Gençlerin karşılaştığı toplumsal baskı ve beklentiler

jacobsacc dedi:

Merhaba, gençler olarak genelimizin yaşadığı bir duruma burada söz getirerek benim gibi çözümü internette arayan insanlara ait bu konuyu açıyorum.

Aile evinde otururken para kazanmadığımız veya bazı aile üyelerinin düşünceleri ile çelişen onlara göre gereksiz bulunan "boş adam işleri" olarak geniş bir skala içerisinde listeleyebileceğim kitap okumak, e-kurslar ile kendini geliştirmeye çalışmak, yazılım öğrenmek, oyun oynamak, spor yapmak, felsefe ile ilgilenmek, yabancı dil öğrenmek gibi gibi aktiviteleri yapmaktan çekinmemize neden olan, zengin adamların maaşlı kölesi olmadan asgari ücretli sabah 7 akşam 12 çalışan aldığı maaş kirasına yetmeyen birisi olmadan onların gözünde bir b*k olamayacağımız gerçeğine değinmek istiyorum.

Şahsen ben sabah 7 akşam 12 çalışıp bütün maaşımı hane halkının borçlarına yatırsam da yine de "onlara para vermediğim, lüks şeyler aldığım, üniversite okuyup onları batıracağım" gibi düşüncelere kapılan toksik zihinlere kendimi beğendiremedim. Ergenliğim boyu ne benim istediğim bir mesleği edinmeme(meslek okuluna gitmeme) ne de yetenekli olmama rağmen sporcu olmama izin verilmedi. Trajikomik olacak ama "okula git! Derslerini yap!

Öyle saçma şey mi olur! Bak okumayanların sonu ne olmuş!" deyip deyip beni iğnelediler ben de baktım istediklerim olmuyor dedikleri şekilde hayatıma devam edeyim dedim. Şimdi de çalışmanın okumaktan daha iyi olacağını itelemeye çalışıyorlar bana peki niye? Köye yazlık yapılacak, eve tadilat yapılacak, ağabeyin evlenecek, eve sen bakacaksın büyüdün artık. Ne zaman hayal kuracağım hocam? Ne zaman istediğim bir şey gerçekleşecek?

Bu sorunu nasıl aşabiliriz?
-Ya da aşabilir miyiz?

Genişletmek için tıkla...

jacobsacc dedi:

Merhaba, gençler olarak genelimizin yaşadığı bir duruma burada söz getirerek benim gibi çözümü internette arayan insanlara ait bu konuyu açıyorum.

Aile evinde otururken para kazanmadığımız veya bazı aile üyelerinin düşünceleri ile çelişen onlara göre gereksiz bulunan "boş adam işleri" olarak geniş bir skala içerisinde listeleyebileceğim kitap okumak, e-kurslar ile kendini geliştirmeye çalışmak, yazılım öğrenmek, oyun oynamak, spor yapmak, felsefe ile ilgilenmek, yabancı dil öğrenmek gibi gibi aktiviteleri yapmaktan çekinmemize neden olan, zengin adamların maaşlı kölesi olmadan asgari ücretli sabah 7 akşam 12 çalışan aldığı maaş kirasına yetmeyen birisi olmadan onların gözünde bir b*k olamayacağımız gerçeğine değinmek istiyorum.

Şahsen ben sabah 7 akşam 12 çalışıp bütün maaşımı hane halkının borçlarına yatırsam da yine de "onlara para vermediğim, lüks şeyler aldığım, üniversite okuyup onları batıracağım" gibi düşüncelere kapılan toksik zihinlere kendimi beğendiremedim. Ergenliğim boyu ne benim istediğim bir mesleği edinmeme(meslek okuluna gitmeme) ne de yetenekli olmama rağmen sporcu olmama izin verilmedi. Trajikomik olacak ama "okula git! Derslerini yap!

Öyle saçma şey mi olur! Bak okumayanların sonu ne olmuş!" deyip deyip beni iğnelediler ben de baktım istediklerim olmuyor dedikleri şekilde hayatıma devam edeyim dedim. Şimdi de çalışmanın okumaktan daha iyi olacağını itelemeye çalışıyorlar bana peki niye? Köye yazlık yapılacak, eve tadilat yapılacak, ağabeyin evlenecek, eve sen bakacaksın büyüdün artık. Ne zaman hayal kuracağım hocam? Ne zaman istediğim bir şey gerçekleşecek?

Bu sorunu nasıl aşabiliriz?
-Ya da aşabilir miyiz?

Genişletmek için tıkla...

kurtcobain1 dedi:

Bence insanlar kendilerini gösteremedikleri için, kendi potansiyellerini ortaya çıkaramadıkları/çıkarmadıkları için diğer böyle sağlıklı ve pozitif işlerle uğraşan insanları aşağı çekmeye çalışıyorlar. Bizim toplumumuzda var bu durum çok yaşadım. İnsanlar hep derler sen yaşamak istediğin hayatı yaşa, 60 yaşında pişman olmayacağın, gençliğini yaşayabileceğin. Üniversiteue git örneğin, yeni şehirler, ülkeler gez. Şimdi kime ne zararın var? Yanlış olan ne var burada? İşte konuşurlar orda burda herkes üniversiteli işsiz, e olsun? Eğer iyi bir üniversiteye gitmezsen tabii işsiz kalırsın zaten üniversite illa iş bulayım diye yoktur. kendini tanımanı sağlar, yeni insanlarla tanışırsın. Daha çok böyle yararları var.

Kaç yaşındasın bilmiyorum ama insanlar hep konuşur eğer onların sözlerine kulak verip, onlar gibi yaşayıp sürüye kapılırsan mutlu olamazsın. Elbette onları dinlemen gereken zamanlar olacak, bir büyüğün sana nasihat verecek, bu nasihat hayatını kurtaracak mesela. Ama bu 100 de 1 gibi bir orandır. O yüzden kendin nasıl istiyorsan öyle yaşa zaten bi yaştan sonra kendi hayatını kuruyorsun kimse fazla karışamıyor o zamana kadar bir şeyleri değiştirmeyi çalı

Genişletmek için tıkla...