Anasayfa Teknoloji Yıldızların En Yaşlısı Parlamaya Devam Ediyor

Yıldızların En Yaşlısı Parlamaya Devam Ediyor

en-eski-yildiz-sm0313

Astronomlar evrenin en yaşlı yıldızını keşfetti!

Bilinen evren üzerindeki araştırmalar devam ediyor. Astronomlar bilinen evren içerisindeki en yaşlı yıldızı keşfetti. Hem de bu yıldız 6.000 ışık yılı uzaklığı ile galaktik komşumuz.

SM0313 olarak adlandırılan yıldız, 13.6 Milyar yıl önce doğdu. Yani Büyük Patlama’dan 100 ila 200 Milyon yıl sonra. Bilinen en eski yıldız Büyük Patlama’dan 400 Milyon sonra doğmuştu. Yeni keşfedilen SM0313, bilinen evrenin en yaşlı yıldızı olarak kayıtlara geçti.

Yıldızın keşfi ile evrendeki yaşlı gök cisimleri hakkında daha fazla bilgi edinebileceğiz. Ayrıca Büyük Patlama’dan kısa süre sonra oluşmasından dolayı, içinde bulunduğumuz evrenin nasıl oluştuğuna dair de bilgi toplayabileceğiz.

SM0313, Avustralya Ulusal Üniversitesi’nde bulunan Siding Spring Gözlemevine bağlı SkyMapper Teleskobu tarafından keşfedildi. Milyarlarca yıldız, galaksi ve asteroitlerin haritalandırılması sırasında göze çarpan yıldızın keşfinin ardından astronomlar harekete geçti. Böylece Şili’de bulunan Magellan Teleskobu ile yıldızın en detaylı görüntüsü elde edildi.

Magellan Teleskobu ile elde edilen görüntü.
Magellan Teleskobu ile elde edilen görüntü.

Yakından incelendiğinde SM0313 oldukça garip bir yıldız. Çünkü içerisinde hiç demir bulunmuyor. Sıklıkla karşılaşılan bir durum değil. Bu yüzden astronomlar arasında oldukça ilgi uyandıracak bir konuma yükseldi.

Bilindiği üzere Büyük Patlama sırasında ortaya hidrojen, helyum ve lityum elementleri çıktı. Tüm evreni oluşturan ve oluşturacak yegane maddeler bunlar. Binlerce yılın ardından evren sakinleşmeye ve soğumaya başladı. Hidrojenin bulunduğu bölgeler yoğunlaşmaya başladı. Yerçekiminin oluşmasıyla füzyon reaksiyonları başlamış oldu. Böylece evrenin ilk yıldızları doğdu.

İlk doğan yıldızlar hidrojeni helyuma çevirdi. Ancak daha da önemlisi Süpernovaya dönüştükleri sırada karbon ve demir gibi ağır elementleri oluşturdular. Yavaş olmasına karşın bu reaksiyon sürekli bir biçimde devam etti ve metal-zengini yıldızları, gezegenleri oluşturdu. Aynı Dünya ve Güneş gibi.

Öte yandan, SM0313 içerisinde saf hidrojen ve helyum elementleri bulunuyor. Ağır elementlere dair hiçbir iz yok. Biraz karbon ve lityum, magnezyum, kalsiyum gibi hafif metalleri içeriyor. Şaşırtıcı durum ise ilk nesil Süpernovalarda, yoğun bir biçimde demir izlerine rastlanmış olmasıydı. Yeni keşfedilen yıldızda ise bunlardan eser yok. SkyMaper Teleskobu’nda çalışan Stefan Keller‘e göre bu yıldız düşük enerji reaksiyonlarıyla oluştu. Bu yüzden yıldızın kalbinde demir oluşturacak seviyede bir tepkime olmadı.

Keller’in bir başka teorisine göre SM0313, izole edilmiş bir gaz bulutu. Sonrasında ise yavaşça yıldıza dönüşmüş. Yeni keşfedilen yıldız üzerindeki araştırmalar devam edecek.