Anasayfa Video Logitech G Pro X Superlight Oyuncu Faresi İncelemesi

Logitech G Pro X Superlight Oyuncu Faresi İncelemesi

2021 başlarında incelemesini yaptığımız Logitech G Pro Wireless oyuncu faresine çok hafif bir kardeş geldi: G Pro X Superlight!

G Pro X Superlight bugüne dek kullandığım en hafif fare diyebilirim. Özellikle de bilek ağrısı çeken kullanıcılar için biçilmiş kaftan. Ama tek özelliği hafif olması değil tabii.

Büyük abisi gibi bu da kablosuz bir fare ve kutudan çıkan alıcısı “nano alıcı” denen ölçülerde. Farenin altındaki mıknatıslarla tutulan ufak bir paneli kaldırarak bu alıcıyı saklayabiliyorsunuz. Sıkça seyahat edenler ve fare alıcısını kaybetmek istemeyenler için çok iyi.

Logitech G Pro Wireless Oyuncu Faresi İncelemesi

Ayaklar

Alt kapak konusunda Logitech 2 opsiyon sunmuş. Birincisi varsayılan olarak takılı gelen kapak, diğeri de üzerinde PTFE skatez bulunan kapak. Eğer sürtünmeyi daha da azaltmak istiyorsanız, kutudan çıkan diğer kapağı kolayca takabiliyorsunuz.

Farenin altındaki yüzeye baktığımızda geniş bir alanın PTFE skatezlerden oluştuğunu söyleyebiliriz. Eğer fareniz mouse pad üzerinde kaysın, sürtünme direnci olabildiğince az olsun istiyorsanız bu iyi bir özellik. Fare kablosuz ve hafif olduğu için büyük açılarda çok hızlı hareketler yapabiliyorsunuz. Yine skatezler katkısız teflondan bir başka adıyla PTFE’den imal edilmiş.

Tuşlar

Tuş sayısına baktığımızda farenin gerçekten çok sade ve sadece temel fare işlevleri sunacak şekilde donatıldığını görüyoruz. Normal sağ sol tık tuşlarına ek olarak teker tuşu ve başparmak altındaki ileri/geri tuşları var.

Tabii ki daha fazla tuşa ihtiyacı olanlar G Hub yazılımı altından G Shift özelliğini açarak yazılımsal olarak ek tuş işlevi atanabiliyor. Fare tuşlarının seyahat mesafesi kısa hissiyatı orta sıkılıkta. İnce bir de sesi var.

Açma kapama tuşu gayet büyük ve farenin altında bulunuyor, sensörün hemen yanında, açık olduğunda mavi, kapalı olduğunda kırmızı rengi görüyorsunuz. Farede DPI ayarlamak için herhangi bir tuş yok.

Sensör

Bu modelde Logitech’in Hero 25K sensörünün kullanıldığını görüyoruz. Yazılımsal hızlandırma ve filtreleme kullanmayan, gerçek 25.000 DPI tarama yapabilen bir sensör bu, 400 IPS hızlanma destekliyor. Yani çok hızlı ve anlık hareketlerinizin dahi doğru algılanıp oyuna aktarıldığına emin oluyorsunuz. Logitech sensör alanında gerçekten son yıllarda büyük mesafe aldı.

Pil ömrü

Bu derece yüksek tarama hızı yüksek güç çekip pil ömrünü olumsuz etkiler herhalde diye düşünüyor olabilirsiniz. Ancak Logitech bunun için akıllı bir algoritma geliştirmiş ve farenin hareket hızına göre sensörün kaç kare saniye tarama yapacağını ayarlayabiliyor.

Pil ömrü açısından performans ortalama diyebilirim, özellikle de hafifliği düşünüldüğünde iyi bile denebilir. Kullanımınıza da bağlı olarak pili ortalama 70 saat gidiyor ve 1 saat içinde tamamen şarj oluyor.

Bu farenin Logitech Powerplay uyumlu olduğunu da belirtmek gerek. Powerplay, Logitech’in kablosuz şarj teknolojisine verdiği isim. Bu desteği sunan bir fare altlığı kullandığınızda, farenizi şarj etmekle uğraşmadan sürekli kullanabiliyorsunuz.

Kablosuz performans

Her ne kadar günümüzde pek çok üretici bu sorunu fark edip farklı çözümler geliştirse de, özellikle eski model kablosuz farelerde sıkça karşılaşılan bir sorun da gecikmeler ve parazit olmuştur. 

Logitech de Lightspeed kablosuz aktarım teknolojisi ile bu sorunu çözüyor. 2.4 Ghz kablosuz sinyal kullanan Lightspeed ürünler çevresinde diğer kablosuz aygıtlardan kaynaklanan parazitlere karşı tarama yapıyor. Eğer bir frekansın kalabalık olduğunu anlarsa, otomatik olarak başka frekanslara geçiyor. Fareyi oyunlarda test ederken bağlantıda bir kopma ya da herhangi bir gecikme gözlemlemedik.

Ergonomi

Farenin ölçülerinin daha çok büyük ele sahip kullanıcılara hitap ettiğini söyleyebilirim. Özellikle eğer parmak ucu tutuşa alıştıysanız, bu fare size büyük gelecektir. Onun dışında avuç içi ve pençe tutuş için gayet iyi bir fare. Ergonomisi basit tutulmuş, herhangi bir yönde çıkıntısı veya şişkinliği bulunmuyor. 

Yan kısımlar farenin geri kalanı gibi pürüzsüz bir dokuya sahip. Ama bunu sevmeyenler için Logitech kutuya yapışkan kaymaz yüzeyler eklemiş. Farenin sağına soluna ve ana tuşlarının üzerine bunları yapıştırıp daha kaymaz ve pütürlü bir yüzeye kavuşuyorsunuz.

Yazılım Desteği

Logitech G Hub uygulamasında farenin ayarlayabileceğiniz özelliklerinin sınırlı olduğunu gördük. Örneğin raporlama hızı, angle snapping gibi ayarları yapamıyorsunuz. DPI ayarı ve tuş işlevlerini özelleştirme gibi standart özelliklere ek olarak kalan pil yüzdesini görebilmek güzel olmuş.

Fareyi yüzeyden kaldırdığımızda algıladığı mesafe yani lift-off distance standart 1 CD kalınlığında yani 1.2mm olarak tutulmuş. Bunu Logitech G Hub üzerinden değiştiremiyoruz. 

Sonuç Değerlendirmesi

Gördüğünüz gibi farede herhangi bir RGB yok, fazladan tuş yok, fare tekerinin bile içi boşaltılarak fazladan birkaç gram kazanmaya çalışılmış. Farenin içindeki tasarımda da hafiflik ön planda tutulmuş. Özellikle kablosuz farelerde bu biraz zordur çünkü pil de eklemek zorundasınız. Buna rağmen 63 gram gibi inanılmaz hafifliğe sahip bu fare.  Böyle bir hafifliğin bir de götürüsü olmak zorunda. O da fiyatta kendini gösteriyor, bugün farenin ülkemizdeki satış fiyatı yaklaşık 1.500 TL.

Logitech’in bu hafifliği farenin yapısal bütünlüğünü olumsuz etkilemeden yapması iyi bir mühendislik örneği. Çünkü incelttiğiniz her plastik parça farenin daha çok esnemesine sebep olur. Bu da oyun esnasında hor kullanımda kırılma riskini artırır. Fareyi elime alıp baskı uyguladığımda hiç de kolay kırılacakmış gibi bir izlenim bırakmadığını belirtmeliyim.

Daha iyi kablosuz performansı için alıcıyı USB kablosu ile uzatıp masanıza kadar çıkarmanızı ve farenin tam karşısına konumlandırmanızı öneriyorum. Logitech kutuya bir ucu Micro USB, diğer ucuna da bu alıcıyı takabileceğiniz plastik bir parça koymuş. Şarj ve uzatma kablosu olarak kullanabileceğiniz bu kablo 1.9 metre uzunluğunda ve kauçuk kaplamalı.

Ve gelelim farenin en sevmediğim özelliğine, Micro USB bağlantı portu kullanılmış. 2021’de hala Micro USB kullanıldığını görmek üzücü. Hani maliyetten kısmak için mi yapılmış acaba diye düşünüyor insan ama değil çünkü farenin fiyatı 150 dolar ki zaten bütçe odaklı bir model de değil.

Sonuç olarak Logitech piyasadaki en iyi kablosuz farelerden birini alıp hafif, duyarlı ve hassas fare isteyen kullanıcılar için uygun hale getirmiş. İster uzun turnuvalar yapan bir rekabetçi oyuncu, isterseniz sadece bilek ağrılarından kurtulmak isteyen normal bir kullanıcı olun, 63 gramlık ağırlığın farkını hemen hissedebiliyorsunuz. 

Görebildiğim eksileri hala Micro USB uç kullanması, kablosunun örgülü olmaması ve G Hub altından yapılabilecek ayarların biraz kısıtlı olması. Kablosuz bir farenin kablosunu niye eleştiriyorsun diyenleriniz olabilir. Kablosuz da olsa arada bir şarj etmek için kablolu kullanmanız gerekecek ve bu kauçuk kabloların masaya nasıl takıldığını hepimiz biliyoruz.