İstanbul'un her bir toprağı teker teker satılıyor. Yerlerine koca koca binalar dikiliyor. Buradan gelen para ise halkın hariç baştaki kişilerin cebine gidiyor ve bu olanlara halkın büyük bir çoğunluğu kayıtsız veya "Şu binalara bak yeğen", "Çalıyor ama yapıyor" kafasında.
Bunu yalnızca büyük İstanbul depremi sonrası için demiyorum ileride ortaya çıkabilecek krizler için de söylüyorum, o adama istediği her şeyi yapabilecek gücü biz referandumda verdik. Referandum öncesi dönemde de, yolunda hiçbir engel olmaması için devlet içerisine hacı hocaları soktu bu adam.
Yani, sorunun cevabını geçmiş dönemlere bakarak da öğrenirsin.