediği hikâyeyi görev sırasında verdiği alt yazılar ile oyuncuya aktarmak isteyen oyun, Mirrors Edge isimli oyun ile pek çok noktada benzerlik göstermekte. Oyunun planlanan çıkış tarihi ise 2020 yılı olarak gösterilmekte. Ancak kesin bir çıkış tarihi şimdilik gösterilmemiş durumda.
GRIME
RYO, aksiyon ve metroidvania türünde olan GRIME , oldukça başarılı bir sanat yapısına sahip. Souls oyunlarını da andıran oyun, farklı bir dövüş mekaniğine de sahip. Clover Bite isimli geliştirici bir stüdyo tarafından yapılan yapımın çıkış tarihi ise şimdilik belli değil. Oyunun Steam mağazasına erişim sağlayarak, oyun hakkında çok daha fazla bilgiye sahip olabilirsiniz.
Aeon Drive
Siberpunk bir dünyaya sahip olan Aeon Drive, hızlı yapıya sahip bir platform oyunu. 2Awesome Studio isimli bağımsız bir stüdyo tarafından geliştirilen Aeon Drive isimli oyunu diğer platform oyunlarından ayıran en önemli öge ise oyunun speed run yani zaman temelli oynanışa sahip olması. Size verilen kısıtlı sürede haritayı geçmeye çalıştığınız oyunda, evrene hakim 8 bit müzikler de oyuna adeta can veriyor. 2020 yılında çıkması beklenen oyunun fiyatı ise henüz belli değil. 10 lira gibi bir fiyat bandına sahip olması durumunda mutlaka şans verilmesi gereken bir bağımsız oyun.
Gamedec
Bir efsane geliyor olabilir. Evet, söylediklerim çok ciddi bir iddia gibi geliyor olabilir. Ama oyun da bir o kadar iddialı geliyor. Anshar Studios isimli bir yapım şirketi tarafından geliştirilen oyun, siberpunk temaya sahip bir dedektiflik oyunu.
Ağır şekilde RPG ögelerine sahip olan oyun için çeşitli medya kuruluşlarının yapmış olduğu incelemeler ise övgü dolu. Oyuna methiyeler döken pek çok site, özellikle oyunun RPG ögelerine dikkat çekmekte. Araştırdığım kadarı ile oyunun sahip olduğu dünya da oldukça zengin. Siberpunk havasını tam anlamı ile oyuncuya geçirebilen oyun, Wasteland diye tabir edilen şehir dışı kurak ama tehlikeli alanlara, kalabalık şehir merkezlerine ve doğanın içinde olan mekanlara kadar pek çok farklı mekân yapısına sahip.
2020 yılında çıkması beklenen oyun için, PC Gamer isimli köklü oyun sitesi “Siberpunk dünyanın yeni Sherlock Holmes’u” benzetmesini yapmış durumda. İzometrik bakış açısı ile oynayacağımız oyunun oynanış kısmı da oldukça komplike fakat oynaması o kadar da zor bir yapıya sahip değil gibi görünüyor. Deneyenler arasında büyük sükse yaratan Gamedec, yakın zamanda çıkışını gerçekleştirecektir.
Spinch
Bayıldım. Gamescom 2020 etkinliğinde benim en çok beğenimi kazanan belki de bir numaralı oyun Spinch oldu. Psikedelik yapısı ile bambaşka bir kafaya sahip olan Spinch, ne yazık ki epilepsi gibi hastalıkları olan insanların oynayamayacağı türden bir yapım. Rengarenk bir dünyaya sahip olan oyun, oldukça hareketli aksiyon platform oyunu. Aynı zamanda harika müziklere de sahip olan yapım, zorlayıcı yapısı ile de bir yandan oyunculara sinir krizi geçirtecek gibi. 3 Eylül tarihinde çıkışını gerçekleştirecek oyunun fiyatı ise henüz belli değil.
Tatlısıyla kötüsüyle Gamescom
Evet başlıkta da belirttiğim gibi Gamescom 2020 oyun fuarı, bir pandeminin gölgesinde pek çok farklı yapıma ev sahipliği yaptı. Etkinlik boyunca gösterilen 45 farklı oyunu tek tek elimden geldiğince kaleme alarak gözden kaçırmış olabileceklerinizi siz oyun severlere aktarmaya çalıştım.
Organizasyon boyunca güzel ve kötü pek çok yapımı görürken, büyük markaların kendi etkinliklerini yapıyor olmasının etkisini Gamescom’da net bir şekilde hissettik. Fiziken gidemediğimiz bu yılki fuarlara, önümüzdeki yıllarda umarım ki tekrardan gitme şansı yakalarız. Oyunlar hakkında yanlış verdiğim bilgilere denk gelirseniz lütfen bunu belirtin. Mümkün olabildiğince doğru bilgiler ile sizlere oyunları sunmaya çalışsam da bazı noktalarda hata yapmış olabilirim.
Teşekkürler