En sevdiğimi söylemem zor ama şu sıralar aşağıdaki müziği çok dinliyorum. Bana huzur veriyor, gözlerimi kapadığım zaman Toussaint bağlarında geziyor gibi oluyorum.
Havada biraz nahoş bir koku, çiftçilerin üzümleri toplarken çıkardığı sesler, biraz öteden Blessure Irmağı'nın şırıltısı... Corvo Bianco'dan Beauclair'a gidiyorsun. Yol boyunca bu huzurun keyfini çıkarıyorsun. Sonra San Sebastian kapısından şehre giriyorsun.
Herkeste hafif bir telaş var. Hoplayıp zıplayan çocuklar, malını satmaya çalışan esnaflar, "Çok yaşa Anna Henrietta!' diyen muhafızlar, müzik çalan ozanlar... Gran'place'in biraz aşağısındaki ilan tahtasına göz gezdiriyorsun. Ne var ne yok diye bakıyorsun. Sonra The Pheasantry' ye gidiyorsun. Hancıdan önce varsa Gwent kartları alıyorsun. Sonra "Bir el Gwent oynayalım mı?" diyorsun. Kartları diziyorsunuz...
Ben tekrar The Witcher 3 bitirmeye gidiyorum beyler. CDPR bir oyundan daha fazlasını yapmayı başarmış beyler. Ne kadar istesem bile bu oyunu sevmeyenleri anlayamıyorum.