Anasayfa Makale Hayat Bitcoin nedir? Sanal Paranın Doğuşu

Bitcoin nedir? Sanal Paranın Doğuşu

Sanal para Bitcoin’in mantığından ve pek çok kişinin aklını karıştıran komplo teorilerinden bahsediyoruz.

Sanal para (Bitcoin); hiç bir merkezi otoriteye bağlı olmayan (devlet kontrolü dışında) ve şu anda herhangi bir merkez bankası tarafından basılmayan, aksine bilgisayarlar tarafından üretilen ve sadece internet ortamında geçerli olan digital paraya verilen isimdir. Ancak, her ne kadar bildiğimiz anlamda fiziksel dolaşımda bulunmuyorsa da, sanal para ile mal ve hizmet satın alabiliyoruz. 

Bu makalenin temel çıkış notası olan Bitcoin’le, 3 Ocak 2009 yılında Satoshi Nakamoto’nun 31 bin satırlık yazılımı bitirip enter’a bastığı zaman tanıştık. Hakkında pek çok efsaneler üretilen Nakamoto, büyük ihtimalle girişimcinin gerçek adı değil. Hatta pek çok kişi Satoshi Nakamoto adlı birinin hiç bir zaman varolmadığını söylüyor. Bu kişinin varlığını kanıtlayan tek şey ise; takma isimle açtığı, izi sürülemeyen bir hesaptan attığı e-postalar. Onlara da 2011 ortalarında son verdi. Çünkü; Nakamoto, Bitcoin’in devletlerden, bankalardan ve finansal kurumlardan tamamen bağımsız olmasını istiyordu. Elbette finansal kurumlara ve global ölçekli para otoritelerine kafa tutan ve para kavramına farklı bir bakış açısı getiren birinin, her an bir trafik kazası geçirmesi yada balkondan aşağı düşmesi olasılıklar dahilinde.

2009 yılında 1 Bitcoin’nin değeri 1 cent’ten daha azdı. Ancak arzın ardından talebin de artması ile Nakamoto’nun sanal parası kısa süre içinde dolar’dan bin kat değerli hale geldi. Bu durum karşısında ABD Senatosu hemen bir soruşturma başlattı. ABD Merkez Bankası Başkanı Ben Bernanke, ileride sanal paralara müdahale edilebileceği sinyalini verdi. Bitcoin’in normal para birimi ile aynı yasal statüye sahip olmadığını ve normal para birimi gibi piyasada yaygın kullanılamayacağını açıklayan Çin ve Rusya yönetimleri ise daha radikal bir karar vererek Bitcoin’in ülke içinde kullanılmasını tamamen yasakladı. ABD senatörü Charles E. Schumer Bitcoin’i “para aklamanın online yolu” olarak nitelendirdi. FBI’ın bir baskınında, sanal uyuşturucu sitesi Silk Road’un sahibinin sistemlerinde 300.000 adet Bitcoin bulmuştu. Aynı sıralarda Uluslararası Kayıp ve Sömürülen Çocuklar Merkezi Başkanı Ernie Allen, “çocuk istismarı videosu şebekelerinin sanal para kullandığını” açıkladı. Avrupa hükümetleri ise vatandaşlarını sanal paradan uzak durması üçün sürekli uyarıyor. Dünya geneline baktığımızda ise; hükümetler Bitcoin’i ya reddediyor ya da bir güvenlik tehdidi olarak görüyor.

bitcoin-1

Ancak; dünya genelindeki yönetimlerin sanal parayı reddetmesine, vatandaşlarını şiddetle uyarmasına hatta sanal para kullanımını yasaklamasına rağmen ABD (Seattle ve Austin) Kanada, Singapur, Londra ve İstanbul’da, Robocoin tarafından üretilen Bitcoin ATM’ler kısa süre sonra kullanıma açılacak. ATM’lerin yaygınlaşmasının ardından, Bitcoin destekli kredi ve bankamatik kartlarını da görürseniz hiç şaşırmayın.

Bitcoin’e nasıl ulaşabiliriz?

Merkezi; Tokyo, Londra, San Francisco olan pek çok merkez ve dünya çapındaki alt kurumlar sayesinde Bitcoin’i internetten üzerinden herhangi bir para birimi karşılığında kolaylıkla satın alabiliyorsunuz. Bitcoin edinmek isteyenler önce internette şifre ve kullanıcı adı belirleyerek kendilerine dijital bir cüzdan oluşturuyorlar. Sonra da her gün değişen fiyatlardan Bitcoin alarak harcayana ya da transfer edene kadar bu parayı cüzdanlarda saklıyorlar. Şu an merkezi Kıbrıs’da bulunan bir Türk aracı kurumumuz bile var.

Sanal para edinmenin ikinci şekli; paranın size hediye edilmesi. Bu konu genel olarak illegal uygulamalar ve yaptırımlar içerdiği konuya hiç dokunmadan geçiyoruz.

Üçüncü şık; “Crypto Mining” adı verilen bir tür madencilik türü. Öncelikle konuyu teknik olarak detaylandıralım;

Herhangi bir merkez tarafından üretilmeyen Bitcoinler, Bittorent (Peer to Peer) ağlarındaki gibi noktadan-noktaya bir ağ özelliğine sahiptir. Bu ağda gerçekleşen ödemeler diğer noktalara anında ulaşır, böylece hangi adresten hangi adrese ödeme yapıldığı kayıtlara geçer. Böylece toplanan kayıtlar blok adı verilen yapıların içinde yer alır. Her bir blok üzerinde yüksek işlem gerektiren bir hash algoritması uygulanarak, belli bir sıfır sayısıyla başlayan ifadenin bulunması istenmektedir. Yaklaşık 10 dakikada bire tekabül eden bu işlemi gerçekleştiren ilk kullanıcıya Bitcoin ödül olarak verilir. Böylece Bitcoin’ler emisyona sürülmüş olur. Her bir blok kendisinden önce gelen son bloğun da hash ifadesini içerir. Böylece bozulması oldukça zor bir blok zinciri oluşur. Bundaki amaç da, çifte harcamayı önlemektir.

Bitcoin madenciliği; bütün bu harcama ve ödemelerin doğrulanması ve blok içinde yerini alabilmesi için yapılan proof-of-work işlemidir. Proof-of-work; bir işlemin kısa yollardan değil de gerçekten hesap edildiğini ve üstünde uğraşıldığını ispat eden karmaşık matematiksel işlemlere verilen isimdir. Bir bloğun çözümü ise, hash’lendiğinde (mesela SHA-256 metodu ile) elde edilen hash bilgisinin belli bir adet 0 (sıfır) ile başlayan bir değeri sürekli tarayıp bulmaya çalışma işlemidir. Bu oldukça kompleks ve zor bir iştir. Çünkü zorluk derecesi yani hash bilgisinin başında yer alacak sıfır sayısı belli aralıklarla artırılır. Bu zorluk derecesini artırma işlemi, toplam ağ gücüne bağlı olarak Bitcoin’lerin istenenden fazla ya da çok sayıda üretilmesini engellemek amacıyla yapılır. Hali hazırda, her bir bloğun çözümü için bu çözümü sağlayana harcadığı bilgisayar gücünün karşılığı olarak Bitcoin verilir.

bitcoin-2

Biraz kafa karıştırıcı değil mi? Özet geçelim;

Şu an piyasada yaklaşık 12 milyon civarında Bitcoin var. Bu rakam 21 milyona ulaştığında Bitcoin üretimi tamamen durdurulacak. Mining yani madencilik; Bitcoin’lerin dolaşıma kazandırılması yanında, harcanan paranın taklit edilmesini engelleyen bir tür şifreleme yöntemi olarak kaşımıza çıkıyor. Mining yaparak hem para kazanıyor, hemde kullandığınız paranın güvenliğini sağlıyorsunuz.

Ancak burada dikkat etmeniz en önemli detay: madenciliğin her gün zorlaşıyor olması. Blokların kırılması ve içindeki Bitcoin’nin dolaşıma kazandırılmasının ardından, diğerleri için zorluk derecesi artıyor. Örnek vermemiz gerekirse; 2009 yılında madencilik yapmak için ortalama bir CPU yeterli oluyorken, ilerleyen zamanlarda GPU’lar devreye girdi. Son dönemde ise çoklu ekran kartlı bir sistem bile mining yapmak için çok yetersiz kalıyor.

bitcoin-5

Sanal paranın mantığı kısaca bu şekilde. Şu an Bitcoin dışında zorluk seviyesi çok daha düşük Litecoin, Peercoin, Namecoin, Novacoin ve Primecoin gibi pek çok alt coin var. Ancak en güvenilir ve en fazla dolaşıma sahip olanlar; Bitcoin ve Litecoin.

Bitcoin için donanımlar

Internet üzerinden para kazanmanın en cazip yöntemlerinden biri olan madencilik için hatırı sayılır donanımlara sahip olmalısınız. Konu hakkında kısa bir özet geçersek; zorluk seviyesi üst düzeyde olan Bitcoin için evlerde kullandığımız masaüstü sistemler son derece yetersiz kalacaktır ve sadece bu iş için üretilen Asic Miner’lara sahip olmalısınız. Asic Miner; Bitcoin bloklarını kırmak için gerekli olan SHA-256 algoritmasını çözen donanımlara verilen isimdir. Örnek vermek gerekirse: R9 290X’le saniyede 830KH (KiloHash) oranında kırma işlemi yaparken, 100$’a satın alacağınız basit bir USB Asic Miner: 2.2GH/s’lik (GigaHash) performans gösterir. Bunu yanında; elektrik tüketim hesapları, pool tercihi, Litecoin için ekran kartı/anakart seçimi gibi pek çok detayı/önemli konuyu ince eleyip, sık dokumakta fayda var.

Genel bir toparlama yaparsak;

Şu an cebimizde fiziksel olarak varolmayan, yani cüzdanda taşımadığımız paraları, banka kartları ile ihtiyacımız olduğu anda rahatlıkla harcayabiliyoruz. Bitcoin’de benzer bir nakit türü. Farklı olarak; herhangi bir devletin merkez bankası tarafından basılmamış olması. Bu paralar ile internet üzerinden mal/hizmet alımı yapabilir, sanal para borsasında kur aksiyonlarına girebilir yada uzun vadeli yatırım yapabilirsiniz. Sahip olmak için Bitcoin’i satın almak yada madencilik yaparak üretmeniz yeterli.

Buraya kadar her şey güzel. Şimdi madalyonu çevirip arkasına bakalım…

Satın alma dışında sanal paraya ulaşmak için yapılan madencilik, temel olarak; paranın dolaşıma kazandırılması dışında taklit edilmesini de engelleyen bir yöntem. Yeryüzünde onbinlerce sistem, onbinlerce gigawatt elektrik tüketerek bu sisteme hizmet ediyor. Amaç; parayı şifrelemek, güven altında kalmasını sağlamak. Sizce ne kadar inandırıcı?

Amerikan doları, yeryüzündeki her bir insan tarafından “kabul görmüş” bir değişim aracıdır. Güney Afrika, Malezya yada kutuplara gidip istediğiniz herhangi bir mal/hizmeti dolar vererek rahatlıkla/sorunsuz şekilde satın alabilirsiniz. Peki Bitcoin? Henüz kimse ne olduğunu, ne işe yaradığını bilmiyor. Nakamoto’nun, düşüncede başlayıp hayata geçirdiği Bitcoin’i bir şekilde tanıtması gerekiyordu. Bulduğu en mantıklı yaklaşım madencilik tekniği oldu. Sunulan amaç, paranın güveliğini sağlamak gibi görünüyor, ama bu işlem sadece bir araç. Çünkü gerekli altyapı sağlandığında şifrelerin kırılması ihtimaller dahilinde. Madencilik yapan insanlar sistemlerine algoritma hesapları yaptırıyor, kırdıkları blok başına Bitcoin kazanıyor ve bu parayı harcıyorlar. Para harcandıkça dolaşım artıyor, kabul görüyor, değer kazanıyor. Ardından talep artıyor. Talep artıkça daha çok madencilik yapılıyor, kazanıyorlar, harcıyorlar ve daha çok insan sanal parayı tanıyor. Güzel bir döngü.

bitcoin-6

Devlet kontrolü altında bir merkez bankası tarafından basılan gerçek paranın değeri; ithalat/ihracat dengesi, ekonomik veriler, enflasyon rakamları, rezerv durumu gibi pek çok makro ölçekli verinin bir araya gelip hesaplanması ile ölçümlenir. Mali uzmanlar, merkez bankası olmayan Bitcoin’in yarattığı ekonomi kadar para basmadığından aşırı değerli olduğunu söylüyor. 1 Bitcoin Temmuz 2013’de 70, Aralık 2013’de 1200, ertesi hafta ise 500 dolar seviyesindeydi. Şu an yaklaşık 613 dolar civarında. Yarın ya da bir ay sonra? Kimse bilmiyor. Makro ölçekli ekonomik herhangi bir veriye dayanmadığı ve herhangi bir ülkenin yasalarına bağlı olmadığı için yatırım yaptığınız sanal para sizi 1 gün sonra zengin yapabilir, 1 ay sonra da tamamen batırabilir.

Tüm Bitcoin ekosisteminin gizliliği; dijital şifreli imzalarla sağlanıyor. Yapılan işlemlerin takibi neredeyse imkânsız. Bitcoin transferlerinde kimlik bilgilerinin gizli tutulması her türlü yasa dışı finansal transfer için de kapıları açmış oluyor. Uyuşturucu, silah ticareti, kaçakçılık yada kara para aklama gibi illegal işler için bulunmaz bir nimet. Özellikle; tamamen bağımsız olduğu için herhangi bir ülkenin sanal para üzerinden vergi alması da şu an mümkün görünmüyor. Para kasası İsviçre bankaları, kısa süre sonra yerini Bitcoin Bank’lere bırakabilir.

Bunu yanında; faiz, devlet tahvili, döviz hareketleri gibi reel para üzerinden kazanç sağlayan küresel finans kurumlarının, kuralsız sanal para karşısında eli kolu bağlanmış şekilde oturacağını hiç düşünmüyoruz. Bitcoin tarzı para türlerine talebin daha da artması ile kısa süre sonra internet, kanlı “para savaşlarına” ev sahipliği yapabilir.