Dünya çapında nam salmış pek çok otomotiv firması elektrikli araçların gittikçe artan cazibesi karşısında araştırma-geliştirme bütçelerine daha fazla para ayırıyor. Tabii bunda öncelikle Çin ve ondan geri kalmak istemeyen Japonya’nın da büyük payı var. Bu ülkelerin ikisi de petrole bağımlılıktan kurtulmak için çıkışı elektrikli araçlarda görüyorlar. Ve her ikisinin de özellikle otomotiv konusunda dev endüstriyel yatırımları olduğunu düşünürseniz, diğer dünya markalarının da neden tedirgin olduklarını anlayabilirsiniz.
Avrupa markaları ise farklı ölçeklerde elektrikli araçlara yöneliyorlar. Renault bu pazardaki en ciddi hamleleri yapan firmalardan biri oldu. BMW ise henüz işi ar-ge aşamasında tutuyor gibi görünüyor. Şüphesiz amaçları müşteriye daha oturmuş teknolojiler sunmak. BMW mühendisleri bu bağlamda sadece otomobil değil, motosiklet alanında da çeşitli prototipler geliştirmeye devam ediyorlar. Alman Federal Ulaştırma Bakanlığı tarafından kısmen desteklenen E-Scooter bu çalışmalardan sadece biri.
E-Scooter tek şarj ile yaklaşık 100 kilometre menzile ulaşabilen ve ortalam 70 kilometre hızla iki kişiyi taşıyabilen bir skutır prototipi. Ancak yapısal olarak hiç küçük değil, geniş ve konforlu olmasına özellikle dikkat edilmiş. Ancak ölçülerine rağmen hayli hafifi ve verimli, bunu da özel şasi tasarımına borçlu. BMW bu modelde alışılmış motosiklet şasisi kavramını bir kenara bırakmış. Aracın gücünü sağlayan bataryaları taşıyan aluminyum batarya tablaları, aynı zamanda şasiyi de oluşturacak biçimde hazırlanmış. Araç böylece alışılmıştan daha hafif, ancak çarpışma testlerinde otomobil standartlarını yakalayacak kadar da güvenli! BMW zaten çeşitli ülkelerde daha küçük ebatlı elektrikli skutır modellerini satışa sunmuş durumda. Bu daha büyük modelin ise piyasaya çıkıp çıkmayacağı henüz belli değil.
