Sayısız teknolojik cihazda kullanılan ARM mimarisi önemini gün geçtikçe artırmaya devam ediyor.
ARM mimarisi dünya genelinde benimsenmeye ve hızla yayılmaya devam ediyor. Şirket ortaklarının ilk 50 milyar çipi göndermeleri yaklaşık 23 yıl (1991’den 2014’e kadar) aldı. Ardından diğer 50 milyar çipin gönderimi üç yıl (2014’ten 2017’ye kadar) sürdü. Şimdi ise ARM ekosistemini kullanan 100 milyar yeni çipin teslim edilmesinin yaklaşık 4.5 yıl sürdüğü bildirildi. ARM, mimarisine bağlı olarak her saniye yaklaşık 500 çipin üretildiğini söyledi.
Şu anda ARM tabanlı çiplerin sevkiyatı 200 milyar doları aştı ve 500 milyar ve bir trilyon gibi rakamların ne zaman görüleceği akıllara geliyor. Yapay zeka, HPC, uç bilgi işlem, robotik ve IoT gibi mega trendlerle birlikte ARM ortaklarının önümüzdeki 10 yıl içinde 1 trilyon çip üretimine ulaşacağı tahmin ediliyor.
Bunun yanında yeni pazarlara girmek kadar mevcut pazarlardaki konumu korumak da önemli zira ARM’nin karşısında hızla gelişen RISC-V ekosistemi var. Sadece üç veya dört yıl önce, mevcut RISC-V çekirdekleri yalnızca basit mikro denetleyicilere hitap edebiliyordu, ancak bugün Linux gibi zengin işletim sistemlerini çalıştırabiliyor.
RISC-V komut seti mimarisinin (ISA) ARM’ye göre sahip olduğu en önemli avantajı, telifin ücretsiz olması ve birçok tasarımın açık kaynaklı olması diyebiliriz. Önemli teknoloji şirketleri, RISC-V için yazılımlarını geliştirdiği sürece tasarruf etmek amacıyla ARM’den RISC-V yongalara geçmeyi düşünebilir.
Örneğin ARM’nin en önemli müşterilerinden biri olan Apple’ın RISC-V üzerinde çalışmalar yürüttüğünü belirtmiştik. ARM, yazılım uyumluluğu ve kanıtlanmış tasarımlar sunuyor olsa da, şirketin ücretsiz çözümlerle rekabet etmesi zor olacaktır.
ARM’nin CPU mimarisi dünyanın en yaygın ISA’sı haline geldi. İşlemciler bugünlerde hemen hemen her yerde kullanıldığından, ARM mimarisinin başarısı önümüzdeki yıllarda artacak gibi görünüyor. Ancak ARM’nin önünde birden fazla zorluk var. İlk olarak, veri merkezlerinde yerini sağlamlaştırması ve bir süre sunuculara hakim olan x86 ISA’ya meydan okuması gerekiyor. İkincisi, mevcut pazarlarını koruması ve açık kaynaklı, telifsiz bir mimari olan RISC-V’ye karşı rekabetçi kalması gerekiyor.
