İnsan neden yer çekimi şiddetini absorbe edecek şekilde evrilmemiştir?

bursali

Hectopat
Katılım
30 Kasım 2019
Mesajlar
2.076
Çözümler
13
Yer
Bursa
Evrim yasasında canlıların ortama uyum sağlamak adına evrimleştiğini biliyoruz. Dünyanın her yerinde var olan tek hakiki şey yer çekimi olduğunu da biliyoruz. Eski antik atalarımız bir yerden düşüp öldüklerinde veya yaralandıklarında evrim yasası kuralları ve amacı gereği zaman içerisinde vücut şekilleri buna uyum sağlar hale gelmez miydi? Mesela kedigillerin yer çekimi şiddetinden aldıkları hasarı azaltacak bir teknik geliştirdiğini biliyoruz. Peki neden insan dahil diğer canlılarda bu yok? Dediğim gibi sonuçta yer çekimi dünyanın her yerinde var olan bir şey dolayısıyla bunun sonuçları sadece kediler için geçerli olamaz.
 
Yerçekimine karşı koyacak şekilde evrimleştik, yerçekimi ivmesine karşı koyabildiğiniz için ayakta duruyorsunuz. Yoksa yere yapışırsınız.

Evrimin işleyebilmesi için türler içerisinde seçilim baskısı oluşması gerek. İnsanlar ve insanların atalarının zaman içinde yaşadığı coğrafyalar çoğunlukla düz/ova denilecek yerlerdi ki buralarda "yüksekten düşme"ye karşı koymanın bir avantaj sağlamaması, yüksekten düşmeye karşı daha fazla dayanabilen bireylerin özellikle öne çıkamaması olası. Yani yüksekten düşmek insanların hayatta kalma serüveninde önemli bir etken değildi, dolayısıyla da seçim baskısı oluşturamadı.

Tabii biyoloji uzmanı olmadığım için farazi anlattım fakat evrimde farkların oluşabilmesi için bireyler arasındaki bir özelliğin belirgin avantaj sağlaması lazım ki o özelliğin daha iyi olduğu bireyler daha fazla üreme imkanı bulsun. Etraftakileri fark edebilmek için uzun boy, güneşten daha az zarar görebilmek için siyah ten, bir pati veya ayağa göre daha fazla kavrama sağlayabilen ellerimiz gibi zamanına ve ortamına daha avantajlı olan özelliklerimiz var.

Tabii evrim çok geniş bir konu, bu yüzden kendi öz araştırmalarınızı da yapmanızı öneririm ki havada kalmasın.
 
. Eski antik atalarımız bir yerden düşüp öldüklerinde veya yaralandıklarında evrim yasası kuralları ve amacı gereği zaman içerisinde vücut şekilleri buna uyum sağlar hale gelmez miydi?

Bu biraz hatali bir evrim anlayisi. Birisi yuksekten dusunce kalanlar yuksekten dusmeye karsi savunma gelistirmiyor. Yuksekten dusmeyenler neslini surdurdugu icin onlarin savunma mekanizmasi her ne ise onu tasiyorsun.

Ornegin yukseklik korkusu fobisinin temeli bu olabilir. Yani insan iskelet ve yag sistemini darbe absorbe edecek sekilde evrimlesmesindense sadece yuksekten korkar hale gelmesi yeterlidir olumleri azaltmak icin?

Yine uykuya dalmadan once dusuyormus hissine kapilmanin kokeninin antik insanin agac kovuklarindan dusmesi durumuna baglandigini okumustum.

Kuduz olan insanlar sudan korkmaya basliyorlar. Belki de sadece korkmak populasyonu o musibetten korumak icin yeterlidir. Zaten yuksekten dusme kaynakli olumlerin insanlarin basina buyuk bela oldugunu da sanmiyorum ki evrimsel bir refleks olussun.

Uzagi gormek icin kartal gozlu olmana gerek yok, durbun yapacak kadar zeki olman yeterli.
 
Merhaba. Bu konuda kedigillerin yerçekiminden hasar almaması veya bundan muaf olabilmeleri konusunda aslında bu familyanın en önemli bir özelliğini göz ardı ederek çok yanlış bir açıdan bakabilmiş bulunuyorsunuz. Çünkü kedigillerin yerçekimine karşı geliştirmiş olduğu özel bir güçleri veya buna şiddetle karşı koyabilme güçleri bulunmayıp sadece bu türün aşırı çevikliği veya iskelet, kas, özel anatomik yapısının insana göre bu konudaki (düşme anındaki) olası hasarlara karşı her zaman çok avantajlı bir durumda bulunmaları veya kalabilmeleriyle bu mümkün olabiliyor. Çünkü insanlar için geçerli olan yerçekimi kuvveti ayni şekliyle kedigiller familyası için de ayni şekliyle geçerlidir.

Yerçekimine karşı kedigiller familyasının özel bir yeteneği veya insanla diğer canlı türlerine göre olan en büyük avantajı çok çevik olabilmeleri, sürekli havada düşme konumundayken bu düşme anlarında olağanüstü çeviklikleriyle ters konumdaysa bu konumlarını anında dönerek düzeltebilmeleri şansları, havada dönerek sürekli dört ayak üzerine düşmeleridir. İnsanların da zor durumda kalıp bu çok zor durumdaki anlardan çok başarıyla çıkanlarına argo ve bir takılma bağlamında "siz de hep dört ayak üzerine düşüyorsunuz, bu konuda her zaman çok şanlısınız!" şaka yollu olabilen bir takılması kedigillerin bu olağanüstü yeteneğine benzetilerek yapılmış bir söylem şeklinde oldukça yaygındır.

Çünkü insanların bir paraşütle, paramotorla, vb. atlamalarının dışında ; çok yüksek binalardan veya yüksek dağlardan yere hangi konumda düşerlerse düşsünler normalde sağ kalabilme şansları bulunmuyor. Kolay gelsin.
 
Son düzenleme:
Merhaba. Bu konuda kedigillerin yerçekiminden hasar almaması veya bundan muaf olabilmeleri konusunda aslında bu familyanın en önemli bir özelliğini göz ardı ederek çok yanlış bir açıdan bakabilmiş bulunuyorsunuz. Çünkü kedigillerin yerçekimine karşı geliştirmiş olduğu özel bir güçleri veya buna şiddetle karşı koyabilme güçleri bulunmayıp sadece bu türün aşırı çevikliği veya iskelet, kas, özel anatomik yapısının insana göre bu konudaki (düşme anındaki) olası hasarlara karşı her zaman çok avantajlı bir durumda bulunmaları veya kalabilmeleriyle bu mümkün olabiliyor.
Yanlış anlamışsınız, hasar almıyorlar demedim. Bu süreçte buna karşın edindikleri bir teknik dedim. Kedilerin düşme hasarını nasıl azalttıklarını biliyorum. Yorumunuz için sağolun.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı