Anasayfa Video Asus ROG Swift OLED PG27AQDM İncelemesi

Asus ROG Swift OLED PG27AQDM İncelemesi

Sevgili dostlar bu incelemede OLED ekran teknolojisi ile üretilmiş Asus ROG Swift OLED PG27AQDM monitörüne yakından bakıyoruz.

26,5” boyutundaki bu monitör QHD çözünürlüğe sahip ve 240Hz yenileme hızı sunabiliyor.

1000nit Parlaklık ve 0,03ms Tepki Süresi

Ama OLED olmasının asıl getirisi tabii ki bunlar değil. Zira PG27AQDM Griden griye tepki süresi olarak, 0,03ms gibi olağanüstü bir değere sahip.

Bununla beraber 1000nit parlaklık değerine çıkabilen bu monitör, tahmin edeceğiniz gibi HDR’ı destekliyor ve tam tamına 1.5Milyona:1 Kontrast oranı var.

Elbette monitörü devamlı 1000nit parlaklıkta kullanamıyorsunuz. Zaten böyle bir parlaklığa uzun süre maruz kalmanız gözlerinizin sağlığı açısından da zararlı. HDR açıkken gerekli sahnelerde bu parlaklıklara çıkabilen monitörün asıl parlaklık değeri 450nit. 

Renk Gösterim Kabiliyeti

Asus’un verilerine göre PG27AQDM sRGB’nin %135’ini DCI-P3’ün de %99’unu karşılayabiliyor. Bizim yaptığımız testlerde sRGB’nin %99’unu, DCI-P3’ün %95’ini karşıladığını gördük. Genelde yüzde 5 ila 10 arasında bir sapma payının olabileceğini göz önüne alırsak, bu sonuca göre PG27AQDM renk spektrumu bakımından iddia ettiği değerleri büyük oranda sunmayı başarıyor.

Gelgelelim HDR performansına, aslına bakacak olursanız bu monitörün parlaklık değerleri ve kontrast oranındaki üstün yeteneği HDR konusunda beni epey bir heyecanlandırmıştı. 

Ama SDR moddaki görüntüsünden sonra HDR moddan pek de etkilenmedim.

Tamam görüntülerde müthiş bir kontrast var. Karanlık noktalar yapay durmuyor. Aydınlık bölgeler ise göz alıcı bir ışıltıya sahip. Ama OLED’in SDR modu, sıradan bir monitöre kıyasla o kadar göz alıcı ki, HDR’ın pabucunu dama atar…

Tabii HDR performansı sahneden sahneye değişiklik gösteriyor. Mesela bu monitörle oynama fırsatı yakaladığım Last of Us Part 1 ve Resident Evil 4 Remake gibi oyunlardaki HDR performansı beni mest etmeyi başardı. HDR filmlerde ise birçok monitörün sahip olmadığı kontrast ve canlı renklerle seyir zevki yüksek bir deneyim sunuyor. 

Online Oyunlarda Fark Yaratan Özellikler

26,5 yani hadi düzleyelim şunu, 27” boyutundaki ekran, 2K çözünürlük sunuyor. 4K değil ama bu boyut için 2K bence daha ideal. Ayrıca 2K çözünürlüğün oyun performansı açısından daha avantajlı olduğunu kabul etmek lazım. 

En nihayetinde 240Hz yenileme hızı sunan bu monitörle yüksek kare saniye hızlarda oyun oynamanın tadı bir başka. OLED ekran teknolojisinin sunduğu anormal yüksek tepki süreleri sayesinde online oyunlarda adeta yağ gibi akıp gidiyorsunuz. 

Elbette bu performans gözle görülür şekilde bariz bir fark ortaya koymuyor.

Eğer yeterince iyi bir oyuncuysanız zaten belli bir tepki sürenin altındaki monitörle yakaladığınız performansı burada da sürdürüyorsunuz ama bu sefer çok daha parlak, canlı ve keskin bir görüntü kalitesi eşliğinde bu performansı elde etmiş oluyorsunuz. 

Sonuçta ortaya çıkan bu performansın alametifarikası elbette OLED panel teknolojisi. Yani gelecekte bu panel tipinin yaygınlaşmasıyla beraber, bu tepki sürelerinin normal hale gelmesi işten bile değil.

Uzay Gemisini Andıran Fantastik Tasarım

Bu monitörün tasarım dili de sahip olduğu teknoloji gibi heyecan verici ve aynı zamanda fütüristik duruyor. 

Sırf bu tasarıma sahip bir monitörüm olsun isterdim şahsen… 

Önden baktığımızda ekranın tamamen eşit ve ince çerçevelerle çevrelendiğini görüyoruz. Özellikle bu tarz simetrik durumlara takılıyorsanız benim gibi sizin de hoşunuza gidecektir. Öte yandan Asus, meşhur ROG gözünü ön tarafa bir şekilde koymanın yolunu bulmuş. Ve ekranın tam orta alt kısmında küçük bir çıkıntı yerleştirmiş.

ROG gözü burada tüm ihtişamıyla dururken, kırmızı bir led ile aydınlatıldığını görüyoruz. Ancak bu çıkıntı sandığınız gibi öyle tamamen görsel amaçlı koyulmuş bir çıkıntı değil. Aslında bu kısım, 2 tuş ve bir analog çubuktan oluşan monitörün kumandası arkadaşlar. 

Elinizi attığınızda kolayca kontrol edebileceğiniz şekilde yerleştirilen bu tuşlar ROG gözünün hemen arkasında yer alıyor. Ve OSD menüsünü buradan kontrol edebiliyoruz. 

Analog çubuğu ile OSD menüsünde rahatça gezebilirken, çubuğun yanındaki tuşlardan sol tarafta olanıyla hızlı şekilde giriş seçimi yapabiliyor, sağdaki tuşla da monitörü açıp kapatabiliyorsunuz. Ne yazık ki bu tuşları özelleştirmek gibi bir seçenek sunulmamış. 

Akıllı Algoritma Teknolojisi ile Piksel Yanığına Son!

OLED dendiğinde akla ilk gelen şeylerden biri de piksel yanması…

Özellikle ilk nesil OLED panelli televizyonlarda kronik hale gelen bu can sıkıcı durum elbette geçen zaman içerisinde OLED teknolojisinin daha da gelişmesiyle azaldı. Yine de bu konudaki sıkıntı tamamen giderilebilmiş değil. 

Bu bağlamda Asus kendi geliştirdiği birkaç teknikle piksellerin yanma sorununu en aza indirmeye çalışmış. Monitörün arka tarafında tasarımıyla dikkati çeken büyük bir soğutucu blok konumlandırılmış. Bu blok içerisinde yer alan pasif soğutucular, alttan çektiği soğuk havayı yukarıdan tahliye ederek ekranın serin çalışmasını sağlıyorlar. 

OLED panelleri özel kılan şey her bir pikselin ayrı ayrı aydınlatılabilmesidir. Bu sayede pikseller tamamen kapatılarak örneğin tam siyah elde edilebilir. Ve arka aydınlatmalı panellerin yaşadığı handikaplar, örneğin ışık sızması gibi, OLED ekranlarda görülmezler. Bu durumda her bir piksel için ayrı ayrı voltaj sağlanarak tüm bu aydınlatma kontrol edilmiş olur. 

Ancak tahmin edeceğiniz üzere voltaj yani elektriğin olduğu yerde ısıda vardır. Asus, PG27AQDM ile birlikte akıllı voltaj optimizasyonu adını verdiği özel bir sistem kullanmış.

Bu panel için özel olarak kodlanan akıllı algoritma sayesinde, monitörün sıcaklığına göre her bir piksele uygulanan voltaj optimize edilerek kullanılıyor. Bu sistem hem piksellerin en doğru ışığı vermesini sağlarken hem de piksel yanmasına karşı koruma sağlamış oluyor.

Son olarak Asus bu monitöre piksel temizleme özelliği de koymuş. 

OSD menüsünden ulaşabileceğiniz bu özelliği kullanarak uzun kullanım süresinin ardından piksellerin temizlenmesini sağlayabiliyorsunuz. Eğer isterseniz monitörün, piksel temizleme işlemini size hatırlatmasını da sağlayabilirsiniz ki bu seçenek de yine OSD menüsünde “piksel temizleme hatırlatıcısı” olarak geçiyor. 

Bu sayede kaç saatlik bir kullanımın ardından piksellerinizi temizlemek istiyorsanız, monitör ekranınıza bir uyarı göndererek size hatırlatmış oluyor.  Piksel temizleme işlemi sırasında monitörünüzü yaklaşık 6 dakika kullanamadığınızı da belirtelim. 

Lazer Aydınlatmalı Ambiyans Işığı

Asus’un ROG serisi monitörlerinde görmeye alıştığımız bir ayak şekliyle gelen PG27AQDM masada kapladığı yer bakımından biraz sıkıntı çıkarabilir. Ancak bu ikon haline gelen ayak stilinin göze çok agresif ve hoş geldiğini itiraf etmek gerek.

Bu ayakların stantla birleştiği noktada lazer aydınlatmalı bir kısım yer alıyor. Mıknatıslı bir yapıya sahip olan bu kısmın ışığı kırmızı renkte ve maalesef değiştirilemiyor. Aslında çocukken kullandığımız lazer teknolojisinin birebir aynısını kullanan buradaki aydınlatma yapısı, siz nasıl bir başlık kullanırsanız o şekilde yanıyor. 

Yani dijital olarak değil de geleneksel bir yöntemle özelleştiriliyor desek sanırım yanlış olmaz. Monitörün üzerinde gelen başlıkla beraber toplamda 5 adet başlık kutu içerisinde sunulmuş durumda. 

Ancak bunlardan sadece 2 tanesi hazır sembollerle geliyor. Ve her ikisi de ROG gözünün farklı şekillerde ki sunumunu taşıyor. Diğer 3 başlık ise kullanıcının keyfine göre doldurabilmesi için boş bırakılmış.

Ultra Esnek Stant Yapısı

PG27AQDM standı hemen hemen her ihtiyacınızı karşılayacak türden bir esnekliğe sahip.

Pivot özelliği mevcut, 90 derecelik açıda dik olarak kullanabiliyorsunuz üstelik her iki tarafına da rahatça döndürülebiliyor. Sağa sola ve öne arkaya doğruda eğim verebiliyorsunuz. Kısacası bir monitör standından beklediğiniz tüm temel beklentileri fazlasıyla karşılıyor. 

Üstelik mekanizması o kadar kaliteli ki ayarlama yapmak çok kolay, normalde monitörlerin çıkardığı zorlukları kesinlikle çıkarmadan tüm bu ayarları yapmanız mümkün. 

Yalnız burada şöyle bir sıkıntıyla karşılaştım, monitörün açısını değiştirip yeniden ortalamak istediğinizde, herhangi bir uyarıcı konulmamış. Yani monitörü tam ortaladınız mı belli edecek bir klik sesi filan yok. Tamamen göz kararı bunu yapıyorsunuz. Dolayısı ile benim gibi simetri konusuna takıntılıysanız rahatsız olabilirsiniz.

RGB Aydınlatmalı Arka Yüzey

Standın arka tarafında, yine kırmızı ledle aydınlatılmış ve çok şık gözüken bir Swift yazısı görüyoruz. Genel olarak görüntü ve sağlamlık konusunda premium bir ürün olduğunu belli eden standın en tepesinde bir de kameranız için tripod yuvası konumlandırılmış. 

Zaten ürünün resimlerinde bol bol göreceğiniz gibi arka tarafta kocaman bir ROG gözü Asus’un daha önce farklı ürünlerinde kullandığı AniME Matrix gibi küçük piksellerden oluşan RGB bir aydınlatmaya sahip. 

Ancak Animatrix’de olduğu gibi gif oynatabileceğiniz bir alan değil bu. Sadece buradaki ROG gözünü OSD menüsünde yer alan birkaç RGB aydınlatma seçeneği ile özelleştirebilir veya tamamen kapatabilirsiniz. 

Zengin Bağlantı Seçenekleri

Bağlantı ara yüzü olarak 2 adet HDMI 2.0 ve 1 adet Displayport 1.4 girişleriyle gelen PG27AQDM’de ek olarak 3.5mm jak ve 2 Adet USB 3.2 Gen 1 ara yüzünde port yer alıyor.

Bu USB girişleri kullanabilmeniz için hemen yanlarındaki USB Tip B girişini, kutusundan çıkan kabloyla bağlamanız gerekiyor. 

Ancak ne yazık ki bu monitörde dahili bir hoparlörün yer almadığını söylemek gerek. 

Aslında ilk bakışta gerek bu arkadaki soğutma kısmının görüntüsü, gerekse de üst düzey bir monitör olmasının getirdiği intiba ile dahili hoparlörü olduğunu düşünüyorsunuz. Ama ne yazık ki böyle bir durum söz konusu değil.