Anasayfa Makale RPG / RYO Nedir?

RPG / RYO Nedir?

RPG nedir

Oyun dünyasının mihenk taşlarından olan RPG nedir, nereden çıkmıştır, nasıl olmalıdır? Bu ve bunun gibi tüm sorulara cevap arayan bu yazımızda, rol yapma dünyasında uzun bir maceraya çıkacağız.

Günümüzde artık neredeyse her oyun, içerisinde bir nebze de olsa RPG öğeleri barındırmakta. Kimi oyunculara göre gerçek video oyunu deneyimi yalnızca RPG türü ile tecrübe edilebilir.  Action RPG, Adventure RPG, JRPG, MMORPG ve FRPG gibi sıfatlara sahip olan bu tür genel kalıpları ile nedir? FRP olarak arıyorsanız FRPNET’in FRP Nedir makalesini de okumanızı tavsiye ederiz.

Yazıya tam anlamı ile geçmeden önce, türün dilimizdeki tanımının RYO olduğunu belirtmekte fayda var. Ben yazı boyunca RPG demeye devam edeceğim. Ancak yine de yazıya başlamadan evvel bilgilendirmek adına RYO ile RPG kısaltmalarının aynı anlama geldiği bilgisini sizlere vermek istedim.

Maceraya Başlangıç: RPG Nedir?

RPG Nedir

Sanırım maceraya RPG adının tanımı ile başlamak en doğrusu olacak. RPG terimi İngilizceden gelmekte ve açılımı Role Playing Game, yani rol yapma oyunu anlamına geliyor. Günümüzde çoğu oyuncu söz konusu bu türe her ne kadar video oyunlarından aşina olsa da, aslında RPG türü video oyunlarından çok daha eskiye dayanmakta.

Masa üstü rol yapma oyunlarının kökenleri, eski strateji oyunlarına, özellikle de Satranç’ta (eski Hint oyunu Chaturanga’dan türetilmiştir) kökleri olan savaş oyunlarına dayanır. 18. yüzyılın sonlarından 19. yüzyıla kadar, satranç çeşitleri modern savaş oyunlarına, en önemlisi de Kriegsspiel isimli bir oyuna dönüştü. Bir asırdan daha fazla bir sürenin ardından 1971 yılında piyasaya sürülen minyatür savaş oyunu Chainmail, dünyanın en popüler FRPG oyunu olan Dungeons & Dragons’un temeli oldu. RPG tasarımcısı John Wick‘e göre, kral, kraliçe, kaleler, atlar veya piyonlar gibi satranç taşlarına isim verilirse ve motivasyonlarına göre kararlar verilirse, satranç bir rol yapma oyununa dönüştürülebilir.

Yazı boyunca sizi bu bilgiler ile boğmak istemiyorum. RPG’nin tarihi ve daha fazla ileri okuma için yazının sonunda yer alan kaynakça ve ileri okumada yer alan linklere göz atabilirsiniz.

Dungeons & Dragons’ın insanların hayatında yer almasının ardından, RPG türü insanların hayatına tam manası ile girmiş oldu. İnsanların keyifle oynamaya başladığı masa oyunu olan Dungeons & Dragons, tüm dünyayı etkisine almayı başardı. D&D’nin insanlar tarafından bu denli sevilmesinin altında yatan temel sebep ise, söz konusu evren ve oyunun kişiye inanılmaz bir özgürlük tanımasının yanı sıra, insanlar ile sosyalleşerek eğlenceli saatler geçirilmesinin önünü açmış olması.

Dungeons & Dragons ve RPG

D&D Rpg

Dungeons & Dragons yıllar içerisinde gittikçe büyüyen bir eser ve kültür haline geldi. İçerisinde pek çok farklı varyasyonu ve versiyonu barındıran bu eser, oldukça derin bir evrene, oynanış türlerine ve hikâyeye sahip.

Yazının bu kısmında öncelikle FRP konusunda uzman olan arkadaşlardan özür diliyorum. Yıllar boyunca her ne kadar DM’lik vazifemi laiki ile yerine getirmeye çalışsam da bu evreni, bu dünyayı ne kadar doğru bir şekilde okuyuculara aktarabileceğim emin değilim. Ancak aranızda bu evrene tam manası ile hâkim olan arkadaşlarımızı yorumlara davet ediyorum. Böylelikle daha sağlıklı bir okuma ve daha fazla bilgi için okuyuculara da ek kaynak sağlamış oluruz.

İşin esasına gelecek olursak, Dungeons & Dragons (D&D) insanlara daha önce hiç sahip olmadıkları bir özgürlük ve eğlence fırsatı tanıdı. Bilmeyenler için dilimin döndüğünce öncelikle D&D ve FRP nedir onu anlatmak isterim.

FRP Nedir?

FRP yani Fantasy Role Playing, Türkçe manası ile fantastik rol yapma oyunu. Bu oyunu masa başında arkadaşlarınızla toplanarak kâğıt, kalem ve bir çift zar ile oynayabilirsiniz. FRP, genellikle orta çağ temasını kendisine konu almakla beraber, dilenirse farklı evren ve zaman birimleri tercih edilerek de oynanabilir.

FRP oynamak isteyen kişiler bir araya geldikten sonra hayat verecekleri karakterleri seçerler. Bu karakterler genellikle bir ırk ve sınıfa mensup olur. Söz konusu bu ırk ve sınıflar D&D evreninde orta çağ içerisinden olmakta. Burada “seçeceğiniz” karakter diyorum ancak aslında “yaratacağınız” demek daha doğru olur. İşe ilk olarak ırk seçmekle başlanır. Irklara basit düzeyde bakacak olursak bunlar genellikle Orklar, Elfler, Cüceler ve insanlar gibi pek çok seçenekten oluşmakta. Oyundaki karakterinizin ırkına karar verdikten sonra ise sınıfını seçersiniz. Bunlar yine genellikle; Warrior, Assassin, Mage ve Bow olur.

Yukarıda bahsettiğim sınıf ve ırkların çok temel düzeyde olduğunu bir kez daha hatırlatmakta fayda var. D&D evrenine tam olarak dahil olursanız oldukça geniş bir skalanın olduğu görebilirsiniz. Oyunda canlandıracağınız karaktere karar verdikten sonra karakterinize bir isim ve hikâye yazar, oyuna başlarsınız. Tıpkı video oyunlarında olduğu gibi. FRP’yi benzersiz kılan asıl nokta ise oynanış kısmında yer alan özgürlük.

FRP’de karakter işlemlerinin tamamlanmasının ardından DM adı verilen oyun yöneticisi, oyuncuları kendisinin daha önceden belirlediği ya da anlık olarak belirlediği evrene ve hikâyeye dahil eder. DM oyunda yer alan karakterleri çeşitli durumlar içerisine sokar ve oyuncular bu durumlara karşılık reaksiyon gösterirler. Örneğin;

  • DM: Zindanın sonuna doğru yaklaşmaya başladığınıza yüzünüze esen soğuk hava tüm mumları söndürdü ve etraf bir anda oldukça karanlık oldu. Ne yapıyorsunuz der.
  • Oyuncular: Mage; Elimdeki asanın ucunda yer alan kristale büyü sözler söyleyerek ışığının yanması sağlamak istiyorum der.

Başka bir senaryoda ise;

  • DM: Kasabaya ulaştınız. Kasabada hepsinden birer adet olacak şekilde taverna, tapınak, pazar alanı, demirci, büyü dükkânı ve kütüphane yer almaktadır. Ayrıca kasaba orta büyüklükte olup irili ufaklı pek çok evi içerisinde barındırmaktadır.
  • Oyuncu: Savaş esnasında zarar gören kılıcımı tamir ettirmek ve mevcut param ile daha iyi ürünler alabilmek adına demirciye gideceğim.

Yukarı da yer alan basit örneklerde görebileceğiniz üzere FRP, video oyunlarından aşina olduğumuz pek çok RPG öğesinin temelini oluşturmakta. FRP oynarken oyuncular evrende yer alan NPC’ler ile diyalog kurabilir, canavarlar ile savaşabilir, diplomasi yolunu seçebilir ve kendi ideolojilerinin peşinden gidebilir. FRP, oyuncuya, oyun anlamında tam manası ile özgürlük tanır.

Elbette ki FRP’yi yöneten DM’in bir hikayesi ve amacı mevcuttur. Ancak, DM oyuncuları oyunda serbest bırakarak oyuncuların oyunun senaryosunda nasıl ilerlemeleri gerektiğine kendilerinin karar vermelerini sağlar. Oyuncuların FRP sırasında yaptığı pek çok seçim ise doğrudan oyunun sonuna, gidişatına, süresine hatta kısacası her şeyine etki eder.

RPG Türünün Video Oyunlarında Yer Alması

D&D’nin başarısının ardından rol yapma öğeleri ufak ufak kendisini video oyunlarda göstermeye başladı. Tarihteki ilk video oyunu olarak karşımıza 1975 yılında çıkışını gerçekleştirmiş olan “DND” çıkmakta. Daha sonrasında aynı yıl içerisinde bu oyuna m199h, Dungeon, Moria, Pedit 5 ve Orthanc isimli video oyunları eşlik etti. RPG türünde yer alan oyunların kronolojik listesine göz atmak isterseniz listeye Wikipedia’dan ulaşabilirsiniz.

DND Video Oyunu

dnd first RPG Video Game

DND, 1974 ve 1975 yılında Southern Illinois Üniversitesi’nde Gary Whisenhunt ve Ray Wood tarafından plato sistemi için TUTOR programlama dilinde yazılmış bir oyun.

Oyunun geliştiricileri olan Dirk Pellett ve Illinois Üniversitesi’nden Flint Pellett, 1976’dan 1985’e kadar oyunda önemli geliştirmeler yapmaya devam etti.

DND’de oyuncular bir karakter yaratırlar ve iki nihai hazineyi bulmak için çok seviyeli Whisenwood Zindanı’na girerler. Oyun, oyunculara zindanın üstten görünümünü sunar. Aynı zamanda zindanlar ve ejderhaların birçok temel kavramını da uygular. Beyaz ahşap zindan, birden fazla labirent benzeri seviyeden oluşur.

Oyuncular her bölümü tamamladıklarında, bir sonraki seviyeye geçmeye hak kazanır. Bununla birlikte, oyuncular önceki seviyelere geri dönebilir ve zindanı tamamen terk edebilir.

Söz konusu bu yapı aynı zamanda DND’yi doğrusal olmayan ilerlemeyi kullanan ilk video oyunlarından biri haline getirmekte.

Oyuncular seviyeleri tamamlarken, nihai hazineleri bulma arayışlarında onlara yardımcı olan yeni büyüler, silahlar ve öğeler edinirler. Oyunda yer alan teleporters, zindan seviyeleri arasında karakterleri hareket ettirir. Topu koruyan altın bir ejderha da dahil olmak üzere üst düzey canavarlar, her zindanın sonunda bulunur.

Nasıl Başladı, Nasıl Gidiyor?

Baldurs Gate RPG nedir

RPG türündeki oyunlar ilk etapta metin tabanlı olarak oyuncuların beğenisine sunulmaktaydı. Zaman içerisinde RPG türü sıra tabanlı dövüş sistemleri, karakter yönetimi, 2D ve 3D olarak evrim geçirdi.

Metin tabanlı RPG oyunlarında oyun, metin üzerinde yaptığınız seçimler ile ilerliyor ve hikâyeyi oyuncuya metin yolu ile aktarıyordu. Bu dönemlerde oyunları oynamak oyuncular için oldukça yorucu olsa da kendisini oynayanlara iyi bir okuma alışkanlığı kazandırmaktaydı. Aynı zamanda yabancı dil öğrenmek için de bu oyunlar oldukça iyi araçlardı. Elimde koca koca sözlükler ile Baldur’s Gate oynadığım zamanları unutmadım.

Metin tabanlı RPG oyunlarına daha sonra savaş mekaniği olarak sıra tabanlı savaş sistemi eklendi. Bu sistemde oyunda yer alan karakterler bazı sayısal istatiksel değerlere sahipti. Sıra tabanlı savaş sisteminde yaptığınız hamleye göre karşınızda yer alan düşmanlar, sahip oldukları rakamlara göre oyuncu ile çatışmaya giriyordu.

Bu türlerin ardından gelen izometrik bakış açısına (tepeden görünüm) sahip oyunlara, 2D ve 3D oyunlara ise zaten günümüzdeki neredeyse tüm oyuncular aşina.

Metin tabanlı olarak başlayan RPG türü oyunların en büyük özelliği, oyunda oyuncunun hikâyeye etki edebiliyor olması. Metin tabanlı RPG’lerde oyuncu aldığı karar ile düşmanları ile çatışabiliyor ya da konuşarak anlaşabiliyordu ve yapılan tüm bu seçimler büyük ölçüde oyunun hikayesine ve gidişatına etki ediyordu. Ayrıca yine eski tarz RPG oyunlarda (metin tabanlı) oyuncular karakter yaratma konusunda oldukça özgür olabiliyorlardı.

Tüm bu noktaya kadar yazdıklarım RPG tarihine ufak bir göz atıştan ibaretti. Yazının bu kısmında amacım RPG türünün ne olduğunu tarihinin ne olduğunu size kısaca anlatmaktı. Bu bölümde türün tarihine ve gelişimine göz attık. Bu noktadan sonra RPG türünün günümüzde nasıl işlendiğine bakacağız.

RPG Video Oyunları Neler içermeli?

Yazının bir önceki kısmını referans alarak RPG türünde bir video oyunun neler içermesi gerektiğine dair çeşitli varsayımlarda bulunabiliriz. Elbette bu varsayımlarda bulunurken günümüzdeki modern oyun yapısını da emsal almakta fayda var.

Geniş Bir Hikâye Yapısı Olmazsa Olmaz

Öncelikle bir video oyunun RPG olabilmesi için derin bir hikâye yapısına sahip olması gerekli. Benim için RPG türünde bir oyunun sahip olması gereken minimum ideal oynanış süresi (hikâye gidişatını baz alarak) 120 saatin üzerinde olmalı. Bu, ilk bakışta oldukça uzun gibi gelmiş olabilir. Ancak bu durumun mantıklı bir motivasyonu mevcut.

RPG türünde yer alan oyunların uzun oynanış sürelerine sahip olması lazım. Çünkü bu oyunlarda, karakterimizin bir maceraya girdiğini, bu macera sırasındaki hem güç anlamında hem duygusal anlamda hem de psikolojik anlamdaki gelişimini ve değişimini hissetmeliyiz. RPG oyunlar tıpkı gerçek hayat gibilerdir. Oyunda can verdiğiniz karakterlerin bir ruhu olmalı ve onların tüm gelişimine tanıklık etmeliyiz.

Merak Uyandırıcı Bir Açık Dünya

Merak Uyandırıcı RPG NEDİR

RPG türünde yer alan oyunlarda yer alması gereken bir diğer unsur ise etkili ve yaşayan bir açık dünya. Uzun oynanış ve derin bir hikâyeden söz ediyor isek geniş bir dünyadan söz etmemek bir hata olur. Oyun boyunca pek çok maceraya çıkacak ve kendi yolculuğumuzu tamamlamaya çalışacağız. Bu nedenle farklı ortamlar, mekanlar ve atmosferler görmek, oyuncunun oyuna girebilmesi açısından oldukça önemli bir dinamik. Dünyası dar ve sıkışmış olan bir RPG oyunu zaman içerisinde oyuncuyu sıkmaya başlayacak ve bir noktadan sonra oyuncunun oyunu bitirmeden bırakmasına yol açacaktır.

Bu nedenle “gerçek hayat gibi” motivasyonunu hatırlamakta bir kez daha fayda var. Oyuncu kimi zaman sırf merak ettiği için bazı diyarları, mekanları ziyaret etmeli. Farklı deneyimlerin ve atmosferlerin tadını çıkarmalı. Oynanışı güçlendirmek adına RPG oyunlarında yer alan dünya kendi kriterlerim için oldukça hayati.

Yaşayan Bir Çevre

RPG oyunları sadece hikâye için oynayacağınız türden bir oyun değil. Elbette hikâye bu türün mihenk taşı. Ancak oyuncuya oyun sırasında nefes aldırmak ve farklı çeşitlilikler sunmak önemli. Bu noktada yaşayan bir çevre önem arz etmekte. Kimi zaman bir handa hancı ile sohbet etmek, kimi zaman bir çiftçinin yardımına koşmak, kimi zaman ise bir generalin ayak işlerini yapmak önemli. Bu sayede oyuncu kendini o dünyanın yaşayan bir parçası olarak hissedebilir ve oyunu daha fazla benimseyebilir. Bu durum ise, oyuncunun oyundan aldığı zevki doğrudan etkileyebilir. Etkili bir çevre yapısı inşa etmek, oyuncunun belki de yıllar boyunca o oyun evreninde yaşamasını sağlayabilecek bir etmen.

Elbette etkili bir yaşayan çevre inşa etmek basit yan görevlerden ibaret olmuyor. Oyunda yer alan her NPC’nin kendi hayatı olmalı, yaşadığını hissetmeli. Bazen bir çocuğa yardım etmenizin karşılığını oyunda geçen birkaç yıl sonra artı değer olarak almak önemli. Oyuncuya oyunda yer alan NPC’nin bir hayatı olduğunu ve oyuncunun bu hayata dahil olduğunu hissettirmek önemli.

Oyuna Etki Etmek ve Oynanış Çeşitliği

RPG Diyaloglara etki

RPG oyunlarının temel taşlarından bir diğeri de pek tabii ki hikâyeye etki etmek ve oynanışta oyuncuya çeşitlilik sunmak. RPG oyunları bazı noktalarda tıpkı gerçek hayat gibi olmalıdır. Oyuncunun oyunda gerçekleştirdiği eylemlerin bir sonucu olmalı. Bu duruma ek olarak oyuncu bu oyunlarda gerek hikâye içeresinde gerek açık dünyada pek çok noktada kendini seçim yapmak zorunda kalırken görmeli. Oyunun dünyasına ve hikayesine doğrudan ya da dolaylı yoldan etki etmek RPG oyun dünyasının olmazsa olmaz mekaniklerinden biridir.

Oynanış çeşitliliği ise RPG oyunların yine tıpkı gerçek hayat etkisi yaratabilmesi açısından önemli bir mekaniktir. Oyuncu, oyunda karşılaştığı bir senaryoya çizgisel bir yaklaşımda bulunmak zorunda bırakılmamalıdır. Oyuncu RPG oyunlarda dilerse gizli, dilerse konuşarak, dilerse de doğrudan aksiyon ile içerisinde bulunduğu durumlara reaksiyon vermelidir.

Karakter Gelişimi

Yukarıda da belirttiğim gibi RPG oyunlarında karakter gelişimi ve bunun hissiyatı oldukça önemli. Oyuncu oyun esnasında çıktığı bu macerada yavaş yavaş güçlendiğini, daha bilge olduğunu hissetmeli. Bu bağlamda oyuncunun can verdiği karakterin gelişim hissini vermek için pek çok farklı mekanik bir araya gelmekte.

  • Seviye atlama: RPG oyunlarında bir oyuncunun oyunu ne kadar süre oynayacağını kestirmek oldukça güç. Ancak her türlü senaryoya alışık olabilmek adına bir RPG oyununu oyuncunun yıllarca oynayacağını hesap etmek en sağlıklısı olacaktır. Bu noktada eğer karakter gelişiminde, seviye sistemi yani level atlama sistemi koyuluyorsa atlanabilecek seviyeye sınır koymak oyundaki karakterin gelişimini sekteye uğratacak ve bu noktadan sonra hem macera hem de karakter gelişiminin hissine zarar verecektir. Bu durum da oyunun sıkıcı bir hal almasına ve tek düzeleşmesine yol açabilir. Bu sebeple RPG oyunlarda oyuncun seviye atlayabilmesi için belli matematiksel formüller geliştirmek ve oyuncun atlayacağı seviyeye bir sınır koymamak en iyisi olacaktır. Bazı oyuncular için grind (seviye kasmak için yan etkinlikler yapmak) oldukça keyif verici bir unsurdur ve söz konusu bu durum oyuncunun oyuna bağlanması ve oyunda daha uzun süre zaman geçirebilmesi adına oldukça önemli bir husustur.
  • Eşya geliştirme ve yeni eşyalara erişme: Eşya geliştirme ve yeni eşyalara ulaşma hevesi RPG oyunlarında yine oldukça önemli bir konu. Oyuncunun güçlenmesi ve macera sırasında gelişme hissiyatını oyuncuya vermek açısından bu oldukça önemli bir husus. Bu noktada söz konusu bu mekanik elbette seviye kadar uzun soluklu olamayabiliyor. Ancak uzun yıllar oynanacak bir oyun ise sürekli olarak yapılabilecek olan güncellemeler ile erişilebilir eşya sınırını arttırmak oyuncuya yeni heves ve istekler getirebilir. Eşyaların materyal, kozmetik ve sağladığı istatistik değerler açısından orantılı olarak artış göstermesi oldukça önemli. Ayrıca oyunda yer alacak olan ve elde edilebilen tüm eşyaların fiyat ve zaman dengesi de iyi ayarlanmalıdır. Oyuncu dilediği bir eşyaya ulaşmak için ideal zamanlar harcamalı ve eşyaya ulaşabilmelidir. Oyuncu, oyun içerisinde değerli olarak atfedilen bir ya da birden fazla eşyaya ulaşmak için ciddi zamanlar harcamak zorunda kalırsa, bu durum kimi zaman oyuncu için sıkıcı bir durum haline gelebilir.
  • Yetenek ağacı: Yetenek ağacı sanırım RPG oyunlarının değişmez en temel mekaniği haline gelmiş durumda. Oyuncuya karakterin gelişimini göstermek ve bu hissiyatı ona geçirmek adına en etkili yöntem, yetenek ağacı mekaniğidir. Bu noktada pek çok farklı yönteme başvurulabilir olsa da ben kişisel olarak, oldukça geniş olan yetenek ağaçlarını daha çok seviyorum. Böylelikle oyunda sürekli olarak açmak istediğim o heyecan verici yeteneklere erişebilmek için oyunda biraz daha kalıp seviye atlamak için maceralara atılabiliyor, grind yapabiliyorum. Yaptığım onca işin ardından güzel bir yetenek ile ödüllendirilmek benim oldukça hoşuma giden bir durum. Ayrıca oyuncu seviye atladıkça daha epik yeteneklere ulaşırsa, karakter gelişimi daha güçlü bir şekilde oyuncuya hissettirilir.
  • Stat puanı dağılımı: Söz konusu bu mekanik ne yazık ki günümüzde yavaş yavaş ölmeye yüz tutmuş durumda. Bu mekanikte oyuncu seviye atladıktan sonra belirli bir miktar stat puanı (özellik puanı) kazanır ve kazandığı bu puanları oyundaki karakterine dilediği şekilde paylaştırır. Bu özellik günümüzde ağırlıklı olarak MMORPG türünde görülmeye devam etse de ne yazık ki artık oyun geliştiricilerin giderek daha az başvurduğu bir sistem haline gelmekte. Stat puanı dağıtımı yapabilmek, oyuncunun karakterini özelleştirmesi konusunda ve oynayacağı oynanış türünde ona özgürlük tanıyabilmek için oldukça ehemmiyet gerektiren bir mekanik.

Yukarıda belirttiğim maddeler bana göre bir RPG oyunun olmazsa olmaz yapı taşları. Elbette bu oyun mekaniklerine ek olarak hikâye anlatımı, sinematik sunum, görsel kalite, atmosfer ve seslendirme gibi daha pek çok etmen eşlik etmekte. Ancak türün temelini oluşturmak için saydığım bu mekanikleri tek tek ele almanın bu yazı için gereksiz olduğu kanaatindeyim.

Modern RPG Oyunlar

Günümüzde ne yazık ki tam manası ile RPG türünü yansıtan çok az sayıda oyun kalmış durumda. Oyun yapım stüdyoları artık eski tip RPG oyunlara göre kıyasla yapımı daha basit olan ve oyucunun elinden tutan bir oyun yapmayı tercih ediyor.

Günümüz RPG oyunlarının büyük bir çoğunluğu RPG tanımının yanına başka sıfatlar da eklemekte. Özellikle Action Open World RPG en çok gördüğümüz tür haline gelmiş durumda. Bu türe ek olarak Adventure RPG, Tactical RPG, Survival RPG gibi türler eşlik etmekte.

Yeni Nesil RPG’ler Tatmin Edici mi?

Aslında bu soruya kesin bir cevap vermek oldukça zor. Yıllar içinde değişen ve gelişen teknoloji ile birlikte oyunculuk ve oyun anlayışı da ciddi oranda değişti. Buna ek olarak artık insanların çok daha kısıtlı zamanları ve çok daha fazla aceleleri var. Ayrıca kullanıcıların büyük bir çoğunluğu RPG oyunundan ziyade çeşitli oyunlarda RPG öğelerini görmeyi tercih etmekte.

Bu sebepten mütevellit artık pek çok oyunda RPG öğelerini görmekteyiz. Bu tamamı ile oyuncuların istekleri ve talepleri doğrultusunda gerçekleşmiş bir durum. İnsanlar uzun süreler oyun oynamak isteseler de hiç bitmeyen oyunlar ile artık boğuşmak istemiyor. Artık insanlar bir oyunun ya da bir oyun evrenin parçası olmak yerine, o oyunun sunduğu tecrübeyi deneyimlemek istiyor.

Hangi kaynaktan okuduğumu hatırlamıyorum. Ancak yapılan bir araştırmaya göre günümüzde oyuncular açık dünya oyunlarının sadece %40 – 60’ını oynuyor.

Gerçekten Saf RPG Oyunlar İstiyor muyuz?

RPG Oyun Pillars of Eternity

Kendimize karşı dürüst olalım. Pek çok oyuncu, saf RPG türünde yer alan oyunları daha fazla görmek istediğini ve oynamak istediğini ifade ediyor. Ancak gerçekten bu türde olan oyunları kaçımız tamamı ile oynuyor. Eskiye göre artık yapacak çok daha fazla işimiz var. İnsanlık olarak daha çok çalışmak ve daha fazlasını tüketmek üzerine bir sisteme dahil olmuş durumdayız. Bu yüzden bir oyunun içerisinde uzun saatler kaybetmek, bu oyunun içinde akıp gitmek pek çok oyuncunun istediği bir durum değil.

Oyuncular olarak artık oyunun genel anlamdaki akışı bizim için önemli bir hal almış durumda. Bu yüzden Last of Us gibi, God of War gibi açık dünyası olan ancak görece lineer ilerleyen ve içerisinde ufak da olsa RPG öğeleri taşıyan oyunlar, oyuncular tarafından övülüyor ve beğenilerek oynanıyor. Evet belki bu örnekte Last of Us, özellikle türün içerisinde doğru bir yerde durmuyor gibi görünebilir. Ancak günümüzde oyuncuların tercihini anlamak ve bunu ölçümlemek için iyi bir örnek.

Bu oyunlar dışında aksiyon ve macera türündeki bağımsız oyunlar da yine RPG öğelerine oldukça önem vermekte. Son yıllarda aksiyon ve macera türünde beğeni toplamış olan bağımsız oyunlara bakacak olursanız büyük bir çoğunluğunda RPG sistemlerinin küçük de olsa mevcut olduğunu görebilirsiniz.

Saf RPG Yok Olmanın Eşiğinde mi?

Bu sorunun cevabı hayır. Oyun yapımcıları oyuncuların tercihlerini görerek türe her ne kadar farklı bir yön vermiş olsalar da, halen bu türü seven ciddi ancak niş bir kitle mevcut. Rekabetin az olduğu bir alanda oyuncu sayısı az olsa da oyun çıkarmak halen kârlı bir iş. Saf RPG türündeki oyunlar kârlılığını koruyabildiği sürece, cesur oyun stüdyoları tarafından geliştirilen türün saf temsilcilerini görmek mümkün olacaktır. Pek tabii bu oyunları her yıl göremeyebiliriz. Fakat mutlaka görmeye devam ederiz.

Ayrıca unutmamakta fayda var oyuncular olarak ne oynamak istediğimize ve ne görmek istediğimize biz karar veriyoruz. Oyun stüdyolarının büyük birer şirket olduğunu ve mali çıkarlarını her daim gözeteceklerini unutmamak gerek. Yarın öbür gün türün saf örnekleri oyuncular tarafından talep görür ve uzun süreler oynanırsa stüdyolar da yüzünü tekrardan ağır RPG oyunlarına çevireceklerdir.

Adını Dahi Anmadıklarım

Evet farkındaysanız yazı boyunca MMORPG ve JRPG gibi konulara pek girmedim. Bunun sebebi bu türlere uzak oluşum ve sahip olduğum bilgi birikimin yetersiz olması. Bu yazıyı kendi bilgi birikim ve deneyimlere dayanarak sizlere aktarmaktayım. Her ne kadar farklı kaynaklara arada başvursam da kendi bilgim dahilinde olmayan alanlarda yazmak istemedim. Ancak MMORPG ve JRPG’nin yadsınamayacak bir tür olduğunun bilincindeyim.

Maceranın Sonu

RPG türü, kimi zaman masa başında arkadaşlarımızla kutu oyunları ile, kimi zaman kalem kâğıt ve zar ile ve kimi zaman bilgisayarlarımız ile ilginç ve fantastik maceralara atıldığımız bir tür. RPG aslına bakacak olursak gerçek hayatın oyundaki bir yansıması. Umuyorum ki RPG öğelerini yıllar boyunca oyunlarda görmeye devam ederiz.

Yazımın başlarında belirttiğim gibi benim bilmediğim, eksik kaldığım hatta hatalı olduğum alanların olması kuvvetle muhtemel. Ancak burada yorumlar ile birlikte okuyuculara daha iyi kaynaklar ve daha iyi bir okuma inşa edebilmek adına yorumlarda bana destek sağlayabilirsiniz.

Yorumlarda, özellikle benim es geçmiş olduğum JRPG ve MMORPG türü hakkında yorumlarınızı yazmanız, beni çok mutlu edecektir.

Kaynakça ve İleri Okuma