Sonuç
Bu bir satranç oyunu…
Ezeli iki rakip, yılardır birbirlerine üstünlük sağlama adına sürekli olarak altyapılarını geliştirerek yeni teknolojiler üretiyor. Intel’in işlemci yol haritasındaki Tick ve Tock dönemlerinde olduğu gibi Nvidia ve AMD, yeni mimari ataklar yapamadıkları zaman, varolan GPU’lar üzerinde yaptıkları revizyonlarla günü kurtarma çabasına giriyorlar.
Nvidia, GTX Titan ile liderliğe oturduktan sonra GTX 680’den devşirdiği GK104 GPU’su ile GTX 770 ve GTX 760 modelleri ile alt segment çıkışını yaptı. Bu hamleyi gören AMD, Tahiti XT ve Pitcairn GPU’larını hafif makyajlayarak R9 280X, R9 270X ve R7 260X modellerini piyasaya sürdü. Ancak tepe seviyesi R9 290X’i AMD halen elinde tutuyor ve muhtemelen, bir süredir reklamını yaptığı R9 290X’i için Nvidia’nın diğer hamlesini bekliyor. Kazanan kim olacak herhangi bir fikir yürütemiyoruz ancak bu rekabetin, son kullanıcılara her daim fiyat avantajı olarak yansıyacağı kaçınılmaz bir gerçek.
Toparlayacak olursak;
İnceleme konumuz olan R9 280X, AMD’nin daha önce HD 79XX serisinde kullandığı Tahiti XT GPU’suyla birlikte gelen tanıdık bir altyapı. Mimari anlamda herhangi bir değişiklik olmamasına rağmen GPU ve bellek hızlarındaki ufak hızaşırtma operasyonu görüyoruz. AMD, R9 280X serisinde performans anlamında iddialı bir çıkış yapamamasına rağmen, ilk kez yazılım desteğini arkasına alarak farklı teknolojilere imza atmış görünüyor.
Silicon bazlı yarı iletken detayların yanında, AMD’nin bir süredir reklamını yaptığı Mantle uygulamasını gerçek anlamda hayata geçerse, oyun sektöründe büyük bir devrim yaşanacak. Ancak bunu için oyun geliştiricilerinin bu teknolojilerinin arkasında kesinlikle durması gerekir. Şua an R serisi bir ekran kartı aldığınız zaman, Crysis 3’de Mantle ile performans artışı yaşamayacağınız gibi, ses deneyiminde de farklı bir dünyaya geçiş yapmanız olası değil. Her iki uygulama için yazılımların yani oyunların bu teknolojiler için optimize edilmesi gerekiyor. Gerçekleşirse, Mantle destekli orta seviye bir ekran kartında, güncel oyunları yüksek çözünürlük/yüksek detay kalitesinde ve daha iyi bir ses deneyimi ile birlikte oynayabileceğiz.
Asus Matrix Platinum R9 280X’e gelirsek; her zaman olduğu gibi ROG serisinin kendine has gelişmiş performans ve hızşaırtma odaklı çözümlerini bir arada sunan kaslı bir ekran kartı. Fabrika çıkışı 1100MHz’e çıkartılan GPU’su ve 1600MHz’de çalışan 3GB bellekleri ile, genel tasarım olarak performans tutkunları ve hızaşırtmacıların hayallerini süsleyecek türden bir performans sunuyor.
Geniş hızaşırtma seçeneklerinin yanında, DirectCU II soğutucu ile birlikte kartın soğutma performansı çok iyi seviyede. Hatta; herhangi bir kullanıcının yapacağından fazla olmayan hızaşırtma girişimlerinde bile sıcaklıklar kontrol altında kalıyor ve bunları yaparken de çok fazla gürültü değeri üretmiyor. Fanlar düşük devirlerde sessiz çalışıyor, ancak kart üzerindeki fan butonuna basarsanız, fan devirleri, soğutma kapasitesi ve orantılı olarak gürültü değeri artıyor. İlave olarak GPU Tweak yazılımı ile GPU, bellek hızlarını ve genel sıcaklıkları anlık olarak izleyebiliyor ve GPU, bellek ve VDDCI voltajları ile oynayabiliyorsunuz. Hazırlanan bir hızaşırtma konfigürasyonunun kaydedilip tekrar çağrılması, BIOS güncellemesi, otomatik fan kontrolü ve Asus’a özgü GPU-Z, yazılımın sunduğu standart özellikler arasında.
Türkiye’de henüz satışı olmayan kart, yurtdışında yaklaşık 330 avro civarında bulunabiliyor. Kısıtlı bütçeyle başka bileşenlerden kırpmak zorunda kalmayan kullanıcılar hariç (bütçesi geniş olanlardan bahsediyoruz), kart alınabilir bir seviyede.
