Anasayfa Haber Higgs Bozon’unu Anlamanın Kısa Yolu

Higgs Bozon’unu Anlamanın Kısa Yolu

Son zamanlarda Medya’da adından sıkça söz edilen Higgs Bozon’nu tam olarak nedir ?

Higgs Bozon’u, bu aralar adından sıkça söz ettiriyor. Aslı 1960lara dayanan ve Peter Higgs tarafından ortaya atılan atomaltı parçacığına Higgs Bozon’u denmektedir. Peter Higgs’e bu konu da Gerald Guralnik, Richard Hagen, Tom Kibble, François Englert ve Robert Brout gibi ünlü bilim-insanları da destek çıkmış, çalışmalara önemli kazançlar sağlamıştır.

Higgs Bozon’u aslında anlatılmaya çalışıldığında “Tanrı Parçacığı” tanımlaması yüzünden bir çok karışıklığa sebebiyet veren bir teori. Astronomik bir aydınlanma ya da uzaylıların varlığının kesinleştiğini gösteren bir bilim-kurgu hikayesi değil. Higgs Bozon’unu tam olarak anlayabilmek için bilmemiz gereken bir kaç önemli madde var aslında.

Öncelikli olarak Parçacık Fiziği konusunda bilgiye ihtiyaç var. Parçacık Fiziği, atomaltı parçacıkları inceler. Leptonlar ya da Kuarklar gibi. Daha sonrasında Standart Model adı verilen teoriye hakim olmak gerekiyor. Standart Model, görülen maddeyi oluşturan temel parçaları ve birbirleri arasındaki etkileşimi inceleyen teoridir. Ayrıca Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (Hadron Collider) hakkında ufakta olsa bilgiye ihtiyacımız var. Avrupa’da CERN kuruluşunun yerin 100 metre altına yaptığı 27 kilometre uzunluğunda ki araştırma laboratuarı, Büyük Hadron Çarpıştırıcısı sayesinde bir çok atomaltı parçacık deneyi hayata geçirilmektedir.

Bunların üzerine eğer cesaretiniz varsa, Higgs’ın diyagramları ve sigmaları üzerinden biraz istatistik bilgiye ihtiyaç duyacaksınız. Sonucunda Higgs Bozon’unu anlamış oluyorsunuz. İşin bilimsel ve teknik araştırmalarından uzak durmak istiyorsanız, uzun lafın kısası: Higgs Bozon’u teorisi evrendeki tüm maddelere kütleyi veren parçacığın ne olduğunu araştırmakta. Maddeye kütlesini ne vermektedir sorusuna alacağımız cevap Higgs Bozon’unun açıklanmasıyla olacaktır. Yıllardır Bilim-insanları bu teori üzerinde çalışsa da bir çok paradoksa sebebiyet vermektedir. En güzel örneği ise: Maddenin kütlesini Higgs Boson’u sağlıyorsa, Higgs Bozon’un kütlesini sağlayan nedir ?

Avrupa’da CERN ve ABD’de FermiLab bu konuyu yıllardır yoğun çalışmalar ile denetlemekte. Başarıya ulaşan bilim-insanı elbette, evrensel bir üne sahip olacaktır ancak işin özünde 1960lı yıllarda ortaya atılan ve kafaları çok kurcalayan bir teorinin kanıtlanması yatıyor. En son 4 Temmuz 2012 tarihinde CERN araştırmacıları Higgs Boson’una yakın bir parçacık keşfettiklerini belirtti. Ancak medyanın çarpıtması haberin doğruluğunu da değiştirmekteydi. Birçok yerde Tanrı’nın varlığı kabul edildi gibi yazılar çıksa da, aslında Bozon’un bir teori olmaktan çıkmasına ramak kalındığı belirtilmek isteniyordu. Yani Higgs Bozonu’nun hiç bir şekilde Teist inançları doğrulamak ya da yalanlamak gibi bir amacı yok.

Araştırmacıların kafasını karıştırdığı kadar duyanların da kafalarını allak bullak eden Higgs Bozon’u hakkındaki bu yazı umarım sizlerin kafasındaki bir çok soru işaretini kaldırmayı başarmıştır. Bu araştırma bilim çalışmalarını hızlandırdığı gibi laboratuarlardaki teknik ve teknolojik ekipmanlarında gelişimini sağlamıştır. Biliyoruz ki teknoloji ilkel de olsa, gelişmiş de olsa bilimin amaçları doğrultusunda kullanıldığında elde edilecek sonuçlar inanılmaz boyutlara ulaşabilmekte.