Bootloader yüklemenin iki temel yöntemi mevcut: BIOS ve UEFI. Bu makalede her iki sistemi de anlatacak ve bunların Hackintosh için önemine değineceğiz.
BIOS Nedir?
BIOS standardı ilk olarak IBM PC’lerde ardından da IBM klonlarında kullanılmaya başlandı. Zamanla bir standart haline gelen BIOS, sonralarda DOS ve Windows tarafından yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. Bilgisayarınız açılırken bir tuşa basarak -ki bu genelde Del ya da F2’dir- BIOS’a erişip PC ayarlarını değiştirebilirsiniz.
BIOS’un çalışma prensibini kısaca anlatacak olursak; BIOS, sistem açılışında diski seçer ve MBR (Master Boot Recod) içindeki kodu başlatır. MBR ardından varsayılan bootloader’ı çalıştırır. Bu sayede disk üzerindeki bölümler arasında seçim yapılabilir. Bölüm seçildikten sonra bölümdeki kernel çalıştırılır ve kernel işletim sisteminin geri kalanını yükler.
Burada önemli nokta, BIOS’un sadece fiziksel sürücüleri görebilmesidir. Disklerdeki bölümleri göremez.
Uzun yıllar boyu bir standart olarak kullanılan BIOS, yerini yavaş yavaş UEFI sistemlere bırakıyor.
UEFI Nedir?
UEFI (United Extensible Firmware Interface), BIOS’un yerini alması için tasarlanan ve çoğu yeni sistemde kullanılan bir firmware’dir. BIOS’tan farklı olarak doğrudan sabit disk bölümlerine erişebildiği için aynı diske kurulan farklı sistemleri UEFI ile dual boot olaak çalıştırmak mümkün. Yani aynı sabit diske Windows ve OS X yükledikten sonra Clover gibi bir EFI bootloader yardımıyla sistemleri, Apple’ın Bootcamp ile yaptığı gibi çalıştırabilirsiniz.
UEFI standardının içinde bulunan EFI bölümü sayesinde çok daha temiz ve saf bir Hackintosh kurulumu yapılabilir. Bunun için bütün Kext’lerin ve bootloader config dosyalarının EFI bölümünün içinde saklanması yeterli. Ancak OS X kullanan bütün disklerin içinde gizli bir EFI bölümü olduğu için bu işlemi BIOS ile yapmak da mümkün.
UEFI’nin bir diğer avantajı ise, UEFI üzerinde daha kolay onarım ve düzenleme yapılmasına olanak sağlayan EFI shell. Bütün bu avantajları bir kenara bırakırsak, UEFI sistemlerin Hackintosh konusunda en büyük dezavantajı, sadece EFI bootloader’ların kullanılabilmesi. EFI Bootloader da sadece Clover var ve bazı kullanıcılar Clover’ı tercih etmeyebiliyor.
CSM (Compatibility Support Module)
CSM, UEFI anakartlar için geriye dönük uyumluluk modu. Eğer UEFI bir anakartınız var fakat eski BIOS metodu ile boot ediyorsanız bu durumda CSM kullanıyorsunuz demektir. UEFI BIOS terimi de yanlıştır zira UEFI ve BIOS tamamen farklı şeylerdir.
BIOS’un Avantajları
- Farklı disklere kurulu sistemleri dual boot olarak çalıştırmak basit.
- Chameleon gibi alternatif bootloader’lar kullanılabilir.
UEFI’nin Avantajları
- Daha hızlı boot süresi.
- Sabit disk bölümlerine doğrudan erişim.
- EFI Shell
- Bootloader’ın ayrı bir bölümde saklanması.
Sonuç olarak daha hızlı boot süresi ve sabit disk bölümlerine erişim gibi çok önemli özelliklere sahip olması sebebiyle UEFI, Hackintosh konusunda BIOS’tan bir adım daha önde. Tabii BIOS kullanıcılarının da kolay kullanım ve bootloader alternatifi gibi seçenekleri mevcut. Ancak BIOS’un çoğu avantajına CSM sayesinde UEFI üzerinden erişmek de mümkün.
