Yapılan bir araştırmaya göre, Android’in Google’a gönderdiği veri boyutu iOS’un Apple’a gönderdiğinden yaklaşık 20 kat daha fazla.
İster iPhone, ister Android cihazınız olsun; konumunuz, telefon numaranız ve yerel ağ ayrıntılarınız dahil olmak üzere bir çok veri Apple veya Google’a sürekli olarak gönderilmekte. Peki bu işletim sistemlerinden hangisi kullanıcı verilerini çok daha fazla paylaşıyor olabilir? İşte bir araştırmacı bu sorunun cevabını bulmak için bir iPhone ile bir Android cihazı veri toplama açısından çeşitli araçlarla karşılaştırmış. Sonuç her iki telefonun da günün belli saatlerinde veri topladığını gösteriyor ancak Android’in, cihaz boştayken ve kullanıcı verilerinin paylaşılması reddedildiğinde bile, iOS’a kıyasla 20 kat daha fazla veri toplayıp Google ile paylaştığı görülüyor.
Bahsettiğimiz araştırmayı Trinity Koleji’nden Douglas Leith gerçekleştirdi. Leith’in paylaştığı sonuçlara göre hem iOS hem Android, telemetri verilerini sıklıkla üreticilerinin sunucusuyla paylaşıyor. Üstelik telefon kullanılmadığı zamanda ve gizlilik seçeneklerinin verileri paylaşmamaya ayarlı olduğu halde bile, bu işlemler ortalama 4 dakikada bir gerçekleşiyor. Bunun yanında Apple ve Google gibi şirketlere kullanıcı verilerini gönderenler yalnızca işletim sistemleri değil. Douglas Leith, akıllı telefonların içinde halihazırda yüklü olarak gelen uygulamaların tam da bu iş için biçilmiş kaftan olduğunu söylüyor. Akıllı telefonlara önceden yüklenmiş uygulamalar ile hizmetler, hiç kullanılmadığında dahi Google ve Apple sunucularıyla iletişime geçip kullanıcı verilerini paylaşabiliyorlar. Bu uygulamalar ve hizmetler iOS’da Siri, Safari, iCloud iken; Android’de Chrome, Youtube, Google Dökümanlar, Google Arama, Google Messenger olarak biliniyor.
Aşağıdaki tablo, akıllı telefon içerisindeki ana hizmetlere oturum açılmadığında, Apple’a ve Google’a gönderilen verilerinin özetini göstermekte.
| IMEI | Donanım Seri Numarası | SIM Seri Numarası | Telefon Numarası | Konum | Telemetri Verileri | Çerezler | Yerel IP Adresi | Wifi MAC Adresi | |
| Apple iOS | ✓ | ✓ | ✓ | ✓ | ✓ | ✓ | ✓ | ✓ | × |
| Google Android | ✓ | ✓ | ✓ | ✓ | × | ✓ | ✓ | × | ✓ |
Douglas Leith yaptığı araştırmayla alakalı bulunduğu açıklamada, Android’in veri toplama konusunda öne çıktığını söylüyor. Bunun asıl nedeni ise Android tarafında toplanan verinin boyutu olarak göze çarpıyor. Zira, bir akıllı telefon boştayken Android, Google’a her 12 saatte yaklaşık 1 MB veri gönderirken; iOS, Apple’a her 12 saatte yaklaşık 52 KB veri göndermekte. Bunu ulusal bazda hesaplarsak Android, ABD sınırları içerisindeki kullanıcılarından her 12 saatte 1.3 TB veri topluyor ancak Apple ise ABD’deki kullanıcılarından her 12 saatte 5.8 GB veri topluyor. Buradaki bariz fark Google’ı okların hedefi haline getirdi.
Google’dan Araştırmaya Tepki
Google, her işletim sistemi tarafından toplanan verileri ölçmek için hatalı yöntemlerin kullanıldığını söyleyerek Douglas Leith’in bulgularına itiraz etti. Şirket ayrıca veri toplamanın internete bağlı herhangi bir cihazın temel işlevi olduğunu savundu.
Bir Google sözcüsü, yaptığı yazılı açıklamada şunları söyledi:
“Douglas Leith’in veri hacmini ölçme metodolojisindeki kusurlarını belirledik ve araştırmanın, bir Android cihazın bir iPhone’dan 20 kat daha fazla veri paylaştığı yönündeki iddialarına katılmadık. Google olarak konuyla alakalı yaptığımız çalışmaya göre, bu bulgular büyük ölçüde yanlış ve veri boyutunu ölçmede kullanılan yöntemlerin tüketicide yarattığı endişeyi kamuoyuyla paylaşmamız gerekiyor. Ancak bundan önce Douglas Leith’le iletişime geçtik.
Bu araştırma temel olarak akıllı telefonların nasıl çalıştığını özetlemektedir. Modern otomobillerdeki araç bileşenleri, güvenlik durumları ve servis programları hakkında düzenli olarak bazı verileri otomobil üreticilerine gönderir. Cep telefonları da buna benzer şekillerde çalışır. Bu rapor; iOS veya Android yazılımının güncel olduğunu, hizmetlerin işlevlerini doğru şekilde yerine getirdiğini ve telefonların verimli bir şekilde çalıştığını anlamamıza yardımcı olan iletişim bulgularını içeriyor.”
Google sözcüsü, bu açıklamasının yanında araştırma içerisinde geçen “kullanıcıların verilerini paylaşmayı reddetmesinin” tamamıyla mümkün olmadığını da açıkça söylüyor. Çünkü paylaşılması zorunlu kılınan bazı veriler akıllı telefonun sağlıklı çalışması için gerekli. Örneğin, Aygıt Yapılandırma Hizmeti tarafından toplanan telemetri bilgileri, işletim sistemini güncellemek ve yamalamak için kullanılmak zorunda.
Apple tarafı da Douglas Leith’in yaptığı araştırmaya tepki gösterdi. Sözcü, Apple’ın topladığı kişisel bilgiler hususunda kullanıcılara şeffaflık ve kontrol sağladığını ve raporda bazı şeyleri yanlış anlaşıldığı belirten bir açıklamada bulundu.
Üreticilerin konuyla alakalı yaptığı yorumlardan sonra Douglas Leith, her iki işletim sistemi tarafından veri toplanmasının korkutucu boyutlara ulaştığını ve bunu engellemenin çok kısıtlı olduğunu söyledi. Teknoloji devlerinin kullanıcı gizliliği ile alakalı çalkantılı bir süreçten geçmesi hakkında siz neler düşünüyorsunuz?
