Anasayfa Makale Türkiye, Çocukların En Çok Çevrimiçi Riske Maruz Kaldığı Üçüncü Ülke Oldu

Türkiye, Çocukların En Çok Çevrimiçi Riske Maruz Kaldığı Üçüncü Ülke Oldu

çocuklar için çevrimiçi güvenlik

Siber güvenlik şirketi Surfshark, çocukların siber güvenlik riskleriyle ilgili bir araştırma yayınladı. Şirket, Türkiye’deki çocukların, Filipinler ve en kötü performans gösteren Tayland’ın ardından dünya genelinde çevrimiçi tehditlere en çok maruz kalan üçüncü grup olduğunu belirtiyor. Listenin en başarılı ülkeler ise Japonya, İtalya ve İspanya.

Çalışma ayrıca, en yüksek maruz kalma listesinde lider olan Tayland’ın, çocukların çevrimiçi risklerle başa çıkma becerilerinde yalnızca Uruguay ve Suudi Arabistan’ın ardından en alttan 3. sırada yer aldığını gösteriyor. Takdir edersiniz ki çocuklar siber zorbalık veya diğer yaygın siber tehditlerle başa çıkma becerilerine sahip değil.

ülkelere göre çocukların çevrimiçi risklere maruz kalma oranı
Ülkelere göre çocukların çevrimiçi risklere maruz kalma oranı.

Çevrimiçi risklere maruz kalmayı yönetmek ve bunlarla başa çıkabilmeyi öğrenmek günümüzde giderek daha önemli hale geldi. Surfshark’ın araştırması, 8-12 yaş arası her 10 çocuktan 6’sının çevrimiçi ortamda siber risklere maruz kaldığını ortaya koydu. Ayrıca her 2 çocuktan 1’i siber zorbalıkla karşılaşıyor ve üçte birine yakını da kimlik avı veya bilgisayar korsanlığı gibi diğer siber tehditlerle karşılaşıyor.

Çocuklara karşı işlenen siber suçların sayısı her yıl istikrarlı bir %5-9 düzeyinde artıyordu. Ancak dünya çapında yaklaşık 1 milyar okul çocuğunun uzaktan eğitim için çevrimiçi ortama yeniden ayak basmasıyla bu değer 2020’de keskin bir şekilde %144 arttı. Yalnızca 2020’de, çocuklara yönelik siber suçlardan kaynaklanan yıllık mali kayıp 660.000 ABD Dolarına (yaklaşık 10.000.000 Türk Lirası) ulaştı (yıllık olarak %32 düşüş).

Özetlemek gerekirse, yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde yaklaşık 12 milyon çocuk siber risklerle karşı karşıya kaldı. Bu çocukların 9 milyonu zorbalıktan etkilenirken, 6 milyon çocuk da son üç yılda siber tehditlere maruz kaldı.

Doğal olarak, internete ve teknolojiye erişimin düşük olduğu ülkelerdeki çocukların siber zorbalığa uğrama veya kimlik avı ve hatta bilgisayar korsanlığı gibi siber tehlikelerin kurbanı olma olasılığı düşük bir ihtimaldir. Bununla birlikte, çevrimiçi güvenlik eğitimi, çocukların siber zorbalık, kimlik avı ve diğer siber tehditlerle başa çıkma becerilerinde en önemli rollerden birini oynuyor.

Surfshark’ta Bilgi Güvenliği Sorumlusu Aleksandr Valentij, “Bu çalışma sayesinde, çocukları siber tehditler hakkında eğitmenin, çevrimiçi olarak ortaya çıkabilecek herhangi bir sorunla nasıl başa çıkacaklarını bilmelerinde büyük bir rol oynadığını görebiliyoruz. Her çocuk bir bireydir. Hepsi çevrimiçi deneyimlerinden farklı şeyler ararlar, tehlikeye farklı şekilde maruz kalırlar. Çevrimiçi güvenliği çocuklarınızla tartışmak için herkese uyan tek bir yaklaşım yoktur. Bunun yerine, onlarla konuşmanın yollarını keşfetmeli ve ne yapmaları gerektiğini anlamalarına yardımcı olmalısınız.” diyor.

çocuklara karşı siber zorbalık

İlginç bir şekilde, düşük ve orta gelirli ülkeler, zengin ülkelerden daha iyi çevrimiçi güvenlik eğitimine sahip. Suudi Arabistan ve Uruguay gibi gelir düzeyi yüksek ülkeler ise 100 üzerinden 6.5 ve 2 puan alarak temeli olmayan eğitimler sunuyor ya da hiçbir şey sunmuyor. Dolayısıyla, Suudi Arabistan ve Uruguay’daki çocukların çevrimiçi tehditlerle başa çıkmaya en az hazırlıklı olan çocuklar olmaları şaşırtıcı değil.

Öte yandan, Asya-Pasifik ülkelerindeki (Hindistan, Malezya, Japonya, Avustralya ve Yeni Zelanda) çocuklar en güçlü çevrimiçi risk yönetimi becerilerine sahip. Hindistan, küresel ortalamadan %30 daha güçlü çevrimiçi güvenlik eğitimi programlarına sahipken, Malezya, Avustralya ve Yeni Zelanda, Hindistan’dan daha güçlü çevrimiçi güvenlik eğitimi programlarına sahip.

Çocuklarla çevrimiçi güvenlik hakkında nasıl konuşulur?

Surfshark Bilgi Güvenliği Uzmanı Aleksandr Valentij, çevrimiçi ortamda çocukların güvenlik açığı riski artması sebebiyle çocuklarınızla siber güvenlik hakkında nasıl konuşacağınıza dair altı ipucu paylaştı:

  • Çocukları küçükken eğitin. Etkileşimli çizgi filmler gibi çocuk dostu eğitim kaynakları kullanın. Çocukları, kişisel bilgileri, fotoğrafları ve videoları çevrimiçi paylaşmaktan kaçınmaları konusunda uyarın.
  • İnternetin güvenirliğini anlatın. Konu interneti kullanmak olduğunda onları korkutmak yerine çocukları güçlendirmeye odaklanın. Çocuğunuzun çevrimiçi olarak neyin güvenli olup neyin olmadığını bildiğinden emin olun.
  • Güven verin. Çocuğunuza, herhangi bir soru veya endişeyle size yaklaşabileceğini bildirin. Çocukları bir siber tehditle karşılaştıklarında bunu ebeveynlerine veya güvenilir bir yetişkine söylemeye teşvik ederek güvenilir, saygılı bir ortam yaratın.
  • Siber güvenlik araçlarını kullanın. Onları güvende tutmaya yardımcı olacak doğru araçları kullanın (ör. antivirüs, VPN, içerik engelleyici, reklam engelleyici vb.). Fidye yazılımı gibi riskleri daha da azaltmak için çocuğunuzun güvenlik duvarları ve e-posta filtreleriyle birlikte düzenli taramalar yapmasına yardımcı olun.
  • Şifreleri değiştirin. Çocuğunuzun e-posta veya oyun platformunun şifresi sızdırılırsa, çocuğunuzun şifreyi hemen değiştirmesine yardımcı olun. Yeni şifreleri parola yöneticileri ile oluşturup depolamanız yararınıza olacaktır. Bu noktada çocuklarınızı akla kolay gelebilecek ve basit şifreler belirlememesi gerektiği konusunda eğitin.
  • İnternet kurallarını ayarlayın. Çevrimiçi oyunlar, uygulamalar, sosyal medya siteleri ve diğer web siteleri için gizlilik ayarlarını yapın ve ebeveyn denetimlerini kullanın. Bilgisayarınızı açık bir alanda tutun ve tüm cihazlarda zaman sınırları belirlemeyi düşünün.