"Meslek lisesi makineden mezun olup direkt fabrikalara girip 45 bin üzeri alan tanıdıklarım var" demişsin ama bu doğru bir argüman değil. Ben de üniversitemdeki bazı mezun makine mühendislerinin işsiz olduğunu biliyorum. Bu branş fark etmeksizin böyle. Kendini geliştirmediysen (biliyorum çok klişe), yani eğer üniversitede proje yapmadıysan, sertifika programlarına katılmadıysan, İngilizce bölüm okumuyorsan İngilizceni geliştirmediysen, stajlarını tamamlamadıysan ve tezini bir firmada yapıp uygulamaya dökmediysen piyasada zor iş bulursun. Hedeflerin 45k alıp, ufak firmada kendini çürütmekse, bir şekilde iki branşta da iş bulursun ama seni tatmin eder mi ben buna garanti veremem kimse garanti veremez. Benim hedeflerim, hayallerim büyük. İyi bir ortalamam olmasına rağmen ülkemizin büyük savunma sanayii şirketlerinden son aşamalarda "tanıdık" olmaması sebebiyle elendim. Şimdi ise mezuniyetten sonra, BAYKAR'da işe başlayacağım. Endüstri mühendisliği okumak evet makine okumaktan kolay. Bunu inkar etmeyeceğim. Ama her mesleğin bir zorluğu da var bunu unutmamak lazım. Lisede öğrendiğin programlar bizde de geçerli. Bitirme projem kapsamında MAN Türkiye şirketinde kullanıyoruz çoğunu. Şart değil ama bilmek kesinlikle artı bizim için. İleride teknik resim okuma gibi işlerde becerin artar. Endüstri mühendisliği de makine mühendisliğinden türemiş bir branştır onu da söyleyeyim. Piyasada iki mesleğin de gideri var. Ancak endüstri mühendislerinin daha farklı ve geniş bir ders yelpazesi olduğundan her yöne kayma eğilimi vardır. Bu sebeple şirketler endüstri mühendislerine çok sıcak bakarlar. Ancak makine okuduğun zaman, bir endüstri mühendisinden daha teknik bilgiyle (teknik çizim, tasarım, çalışma dinamikleri vs.) dolarsın.